- 17 Nisan 2012
- 30.408
- 65.370
- 598
Yok hic bir fark yok. Tek sorun kokende bir yerde var olmasi.
canım bak gerçekten anlayabiliyorum seni şimdi çok üzgünsün ama bu şekilde evlilik yaparsan gerçekten büyük sorunlar yaşarsın ve en ufak bir sorunda herkes seni suçlar kimseye derdini anlatamazsın yarın öbür gün evliliğinde en ufak bir problem olsa annene bile dert yanamazsın çünkü duyacağın tek şey kendin ettin biz sana demedik mi olacak o yüzden sen bu işten vazgeç derim daha fazla bağlanmadan bitirmeye bakEve
Evet maalesef
Yok zaten ailesine cok bağli birisi. Hayatta kabul etmez biraz uzaklasmayi. Hem onunda kulagina gitmis dogal olarak. Kabul etmiyorKöken değil, kültür önemli... Eşim doğulu, orada büyümemiş ve bu nedenle bizim aramızda herhangi bir iletişim kopukluğu yok. Ama ebeveynleri, akrabaları orada doğup büyümüş. Ve gerek benim kv kp ile iletişîmim, gerekse benim ailemin onlarla iletişimi çok zayıf.
Yani anlaşmak bir yana, birbirimizi anlamıyoruz bile. Bu durum bizim evliliğimize bir şekilde yansıyor. Ama her evlilik aynı değildir. Fiziksel ve ruhsal olarak eşinizin ailesi ile daha mesafeli olursanız hiç yansımayabilir de...
Ama ailesini, akrabalarını tamamen yok sayacak erkek yok denecek kadar azdır. Ve ailesiyle değil kocanla evleniyorsun lafı bence yalan... Yeri geliyor akrabalarının tavırları bile evin içinde tartışma yaratıyor...
Hep bunlari dusunuyorum. En korktugum ise bir gun cocugum olacak ve ailem onu sevmeyecekcanım bak gerçekten anlayabiliyorum seni şimdi çok üzgünsün ama bu şekilde evlilik yaparsan gerçekten büyük sorunlar yaşarsın ve en ufak bir sorunda herkes seni suçlar kimseye derdini anlatamazsın yarın öbür gün evliliğinde en ufak bir problem olsa annene bile dert yanamazsın çünkü duyacağın tek şey kendin ettin biz sana demedik mi olacak o yüzden sen bu işten vazgeç derim daha fazla bağlanmadan bitirmeye bak
Dini konuda sıkinti yok. Tam istedigim gibi birisi. Kibarlik, giyim kusam meslekte tamam. Bu konularda hicbir sıkinti yok. Fiziksel gorunuste cok cok duzgun. Yani belki icinizden geciren olmustur. Belli olmadi mi diye. Yok hic olmuyor.Valla canim bilemedim ki. Romanlar biraz daha farklı oluyorlar. Tamam ben kökene takilanlara kizarim ama sizinki biraz farkli sanki? Çok uç, yapamayabilirsin gerçekten de..
bile bile mutsuz olacaksın şu an çok aşık olabilirsin ama o aşkın hiçbir etkisi kalmayacak ne kadar seversen sev sen yıpranacaksın kuzum çok iyi düşün kararını öyle verHep bunlari dusunuyorum. En korktugum ise bir gun cocugum olacak ve ailem onu sevmeyecek
ah o akrabalar.Köken değil, kültür önemli... Eşim doğulu, orada büyümemiş ve bu nedenle bizim aramızda herhangi bir iletişim kopukluğu yok. Ama ebeveynleri, akrabaları orada doğup büyümüş. Ve gerek benim kv kp ile iletişîmim, gerekse benim ailemin onlarla iletişimi çok zayıf.
Yani anlaşmak bir yana, birbirimizi anlamıyoruz bile. Bu durum bizim evliliğimize bir şekilde yansıyor. Ama her evlilik aynı değildir. Fiziksel ve ruhsal olarak eşinizin ailesi ile daha mesafeli olursanız hiç yansımayabilir de...
Ama ailesini, akrabalarını tamamen yok sayacak erkek yok denecek kadar azdır. Ve ailesiyle değil kocanla evleniyorsun lafı bence yalan... Yeri geliyor akrabalarının tavırları bile evin içinde tartışma yaratıyor...
Roman.
Arkadas vesilediyle birisiyle tanistim. Cok hos ve kibar birisiydi. Bir ay sonra kararimizi verdik ve aileleri tanistirmak istedik. Aileler tanisti. Babam arastiricam sizi dedi ve arastirdi. Sonrasinda kokeni farkli cikti. Yani bizde o kokene sahip birisine kiz verilmez...ailem istemedi tabi. Biz 7-8 ay daha görüştük. Bu konu hep karsimiza cikti ve sonunda ayrildik. Sorum şu gercekten koken ailemin onemsediği gibi evlilikte onemli mi bir de ilerde keske der miyim.
