- 29 Şubat 2012
- 61.512
- 62.451
- 898
son zamanlarda aklıma takılan bir soru bu . aşk tabiki önemli bir evlilik için.ama mantıklı düşününce ise maddiyatın daha önemli oldugunu dşünmeye başladım....
son zamanlarda aklıma takılan bir soru bu . aşk tabiki önemli bir evlilik için.ama mantıklı düşününce ise maddiyatın daha önemli oldugunu dşünmeye başladım..ki ben bundan 1 2 yıl önce hiç bu fikri savunmazdım cok saçma gelirdi.ama şu anda karşıma ciddi niyetli biri çıktıgı zaman ilk olarak maddi olarak ilerde beni rahat yaşatırmı düşüncesi geliyor aklıma. hepsini geçtim işi ne kadar saglam diye düşünüyorum ve belkide tanıyınca cok sevebilecegim insanları elimin tersiyle itiyorum...yanlış yaptıgımı hissediyorum bu durum hoşuma gitmiyor ama hayatında gercekleri var öyle degilmi. siz ne düşünüyosunuz bu konuda.tecrübeleriniz veya düşüncelerinizi öğrenmek istiyorum
son zamanlarda aklıma takılan bir soru bu . aşk tabiki önemli bir evlilik için.ama mantıklı düşününce ise maddiyatın daha önemli oldugunu dşünmeye başladım..ki ben bundan 1 2 yıl önce hiç bu fikri savunmazdım cok saçma gelirdi.ama şu anda karşıma ciddi niyetli biri çıktıgı zaman ilk olarak maddi olarak ilerde beni rahat yaşatırmı düşüncesi geliyor aklıma. hepsini geçtim işi ne kadar saglam diye düşünüyorum ve belkide tanıyınca cok sevebilecegim insanları elimin tersiyle itiyorum...yanlış yaptıgımı hissediyorum bu durum hoşuma gitmiyor ama hayatında gercekleri var öyle degilmi. siz ne düşünüyosunuz bu konuda.tecrübeleriniz veya düşüncelerinizi öğrenmek istiyorum
Eşimle,çalıştığım okuldan bir arkadaşımın arkadaşı olan öğretmen bir gençle anlaşırken annesinin bize gelmesi ve tanıştırması sonucu her ikimizin de birden kanı kaynaması sonucu evlendik.yakışıklı uzun boylu ve doktordu.huyunu suyunu çok bilmesem de her türlü adabı bilen,sevgi dolu,şiddetten hoşlanmayan biriydi.hala da öyle...konuştuğum öğretmen genç çok yakışıklı olmasa da kafa dengiydi.her konuyu konuşuyor anlaşıyorduk.şu an eşimi konuşacağım zman evde zor buluyorum,ya uyuyor,ya sigara içiyor,benimle ve çocuklarla ilgilenmemek için köşe bucak kaçıyor.saat 5 te işten geldikten sonra gece 10 a kadar yatıp sonra,çocuklar uyumuşsa diğer odaya geçip haber kanalı izliyor.sadece haftasonu ilgilenebiliyor bizimle o da canı isterse.hadi kalk batur, büyük kıza 5 dk kitap oku nollur diye yalvarırsam,okuyor.ama yarısını okuduktan sonra uyuyor,sorumluluk sıfır yani.büyük kızım yanıma geliyor küçüğü de uyandırıyor.gecenin 12sinde 1 yaşında ve 5 yaşındaki kızlarımla ortada kalıyorum.ben öğretmenim ve şükür öğlenciyim.ben işteyken bebeğe annem bakıyor.daha önce de küçük kızım doğmadan önce ve büyük kızım 3 yaşındayken de boşanma davası açmıştım ama ''ailemin daha iyisini mi bulacaksın?'', eşimin ''çocukları babasızmı bırakacaksın,rezil olursun'' söylemleriyle vazgeçmiştim.şimdi bana 2. çocuğu neden yaptın ozaman diye soracaksınız? hemen cevaplayayım.biz de eşimde iki kardeşiz.kardeşimin çocuğu olmuyor.eşimin ailesi ile de pek görüşmüyoruz.yani kızımın kuzeni bile yoktu,ama kardeşi olacaktı,zaten eşim için sorun olmaz.ben de ayrılsam da kızımın öz kardeşi olmalı düşüncesiyle ki'' bence bu doğru'' ikinci çocuğumu da yaptım.kaldı ki besleyebiliriz de.eşimin 8 benim 2 bin tl maaşımız var.işte paranın ''dınk'' diye kalakaldığı yer de burası.evlada sevgi vermek 3 kuruşsuzun birinin de yapabileceği ve parayla ölçülemeyecek kadar önemli bir şey.kaldı ki ben öğretmenim ve farkındayım çocuklara ilgisiz bir babanın nelere yol açabileceğiniboşanmak istememin yegane sebebi bu.
