- 14 Ağustos 2024
- 447
- 1.274
- 33
- 38
- Konu Sahibi karanfil cicegim
-
- #101
Emin olun bu durumun kariyerinizle hiç alakası yok, gelinlik müessesi ile ilgisi var. Çok iyi işler yapan, tanınan kadınlar bile bu problemle karşılaşabiliyor toplumumuzda. Belli ki kültürel seviyede de uyuşmuyorsunuz ve bunun hem farkındalar hemde takıntı yapmışlar. Eşiniz iyi olsa bunlara sınır koyar aslında ama kendiside öyle. İddia meselesinin peşini bırakmayın derim.Eşim dahil, hepsinden daha iyi bir eğitime ve kariyere sahibim. Hepsi aile şirketinde çalışıyor, dışarıda bırak kariyeri iş bulamazlar bu bencillikle ciddi söylüyorum. Ben dişimle tırnağımla yaptım, yaşadığım hayat da onlardan kat be kat iyiydi. Sürekli “elit olmamla” alay ediyorlar kendilerince. Okey oynamaya gidelim demişti biri, görümcem “Karanfil oralarda yapamaz” diyerek ezikliğini her fırsatta belli ediyor.
İyi de ailenin maddi durumları iyi eşinizin kötü mü? Niye küçük hesap yapıyor, bir aylık evli karısına ver altını mehiri de unut diyor? Bunlar sonradan görme o halde. Uzak mesafeden kimseyi tanıyamazsınız. Sadece size değil çevresine tavrı davranışı nasıl gözlemleyemezsiniz. Siz tek başınıza hazmederek emek vererek bir şeyler yapabilmişsiniz. Değer kıymet görgü adap biliyorsunuz ama bu kardeşler görgüsüzler. Kayınvalideyi gözünüzde büyütmeyin, bir tarafta gelin diğer tarafta 3 çocuğu. O büyütmüş eğitmiş, onları atıp sizi tutar sanmayın.Evleninceye dek böyle bir şey olsaydı bir saniye tereddüt etmezdim, yemin ederim. Kaynım bir aptal onu geçiyorum, görümcem doğum günüm diye çiçek alıp gelmişti. Yani bu değişimi asla anlamıyorum. Aslında anlıyorum. Maddi durumları çok iyi olmasına rağmen benim yaşadığım hayatı yaşamamış hiçbiri. Çalışmamı bile garipsiyorlar ihtiyacın mı var diye. Eşim dahi benden sonra ilk tatiline çıkmıştı. Şimdi bunların hepsi birer işaretmiş yeni anlıyorum.
Az önce kapı çaldı çiçek göndermiş. Gerçekten çiçekleri o kadar seviyorum ki, ama sevinemedim. Bir şey de yazmadım. Defalarca sınır koyması, hastalığıma ve bana dikkat etmesi için uyardım.Emin olun bu durumun kariyerinizle hiç alakası yok, gelinlik müessesi ile ilgisi var. Çok iyi işler yapan, tanınan kadınlar bile bu problemle karşılaşabiliyor toplumumuzda. Belli ki kültürel seviyede de uyuşmuyorsunuz ve bunun hem farkındalar hemde takıntı yapmışlar. Eşiniz iyi olsa bunlara sınır koyar aslında ama kendiside öyle. İddia meselesinin peşini bırakmayın derim.
Haklısınız. Bilmiyorum gerçekten dün gece çekip gitmediğime pişmanım. Bir yandan fevri hareket etmek istemiyorum.İyi de ailenin maddi durumları iyi eşinizin kötü mü? Niye küçük hesap yapıyor, bir aylık evli karısına ver altını mehiri de unut diyor? Bunlar sonradan görme o halde. Uzak mesafeden kimseyi tanıyamazsınız. Sadece size değil çevresine tavrı davranışı nasıl gözlemleyemezsiniz. Siz tek başınıza hazmederek emek vererek bir şeyler yapabilmişsiniz. Değer kıymet görgü adap biliyorsunuz ama bu kardeşler görgüsüzler. Kayınvalideyi gözünüzde büyütmeyin, bir tarafta gelin diğer tarafta 3 çocuğu. O büyütmüş eğitmiş, onları atıp sizi tutar sanmayın.
Ne okumak ne bilmek istiyorsunuz? Takke düşmüş kel görünmüş, ömrümü gençliğimi bunlara harcarım diyorsanız siz bilirsiniz. Sadece kardeşleri böyle olsa eşiniz de durun yapmayın diyemese belki zamanla yontardınız ama adam da onlarla aynı. Evliyim eşim var, burası ortak yaşam alanımız, haberli gelin müsait miyiz diye sorun... Adamın umurunda değil kim geliyor kim gidiyor.