Peki. Cok tesekkur ederim.bile bile mutsuz olacaksın şu an çok aşık olabilirsin ama o aşkın hiçbir etkisi kalmayacak ne kadar seversen sev sen yıpranacaksın kuzum çok iyi düşün kararını öyle ver
Dini konuda sıkinti yok. Tam istedigim gibi birisi. Kibarlik, giyim kusam meslekte tamam. Bu konularda hicbir sıkinti yok. Fiziksel gorunuste cok cok duzgun. Yani belki icinizden geciren olmustur. Belli olmadi mi diye. Yok hic olmuyor.
Cok büyük sorun ama onlar icin.ayyyy dert ettikleri şeye bak ya
Ailede iyi gordugum kadariyla. Cok da sahip cikiyorlar cocuklarina. Ama icine girmeden bilemem tabiATamam o öyledir peki ya ailesi? Ailesi de kültürlü mu? Nasil? Size uyuyorlar mi?
i hep taviz benden mi olacak.Evlenenceğin erkek kendi kültürünü yaşatacak sana ve sonai çocuğuna sonra sende bu bizde böyle değil diye çıkışta bulunursan kavga kaçınılmaz olacaktır , bu misafir ağırlamakla taa yemek kültürüyle devam edecektir seninde şikayet hakkın olmayacak seçimln o yönde olduğu için
Yok zaten ailesine cok bağli birisi. Hayatta kabul etmez biraz uzaklasmayi. Hem onunda kulagina gitmis dogal olarak. Kabul etmiyor
Ailede iyi gordugum kadariyla. Cok da sahip cikiyorlar cocuklarina. Ama icine girmeden bilemem tabi
Ne gibibu konuda aileni dinlemeni tavsiye ederim.köken farkından ziyade başka bir çok soruna yol açabilir.
Ne gibi
Birbirinize bunları sormaya ne
dersiniz?
Çocuk sahibi olmak istiyor musun?
Eğer istiyorsan ne zaman ve kaç
tane?
Din senin için ne kadar önemli?
Farklı inançlara sahipsek aynı evde
yaşayabilecek miyiz? Bana saygı
duyacak mısın?
Yemeğe yardım etmeyi düşünüyor
musun? Yoksa tabakları kafana mı
fırlatayım?
Ailene ne kadar yakın olacağız? Her
hafta görüşmek zorunda mıyız
mesela?
Diğer yarın olabilir miyim?
Arkadaşlarımı sever misin?
Arkadaşlarınla sık sık görüşmemi
bekler misin?
Parayı nasıl böleceğiz?
Borçları nasıl ödeyeceğiz?
Paramızı nasıl biriktireceğiz?
Evlilikte eşitlik senin için ne kadar
önemli?
Sandviçinin yarısını benimle nasıl
paylaşmazsın? Biliyorum çok
lezzetli ama en azından bir lokma
bırakabilirdin, değil mi?!
Eğer bir gün birbirimize kaba
davranıp şiddet gösterirsek aile
terapistine gitmeyi ister misin?
Sabah ve akşam rutinlerimiz neler
olacak?
Ev işlerini nasıl paylaşacağız? n
Gerçekten çok kaba davrandığında,
biraz uzanmak ve sakinleşmek ister
misin?
Cinsel ihtiyaçlarımız ve tercihlerimiz
hakkında açıkça konuşabilir miyiz?
Sık sık seyahat eder miyiz?
Tatillerimizi nerelerde geçireceğiz?
Nereye yerleşmek istiyorsun?
Emekli olunca nerede yaşayacağız?
Özel günlere ne kadar önem
veriyorsun?
Hayvanları sever misin? Hangi
hayvanı beslemek istersin?
Hayır kurumlarına bağış yapar
mıyız?
Devlet okulu mu, özel okul mu?
Milli bayramları kutlar mıyız?
Ailen için ileride bir bakım planın
var mı?
Senin sinirlendiğinde gerçekten
“inatçı bir keçi” olduğunu
düşünüyorsam; derin bir nefes alıp
sakinleşir misin?
Sağlık geçmişinle ilgili gizlediğin bir
şey yok değil mi? Kendimi
hazırlamam gereken bir hastalığın
var mı?
İşten çıkarılırsak veya ikimizden biri
çalışamayacak durumda olursa
ailemizi nasıl geçindireceğiz?
Askerliğini yaptın mı? Yapacak
mısın?
Yaşlanmaktan korkuyor musun?
Her konuda aynı şeyi düşünmek
zorunda değiliz, değil mi?
Herhangi bir suç işledin mi?
Siyasi görüşün nedir?
