Evliliğimin bitmesi gerek sanki.

Güven sorunundan tut sendeki iğneleme, yerden yere vurma durumlarına,
mükemmeli arama, aşırı düşünme, detaylarda boğulma sorununa kadar aynıyız.

İkimizin evliliğinde sadece iki fark var .
Bunun biri bence çocuk.

Benim yok sende var.

İkincisi bizim cinsellik hiç etkilenmedi.
Hala istiyoruz birbirimizi. Bunu gurur da yapmadık tuhaftır.

Bana boşanlar yağıyor, sana bir tane bile boşan yok :)

Demek ki neymiş, çocuk gerçekten evliliği ayakta tutarmış hehehehe :)

Ayakta tutuyor ama cinselliğin de ruhuna el fatiha :) seninle benzer şeyler yaşadık evliliğimizde. Benim tek farkım, senin durumundaki gibi devam eden bir borç ödemiyor olmam. Çok büyük maddi kayıp yaşamamış olmam. Lakin o güven kayboldu bir kere. Gelmiyor geri.
 
Bir psikoloji danışman olarak diyebilirim ki, en büyük problem oğlunla birlikte uyuman. Bu şekilde çocuğu büyütmeye devam edersen muhtemel baba düşmanlığı beslenecek. Elektra kompleksi dediğimiz durum yani. Şu yazdığını esin olarak ben okusam çok incinirdim, çünkü burada demek istediğin tamamen maddi olarak bağımlı olduğun için ayrılamamak.

Bizimki daha çok oedipus kompleksi :) esasında maddi olarak refah seviyesinde falan değilim. Boşanınca bundan çok kötü durumda olmam. Ancak oğluma yetemem. Çünkü şu an kendi evimizde oturuyorken boşanırsam kira vereceğim. Bence incitici bir durum değil. En nihayetinde ortak çocuğumuzun geleceği için endişe ediyorum. Kendim için değil. Evladımız olmasa herhangi bir endişem olmazdı maddi anlamda.
 
Canım esin bu dönemde çocukla yaşadığı çatışmaları iyi yonetemezse veya ebeveyn olarak "siliklesirse " sonrasında sürece girmek istese de çocuk bunu kabul etmez...hatta ergenliğe de yansır bu..anne kız arasında ergenlikte yaşanılan çatışmaların büyük kısmının temeli de fallik dönemin ebeveynler tarafından iyi yonetilememesine dayanıyor ne yazık ki...yalnız benim senden bir ricam olacak esin oglunuzla iletişim kurduğunda /bir etkinlik yaptıklarında sürekli müdahil olup eşini duzeltme.Aralarinda yaşanılan durumlara sürekli sen mudehale etme...eşinle konuşulması gereken bir durum olursa eşinle yalnızken konuşursun....suclamadan/yargılamadan... Sana dürüst olmamı istersen eşine üstten bakan , tartışmaya davet çıkarmaya çalışan bir iletişim dilinin olduğunu -esinin bu dilden nasibini almamak için de senden uzaklaştığını düşünüyorum. Bunu su an bize olayı anlatmak için kullandığın dilden değil eşine bire bir söylediğini ifade ettigin cümlelerde görüyorum ."Seninle vakit geçirmeyi istiyorum.Ben aksam senin isten gelmeni ve oğlanın uyuduğu bu saati beklerken senin telefonla vakit geçirmeyi bana sarılmaya yegledigini görüyorum.Bu beni üzüyor " demek ile " beyninde olmayan hücreler zarar görecek" demek aynı kapıya çıkmıyor. Yoruluyorsun ,tukeniyorsun seni anlıyorum ama bu evliliğin surmesini azıcık da olsa istiyorsan bu konu üzerinde çalışmalısın.Aksi taktirde bir gun gelir sen şu an şartlar uygun degil,ailemle yaşamak istemem, işim de yok,maddi olarak ayrılmaya hazır değilim diye düşünürken "bunlar senin sorunun ben ayrılmayı istiyorum" diye biten bir cümle isitirsin esinden :KK43:

Haklısın bu konuda. Eşim ayrılma isteğinden hiç bahsetmedi belki de bundan rahatlığm. Belki bir gün gerçekten o da ister ve söylerse ben pişman olurum bilemiyorum.