Çiçek geldi affettiniz diyelim sonra?? Ailesi gelmeye,kendisi bencil tehdit bari davranışlara devam edecek.Ağzınıza bir parmak bal çalıp,sonra istediği gibi sizi parmağında oynatacak .Yemeyin bu basit numarayıAz önce kapı çaldı çiçek göndermiş. Gerçekten çiçekleri o kadar seviyorum ki, ama sevinemedim. Bir şey de yazmadım. Defalarca sınır koyması, hastalığıma ve bana dikkat etmesi için uyardım.
1 içerisinde 3 kez çiçek aldı diyeyim siz anlayın.Çiçek geldi affettiniz diyelim sonra?? Ailesi gelmeye,kendisi bencil tehdit bari davranışlara devam edecek.Ağzınıza bir parmak bal çalıp,sonra istediği gibi sizi parmağında oynatacak .Yemeyin bu basit numarayı
Yapılması gereken ve tek doğru yorum.Senden önce gidip güvenlikten anahtar alması olayını anlamadım?
Onu bunu mehirden düş yok iddiadan kazandığım altını ver falan bunlar insanın eşine söyleyeceği laflar değil. Böyle eş böyle evlilik olmaz.
Daha ev kurulmamışken gelip kalan kardeşlerini hiç saymıyorum bile, düğün olmadan boz bu işi gitsin. Neresinden dönsen kardır. Yoksa çok çekeceksin belli.
Bacım değer vermek çiçekle olmaz.Ben seni eleştirmiyorum yanlış anlama.Konuda seni haklı buldum zaten.Bu adamla ömür geçmez.Yeni evlisin zaten.Düğün falan yapma.Yollarını ayır.1 içerisinde 3 kez çiçek aldı diyeyim siz anlayın.
Çiçek geldi affettiniz diyelim sonra?? Ailesi gelmeye,kendisi bencil tehdit bari davranışlara devam edecek.Ağzınıza bir parmak bal çalıp,sonra istediği gibi sizi parmağında oynatacak .Yemeyin bu basit numarayı
Evlenmeyin.. Birbirinizi çok yorarsınız.Merhaba.
Eşimle 1 sene konuşup evlendik. Benim annem babam yok, o yüzden isteme de olmadı sade bir nikahla evlendik ve baharda düğün yaparız dedik.
Bugün evliliğimin 1.ayı doldu. Çalışan, kariyerli bir kadınım. Eşim kendi işi için benden akıl alır. Ortakları, anne babası beni gerçekten çok sever. Bana çok özenlidir hepsi.
Nikahımıza 1 hafta kala ben stresten mi bilmiyorum yüz felci geçirdim. Sadece gülünce anlaşılan bir asimetri vardı. O durumda bile ben moralimi yüksek tutmaya çalıştım. Eşim o durumda bile tartıştı üzdü beni. Birkaç örnek vereceğim.
Dini nikahımızdan birkaç gün sonra çiçek bakmaya gittik, gittiğimiz yeri beğenmedi bana söylendi. Ben de çıkıp eve geldim, anahtarım da güvenlikteydi eve gelen kadın kendiyle götürmüştü yanlışlıkla. Oraya bırakmıştı. Benden önce gidip anahtarımı almış. Bu çaba karşısında şok oldum, hüngür hüngür ağladım saatlerce. Geldi özür diledi, 2 gün sonra nikahımız vardı.
1 ay içerisinde sürekli ailevi sorunları çıktı. Kardeşi kendinden 12 yaş bi kadınla sevgiliymiş, babasıyla tartıştılar, işiyle alakalı çok yoğun bir talep oldu sürekli çalıştı. Ben hepsine anlayış gösterdim.
Patladığım, artık yeter dediğim 2 olay oldu. Geçen gün çiftliğe gidip geldik, döndüğümüzde erkek kardeşi bizim evdeydi. PS’imi alacağım diye almıştı anahtarı, akşam beni aradı abla yemek söyleyeceğim diye. Şok oldum. Çiftlikten döndüğümüzde kızkardeşiyle ev bakmaya gideceklerdi, dönüşte görümcem birlikte maç izleyelim demiş, ev müsait değil kabul etmiş. Ev müsait değil çünkü eşyalarımızın tamamı gelmedi, ev dağınık, halı falan sermedim gelen giden eşya oluyor diye. Görümcem zaten ayrı bir konu. Eve geldi selam vermedi, kurduğu ilk cümle “bana pijama verir misin” oldu. Bana selam vermiyor, pijama istiyor. Eşime ben hizmetçi değilim yeter artık dedim. Duşa girdim. Çıktığımda görümcem tezgahtaki 2-3 bulaşığı yıkar gibi yapıyor, çöpünü alıyor ama yıkamıyor. Bulaşık makinesi doluydu ve çalışıyordu, bulaşıklar o yüzden ordaydı. Normalde elde yıkayacaktım ama onlar geliyor diye tatlı yaptım. Görümceme bırak dedim yorulma, sonra kahve köşesini kurarken kararsız kalıp kenara koyduğum ahşap çubuğu aldı, “bu evde niye her yerde bir şeyin parçaları var” dedi. Ben artık delirdim. Yüz felci geçirdiğimi bilmesine rağmen koca evdesin yardım edeyim demedi bir kere. 4 defa yemeğe geldi, hepsinde güleryüzle mükemmel bir sofra hazırladım. Eşime patladım. Bir işi doğru yaptığını görmedim, benim evimde bana laf edemez kimse dedim. Haklısın, konuşma sen de bir daha diyor.
