Burada çok enteresan bir algı var .Bir genelleme yapıldığında bir fikir beyan edildiğinde insanlar ‘ben de kadınım o zaman ben de böyleyim.Hayır olamaz’ zihniyetiyle saldırıya geçiyorlar.Halbuki bu bir gözlem.üstelik içine kendimi de dahil ettiğim bir gözlem.Böyle olmayan kadınlar var mı?Elbette var.Ama ne diyor Popper ‘bütün kuğuların beyaz olması hiç siyah kuğu görmeyeceğimiz anlamına gelmez’ Fikir alışverişi ve medenice tartışabilmek eğitimli insanların işidir.Sizin gibi..Sevgiler.Demek ki ilk mesajımda ben kendimi doğru ifade edemedim.
Bir de forumda karşı tez yazanlar genelde muhatabının ağzının payını verme güdüsüyle yazdıkları için siz de haklı olarak mesajımı bu şekilde yorumladınız.
Birbirimizi anladığımıza ve medeni bir şekilde tartışabildiğimize sevindim.
Kadınların hırsı konusunda size katılıyorum zaman zaman 'Ben Bilmem Eşim Bilir' adlı yarışmayı izlerim, orda yarışmayı kaybeden kadınların eşlerine olan tavırları beni gerçekten şaşırtıyor.
'Bir sürü insan bizi izliyor ' , 'Akşama bu kocayla aynı sofraya oturup aynı yatağa gireceğim' freni bile tutmuyor, engellemiyor yarışan kadınları.
Gelin-kayınvalde ilişkisindeki problemlere ise daha başka bir düzlemden bakıyorum ben, ortada paylaşılamayan bir erkek var çünkü.
Uzun lafın kısası hepimiz hayata başka başka pencerelerden bakıyoruz. Ben bu farklılıkları zenginlik ve kazanım olarak görüyorum ve bu forumdan çok şey öğreniyorum.
Hayır tabii ki olmayacaktı.Bu olayın tam tersi bir durum söz konusu olsaydı, yine aynı şey sorun olacakmıydı onu merak ettim
Kendiniz cok guzel anlatmıssınız.Senin de ağzın pis!Sen benden daha da kötüsün.Ayrıca hiç tanımadığı bir hemcinsine pissin kötüsün diyebilecek karakterde bir kadın tam da benin anlattığım kadın profilidir.Sen bütün gün oturup şunun kocası karısına bunu almış,bunun kocasının maaşına zam yapılmış diye bunalımlara giriyorsundur.Klavye başından bana ahlak kumkumalığı yapma.Git ötede tatmin et zavallı egonu.
:))kendi diyen kendi olur diyip kafama oyuncak kovanı da vuracakmısın?Ardından da ‘aneeeaaaa yaa şuna bir şey de’ çığlığı bekliyorum.Kendiniz cok guzel anlatmıssınız.
Ayyyy maşalllah :) çok hoşuma gitti ama eşiniz anladığım kadarıyla çalışan bir birey. Mutluluğunuz daim olsun:)selam :) ben tanıdığımın tanıdığını yazmıycam. kendimi yazıcam
biri çıksın ben böyle mutlu oldum desin demişsiniz, diyeyim dedim.
ben akademisyenim, doktora düzeyindeyim.
eşim düz lise mezunu.
13 senedir beraber yaklaşık 7 senedir de evliyiz.
dışarıdan hep bu tepkileri aldım/alıyorum. ailem de eşimi düşük (!) görüyor.
evlendiğimizde ben öğretmendim o inşaat işçisiydi (ve işsizdi)
sonra yıllar içinde temizlik görevlisi de oldu, inşaat ustası da.
2 sene önce de memur oldu ama masa başı beyaz yaka değil, tesisat işi yapıyor çalıştığı kurumda.
ben de öğretmenliği bırakıp üniversiteye atanıp eğitimime devam ettim.
maaşım eşiminkinden 2 kat fazla bu arada. eşim de açıktan lisans tamamlıyor.
özellikle babama göre çok mutsuz olmalıydım ama öyle olmadı :)
Evet haklısınız , birazda bu durum yaşanılan yere göre de değişiyor .Bazıları bunu modernlik, eşitlik,hayat müştereklik olarak görürken bazılarıda kılıbıklık yada karısının parasını yiyen adam olarak görüyorHayır tabii ki olmayacaktı.