Mesela eşim belli aralıklarla şimdi değilse de bir süre sonra ikinci çocuğu istediğini, oğlumun yalnız kalmasını istemediğini söylüyor. Bunu söylemesi bile beni sinirlendiriyor. Bir keresinde haddimi fazlaca aşıp "senden bir çocuk daha istemiyorum" demiştim ve çok sinirlenmişti haklı olarak. Esasında bu konuda dilimi epey törpüledim. Eskiye nazaran çok daha sakin ve normal konuşuyorum.

Ancak fazlaca rahat olduğu, gamsız gamsız oturduğu zamanlarda sabrım taşıyor. Ben istiyorum ki kendisi düşünsün bazı şeyleri. Benim zorlamamla olmasın. Çünkü gerçekten çok fazla yoruluyorum.
 
Yaptık bugün o işi. Eşim teklif etti oturduk bir yerde yemek yedik konuştuk. Ne zaman bitik hale gelsem adam adım atıyor.

Benim eşime karşı inanılmaz bir güven problemim var Milana. Mesele aslında bu. Tekrar bana üç yıl önce yaşattıklarını yaşatmasından korkuyorum. Bu yüzden ne kendimi açabiliyorum ne de onun attığı adımlara karşılık verebiliyorum. Laf sokmalar da bu yüzden.
Bana bununla gelmeeee :)) bak 40 yillik hayat tecrubemin bana ogrettigi birsey var , ya affedeceksin ya birakacaksin , affettiysen unutacaksin yok affedemediysen unutamiyorsan yol vereceksin gidecek
3 yil olmus kuzu , koskoca 3 yil , hatasini tekrar etmediyse guveneceksin ve adam da adim atiyorsa sende ona adim atacaksin bunun otesi yok
Yaptigin en cok kendine zarar , hem allah askina biz analarimiza bile merhamet gosteren kadinlariz , pisman olup hatasini tekrar etmeyen adama mi merhamet mi gosteremeyeceksin??
 
Çok zor bir hayatınız var sadece psikolojik olarak değil fiziksel olarak da hem evin hem çocugun sorumlulugunu tek başına yüklenmek çok agır. Yani içinizdeki öfkeyi de çok iyi anlıyorum bütün günün yorgunlugunun ardında karşımda şaka yapar gibi oyun oynayan bir eş... üzgünüm eşiniz sorumluluklarını yerine getirmeli ki siz de şu hayattan bir zevk alın. Bence sorun sadece evliliğiniz ve eksik olan cinsellik değil. İlişkiye girmeyi terketmiş olmanız çok ayrı katlanılamaz bir konu benim için kadın olarak. Ama siz kendiniz olmayı unutmussunuz bence size en çok koyan da bu. Sizin yerinizde olsam eşime işten geldiğinde çocugu emanet edip kendim için bir şeyler yaparım. Ya da hafta sonu. Eşiniz istediği kadar sıkılsın oflason puflasın o çocukla zaman geçirmek zorunda. Sizin niye bahaneleriniz yok mesela bu yorucu hayatı yaşamayı reddetmek için anne oldugunuz için mi? Haftasonları eşiniz çalışmıyorsa bırakın o uyuttsun çocugu. Sizin yerinizde olsaydım o cep telefonun başına çoktan kötü şeyler gelirdi. Belki de gelmeli çorap hikayesinde oldugu gibi. Çünkü eşiniz sizi duymuyor ve duymak da işine gelmiyor. Para kazanmayı kendine görev edinmiş ki işi ile ilgili sohbet etmeyi çok sever demişssiniz onunbile kendi zevk aldıgı için sürdürüyor bence. Üzgünüm daha once çok daha destekleyici şeyler yazmıştım ama şu telefona bağlı hayat yaşama işi katlanabileceğim bir realite değil.

Evet ben anneymişim. Tabi ki anneler daha fedakar ve sabırlı olmalıymış. Eşimin sözleri bunlar.

