- 17 Haziran 2017
- 51
- 16
- 3
- 34
- Konu Sahibi hayranayse990
- #1
Merhaba, uzatmadan direkt konuya girmek istiyorum. Özellikle tecrübeli aklı selim hanımların şiddetle tavsiyelerine ihtiyacım var. Derdim tek değil; bir sürü. Kimisinin çözümünü bilsem de duygusal yapım zorlanmaya gelemediğinden henüz çözemedim. Eksik kalan yerleri soru - cevap şeklinde tamamlamayı umut ediyorum. Derdime deva olmak isteyenlere şimdiden teşekkürler.
Ben 26 yaşındayım eşim 32. Evleneli 2 ay henüz doldu. 12 yıldır tanışıyoruz ve 4 yıldır birlikteyiz. Bir sürü sorun yaşadık, ayrıldık barıştık. Birbirimize yalan söyledik, destek olduk, ayrı durduk, başkaları yüzünden kavga ettik, kendi tabularımızı yıkmadığımızdan kavga ettik, yeri geldi kendimizi çiğnedik yine de kavga ettik. Anlayacağınız oldukça sorunlu ama her defasında birbirinden kopamayan bir çift olduk. Sonuç: Evlendik.
Sorun şu ki ben her defasında en kolay yolu seçiyorum: vazgeçmek. Ama her defasında da o'ndan kopamamış bir şekilde buluyorum kendimi. Yine yanındayım. Kocam "her defasında barışıyoruz, o zaman niçin 'bu sefer barışmıcam' deyip ayrılma yoluna gidiyorsun? çözüm sürecini bu şekilde uzatıyorsun" diyor. Gelin sorunlarımıza bakalım:
Sorun 1: Kayınvalide
Evlenmemize 2 ay kala nişan attım. Sebep kayınvalidenin beni saygısız ve kaba bulması. O ana kadar benim dedikodumu kendi anneme yaptı, oğluna beni kötüledi ama benim yüzüme hep güldü. Görmezden gelerek o güne dek herhangi bir sorun yokmuş gibi davrandım. Oğluyla aramızdaki kavgalara müdahil olmak, beni uyarmak istedi sürekli. İzin vermedim ama saygısızlık da yapmadım. Buna rağmen etkili olmamış ki beni istemediğini belitti. O zaman istediği gibi devam edebileceğini söyledim ve kocamla da o akşam kavga edince nişanı attım. Ertesi gün kocam geldi ve özür diledi, tatlıya bağladık. Babası ufak yaşta vefat ettiği için annesini frenleyecek kimse yoktu. Oldukça müdahaleci ve baskıcı bir yapıya sahip olan annesini düğüne 2 ay kala her şey hazırken terk edip gidemeyeceğini hal ve hareketlerine devam ederse birlikte evden çıkacağımızı söyledi, söz verdi. Yemeğe bile istediğin zaman ineriz dedi. Nitekim öyle de olmadı. Barıştığımızın daha ilk haftasına aynı sofraya oturttu. Anne bu, atsan atılmaz satsan satılmaz dedim, başkasıyla da evlensem yine aynı şeyler olabilir alışmalıyım dedim; gülün dikeni olarak eyvallah ettim.
Ama halen aynı şeylere devam ediyor. Aynı apartmanda yaşıyoruz. Bir akşam kavga ettik, 'ev benim, git' demeye getirdi. Çıktım gittim. Kocamla konuştuk, geri geldim. Bir şey yokmuş gibi konuşmaya devam ettim.
Yüzüne gülmeye, dediklerini takmamaya çalıştım; ben uyurken kocama gelip benim odamda dedikodumu yaparken yakaladım. Bir şey demedim, takmadığımı düşünsün istedim.
Her fırsatta anneme sallıyor. Sinirlendikçe daha da üstüme geliyor. En son tartışmada kocam "bize değil kendisine söyle" deyip kapatmaya çalıştı konuyu. Nasıl böyle konuşur diye kocama sitem ettiğimde bana "kaç yaşında kadın değiştiremezsin" dedi. Bu bakış açısı beni yoruyor ve sinirlendiriyor. O da kendince haklı kaç yıldır baskılanmış., değiştirememiş.
