@Legal Alien benzer durum bizde de var evliyken aldığı birkaç eşya için ben de boşuna masrafa gerek yok kullanabiliriz dedim. Aslında bu zamana kadar rahattım dediğim gibi. Ben eski eşini kıskanmıyorum bir kıyaslamaya da giriyorum diyemem tam anlamıyla. Bunu ona karşı dile getirmiyorum bile hatta, mesela gelinlik bakarken bir an aklıma geliyor bunu onunla da yaşamış diye sonra bir an hüzünleniyorum elimde olmadan. Uzun sürmüyor geçiyor. Zaten bunları çok sorun eden biri olsam bu noktaya gelmezdik iki yıldır. Benim tek derdim hiç anımsamamak
Teşekkür ederim doğru söylüyorsunuz. Sevgi saygı konusunda bir problemimiz yok. İnşallah böyle de devam ederYaşamış olsa ne olur ?
Seni hüzünlendiren nedir ?
İnsanoğlundaki bu ilk olma ve ilke anlam yükleme çabası nedir ?
O tanıdığın, bildiğin, istediğin adam, geçmişi onu kullanılmış yapmaz
Başkasıyla aynı şeyleri yaşamış olması sende bir şeyleri eksik hissetmesine sebep olmaz
Ben eşimin ikinci evliliğiyim, tek bir gün bile bu düşündüklerini hissetmedim
Çünkü yaşadığımız her şey bize özel
O ilk heyecanlar falan Türk filmlerinden kaçma hikayeler, aklına takma böyle şeyleri
Evlilikte aslolan iyi geçimdir, sevgidir, saygıdır bunlar varsa sorun yok
İnanın her açıdan düşünmeye, duygularımın yanında mantığımla da karar vermeye çalışıyorum. Acelemiz yok evlilik için okulum bittikten sonra yavaş yavaş başlayacağızçok acele ediyorsun bence 22 yaş çok erken evlilik için ve arada 10 yaş fark, evlenip boşanmış bir erkek... iyi düşünmelisin evlilik bu şakaya gelmez..
Bence erkek ve kadın arasındaki yaş farkında en önemli nokta fizyoljiktir. Burada cinsellik vs uyumdan bahsetmiyorum. İstatistiksel olarakda kabul etmek gerekir ki erkekler kadınlarden erken ölüyor. Çevremde annannem, babannem ve arkadaşlarımın nineleri pek çok yaşlı kadın son 10-15 yıllarını bekar ve yalnız geçiriyor. Ben eşimi çok seviyorum ve düşünemem bile böyle yaşamayı. Yalnız, tek, senelerce. Tabiki kimin kimden önce vefat edeceği net söylenemz ama %70-80 bu şekilde. Huzurevlerinde bile kalanların %80'i kadın. Ben hep derim kadın büyük olmalıdır diye ama kimse anlamıyor beni :)
Sizin durumunuza gelince ilişki konusuna buradan insanların yorum yapması tuhaf olur, ne sizi ne de sevdiğiniz insanı tanıyor biliyoruz. Genel ve 10 senelik evlilik deneyimimden yola çıkarsam, ancak şunları söyleyebilirim:
1. İlk eşinden neden boşanmış? Eğer dayak, kötü muamele, aşağılama, direktif verme, emredici olma, bitmek tükenmek bilmeyen istek ve talepler, aynı evde yaşayamama gibi bir problemi varsa erkeğin bu geçmiyor. Sevgiliyken bunları anlamanız çok zor şu anda zadece güzel zamanları paylaşıyorsunuz. Bir erkek 7 sinde, 17 sinde, 27 sinde neyse odur, siz yada başka bir kadın bunu değiştiremez. Size olan sevigiside huylarını ebedi şekilde değiştirmez. Evlenip aynı eve girince çıkar bir erkeğin ilginç huyları. O nedenle pek çok açıdan onu denemeniz gerekir.
2. Şu anda aklınızda sorular varsa, bunlar evlenince geçmez, giderek büyür. Hüznü bile paylaşabilmeniz gerekir. Evlilikte birşeyleri içinize atmaya başlarsanız bunun sonu genellikle hayırlı olmaz. Gerekirse tartışmanız, gerekirse kavga etmeniz gerekir. Bazen hakkınızı bile aramanız gerekir. Evlilik öyle herzaman mutlu mesut giden birşey değildir. Çoğu zaman değildir hatta. Ama güzeldir, sabır ister.
3. Yaşlandıkça bazı şeyler değişecektir. Çok yaşlanmaktan bahsetmiyorum. Şu anda 22 yaşındsasınız ve 32 yaşınıza geldiğinizde 22 yaşındaki gibi bakmayacaksınız hayata ve sabredemeyeceksiniz 22 yaşınızda olduğunuz gibi. İçinize atamayacaksınız çünkü içinizde çoğu zaman birşeyler atacak yer kalmayacak.