Telefon konusunda ne zaman bir şey desem, e sen aç sohbet konusu madem diyor. O da benim görevim çünkü. E ne yapalım diyor, onu da ben bulmalıyım çünkü.

Geçen haftalarda bir gün oğlum beni o kadar yordu ki tüm gün hastanede, oğlumu yatırıp çıktıktan sonra eşim "hatun hadi kahve yap da içelim beraber" dedi. Görünüşte hoş bir istek değil mi? Ama değil işte. Ben saatlerce çocukla hırpalanmış ve zorla uyutmuşken o telefonla oynamak yerine kahveyi yapabilirdi. Yapmadı. Karşılığında da buyur kahveni yap ve iç. Ben yatıyorum yanıtını aldı. Kimse kusura bakmasın böyle bir bencillik karşısında tatlı dilli geyşa olamıyorum.
 
Esin durumun farkinda takip ediyor seni demek ki...bekleyerek cozulecek zannediyor ama surec onemli. o oda takimi alinana kadar caba gostermesi gerekir..uzaktan seyrederek ancak seni yipratiyor gurur yapiyor elestirilerinden dolayi. Bosan diyemem umarim duzelir.. umarim gururunu sizden sonraya koyar da duzelir evliliginiz..

Heh işte eşimin sorunu bu. Her şeyin zamanla bekleyerek düzeleceğini sanıyor. Çocuk normal davranmıyor büyüyünce geçer. Cinsel sorunlar var zamanla düzelir. E ben tertemiz delirdim, olsun zamanla geçer. E iletişimimiz yok, geçer geçer o düzelir az bekle.
 
Belki bana kızacaksınız ama
Siz sogudunuz evet ama çocuklarınız için ya da eski günlerin hatrına eşinize sıcaklık ya da sevgi gösteremez misiniz?
Zoelayın lütfen herşeyi ve şartları.
Biz kadınlar bazen çok farklı şeyler düşünüyoruz.
Bir de bu adamlar çabuk vazgeçiyor. Vazgeçmeyin ona olan sevgisizliği değil sevgiyi dinlendirin eskisi gibi.
Deneyin deneyin en azından kendi mutluluğunuz için
 
Neden çocuğunuzu bahane ettiğinizi söyleyenler toz pembe bir hayat yaşıyormuş gibi cevap veriyorsunuz? Her aile çocuklarıyla farklı zorluklar yaşıyor. Zor çocuğu olmayan anlamıyor diyip duruyorsunuz. Başkalarının çocuklarının çok rahat sakin söz dinler olduğunu nerden biliyorsunuz? Biri 2 yaşında biri 5 aylık 2 kızım var. 2 yıldır geceleri 3 saat kesintisiz uyursam şükrediyorum. Üstelik çalışıyorum, ayrıca eşim işi gereği yılın 7 ayını farklı şehirde geçiriyor. Tabiri caizse hem anne hem baba rolünü üstlenmek zorunda kalıyorum çoğu zaman.
Eşiniz evde herşeyi sizden bekliyor belli ki. Bu da sizi haliyle yormuş ve bu yorgunluğu sadece siz yaşıyorsunuz sanıyorsunuz. Yorumların çoğunu okudum. Eşinizle ilgili iyi bir cümle kurmamışsınız, sizde aile kavramı artık sadece "siz ve çocuğunuz" Eşinizle konuşmak yardım istemek yerine, herşeyi yapmaya ve laf sokmaya devam ederseniz sonunuz yakın bir zamanda boşanma olacak. Gergin ortam devam ederse çocuğunuz da etkilenir. Hakkınızda hayırlısı olsun.

Ben tek bir mesajda zor çocuğu olmayanın anlamadığını söyledim ki bunu söyleyen arkadaşı onaylamak için yazılmış, ona verilen bir cevaptı. Hani durduk yere kimseye böyle bir şey söylemedim. Bana cevap verenlere "sen anlamazsın benim çocuğum en zoru" dediğimi, buna benzer bir şey yazdığımı hatırlamıyorum. Siz nereden vardınız bu sonuca onu anlamadım :)

Elbette kimsenin hayatı toz pembe değil. Hatta benden çok daha zor hayatlara maruz kalanlar var. Bu, yarış yapılacak bir alan değil zaten. Oğlumu tekrar tekrar anlatmak istemiyorum herkesin zorluğu kendine :)))

Teşekkür ederim yorumunuz için.
 