Sorun 2: Surat sallandırmam
Kavga ettiğimiz zaman, hoşuma gitmeyen bir durum olduğu zaman, eleştirildiğim zaman konuşmak yerine hemen yüzüm düşüyor ve suratım sallanıyor. Kocam bu durumdan çok rahatsız. Her defasında söylüyor, yapma diyor. Ona da bulaştı. Bunun yerine konuş diyor ama konuşmaya gelince "her hafta bu konuşmayı mı yapcaz?" diyor. Bu da benim sinirimi bozuyor. Rahatsızlığımı dile getirdiğim zaman illa ki tartışmaya dönüyor. Surat sallandırmak benim bu ana kadar yaptığım ve benim hayatımı zorlaştıran unsurlardan biri. Düzeltemedim bu yaşıma kadar. Düzeltmek de pek istemedim açıkçası ama ortamda enerji düşüren insan olmak istemiyorum.
Sorun 3: Kötü insan olmak
Kocam ve kayınvalidem sürekli beni eleştiriyorlar ve buna artık dayanamıyorum. Kayınvalidemi hadi artık takmıyorum. Kocam sevgililik döneminden gelen sorunlardan da kaynaklı beni takdir etmeyi, güzel söz söylemeyi unuttu. Çevrem tarafından güzel ve akıllı bulunan bir kızım. Fakat kocam en son bana ne zaman güzel söz söyledi hatırlamıyorum. En son geçen hafta birlikte olurken şakasına kilo mu almışsın dedi, ona bile alındım. Ses çıkarmadım. Onunla konuşmayı denedim, defalarca. "Bu şekilde ilgisiz ve sevgisiz bırakırsan gözüm dışarı kayabilir." bile dedim, ima ettim. Yok, hiçbir değişiklik olmadı. Sürekli eksiklerimden ve yanlışlarımdan bahsediyor. Tepki gösterdiğimdeyse tepkiyle karşılaşıyorum "Bir kere önce ne dediğime bak, sürekli beni eleştiriyor deme" diyor. Bir insanın gözünde bu kadar da yanlış olamam ama anlatamıyorum.
Sorun 4: Her tartışmada haksız olmak
Kocamla her tartışmamızda haklı olan taraf o çıkıyor. Her ne olursa olsun bana çözüm önerisi sunduğunu ve benim çözüme gitmediğimi ısrarla söylüyor.
Onu zeki bulduğumu her fırsatta söylememe rağmen özellikle evlendiğimizden beri ona böyle hissettiremediğimi söylüyor.
Kapalı olarak yazmış olabilirim anlaşılmayan yerlerde sorularınıza hazırım. Çözüme kavuşturmakta zorlandığım konular kısmen bunlar. Aklıma geldikçe ekleme de yapabilirim. İlk büyük kavgamızda aklıma boşanmak geldi. Çabalamadan boşanmaya gitmek doğru mu emin olamıyorum. En azından buraya kadar gelmek bir çaba hak ediyor diye düşünüyorum.
Ben 26 yaşındayım eşim 32. Evleneli 2 ay henüz doldu. 12 yıldır tanışıyoruz ve 4 yıldır birlikteyiz. Bir sürü sorun yaşadık, ayrıldık barıştık. Birbirimize yalan söyledik, destek olduk, ayrı durduk, başkaları yüzünden kavga ettik, kendi tabularımızı yıkmadığımızdan kavga ettik, yeri geldi kendimizi çiğnedik yine de kavga ettik. Anlayacağınız oldukça sorunlu ama her defasında birbirinden kopamayan bir çift olduk. Sonuç: Evlendik.
Sorun şu ki ben her defasında en kolay yolu seçiyorum: vazgeçmek. Ama her defasında da o'ndan kopamamış bir şekilde buluyorum kendimi. Yine yanındayım. Kocam "her defasında barışıyoruz, o zaman niçin 'bu sefer barışmıcam' deyip ayrılma yoluna gidiyorsun? çözüm sürecini bu şekilde uzatıyorsun" diyor. Gelin sorunlarımıza bakalım:
Sorun 1: Kayınvalide
Evlenmemize 2 ay kala nişan attım. Sebep kayınvalidenin beni saygısız ve kaba bulması. O ana kadar benim dedikodumu kendi anneme yaptı, oğluna beni kötüledi ama benim yüzüme hep güldü. Görmezden gelerek o güne dek herhangi bir sorun yokmuş gibi davrandım. Oğluyla aramızdaki kavgalara müdahil olmak, beni uyarmak istedi sürekli. İzin vermedim ama saygısızlık da yapmadım. Buna rağmen etkili olmamış ki beni istemediğini belitti. O zaman istediği gibi devam edebileceğini söyledim ve kocamla da o akşam kavga edince nişanı attım. Ertesi gün kocam geldi ve özür diledi, tatlıya bağladık. Babası ufak yaşta vefat ettiği için annesini frenleyecek kimse yoktu. Oldukça müdahaleci ve baskıcı bir yapıya sahip olan annesini düğüne 2 ay kala her şey hazırken terk edip gidemeyeceğini hal ve hareketlerine devam ederse birlikte evden çıkacağımızı söyledi, söz verdi. Yemeğe bile istediğin zaman ineriz dedi. Nitekim öyle de olmadı. Barıştığımızın daha ilk haftasına aynı sofraya oturttu. Anne bu, atsan atılmaz satsan satılmaz dedim, başkasıyla da evlensem yine aynı şeyler olabilir alışmalıyım dedim; gülün dikeni olarak eyvallah ettim.