Hanelerin geleceği
“Türkiye’nin Demografik
Dönüşümü”
adlı araştırmaya göre kadın başına
düşen ortalama doğum sayısı
nüfusun ancak kendini
yenileyebileceği bir düzeye, yani 2
doğuma kadar düştü. Üstelik
doğurganlık hızının en yüksek
olduğu yaş grubu zaman içinde,
Batı Avrupa’nın demografik
dönüşüm sürecinde olduğu gibi,
30-34’e kayacak. Türkiye’de
hanelerin çoğu zamanla tek kişilik
ve tek ebeveynli ailelerden
oluşacak. Bir erkek ve bir kadın, ya
ünlü dizideki gibi evlenmeden
birlikte olmaya devam edecek ya
da her biri kendi yoluna gidip tek
kişilik hanelerini oluşturacak;
çocuklarını evlat edinecek veya bir
sperm bankasına başvuracak.
Türkiye’nin evlilik karnesi
Türkiye’de bekâr annelerin yarısına
yakını yoksullukla mücadele ediyor.
2012’de Türkiye’de her 1000 evli
çiftten 16’sı boşandı. TÜİK verilerine
göre Türkiye’de 2004’te 91 bin 22
olan boşanan çift sayısı 10 yılda
yüzde 38 artarak 2013’te 125 bin
305’e yükseldi. Boşanma oranları
günden güne artıyor. En yüksek
boşanma hızı binde 2.25 ile Ege
Bölgesi’nde görüldü. Bu bölgeyi
Batı Anadolu Bölgesi (binde 2.08)
ve İstanbul (binde 1.93) izledi.
2011’de yapılan araştırmaya göre,
şiddetli geçimsizlik yüzde 96.70 ile
boşanma nedenlerinin başında...
Diğer boşanma nedenleri ve
oranları ise zina yüzde 0.07, cana
kast yüzde 0.03, cürüm ve
haysiyetsizlik yüzde 0.24, terk ve
akıl hastalığı yüzde 0.05, diğer
nedenler yüzde 0.80 ve bilinmeyen
nedenlerden yüzde 2.09 olarak
gerçekleşti.
Geçen yıl evlenen çiftlerin sayısı
önceki yıla göre yüzde 0.6 azalarak
600 bin 138’e düştü.
Yaş grubuna göre en fazla boşanma
30-34 yaş aralığında görülüyor. Bu
yaş grubunu sırasıyla 25-29 ve
35-39 yaş aralığı izliyor.
Ortalama ilk evlenme yaşı, geçen yıl
erkekler için 26.8, kadınlar için 23.6
oldu. Erkek ile kadın arasındaki
ortalama ilk evlenme yaş farkı 3.2
olarak gerçekleşti. En yüksek
ortalama ilk evlenme yaşı
erkeklerde 27.7, kadınlarda 24.8 ile
İstanbul’da görüldü.
T ürkiye’de evlilik kadınlara 7 saat
daha mesai yüklüyor. Erkekler,
çocuklarına eşlerinin 5’te 1’i kadar
vakit ayırıyor.
Boşanmaların yüzde 40.3’ü evliliğin
ilk 5 yılı, yüzde 21.5’i ise 6-10 yılı
içinde gerçekleşiyor. Boşanma
kararını yüzde 58 oranla kadın
veriyor.
8 ayda bunlarin cogunu konustuk. Ama sormadiğim cok seyde varmis aslinda. Bizim birbirimizle asamayacağimiz cok sey yoktu. Ama 4×4 luk bir ciftte degildikBirbirinize bunları sormaya ne
dersiniz?
Çocuk sahibi olmak istiyor musun?
Eğer istiyorsan ne zaman ve kaç
tane?
Din senin için ne kadar önemli?
Farklı inançlara sahipsek aynı evde
yaşayabilecek miyiz? Bana saygı
duyacak mısın?
Yemeğe yardım etmeyi düşünüyor
musun? Yoksa tabakları kafana mı
fırlatayım?
Ailene ne kadar yakın olacağız? Her
hafta görüşmek zorunda mıyız
mesela?
Diğer yarın olabilir miyim?
Arkadaşlarımı sever misin?
Arkadaşlarınla sık sık görüşmemi
bekler misin?
Parayı nasıl böleceğiz?
Borçları nasıl ödeyeceğiz?
Paramızı nasıl biriktireceğiz?
Evlilikte eşitlik senin için ne kadar
önemli?
Sandviçinin yarısını benimle nasıl
paylaşmazsın? Biliyorum çok
lezzetli ama en azından bir lokma
bırakabilirdin, değil mi?!
Eğer bir gün birbirimize kaba
davranıp şiddet gösterirsek aile
terapistine gitmeyi ister misin?
Sabah ve akşam rutinlerimiz neler
olacak?