Ikinizde ciddi anlamda hatalisiniz arkadaşım okuduklarımdan bunu anladım ben.
Mubarek kandil gecesi Allah hakkinizda hayırlı olani nasip etsin inşallah tez vakitte.
Bu da sizin bir sinaviniz demek ki Rabbim hayr ile sonuca erdirir dilerim ki.
Ben biraz dini yönden yardımcı olmak isteyeceğim inancınızı bilmeden ama yinede yazmak istiyorum uygulayip uygulamamak sizin takdiriniz.
Eşiniz işe gittikten sonra evde açıp her gün Bakara Süresini dinleyin ve bol bol dua edin yuvanızın hayrı icin. 2 saat falan sürüyor ama inanin cok rahatlatıyor insani. Is yaparken bile açabilirsiniz hem işinizi yapar hemde dinlersiniz.
Bende 4 yıllık evliyim ilk sene cok zorlamıştım eşimle geçinirken bazi sebeplerden hergün açıp dinliyordum Rabbim yuvam icin hayırlısı ne ise onu nasip etsin inşallah diye. Manevi olarak cok iyi geldi şükürler olsun eşimle de su an cok iyiyiz şükürler olsun ki..
Inşallah sizde sınavınızı tez vakitte hayrla atlatırsınız.

Teşekkür ederim. İnançlı bir insanım ve kuran kelamına da saygım var. O yüzden önerinizi ben uygulayamıyorum. Hürmet ettiğim kelamlar okunurken alelade işlerle uğraşmak bana pek doğru gelmiyor. Daha sakin kafayla, normal zamanlarda okumayı yahut dinlemeyi tercih ediyorum. Yine de teşekkürler :)
 
Babam hep derdi ki, kötü olan ya da sana zarar verecek herşeye çabuk alışır, yönelirsin.
Yani yatak ayırmak çok mu gerekliydi? Ya da kolay olan mıydı? Çocuğunuzu ilk günden itibaren ya da ilk zorluklardan itibaren "zor çocuk" olarak mı etiketlediniz? Eşinizle aranızda ki uçurum, bu yabancılaşma alışkanlık haline gelirken, daha mı kolay geldi böyle olması?
Ilk iş yanyana yatmak, o da olmadı yere bi yatak atıp en azından aynı oda da yatmaya başlamak olmalı. Kendinize zaman tanıyın. Küçük adımlar atın. Yani öyle bir anda romantik akşamyemekleri falan değilde, sadece daha fazla yanyana kalmya çalışın.
Anneliğin yıllık izni yok malesef ve bence çok yorgunsunuz keşke biraz uzaklaşabilseniz.

Öyle çok istiyorum ki uzaklaşmayı. Çok sevdiğim oğlumdan bile bir müddet ayrı kalmak iyi gelecek ama kıyamıyorum.

Yatak ayırmak o dönem gerekliydi. Ancak sonrasında bunu sürdürmek gereksizdi. Kabul ediyorum. Oğlumu asla etiketlemiyorum. Hatta etiketlememek için zor çocuk tabirini kullanıyorum. Zor olan kolaylaşabilir zamanla, ancak diğer teşhis ve etiketler kalıcı olur zannımca.
 
Öyle çok istiyorum ki uzaklaşmayı. Çok sevdiğim oğlumdan bile bir müddet ayrı kalmak iyi gelecek ama kıyamıyorum.