eşim obsesif kompulsif hastalığı ile savaş veriyor.sanırım 10 yıldır,biz evliliğimizin 7. yılındayız.gerçekten zor bi hastalık.onu nasıl neşelendireceğimi,nasıl havaya sokacağımı,onunla ilgilenmemden nasıl mutlu edeceğimi bilmiyorum.her babalar günü,her yaşgünlerinde evde sevdiklerimizi çağırır parti veririm.zaten az dostumuz var,ama çok iyi insanlar,hatta şu an onlar sayesinde evliliğimi bozmadım...erkekler çocuk gibi tamam ama ben de her gün 2 çocukla ilgilenmekten,tek başına ilgilenmekten ve işe gidip gelmekten ancak bu kadar ilgilenebiliyorum eşimle.sanırım o fazlasını istiyor...(şimdi maddiyata gelmenin tam zamanı sanırım).hastalığı ile ilgili sıkıntılarımız da bunlar.hastalığı için ve yalnız kalma isteği için çok yanında oldum çok yardımcı oldum ama yoruldum artık,hem de tahmin edemeyeceğiniz kadar çok...
eşim mutfağa herşeyi alır bizi hiç bişeyden mahrum bırakmaz şükür.ama mesela ufaklığa salıncak alınacak,bunun daha ucuzu yok mu? diye sorar.ben henüz maaşını bilmek istesme de bilmem.bana hiç anlatmadan maaşını bitirir.abisine dublex ev yaptırdı,sanırım araba alacak şimdi de...benim maaşım da kredi kartı ev temizlikçi çocuk derken ayın 20sinde elimde para kalmıyor.kendisinden istediğimde bitti,borç ödedim gibi laflar duyuyorum.çocuğuklarımın rızkı nerde,nereye verdin dediğimde sen karışma deyip kaçıyor.çok sinirleniyorum.evimizde dijitürk ve internetten başka ödediğimiz farklı faturamız,fazla eşyamız,eşya ya da ev+arabadan başka borcumuz yok.3bin+bin tl araba ve ev ödüyoruz.hadi 2 bin tl kendisinin benim babasının teli,annesinin telefonu elektriği suyu abisinin interneti ve mutfak masrafı 2 bin tl olsun.diğer 2 bin tl nerde? hepsini geçtim,borç veriyor ya da öylesine veriyor,eşi olarak bana sorması gerekmez mi?ben de akşama kadar çalışıyorum bel fıtığım ayaklarımda şekil bozukluğu var.ayda 1000lira verip ev işlerini yapacak birini bulmaktansa,haftada 1-2 kez yardımcı alıyorum.geriye kalan az miktarla da her ay 1-2 çeyrek biriktiriyorum,her zaman değil ama...ben haketmiyorum bütün bunları.ailemiz için...kızlarım için...eşim için...eşim rızkımızı ihtiyacı olmayan insanlara verdiği için evimizin beti bereketi yok.maddi konudan hiç konuşmayız.herkes kendi parasını yiyor evet ama tüm evin yükü üzerimde.eşim doktor adı var deyip hiç çekemeyeceğim.eğer ben onu aldıysam kızlarımın rızkı ile tüm sülalesinin faturalarını ödesin diye almadım.onun hastalığını nazlarını,bizimle beraber olmayışını çekiyorsam o da kızlarının rızkını; kendisini adam yerine koyup ta, yıllarca evimize ayak basmayan abisi teyzesi vs'ye vermemeli.aklını kullanıp parasını çarçur etmemeli.elbetteki ailesinden ihtiyacı olana verebilir,buna ben de çok sevinirim ancak hayır ihtiyacı olana yapılır olmayana değil...maddiyat ile ilgili sıkıntılarımız da bunlar.
işte bu yüzden canım kafanın tuttuğu biriyle evlen ki,parasız kalsanız dahi kafa kafaya verip üstesinden gelebilesiniz.sevgiler...
bu düşünceler, bu toplumun bize dayatması ama tecrübe edince hiç bir alakasının olmadığını öğreniyorsunuz.
önce sağlık, huzur sonra maddiyat. çünkü, maddiyat bunları sağlamaya tek başına yetmiyor.
sırf zenginliği için biri ile evlenmek - çok affedersiniz- kendiniz bile bile satmak değil midir?
haa şunu da demiyorum tabiki, sırf aşık olduğunuz için aylak, işsiz güçsüz ve bu konuda da boşvermiş biri ile evlenin! asla.
nihayetinde içtiğimiz su, yediğimiz yemek bir emeğin karşılığı, sistem bunun üzerine fakat abartıp da, önce maddiyat demek, tamamen insanın kendini para karşısında köle haline getirmesidir. bırak, kalbin de kendin de özgür olsun.
para her halükarda kazanılır. ama asıl emek isteyen, aşk ve mutluluk bence.
hem inanışımıza göre, zenginlik de fakirlikte Allah'tandır ve o diler bizim zenginliğimizi.
bak çevrene, herkes zengin olmak istiyor fakat herkes niye o kadar çalışmasına rağmen zengin değil, hatta, günde 10 saat çalışan biri, belki günde 6-7 saat çalışan birinden daha fakir. nedeni basit, zenginliği de fakirliği de Allah verir.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?