Nacizane fikrim;boşanma kararınızdan emin olun.”Evliliğiniz için yeterince fedakârlık yaptınız mı, eşinizi seviyor musunuz, probleminiz eşinizle mi yoksa aileler ile mi, boşanmak şu an yaşadığınız problemlere çözüm olacak mı, boşandıktan sonra nasıl hissedeceksiniz, evliliğinizin kurtarılma ihtimali var mı, problemlerin tek sebebi eşiniz mi yoksa iki tarafında bu durumda rolü var mı?” Bu tür soruları kendinize sorarak boşanma kararınızı değerlendirebilirsiniz.
Kararınızın olgunlaşmasını bekleyin. Boşanmaya karar verdikten sonra, bu karar içinizde olgunlaşana ve kesinleşene kadar, bu durumu etrafınızdaki insanlarla paylaşmayın.
Hakkınızda hayırlısı olsun.
ben çok ikilemde kaldım düşünüyorum tamam karar verdiim derken dönüyorum yok olmaz nasıl yaparım diyorum tabiyki hersey karsılıklı tek problem bende değildir karsılıklı biz ayrılma kararı verdikten sonra bitakım kötü olaylar yaşadık o sebepten herkez biliyor yani ailelerde hatta boşansak herkez göbek atacak durumda yani aile destegide yok bu noktada ben kilitlenip kalıyooorum ayrıyız şimdi bana su ana hersey anlamsız geliyo hiç birsey kayif vermiyo analam tasımıyor hersey bos gibi geliyor oooof bilemiyorum
ben de size katılmıyorum ..
kadınların özellikle çalışan kadınların çoğu kendilerini başbakan sanıp ,evleniyor..
işine gelirse ,gelmezse boşanırım ne olacak diye bir düşünce var artık insanlarda...
ekonomik özgürlüğü olan hiçbirşeyle mücadele etmeyip en kolay yolu seçiyor..
arkadaşlarımdan çok var böyle tipler..
tartıştıkları konuları ,akıllarına taktıkları incir çekirdeğini doldurmayacak şeylerden boşanmaya gidiyorlar ..
çünkü artık insanların ahlak anlayışı da değişti..
olmazsa boşanırım düşünceis var ..halbuki bir evliliğe adım atarken iice düşünüp ona göre evlenmek lazım ..baştan böyle düşünüp evlenirse insan sonu hezimet oluyor..
dizilere bakın ..o kadar rahat bir şekilde gayrı meşru hayatları önümüze seriyorlarki insanların bilinçaltına bu düşünceleri empoze ediyorlar..
kiminin eli kiminin cebinde belli değil dizilerde ..boşanıyor ,evleniyor ,boşanıyor ,aldatıyor..insanlar da izledikçe ne var ben de boşanırım bak boşananlar da ayakta kalıyor fikrine kapılıyor ...ama gerçek olan öyle değil işte ..
arkadaş zaten basit meselelerden ayrıldık demiş kendi söylemiş..
bir erkeğin içkisi varsa ,alkolikse,kadın kız ayağı varsa ,her türlü yolsuzluğu yapıyorsa vs ahlak dışı işleri varsa o zaman boşanırsın tabi..
ama böyle ufak tartışmalarda ,iki tarafın da kendi egosunu tatmin etme yarışına girmesiyle boşanmak çok yanlış bana göre..
Ben de şu an bu durumdayım. Aynı durum.Canım bi taraftan dünyayla ilgili hiçbir şey istemiyor, diğer taraftan beni aşağı çeken adamdan kurtulmuşluk ve yenilenmişlik hissi... Daha önce durum ailelere bir kez yansıdı, ikincisini yansıtmayın gidin boşanın dedi onun anası. Bizimkiler bitmemesinden yana halen. Ben hiçbir şeyden yana değilim. Sanki şu an sadece evlilikten sonrasından korktuğum için sürdürme isteği var.Bir de 2 gün eşimin yaptıkları aklıma geliyor, sonraki 2 gün de kendi hatalarım ve pişmanlıklarım, ettiğim haksızlıklar. Sonra yine kendimi haklı çıkarma çabası. haklı çıkarmak istiyorum çünkü haksızdıysam bile mutsuzdum, öyle olmasın istiyordum o yüzden hırçındım. Ben enerjik, hevesli heyecanlıydım, oysa sakin, huzurlu, durağan ve sıkıcı.Şimdi diyorum ki belki de zaten bana göre birisi yok bu alemde. Çok büyük olasılıkla hiç karşılaşamıcaz, o yüzden büyük ölçüde uyan ama benim ruhumun sığmadığı bu ilişkiyi hayatımın bi köşesinde tutmalıyım. Yani o köşede tutmaya çalıştığım şey evlilik, köşede kalamayacak kadar önemli ama bir arkadaş da demiş az önce, merkeze koyunca da bunlar oluyor.
Evlendim hemde severek ama olmadı yürümedi birşeyler oldu anlaşamadık çok kırdık birbirimizi,üzdük...Ne o beni aldattı ne de ben onu sebep bu tür şeyler hiç değil,çok basit birşey hatta bu kadar basitlik yüzünden biten bir evlilik demek ki kopmakda haklıymış.Ne o beni durdu ayrılmayalım diye ne ben onu,seviyorduk ama yapamadık.Olmadı üzüldüm çok üzüldüm hala içimde acısı vardır bu ayrılığın.Ne zaman bir müzik duysam bir film izlesem benzer bir söz duysam o aklıma gelir neden yapamadık derim.Görüşmedik hiç bitti çünkü/ama biten sadece bu değilmiş arkadaşlarda bitti teker teker,iyi gün dostu arkadaşlar tek tek çektiler ellerini,nasılsın diye sormak bile çok geldi bazen.Ne düşündüler acaba neler geçti akıllarından bir tek ayrılan biz miyiz? Zararım kendime olmussa sen niye korkuyorsun benden,şanslıysan ailen destek ben sanslıydım...Herşey çok çabuk değişiyor saniyede hayatlar değişiyor ne oldum değil ne olacağım demeli insan,,ama yinede iyi tarafından bakıyorum çok geç belki ama dostu düşmanı ayırt etmeyi gördüm.Kim içten kim değil anlıyorsunuz ama neye üzüleceğinizi bilemiyorsunuz ben hala içimde ki acıya üzülüyorum arkadaşılkar dostluklar demek ki sadece sen iyiysen varlar,ayağın bir sekteye vurdu mu herkes etrafından kaçıyorlar en iyi arkadaş kendinsin.Bundan sonrası için hayatıma çok ilk sayfalar açacaga benziyorum,umarım bundan sonra karşıma hep vefalı insanlar çıkar,yüzden değil gönülden.Çok kırgınım gerçekten herşeye bu hayata özellikle kendime,hiç affetmeyeceğim.
Evlendim hemde severek ama olmadı yürümedi birşeyler oldu anlaşamadık çok kırdık birbirimizi,üzdük...Ne o beni aldattı ne de ben onu sebep bu tür şeyler hiç değil,çok basit birşey hatta bu kadar basitlik yüzünden biten bir evlilik demek ki kopmakda haklıymış.Ne o beni durdu ayrılmayalım diye ne ben onu,seviyorduk ama yapamadık.Olmadı üzüldüm çok üzüldüm hala içimde acısı vardır bu ayrılığın.Ne zaman bir müzik duysam bir film izlesem benzer bir söz duysam o aklıma gelir neden yapamadık derim.Görüşmedik hiç bitti çünkü/ama biten sadece bu değilmiş arkadaşlarda bitti teker teker,iyi gün dostu arkadaşlar tek tek çektiler ellerini,nasılsın diye sormak bile çok geldi bazen.Ne düşündüler acaba neler geçti akıllarından bir tek ayrılan biz miyiz? Zararım kendime olmussa sen niye korkuyorsun benden,şanslıysan ailen destek ben sanslıydım...Herşey çok çabuk değişiyor saniyede hayatlar değişiyor ne oldum değil ne olacağım demeli insan,,ama yinede iyi tarafından bakıyorum çok geç belki ama dostu düşmanı ayırt etmeyi gördüm.Kim içten kim değil anlıyorsunuz ama neye üzüleceğinizi bilemiyorsunuz ben hala içimde ki acıya üzülüyorum arkadaşılkar dostluklar demek ki sadece sen iyiysen varlar,ayağın bir sekteye vurdu mu herkes etrafından kaçıyorlar en iyi arkadaş kendinsin.Bundan sonrası için hayatıma çok ilk sayfalar açacaga benziyorum,umarım bundan sonra karşıma hep vefalı insanlar çıkar,yüzden değil gönülden.Çok kırgınım gerçekten herşeye bu hayata özellikle kendime,hiç affetmeyeceğim.
ben de size katılmıyorum ..
kadınların özellikle çalışan kadınların çoğu kendilerini başbakan sanıp ,evleniyor..
işine gelirse ,gelmezse boşanırım ne olacak diye bir düşünce var artık insanlarda...
ekonomik özgürlüğü olan hiçbirşeyle mücadele etmeyip en kolay yolu seçiyor..
arkadaşlarımdan çok var böyle tipler..
tartıştıkları konuları ,akıllarına taktıkları incir çekirdeğini doldurmayacak şeylerden boşanmaya gidiyorlar ..