O nedenle daha evlenmeden, ilk kavganızı yaşamış, tartışmalara girmiş, iyiyi güzeli kötüyü yani tüm duyguları yaşamış olmanız lazım o kişiyle ki doğru insan olup olmadığına ve bir ömür geçirip geçiremeyeceğinizi anlayın. Yaşınız henüz çok genç evliliğin ne olduğunu ne olmadığını anlayabilmek için. Hele birde bu konuda tecrübeli ve bu tecrübeyi kötü geçirmiş biri ile bu evlilği kurmak ve yürütmek zor olabilir. Çok mutlu da olabilirsiniz o da ayrı ama bence hayata bir atılın, iş güç hayatın zorluklarını bir görün sonrasında karar verirsiniz evlenmeye. Eşim bana sormuştu sence aşk nedir diye, bende "İki insanın birbirine tahammül edebilme yeteneğidir" demiştim evlediğimiz gece. Biraz duygusuzum ama duygularla evlilik yürümüyor zaten. O tahammül git gide azalıyor ortak yolları bulamazsanız ve hiç tahammül edemediğiniz günde boşanıyorsunuz işte.
Bu arada lanet bir evliliğim gibi varmış gibi yazdım ama eşimi çok seviyorum. Yanlış anlaşılmasın :)
Estağfurullah, ders olsun diye yazmadım sadece deneyimlerim diyelim. :) Hala kocama çöp attıramıyorum mesela, kayınvalidemde attırmamış çünkü hayatı boyuncaçok güzel anlatmışsınız, bunlar bize de ders olsun
Estağfurullah, ders olsun diye yazmadım sadece deneyimlerim diyelim. :) Hala kocama çöp attıramıyorum mesela, kayınvalidemde attırmamış çünkü hayatı boyunca
Aslında önemli olan bir hayatı yanyana yaşayabilme. Yani evlilikler öyle çok sakin ve saygılı-sevgili geçmiyor ne yazıkki. Eşimin kafasına telefon fırlatmışlığım, hatta seni çok pis dövmek istiyorum demişliğim var. Bazen erkekler kadınları deli edebiliyor çünkü. Ömür boyu bir insana saygı duyup aynı evde yaşayamazsınız mesela, anne babamızada saygı duyuyoruz ama büyüyüp evden ayrılacağımız günü dört gözle bekliyoruz.Ahahaha ilahio kadar kusur da olsun canım yapacak bir şey yok. ben anlıyorumki önemli olan mantıklı ve sakin davranabilmek evlilikte ve biz bekarlar için böyle evli ablalarımızdan ders alabilmek lazım ilerisi için bize lazım
Aslında önemli olan bir hayatı yanyana yaşayabilme. Yani evlilikler öyle çok sakin ve saygılı-sevgili geçmiyor ne yazıkki. Eşimin kafasına telefon fırlatmışlığım, hatta seni çok pis dövmek istiyorum demişliğim var. Bazen erkekler kadınları deli edebiliyor çünkü. Ömür boyu bir insana saygı duyup aynı evde yaşayamazsınız mesela, anne babamızada saygı duyuyoruz ama büyüyüp evden ayrılacağımız günü dört gözle bekliyoruz.Evliliklerde olan şey bence bambaşka bir şey iki insan arasında olan. Mesela kavga edeceksiniz ama kavgaları her iki taraf içinde mantıklı kararlar alarak bitirip kaldığınız yerden hayatınıza devam edebilmeniz gerekir. Kadında erkekde birşeyleri atmamalı içine. Ben söylüyorum mesela sinirlendiğimde, ben sana şu anda çok sinirliyim bu bu sebepten, yanıma yaklaşma diyorum. Eşimde beni sevdiğinden ve bildiğinden tamam diyor, ara ara dürtüyor geçtimi sinirin diye. Ama işte her erkek böyle değil, bu cümleyi bir erkeğe kurduğunuzda elinin tersiyle patlatadabilir. Bu sizin kişiliğiniz ile de çok alakalı. Ne beklediğinizden karşınızdakinden. Ben açık ve reel olmayı seviyorum bizimkisi böylece gidiyor 10 yıldır. 7 gün 24 saat. Beraber çalışıyoruz, beraber eğleniyoruz, beraber sinirleniyoruz, beraber ağlıyoruz, bazen ben kovalıyorum evin içinde onu bazen o beni kovalıyor yada terlik atıyor. Bazen ben onu kovuyorum evden hiç arkadaşın yokmu git gez dolaş, evde 2 saat huzur ver bana diye. Bazen ben gidiyorum anneme 2-3 saat ona evde bilgisayar oynayabilmesi için huzur veriyorum. Denge meselesi herşey.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?