Yatak ayırmak o dönem gerekliydi. Ancak sonrasında bunu sürdürmek gereksizdi. Kabul ediyorum. Oğlumu asla etiketlemiyorum. Hatta etiketlememek için zor çocuk tabirini kullanıyorum. Zor olan kolaylaşabilir zamanla, ancak diğer teşhis ve etiketler kalıcı olur zannımca.
Yani ben size kendi ailemden örnek vereyim. Hiperaktivitebozukluğu teşhisi konmuş yeğenim (amcamın oğlu) 1 ay benimle kaldı, annesi rahatsızdı ve kimse bakmak istemedi:) annem de yaramaz çocuklara bayılır öyle bir kadın.. 1 ay boyunca sadece ilk gün ben okuldan dönene kadar ortalığı yıkmış sonra el mecbur, nazı bana geçmiyor öyle normal davrandı ki herkes şaşırdı:) ama anneyi gördüğü gibi yine eski haline döndü😂 normal derken tabi hala yaramaz ama çocuk sonuçta.
Yani demek istediğim hiç denememişseniz bilemezsiniz. Bu ona da iyi gelecektir mutlaka ama emin olduğunuz birine emanet edebilirseniz edin. Annelik çok zor ve benim gördüğüm bütün çocuklar anneyi zorluyor. Sizin herşey üst üste gelmiş.
Bence babaya bırakabilirsiniz🙂 hem iyi bakar mecbur, sizi anlar, ve aralarında ki ilişki gelişir. Hafta sonu hatta 1 gun bile yeter başlangıç için.
 
Bana bununla gelmeeee :)) bak 40 yillik hayat tecrubemin bana ogrettigi birsey var , ya affedeceksin ya birakacaksin , affettiysen unutacaksin yok affedemediysen unutamiyorsan yol vereceksin gidecek
3 yil olmus kuzu , koskoca 3 yil , hatasini tekrar etmediyse guveneceksin ve adam da adim atiyorsa sende ona adim atacaksin bunun otesi yok
Yaptigin en cok kendine zarar , hem allah askina biz analarimiza bile merhamet gosteren kadinlariz , pisman olup hatasini tekrar etmeyen adama mi merhamet mi gosteremeyeceksin??

Böyle düşününce kendi annemi babamı affettiysem eşümi her türlü affetmem gerekiyor aslında :) ancak mevzu sadece affetme de değil. Şimdi bu iddia at yarışı falan sebep olduğu adrenalin sebebiyle tekrar ermesi muhtemel durumlar. Evet üç yıldır tekrar etmedi en azından ben bilmiyorum. Para girmiyor, borç yok tekrar etmedi bu durumda. Ancak ya olursa korkusu benim yelkenleri indirmemi engelliyor. Bu biraz da acı çekme, hayal kırıklığı yaşama korkusu aslında. Sanıyorum ki, teslim olmazsam ve aynı şeyler olursa daha az acı çekerim. Aman zaten beklediğim bir durumdu derim. Düşününce saçma aslında. Önlem alsan da çekeceğin acı ya da hayal kırıklığı değişmiyor. Bari mutlu olmaya bak, olursa düşünürsün değil mi? Ama yok kontrol manyağı biri olarak tetikte olmalıyım. Çünkü az daha delirmek lazım.
 
Daha önce çabalayın diye fikir belirtmiştim ama bir kadın olarak yaşadıklarınız kolay değil.
İnsan şunu düşünebilir, eşiniz zaten neredeyse hayatınızda değil, ne diye çekeceksiniz ki.
Geçmişe dair güvensizliğiniz de de çok haklısınız, insanın zoruna gider , ev de insan yiyecek bir ekmek bulamazken , dışarıda abuk subuk yarışlarda para yiyen bir eş. Ama bu kısmı devam ettiğiniz sürece ve 2. Defa yaşanmadığı sürece artık devamlı öne getirmeye gerek yok, affetmek zorundasınız, yoksa zaten gitmez bu iş.
Çocuğunuzla ilgili malesef herşey size kalmış, zorsa zor , bu çocuğun babaya ihtiyacı var, bir babanın çocuğuyla 15 dakika vakit geçirmemesini kimse anlayamaz hakta vermez. Zorsa size de zor, sizin haliniz ne olacakmış peki. Birşekilde size yardımcı olmalı, sizin için değilse bile sadece çocuğun babasıyla vakit geçirmeye hakkı olduğu için evladı için bunları yapabilmeli.
Hayatı , yapılacakları, düşünülecekleri fazla yıkmış sizin üstünüze, ittire kaktıra nereye kadar.
Yine de ısrarla beklentilerinizi anlatmanızı , düzelmesi adına biraz daha iteklemeniz tarafındayım, sonra malesef olmuyorsa olmuyordur.
 