Neden derseniz biz henüz ataerkil kültürün etkisinde bir toplumuz ve bu kültüre göre erkek her zaman, her konuda kadından bir adım önde olmalı.
Küçük bebekleri olan bir komşumuz var, kadın çalışıyor adam home-office çalıştığı için evde aynı zamanda bebekle ilgileniyor.
Geçen bir konuda yardıma ihtiyacı oldu eşimle destek olduk adama.
Komşular bu durumu epey gündem yaptılar, herkese bebekle babanın ilgilenmesi tuhaf ya da en hafif ifadeyle alışılmamış geliyor.
Ne kullanıyosanız aynısından istiyorum nasıl ulasılıyo bu kafaya?:))kendi diyen kendi olur diyip kafama oyuncak kovanı da vuracakmısın?Ardından da ‘aneeeaaaa yaa şuna bir şey de’ çığlığı bekliyorum.
Bir arkadaşa yukarda Karl popper’den bir örnek verdim.Bir bilim kadını olduğunuzdan söylemek istediğimi anladığınız düşünüyorum.Siz belki de siyah kuğusunuz.Mutluluğunuz daim olsun inşallah.selam :) ben tanıdığımın tanıdığını yazmıycam. kendimi yazıcam
biri çıksın ben böyle mutlu oldum desin demişsiniz, diyeyim dedim.
ben akademisyenim, doktora düzeyindeyim.
eşim düz lise mezunu.
13 senedir beraber yaklaşık 7 senedir de evliyiz.
dışarıdan hep bu tepkileri aldım/alıyorum. ailem de eşimi düşük (!) görüyor.
evlendiğimizde ben öğretmendim o inşaat işçisiydi (ve işsizdi)
sonra yıllar içinde temizlik görevlisi de oldu, inşaat ustası da.
2 sene önce de memur oldu ama masa başı beyaz yaka değil, tesisat işi yapıyor çalıştığı kurumda.
ben de öğretmenliği bırakıp üniversiteye atanıp eğitimime devam ettim.
maaşım eşiminkinden 2 kat fazla bu arada. eşim de açıktan lisans tamamlıyor.
özellikle babama göre çok mutsuz olmalıydım ama öyle olmadı :)
Yorumunu gerçekten çok beğendim.Ben 22 o ise 24 yaşında :)Böyle 2 örneğim var birinde kız hem maddi açıdan çocuktan ooldukça üstün hem de doktor, 10yıllık sevgilisi hem durumsuz hem lise mezunu hem işsizdi oto yıkamada çalıştı hatta bir ara. Kızın babası kesinlikle müsade etmedi çocuk herşeye sıfırdan başlayıp üniv sınavına hazırlandı kız için, şimdi psikolog olucak.(gerçi kızın babası hala istemiyor)
İkinci örnek yine maddi durumu oldukça iyi olan hukukçu bir kızla yine belki 9küsür yıldır sevgili olduğu annesinin evlere temizliğe giderek büyüttüğü oğlu. O da kız için azmetti mühendis oldu. Evlenicekler şimdi :). Karakterini sağlam buluyorsanız ve birbirinizi seviyosanız imkansız diye bişey yoktur. Önemli olan sevgilinizin gurur yapmayıp gerçekten durumu kabullenip çözmeye çalışması , kendisini hem size hem ailenize kanıtlaması. Kompleksli biri değilse sizin şuanki üstünlüğünüzü farkındadır. Ailenize de hak vermeli çünkü ileride o da baba olucak o da kızına kimseleri yakıştırmıycak. Benzer bir durum bende de var daha doğrusu ben eğitim fakültesi mezunuyum sevgilim açıktan okuyor ama öylesine, yani kendi mesleği var. Annem hala söyleniyor ama babamın henüz haberi yok. İşi olduğu için şanslıyım yine de eğer sorun olursa babam tarafından , sevgilime destek olucam eğitim konusunda sonuçta imkansız değil insanlar neler başarıyor. Siz de sonuna kadar destek olun sevgilinize fakat önemli olan onun istemesi. Yaşlarınızı bilmiyorum ama polislik olmazsa eğitim hayatına baştan geri dönmeli gibi başka yollarla para kazansa da mesleğinizin aştında kalabilir , evlilik için acele edemeyeceksiniz o zaman.