Dün akşam da, benim dini nikah kağıdım kaynımdaydı. Getirmesini söyledim. Mutfağa girdim, eşimin elinde benim nikah akdim, “iddiadan kazandığım tam altını ver, yoksa mehrinden olursun” dedi. Kolumdaki bileziği çıkardım. Evirip çeviriyor “bu tam altın eder mi” diyor. Sonra konu nişanlıyken yatırım olsun diye aldığı altınlara getirdi. Ben aylarca maaşımdan arttırıp altın aldım. Onun aldığı bilezikleri de bozdurup gram arttırdım. Bana diyor ki onları ben aldım, mehirden düş. Artık kafayı yedim, kolumdaki diğer bilezikleri de çıkardım tezgaha koydum. Çıktım mutfaktan.
Odadan çıktım kardeşi çıkıp gitmiş, (haftada en az 1 gün bizde kalıyor, bazısı keyfi bazısı eşya falan kuruyoruz). Ben eşyalarımı topladım gidiyorum yeter dedim. Kimliğim ofisteydi, taksiyle gittim ofise kadar gelmiş peşimden. Eve getirdi beni. Bir şey demeden uyudum çok yorulmuştum ağlamaktan. Sabah öpmek istedi odama gelip izin vermedim. Hep böyle öpüyor sarılıyor, akşamında ağlatacak bir sebep buluyor.
Ortağı bizi yemeğe çağırmıştı, aradı. Yanında insanlar var biliyorum, hiçbir yere gelmek istemiyorum dedim. Şimdiye kadar ne sorun yaşasak belli etmezdim. Ama elime ne geçti? Hiç.
Evi terk edip gitmek istiyorum. Çok yoruldum.
Çiçeğe çok anlam yüklemeyin. Davranışlarıyla sizi üzen ezen adam önünüze dağ gibi çiçek yığsa anlamı yok.Sizi el üstünde tutsa keşke, ailesine ezdirmese,sevgisini hissetirse o zaman çiçek almasa da olurdu ...1 içerisinde 3 kez çiçek aldı diyeyim siz anlayın.
Adamda da sıkıntı var hem de büyük sıkıntı.Eş düzgün olsa kardeşler tolere edilir.Yalnız kalsalar da düzeleceğe benzemiyor.daha fazla dini içerikli konuşursanız konu uçar :)))
K karanfil cicegim ilk yapacağınız iş sağlam korunmak ve hızlı bir şekilde kardeşleri evden uzaklaştırmak
hergün müsait değiliz diyeceksiniz dedirteceksiniz
önce bir yalnız kalın sonra duruma bakarsınız
Çiçek beni iyi hissettirmedi. Ben sana çiçek yollayayım, yaşadıklarımı geri al dedim. Küfür gibi geliyor böyle zamanlarda çiçek.Çiçeğe çok anlam yüklemeyin. Davranışlarıyla sizi üzen ezen adam önünüze dağ gibi çiçek yığsa anlamı yok.Sizi el üstünde tutsa keşke, ailesine ezdirmese,sevgisini hissetirse o zaman çiçek almasa da olurdu ...
Eşinizin altını ver mehirden olursun demesi aşırı saçma. Böyle bir hakkı dinende yok zaten siz mehiri ona bağışlamadığınız sürece. Kumar oynuyor sanırım eşiniz. Çok saçma ve çocukça bir hareket olmuş.Merhaba.
Eşimle 1 sene konuşup evlendik. Benim annem babam yok, o yüzden isteme de olmadı sade bir nikahla evlendik ve baharda düğün yaparız dedik.
Bugün evliliğimin 1.ayı doldu. Çalışan, kariyerli bir kadınım. Eşim kendi işi için benden akıl alır. Ortakları, anne babası beni gerçekten çok sever. Bana çok özenlidir hepsi.