Evet ben anneymişim. Tabi ki anneler daha fedakar ve sabırlı olmalıymış. Eşimin sözleri bunlar.

Telefon konusunda ne zaman bir şey desem, e sen aç sohbet konusu madem diyor. O da benim görevim çünkü. E ne yapalım diyor, onu da ben bulmalıyım çünkü.

Geçen haftalarda bir gün oğlum beni o kadar yordu ki tüm gün hastanede, oğlumu yatırıp çıktıktan sonra eşim "hatun hadi kahve yap da içelim beraber" dedi. Görünüşte hoş bir istek değil mi? Ama değil işte. Ben saatlerce çocukla hırpalanmış ve zorla uyutmuşken o telefonla oynamak yerine kahveyi yapabilirdi. Yapmadı. Karşılığında da buyur kahveni yap ve iç. Ben yatıyorum yanıtını aldı. Kimse kusura bakmasın böyle bir bencillik karşısında tatlı dilli geyşa olamıyorum.
Şu yazdıklarınızı okudukça, düşünmeye başlama aşamasında oldugum çocuk sahibi olma fikrimi rafa kaldırdım. Zira siz kadar güçlü ve sabırlı bir kadın değilim. Merakımı maruz görün ama siz hasta oldugunuzda nasıl idare ediyorsunuz. Yani ben artık sizin durumunuza romantik yönden bakamıyorum diğer arkadaşlar gibi. Yüce kalbinize de bu adamı hala sevmeye devam ettiği ve ona dair umudunu yitirmediği için çok saygı duyuyorum. Ben diğerlerinin aksine sizin artık yeteri kadar kendinizden verdiğinizi görüyorum. Kumar iddia borçlar ı hesaba bile katmayarak konuşuyorum şuan. Eşiniz sizin herşeyi üstlenmenize o kadar alışmış ki kahve ricası onun için çok normal. Eşinizin sizi anladıgını hiç sanmıyorum çünkü o hiç sizin kadar fedakarlık yapmamış. Eşinizin adımları sadece sizin gazınızı almaya yönelik şeyler bence. Anı kurtarma ve sizi anlık sakinleştirecek ve düzelmeye dair umudunuzu canlı tutacak çözümler. Çok üzgünüm...
 
Canım hayatını kurman 3 yılı bulacaksa eğer bu sitede maddi olarak kendini toplamakla geçir bence. Para birikimi yap, kendine yetecek duruma gelene kadar. Adamın aldatması şiddeti vs yoksa ve mecbursan da orda kalmaya onu görmeden duymadan yaşamaya çalış. Evde o yokmuş gibi davran. Oğlumla ikiniz için bir düzen kur , ev arkadaşı olarak gör durumunu toparlayana kadar.
 
Böyle düşününce kendi annemi babamı affettiysem eşümi her türlü affetmem gerekiyor aslında :) ancak mevzu sadece affetme de değil. Şimdi bu iddia at yarışı falan sebep olduğu adrenalin sebebiyle tekrar ermesi muhtemel durumlar. Evet üç yıldır tekrar etmedi en azından ben bilmiyorum. Para girmiyor, borç yok tekrar etmedi bu durumda. Ancak ya olursa korkusu benim yelkenleri indirmemi engelliyor. Bu biraz da acı çekme, hayal kırıklığı yaşama korkusu aslında. Sanıyorum ki, teslim olmazsam ve aynı şeyler olursa daha az acı çekerim. Aman zaten beklediğim bir durumdu derim. Düşününce saçma aslında. Önlem alsan da çekeceğin acı ya da hayal kırıklığı değişmiyor. Bari mutlu olmaya bak, olursa düşünürsün değil mi? Ama yok kontrol manyağı biri olarak tetikte olmalıyım. Çünkü az daha delirmek lazım.
Ama kendine yapiyorsun, yapma bunu , bunca zaman yapmamis , affet , unut ve hayatina devam et , sen mutlu olmayi hak ediyorsun , kendi kendine engel olma
Ya valla su anda raki iciyorum , turkiyeden bi arkadas geldi sagolsun raki getirmis , keske burda olsan oturur icer konusurduk , affet su adami , rahat birak kendini artik
Ay daral geliyor bana affetmeyince :) yapma bunu bana 😂😂
 