Öyle davranmıyorum.Siz biraz daha okuduğunu anlama pratiği yapın.Bu bir fikirdir bir gözlemdir ve dile getirmek hak olan bir paltformda dile getirilmiştir.Ardından sizin yazdığınız mesaja dönün hani şu pis düşüncelerim be kötülüğümle ilgili.Ben öyle düşünmüyorum bence bu sebeplerden böyle böyledir diye fikrinizi dile getirip tezimi çürütmek yerine direk hakaret etmeyi tercih ettiniz.Bu da ilk sorunuzun cevabına götürüyor bizi ne mi kullanıyorum,aklımı!Tavsiye ederim herkes de var ve biraz eğitilip sıkca kullanılınca çok işe yarıyor.Ne kullanıyosanız aynısından istiyorum nasıl ulasılıyo bu kafaya?
Kendi yazdıklarınızı tekrar bi okuyun bence. Kadınlar başka kadınların kendilerininkinden daha iyi bir yaşamı olsun istemez diyen benmisim gibi davranıyorsunuz. Komik oluyor.
Zaten market çalışanı olarak kalmayı düşünmüyor polisliğe hazırlanıyor şuan oda olmazsa yine dgsye hazırlanırım mühendislik olana kadar diyorYani hakim savcı arkadaşlarınız olacak, eşinle görüşecekler, yada muhabbeti geçecek markette reyon görevlisi demek biraz sıkıntı. Şu an öğrenci olduğun belki fark çok batmaz ama ilerisi için çok fark olacak aranızda. aynı şekilde gelirleriniz vs. Eş adayı kompleks yapar mı? Siz bi zamandan sonra küçümsemeye başlar mısınız? Bi tarafta da sevgi var 3 yıl. Biraz çabalayıp en azından bi memur olursa bu kadar göze çarpmaz. Şuanki haliyle aranızda uçurum var.
Şöyle diyeyim sevdiğim sözelci ve dgsde sayısaldan girdi mühendislik için.Gerçekten çaba gösterdi matematiğe sıfırdan başladı Ve zekidir de normalde.Ama kardeşlerine bakıyor Ve ayrıca çalışmak zorunda bir iite pndan dolayı tamamen kendini veremedi ama gerçekten çaba gösterdi.Çalışıyorum ama sınavda yapamıyorum diyor3 yıl içinde karakterini çözmüş olmanız gerek; ona gore karar verin. Kendi tecrübelerime dayanarak diyebileceğim sey; iş meslekten ziyade evlenmeyi düşündüğünüz kişinin karakterine bakıyor. Eşiniz olmasını istediğiniz kişi sorumluluk sahibi mi, çalışıyor mu? DGS olmadi demissiniz mesela; bunun sebebini dürüst bir şekilde düşündüğünüzde ne olarak görüyorsunuz? Çaba sarf etmemesi mi yoksa elinde olmayan başka şeyler mi... Eğer ilk şık ya da benzeriyse ve hayata karşı genel tutumu sorumsuzluk/tembellik/kolaya kaçma şeklindeyse o evlilik yürümez.. Siz bölümünüzden dolayı zaten çalışmakta da sorumlulukta da belli ölçülere ve tempoya alışmış birisiniz; karşınızdaki bunlara sahip değilse bi4 noktadan sonra her seyi batar. En iyi ihtimalle ona çaktırmaz ama içinizden küçük görürsünüz. Yok kendini geliştirmek için gerçekten uğraşan, dünyanın ve sorumluluklarin bilincinde, meslekten çok kültürel acıdan denginiz biriyse o zaman sizin yarınız kadar maaş alsa da sorun olmaz, kasiyerlik yapsa da. (Ki bir noktada zaten yukselir) Önemli olan ruhunuzun tatmin olması, sirtinizi dayayabileceginizden emin olmanız. Bunlar sağlanmazsa asıl o zaman sorun oluyor meslek, maaş, konum vb. farkı
Nedenini sorabilir miyim acaba bu düşüncenizin?Evliliklerde Kadınların erkeklerden daha fazla kazanmasının daha iyi olduğunu düşünüyorum.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?