Ama halen aynı şeylere devam ediyor. Aynı apartmanda yaşıyoruz. Bir akşam kavga ettik, 'ev benim, git' demeye getirdi. Çıktım gittim. Kocamla konuştuk, geri geldim. Bir şey yokmuş gibi konuşmaya devam ettim.
Yüzüne gülmeye, dediklerini takmamaya çalıştım; ben uyurken kocama gelip benim odamda dedikodumu yaparken yakaladım. Bir şey demedim, takmadığımı düşünsün istedim.
Her fırsatta anneme sallıyor. Sinirlendikçe daha da üstüme geliyor. En son tartışmada kocam "bize değil kendisine söyle" deyip kapatmaya çalıştı konuyu. Nasıl böyle konuşur diye kocama sitem ettiğimde bana "kaç yaşında kadın değiştiremezsin" dedi. Bu bakış açısı beni yoruyor ve sinirlendiriyor. O da kendince haklı kaç yıldır baskılanmış., değiştirememiş.
Sorun 2: Surat sallandırmam
Kavga ettiğimiz zaman, hoşuma gitmeyen bir durum olduğu zaman, eleştirildiğim zaman konuşmak yerine hemen yüzüm düşüyor ve suratım sallanıyor. Kocam bu durumdan çok rahatsız. Her defasında söylüyor, yapma diyor. Ona da bulaştı. Bunun yerine konuş diyor ama konuşmaya gelince "her hafta bu konuşmayı mı yapcaz?" diyor. Bu da benim sinirimi bozuyor. Rahatsızlığımı dile getirdiğim zaman illa ki tartışmaya dönüyor. Surat sallandırmak benim bu ana kadar yaptığım ve benim hayatımı zorlaştıran unsurlardan biri. Düzeltemedim bu yaşıma kadar. Düzeltmek de pek istemedim açıkçası ama ortamda enerji düşüren insan olmak istemiyorum.
Sorun 3: Kötü insan olmak
Kocam ve kayınvalidem sürekli beni eleştiriyorlar ve buna artık dayanamıyorum. Kayınvalidemi hadi artık takmıyorum. Kocam sevgililik döneminden gelen sorunlardan da kaynaklı beni takdir etmeyi, güzel söz söylemeyi unuttu. Çevrem tarafından güzel ve akıllı bulunan bir kızım. Fakat kocam en son bana ne zaman güzel söz söyledi hatırlamıyorum. En son geçen hafta birlikte olurken şakasına kilo mu almışsın dedi, ona bile alındım. Ses çıkarmadım. Onunla konuşmayı denedim, defalarca. "Bu şekilde ilgisiz ve sevgisiz bırakırsan gözüm dışarı kayabilir." bile dedim, ima ettim. Yok, hiçbir değişiklik olmadı. Sürekli eksiklerimden ve yanlışlarımdan bahsediyor. Tepki gösterdiğimdeyse tepkiyle karşılaşıyorum "Bir kere önce ne dediğime bak, sürekli beni eleştiriyor deme" diyor. Bir insanın gözünde bu kadar da yanlış olamam ama anlatamıyorum.
Sorun 4: Her tartışmada haksız olmak
Kocamla her tartışmamızda haklı olan taraf o çıkıyor. Her ne olursa olsun bana çözüm önerisi sunduğunu ve benim çözüme gitmediğimi ısrarla söylüyor.
Onu zeki bulduğumu her fırsatta söylememe rağmen özellikle evlendiğimizden beri ona böyle hissettiremediğimi söylüyor.
Kapalı olarak yazmış olabilirim anlaşılmayan yerlerde sorularınıza hazırım. Çözüme kavuşturmakta zorlandığım konular kısmen bunlar. Aklıma geldikçe ekleme de yapabilirim. İlk büyük kavgamızda aklıma boşanmak geldi. Çabalamadan boşanmaya gitmek doğru mu emin olamıyorum. En azından buraya kadar gelmek bir çaba hak ediyor diye düşünüyorum.
Son düzenleme: