Evlilikte mutsuz olmak

Aynen dediğin gibi şuan hala diyorum karakterim tam oturmadı diye yani bilmiyorum evriliyoruz bir şekil de. Çok tatlısın ya bu arada tesekkur ederim
 

Lisede aşık olduğum insan birebir öyleydi. En sevdiğim korku filminin cd’sini vermiştim. Bakın, korku filmi, izlerken uyuyakalmış. Kedi sevmez evde de beslenmesine karşıydı. İşte aileyle birlikte yaşamak, kaynanaya hizmet falan, bunların bana uymadığını biliyordum ama aşk ya işte, bir de ilk aşk, vazgeçemiyordum. Saf saf onun eninde sonunda bana uyum sağlayacağını falan düşünüyordum. O benden iki yaş büyüktü bana demişti ki biz seninle yapamayız, ben seni mutlu edemem. Bu şekilde ayrıldı, peşinden koşsam da hiç tekrar karşılık vermedi bana.

Üniversiteye geldim ikinci sınıftayım. O zaman yazmış geri dönüş yaptım çok az konuştuk. İçimden dedim ki ya ne kadar haklıymış bu çocuk ben de ne kadar salakmışım, böyle birisiyle, bana tamamen zıt bir şekilde hayata bakan bir insanla nasıl olabilirmişim. O zamanlar şimdiki erkek arkadaşımla da yeni görüşmeye başlamıştık. Birlikte her şeyi yapabilişimiz, konuştukça daha da ortaya çıkan ortak noktalarla anladım bunları. İnsan her şeyi paylaşabileceği, konuşacak şeyinin asla bitmediği bir insanla birlikte olana kadar anlayamıyor sanırım.

Çok üzüldüm gerçekten anlattığınıza. Bunu kabullenip ev içinde kendinize ayrı bir dünya yaratmaktan da başka bir çareniz yok, ayrılmak dışında. Kolay değil, emek var, belki çocuk(lar) var.

Belki birbirinizin dünyasına adımlar atıp ortak olmasa dahi paylaşımları arttırıp birbirinizden yeni şeyler öğrenebilirsiniz. Mesela yemek zevkimiz bile aynı değil demişsiniz. Az çok eşiniz bilir sizin damak zevkinizi, sizin hoşunuza gidebilecek bir yemek yapın birlikte onun yöresinden ya da tam tersi şekilde. O ne izlemeyi sever mesela film izlemiyorsa? Futbol seviyorsa (şu an sadece Alman ligi oynanıyor) oturup bir maç izleyin, size kuralları anlatsın mesela. Ya da belki belgesel ya da siyasi/ekonomik tartışma programları seviyordur birlikte izleyin. Yarışma programlarını izleyip birbirinizle yarışın mesela. Ya da eline telefonu bilgisayarı alıp oyun oynuyorsa siz de oynayın gibi gibi. Hep sanki siz adım atmalıymışsınız gibi önerilerde bulundum ama sizin çabanız da onu ısındırıp sizi kendi dünyasına dagil etmeye ve sizin dünyanıza adım atmaya çalışacaktır o da eminim. Baştan başlama şansınız yoksa elinizdekiyle ikinizi de mutlu edecek bir şeyler yapmaya çalışın
 
Esimle bu mevzuları konuştuk bir kaç kez. Ama kişilik ve hayat tarzı konuşmakla değişmezki. O nasil beni istediği kalıba sokamiyorsa bende onu istediğim kalıba sokamam. Bir kaç kez konu açıldığında ben icimden geldiği gibi davranıyorum farklı davransam yapmacık olacak diyor. Oda haklı. Basit bir anlaşmazlık olsa konuşur hallederdik belki ama eşler arasında ortak noktaların az olması biraz zor aşıĺıyor.
 
İşte bunları insan anlayamıyor her zaman. Ben yukarda çok belirgin şeylerle karşılaştığımı anlattım. Ama her zaman bunlar böyle ortada olmuyor. Evde görmeseydin bunları büyük ihtimalle bilemezdin
 
İyi de boşanacak olan sizlersiniz çocuklarınız babasından boşanmayacak. Hicbir cocuk anne babası boşandı diye mutsuz büyümüyor. Kimsenin umurunda değil anne babanın boşanması. Çocuklar bocalar ama alışır.Eğer iki tarafta sorumluluğunu yerine getirirse sorun olmuyor. Zaten sizin babasinin çocukları görmesini kısıtlayacak biri olduğunuzu düşünmüyorum
 
Bende çok merak ediyorum yitirdiğimiz duyguların yerine gelmesine imkan varmı aceba. Böyle olması benide uzuyor bende eşimin iyi özelliklerini görünce hoşuma gitmeyen şeyleri bir kenara koyuyorum o anda ama illaki karşıma çıkıyor yine. Git geller arasında debelenip durduğumu hissediyorum bazen.
 
Evlilikte bireysel mutlu olabilmekte çok önemli bence. Benimle aynı müziği dinlemeyebilir, aynı kitabı okumak zorunda değil hatta hiç okumayadabilir ama ben kitap okumak istediğimde o çocukla ilgileniyorsa bence buda bir paylaşımdır. Neyi ne ölçüde beklediğiniz önemli. 7 sene aynı evi paylaşan insanların artık birbirine şeffaf olması gerekir. Hiç uyum sağlanamamışsa üzgünüm ama en başından beri üzeri örtülmüştür. Yinede kurtarılabilir belki. Çift terapisi, güzel bir tatil, yürüyüşler hatta birlikte yeni bir kursa gitmek mesela.
 
Cok merak ettim Galatasarayi veya Fenerbahceyi tutan insanin analizi ne olur. Gercekten merakimdan soruyorum
 
Cocuklarim parçalanmış bir ailede büyüsünler istemiyorum.
Her anne once evlatlari icin yasar kesinlikle dogru. Ancak nacizane tevsiyem once kendi hayat kaliteniz. Cunku tehlikede olan bir ucakta bile once kendinize sonra cocuklariniza maske takin der yetkililer. Ve anlasamayan bir ciftin cocugu olarak soyluyorum ki bu benm de hayatimi etkiledi. Hep annem gibi oldum hep esim benim tersimmis gibi algiladim ister istemez ne gorduysek o oldu. Onlara boyle de kotuluk etmis olmuyor musunuz? Kucukken her sey guzeldi de buyuyunce o gerginlikte hissediyorsun ve ne gariptir ki kendini anne babadan birini taraf secme ihtiyaci duyuyorsun bu o kadar kotu kibu nedenle cocuklariniz icin degil ikiniz icin evliliginizi heyecaninizi artirmaya calisin
Ve haddimi affedin ama bence yine de kucuk bir sevgi kirintisi varsa onu buyutmeye calisin. Onunla neden evlendiginizi nasil birbirinize kalbinizin isindigini hatirlayin. Eskilerden ama mutlu eskilerden hatiralardan konusun. Bol bol dua edin. Kalpleri birbirine yaklastiran isitan Allahtir Rabbim kalbinizi daha da sicak isitsin insallah
 
haber izlerken cafede otururken marketten bi şey alırken sei evine çağırdığında vs vs
garsona hoop çay getir diyen adam size ayağını yıkatacağının sinyalini veriyor zaten
 

İki yıldan sonra birlikte yaşadık. Öncesinde de hem dışarıda hem de evlerimizde buluşurduk. İlk bir yıl tanıma süreci oldu diyebilirim. Orada yazdığım ailemin evliliğinden yaptığım çıkarımlarım çocukluğumdan itibaren başlasa da oturması üniversite iki yani 19 yaşına gelmemi buldu. Lisedeki sevgilimi de anlattım yukarıda, o zamanlar lise biter bitmez onunla evlenseydim buna benzer bir konu açıyor olabilirdim ben de.

Aynı eve girmek illa ki gerekli değil bence, iyi gözlem yapıp hayattan ne istediğimizi ve ne istemediğimizi belirleyip az çok istediğimize yönelteceğine inandığımız yönde tercihler yapmak önemli bence. İnanç konusu erkek arkadaşımla daha ilk konuştuğumuz şeylerdendi mesela. Çok konuşuyoruz, çok tartıyoruz ikimiz de birbirimizi. Çünkü ortalamanın üstü bir mutluluk ve uyum istiyoruz. Bunun için çabalıyoruz. Şu an birlikte yapamayacağımız hiçbir şey yok. Benim için günün %75’i kendi halinde ayrı ayrı geçse bile en azından %25 gibi bir dilimde ortada buluşabilmek çok önemli. Birlikte yaşayabilmek gerçekten büyük bir şans. Az çok gelecekten ne beklememiz gerektiğini gösteriyor bize ama şart da değil, iyi tanımanın yolları dürüst iletişim ve açıkça konuşmaktan geçiyor.
 
haber izlerken cafede otururken marketten bi şey alırken sei evine çağırdığında vs vs
garsona hoop çay getir diyen adam size ayağını yıkatacağının sinyalini veriyor zaten
Aynen oyle , bir restoranda yemek yemek , alisverise çıkmak, sokakta yurumek bile insanin karakterini gosteren seylerdir , ama kadinlar genelde gormezden gelmeyi ya da ben degistiririm bunu demeyi tercih ediyorlar , ama insanin özü degismez cok nadirdir degisen varsa da
 
Görüs ayriliklarimizin temeli surdan kaynakli aslinda. Gelişmişlik ve gelişmemişlik. Ben refah seviyesi yuksek bir ülkede büyüdüm aldığım eğitim yasadigim hayat esiminkinden çok farklı. Annem ve babam eğitimimize tatilimize giyim ve kusamımiza çok önem verirdi. Hepimizin kendimize ait özel bir alanı vardı evde kendimize ait bir odamız kendimize ait hobilerimiz. Şu anki imkanlarımız dahilinde bende çocuklarımın böyle bir hayat yaşamalarını istiyorum. Eşim ise evlenene kadar kanepede yatmış biri ne kendine ait odası eşyaları vardı nede kendine ait ozel bir alani. Annem ve babam bir kez olsun veliler toplantımıza gelmedi diyor. Hepimiz bir odada yatar bir odada kalkardık diyor. Bu yüzden örneğin eşimin kendi çocuğuna zaten yapması doğal olan şeyi yaptığı birşey onun gözünde dünya kadar büyüyor. Halbuki benim gözümde zaten olması gereken o. Boyle boyle catismalar cikiyor. Ilk cocugima hamileyken bir suru huzursuzluk yasadik mesela. Her ay doktor kontrolune gitmem tahlil yapmamin lafini edip duruyordu. Ne gerek var eskiden köylerde doktor mu vardı benim annem doğum yapana kadar doktor yüzü görmedi falan derdi tartışırdık. O kadar cahilce konusuyorki bazen aklımla dalgamı geçiyor bu diye sormuyor değilim.
 
Cok merak ettim Galatasarayi veya Fenerbahceyi tutan insanin analizi ne olur. Gercekten merakimdan soruyorum
Bununla ilgili geyik vardi ben gencken
Besiktaslilar solcu , galatasaylilar elit , fenerliler milliyetci diye
Ama su anda bunlarin bir gecerliligi yok , cok seyler degisti ulkeningenel prototipinde
 
Ya aslinda hicbir konuda bu kadar takilmam ama ben sizin durumunuza cok uzuldum gercekten , siz kesinlikle boyle bir evliligi hak etmiyorsunuz ve cocuklariniz da hak etmiyor
Bu kadar bilincli bir kadin neden bunu yapmis kendisine diye sasiriyorum her bir yorumunuzda ve cocuklar buyudukce sorunlarda büyüyecek , bu dedigimi sakin unutmayin
Cocuklariniz gitar kursuna gitmek isteyecek , gece disari cikmak , sosyal aktiviteler yapmak , dogum gunu parrilerine gitmek isteyecek ve sorun yasayacaksiniz hepsinde , cocuklariniz mutsuz olacak , gunun birinde de size neden diye soracak , neden babamiz böyle diyecek ve siz o zaman gercek anlamda yikilacaksiniz işte
 
Cok merak ettim Galatasarayi veya Fenerbahceyi tutan insanin analizi ne olur. Gercekten merakimdan soruyorum

Ben kendi içimde yapıyorum analizi. Bu takımların az çok siyasi duruşları, adalete bakış açısı, toplumsal olaylara tepkileri belli. Burada yazıp kimseyi kızdırmayayım .

Sadece tuttukları takım değil, taraftarı oldukları ya da rakipleriyle ilgili yaptıkları yorumlar beni daha çok çıkarımlara yöneltir. Mesela geçen sezon Konyaspor maçında Galatasaraylı bir futbolcunun yaptığı hareketten verilen penaltıyı yorumlaması bile bana bu insanın nesnel düşünebilme, tarafsızlaşabilme ve adalet anlayışı hakkında fikir verir.

Bariz penaltıydı ama birçok insanın taraftarlığı ve holiganlığı ağır basıp o maçtan bahsettiğim anda “ya hakem doğradı bizi ya” rererö yapabilir yani. Koyu Galatasaraylıyım bu arada ama bir yanlış yaptığımızda kabul etmemezlik yapmam. 2014-15 sezonundaki şampiyonluğumuzdan hâlâ şüpheliyim mesela. (Sezon sonu şampiyonluk garantilendikten sonra gördüğümüz dışında bir tane bile kırmızı kart görmedik bütün sezon)
 
Sevgi yok degil ama enerjimin tukendigini hissediyorum artık. Ortak noktalarımız var bazı hususlarda hic yok degil ama çaKistigimiz noktalarda çok.
haber izlerken cafede otururken marketten bi şey alırken sei evine çağırdığında vs vs
garsona hoop çay getir diyen adam size ayağını yıkatacağının sinyalini veriyor zaten
Esimle görüşmeye başladığımızda beni kendinden uzaklastirmamak için hep benim istediğim gibi göründü. Yasam tarzlarımız arasındaki fark kabak gibi ortadaydı ama onun ılımlı yaklaşımı ben haddinden fazla iyimserliğe sürüklemişti. Sonrasında bir tokat gibi yüzüme çarptı bu fark.
 
Ben sizin demek istediğinizı anladım. Evet haklısınız. Ortada çocuklar da olunca onlar hakkında sizin istekleriniz farklı eşinizin ki farklı. Önceden insanlar görücü usulü evlenirmis ama büyükler kişinin ailesine gorgusune bakarmış.
Mesela ben memur çocuğuyum. Öyle aman aman bir lüks hobi vs. yoktu ailemde de görmedim. Bu durumda gelir düzeyi ailesinin görgü seviyesi benden yüksek biriyle evlensem belki aynı sorunlar ortaya çıkacaktı.
Eşiniz alttan alıp sizin istekleriniz olursa daha huzurlu olursunuz. Yoksa bu böyle devam eder maalesef
 
Anladim tesekkür ederim. Bende Galatasarayliyim bu ara
 
Cocuklarim parçalanmış bir ailede büyüsünler istemiyorum.

Bakış açınızı biraz genişletmeye ne dersiniz? Normal olan farklı olmaktır. Siz çok büyük bir trajedi yasamıyorsunuz, sadece muhtemelen başka başka sebeplerle bunaldınız ve bu aralar tahammül seviyeniz aşağılara indi ve bu yüzden eşinize karşı bu kadar olumsuz bir tutum içindesiniz. Insan bazen eşine hayrandır ve adeta aşkından ölür, bazen de ona karşı çok isteksiz, soğuk ve sevgisiz gibidir. Muhtemelen siz aranızdaki bazı farklılıkları dusunerek çok büyütüyor ve kafanizda kuruyorsunuz. Esinizin ozune inip, orayı görmeye çalışın. Ben öyle yapıyorum. BU adamın temelde niyeti güzel mi yoksa degil mi? Bana bir kastı var mı? Bilinçli olarak kotuluk yapıyor mu? Bu soruların yanıtlarını vedigim zaman o anki sorun o kadar küçülüyor ki gözümde. O anki sorun her ne ise çözülüp gidiyor, ne kendime dert edip tukeniyorum ne de aradaki iliskiyi yipratiyorum. Rica ediyorum bunun gecici bir durum oldugunu düşünüp iyi niyetli olmaya çalışın. Eminim iyi niyetiniz hayatı paylaştığınız adam tarafından göz artı edilmeyecek
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…