Ev işlerini nasıl paylaşacağız? n
Gerçekten çok kaba davrandığında,
biraz uzanmak ve sakinleşmek ister
misin?
Cinsel ihtiyaçlarımız ve tercihlerimiz
hakkında açıkça konuşabilir miyiz?
Sık sık seyahat eder miyiz?
Tatillerimizi nerelerde geçireceğiz?
Nereye yerleşmek istiyorsun?
Emekli olunca nerede yaşayacağız?
Özel günlere ne kadar önem
veriyorsun?
Hayvanları sever misin? Hangi
hayvanı beslemek istersin?
Hayır kurumlarına bağış yapar
mıyız?
Devlet okulu mu, özel okul mu?
Milli bayramları kutlar mıyız?
Ailen için ileride bir bakım planın
var mı?
Senin sinirlendiğinde gerçekten
“inatçı bir keçi” olduğunu
düşünüyorsam; derin bir nefes alıp
sakinleşir misin?
Sağlık geçmişinle ilgili gizlediğin bir
şey yok değil mi? Kendimi
hazırlamam gereken bir hastalığın
var mı?
İşten çıkarılırsak veya ikimizden biri
çalışamayacak durumda olursa
ailemizi nasıl geçindireceğiz?
Askerliğini yaptın mı? Yapacak
mısın?
Yaşlanmaktan korkuyor musun?
Her konuda aynı şeyi düşünmek
zorunda değiliz, değil mi?
Herhangi bir suç işledin mi?
Siyasi görüşün nedir?
Hanelerin geleceği
“Türkiye’nin Demografik
Dönüşümü”
adlı araştırmaya göre kadın başına
düşen ortalama doğum sayısı
nüfusun ancak kendini
yenileyebileceği bir düzeye, yani 2
doğuma kadar düştü. Üstelik
doğurganlık hızının en yüksek
olduğu yaş grubu zaman içinde,
Batı Avrupa’nın demografik
dönüşüm sürecinde olduğu gibi,
30-34’e kayacak. Türkiye’de
hanelerin çoğu zamanla tek kişilik
ve tek ebeveynli ailelerden
oluşacak. Bir erkek ve bir kadın, ya
ünlü dizideki gibi evlenmeden
birlikte olmaya devam edecek ya
da her biri kendi yoluna gidip tek
kişilik hanelerini oluşturacak;
çocuklarını evlat edinecek veya bir
sperm bankasına başvuracak.
Türkiye’nin evlilik karnesi
Türkiye’de bekâr annelerin yarısına
yakını yoksullukla mücadele ediyor.
2012’de Türkiye’de her 1000 evli
çiftten 16’sı boşandı. TÜİK verilerine
göre Türkiye’de 2004’te 91 bin 22
olan boşanan çift sayısı 10 yılda
yüzde 38 artarak 2013’te 125 bin
305’e yükseldi. Boşanma oranları
günden güne artıyor. En yüksek
boşanma hızı binde 2.25 ile Ege
Bölgesi’nde görüldü. Bu bölgeyi
Batı Anadolu Bölgesi (binde 2.08)
ve İstanbul (binde 1.93) izledi.
2011’de yapılan araştırmaya göre,
şiddetli geçimsizlik yüzde 96.70 ile
boşanma nedenlerinin başında...
Diğer boşanma nedenleri ve
oranları ise zina yüzde 0.07, cana
kast yüzde 0.03, cürüm ve
haysiyetsizlik yüzde 0.24, terk ve
akıl hastalığı yüzde 0.05, diğer
nedenler yüzde 0.80 ve bilinmeyen
nedenlerden yüzde 2.09 olarak
gerçekleşti.
Geçen yıl evlenen çiftlerin sayısı
önceki yıla göre yüzde 0.6 azalarak
600 bin 138’e düştü.
Yaş grubuna göre en fazla boşanma
30-34 yaş aralığında görülüyor. Bu
yaş grubunu sırasıyla 25-29 ve
35-39 yaş aralığı izliyor.
Ortalama ilk evlenme yaşı, geçen yıl
erkekler için 26.8, kadınlar için 23.6
oldu. Erkek ile kadın arasındaki
ortalama ilk evlenme yaş farkı 3.2
olarak gerçekleşti. En yüksek
ortalama ilk evlenme yaşı
erkeklerde 27.7, kadınlarda 24.8 ile
İstanbul’da görüldü.
T ürkiye’de evlilik kadınlara 7 saat
daha mesai yüklüyor. Erkekler,
çocuklarına eşlerinin 5’te 1’i kadar
vakit ayırıyor.
Boşanmaların yüzde 40.3’ü evliliğin
ilk 5 yılı, yüzde 21.5’i ise 6-10 yılı
içinde gerçekleşiyor. Boşanma
kararını yüzde 58 oranla kadın
veriyor.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?