Heh ben de tam olarak bunu söylüyorum. Oğlum anne benimle oynasın diyerek babayı itiyor. Ancak bu son birkaç aydır yaşanıyor. Öncesinde çocuk gayet istekliydi oynamak için. Babası oyun oynamaktan sıkıldığı için yanaşmıyordu.
Yaaa idrak burdan yola çıkarak tavsiyede bulunmak istiyorum ben de. Benim eşim de senin eşinin bu konuda çok çok alt modeli. Kızıma tahammül edemediği için hep “seni istiyor” bahanesiyle yerde düzgünce oynayan çocuğu bile bana yapıştıra yapıştıra anneye aşırı düşkün bir çocuk haline getirdi. Kendi keyiflerine bakabilmeleri için acayip işlerine gelen birşey. Ben de çocuk tahammülsüz babaya maruz kalmasın diye bütün yükü yüklenmiş,mümkün mertebe onları biraraya getirmemeye çalışıyordum çocuk zarar görmesin diye. Ama olan bana olmuştu geçen yıl.
-ben her fırsatta boncuğumu babasıyla başbaşa bırakıyorum(parka,markete,camiye, galericiye..birlikte gitsinler de). Dışarda halletmen gereken işleri oğlan babasıyla evde olduğu saatlere denk getirsen, bi şekilde baş başa bıraksan. Atom bombası değil ki mübarek onun da çocuğu. Yazık sana yaaa, az bi dinlendirsin seni.
-telefonları saklıyorum. Çünkü eşim de bir ergen gibi tel bağımlısı. Çocuk çok fazla haşır neşir olmasın,görmesin diye. Bu çok işe yaradı bak. Sende bi denesen mi acaba?
-şu aralar yeni bebekten dolayı bulantılarım var, dinlenmem gerek diyip daha fazla kendimle başbaşa kalmaya çalışıyorum. Sende ufak tefek rahatsızlık dile getirip,en azından bi mola vermem gerek oğlana deyip dışarıya mı göndersen onları. Bırak baş etmeyi öğrensin çocukla.
Daha ne desem bilemedim, zor çocuk anneyi mahvediyor gerçekten. Baba da köşe minderi gibi öylece yığılıp tek amacı oyun skoru yapmak olunca hayattan soğumamak işten değil. Ama sen kocanın konforunu boz bence. Senin olduğu kadar onun da çocuğu, öyle pimpiriklenip kafada kurmakla iyi baba,ilgili baba olunmaz.
 
Ama kendine yapiyorsun, yapma bunu , bunca zaman yapmamis , affet , unut ve hayatina devam et , sen mutlu olmayi hak ediyorsun , kendi kendine engel olma
Ya valla su anda raki iciyorum , turkiyeden bi arkadas geldi sagolsun raki getirmis , keske burda olsan oturur icer konusurduk , affet su adami , rahat birak kendini artik
Ay daral geliyor bana affetmeyince :) yapma bunu bana 😂😂
Sen emzirmeyi bıraktın mı sonunda milana :spor:
 
Çok üstüme geliyorsun ama :)) bugün eşime bir haller olmuş zaten. Bence hissediyor benim vazgeçme eşiğinde olduğumu. Bugün pek ilgiliydi ve telefonu eline neredeyse almadı.

Peki eşimin telefon bağımlılığına karşı ne yapmalı? Gerçekten merak ediyorum fikrini.
Önce aynı yatakta yatmaya, laf sokmadan konuşmaya başlayın hele.
İlişki durumunuz normale dönsün.
Hala telefonla yapışık yaşarsa telefonu kırarsın göz korkutmak için :)
 
X