Nikahımıza 1 hafta kala ben stresten mi bilmiyorum yüz felci geçirdim. Sadece gülünce anlaşılan bir asimetri vardı. O durumda bile ben moralimi yüksek tutmaya çalıştım. Eşim o durumda bile tartıştı üzdü beni. Birkaç örnek vereceğim.
Dini nikahımızdan birkaç gün sonra çiçek bakmaya gittik, gittiğimiz yeri beğenmedi bana söylendi. Ben de çıkıp eve geldim, anahtarım da güvenlikteydi eve gelen kadın kendiyle götürmüştü yanlışlıkla. Oraya bırakmıştı. Benden önce gidip anahtarımı almış. Bu çaba karşısında şok oldum, hüngür hüngür ağladım saatlerce. Geldi özür diledi, 2 gün sonra nikahımız vardı.
1 ay içerisinde sürekli ailevi sorunları çıktı. Kardeşi kendinden 12 yaş bi kadınla sevgiliymiş, babasıyla tartıştılar, işiyle alakalı çok yoğun bir talep oldu sürekli çalıştı. Ben hepsine anlayış gösterdim.
Patladığım, artık yeter dediğim 2 olay oldu. Geçen gün çiftliğe gidip geldik, döndüğümüzde erkek kardeşi bizim evdeydi. PS’imi alacağım diye almıştı anahtarı, akşam beni aradı abla yemek söyleyeceğim diye. Şok oldum. Çiftlikten döndüğümüzde kızkardeşiyle ev bakmaya gideceklerdi, dönüşte görümcem birlikte maç izleyelim demiş, ev müsait değil kabul etmiş. Ev müsait değil çünkü eşyalarımızın tamamı gelmedi, ev dağınık, halı falan sermedim gelen giden eşya oluyor diye. Görümcem zaten ayrı bir konu. Eve geldi selam vermedi, kurduğu ilk cümle “bana pijama verir misin” oldu. Bana selam vermiyor, pijama istiyor. Eşime ben hizmetçi değilim yeter artık dedim. Duşa girdim. Çıktığımda görümcem tezgahtaki 2-3 bulaşığı yıkar gibi yapıyor, çöpünü alıyor ama yıkamıyor. Bulaşık makinesi doluydu ve çalışıyordu, bulaşıklar o yüzden ordaydı. Normalde elde yıkayacaktım ama onlar geliyor diye tatlı yaptım. Görümceme bırak dedim yorulma, sonra kahve köşesini kurarken kararsız kalıp kenara koyduğum ahşap çubuğu aldı, “bu evde niye her yerde bir şeyin parçaları var” dedi. Ben artık delirdim. Yüz felci geçirdiğimi bilmesine rağmen koca evdesin yardım edeyim demedi bir kere. 4 defa yemeğe geldi, hepsinde güleryüzle mükemmel bir sofra hazırladım. Eşime patladım. Bir işi doğru yaptığını görmedim, benim evimde bana laf edemez kimse dedim. Haklısın, konuşma sen de bir daha diyor.
Dün akşam da, benim dini nikah kağıdım kaynımdaydı. Getirmesini söyledim. Mutfağa girdim, eşimin elinde benim nikah akdim, “iddiadan kazandığım tam altını ver, yoksa mehrinden olursun” dedi. Kolumdaki bileziği çıkardım. Evirip çeviriyor “bu tam altın eder mi” diyor. Sonra konu nişanlıyken yatırım olsun diye aldığı altınlara getirdi. Ben aylarca maaşımdan arttırıp altın aldım. Onun aldığı bilezikleri de bozdurup gram arttırdım. Bana diyor ki onları ben aldım, mehirden düş. Artık kafayı yedim, kolumdaki diğer bilezikleri de çıkardım tezgaha koydum. Çıktım mutfaktan.
Odadan çıktım kardeşi çıkıp gitmiş, (haftada en az 1 gün bizde kalıyor, bazısı keyfi bazısı eşya falan kuruyoruz). Ben eşyalarımı topladım gidiyorum yeter dedim. Kimliğim ofisteydi, taksiyle gittim ofise kadar gelmiş peşimden. Eve getirdi beni. Bir şey demeden uyudum çok yorulmuştum ağlamaktan. Sabah öpmek istedi odama gelip izin vermedim. Hep böyle öpüyor sarılıyor, akşamında ağlatacak bir sebep buluyor.
Ortağı bizi yemeğe çağırmıştı, aradı. Yanında insanlar var biliyorum, hiçbir yere gelmek istemiyorum dedim. Şimdiye kadar ne sorun yaşasak belli etmezdim. Ama elime ne geçti? Hiç.
Evi terk edip gitmek istiyorum. Çok yoruldum.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?