çünkü artık insanların ahlak anlayışı da değişti..
olmazsa boşanırım düşünceis var ..halbuki bir evliliğe adım atarken iice düşünüp ona göre evlenmek lazım ..baştan böyle düşünüp evlenirse insan sonu hezimet oluyor..
dizilere bakın ..o kadar rahat bir şekilde gayrı meşru hayatları önümüze seriyorlarki insanların bilinçaltına bu düşünceleri empoze ediyorlar..
kiminin eli kiminin cebinde belli değil dizilerde ..boşanıyor ,evleniyor ,boşanıyor ,aldatıyor..insanlar da izledikçe ne var ben de boşanırım bak boşananlar da ayakta kalıyor fikrine kapılıyor ...ama gerçek olan öyle değil işte ..
arkadaş zaten basit meselelerden ayrıldık demiş kendi söylemiş..
bir erkeğin içkisi varsa ,alkolikse,kadın kız ayağı varsa ,her türlü yolsuzluğu yapıyorsa vs ahlak dışı işleri varsa o zaman boşanırsın tabi..
ama böyle ufak tartışmalarda ,iki tarafın da kendi egosunu tatmin etme yarışına girmesiyle boşanmak çok yanlış bana göre..
Televizyon kültürüm 0.
O yüzden dizilerle ilgili yorum yapamayacağım.
Bahsettiğiniz kadınların dört duvar arasında neler yaşadığını bilseydiniz emin olun bu satırları yazmazdınız.
Biz kadınlar,hele ki boşanmış kadınlar güçlü olmasak bile güçlü görünmek zorundayız.
Çevremize eşe hele ki eski eşe ihtiyacım yok imajını vermek zorundayız.
Çünkü yaşadıklarımız bizi o kadar yopratmış oluyor ki eşimizin bizi üzdüğü asıl konulara değenerek yaralarımızı açmaya çekiniyoruz hatta inanmazsınız ama utanıyoruz bile.
Ne saçma di mi?
Öyle ama işte..
Yaşayan biliyor..
delikız arkadaşım sadece yazdıklarında kullandığın sözlerin yanlışlığını söyleme gereği duyuyorum şuanda..
Bende 3 ay öncesine kadar kariyeri olan maddi durumu iyi kendi ayakları üzerinde duran biriydim..
ama DİM...evliliğim için kariyerimi bıraktım sadece sonuna kadar savaşmak için..
Şimdi sorarım sana her parasını kazanan Başbakan gb oluyor..
Hayatta bazı sorunlar aynı gb gözükür ve herkes tek bir pencereden bakar halbuki o kadar başka boyutları vardır ki..
o yüzden mesele o kadar farklı boyutları olan bişey ki..
Ve senin başbakan gb hisseden kariyerli bayanlar dediklerin var ya onlar neden öyle bilirmisin..
parasından kariyerinden değildir onun kendine güveni ve duruşu...
Biz güçlü olmalıyız herkese ve herşeye karşı..
İçinde öylece çökse de bi şekilde ayağa kalkmalıyız..Ve bu ancak bu şekilde görünerek oluyor..
Göründüğümüz şekle inanarak...
ben türkiyede yaşıyorum ..herkes kendi yaşadığı gördüğü ,tecrübe edindiği ile konuşuyor burada ..Kendi parasını kazandığı için kocasına muhtaç olmayan kadınla kendi parasını kazandığı için ilk fırsatta kocasını boşayacak kadın farklıdır hanımefendi...
Siz hangi ülkede yaşıyorsunuz bilmem ama ne kariyerli kadınlar tanıdım boşanmamak için kendilerinden verdiler de verdiler...
ne kariyerli kadınlar tanıdım çocukları ellerinden tutu annem çıkalım bu evden dediler de kurtuldular o evlerden ki hala devam ettirebilir miydim diye düşünüyorlar...
ne kadınlar tanıdım pislik kocaları cüzdanından kartlarını çalıp çalıp borç içinde bıraktılar da hala evliler...
ne kariyerli maaşlı kadınlar tanıdım ben...
siz boşanmayı çocuk oyuncağı mı sandınız ki kadın incir çekirdeğini doldurmayacak sebepten ayrılsın...
Hiç bir kadın sonuna kadar denemeden bitirmez evliliğini...Her kadının dayanma eşiği farklıdır ama bence o dibi görmeden bitirmez kadın...
benim dört duvar arkasında neler yaşandığını bilmediğim kanısına nerden kapıldınız ? yazdıklarımı düzgün okumamışsınız demekki .
ben de kendi çevremde çalışan bayanlardan edindiğim tecrübeleri söylüyorum anlatıyorum..
bir çok arkadaşım var gösterdiğim örneklere uyan ..
ben zaten genelleme yapıp da bütün boşanan kadınları aynı kefeye koymadım ki ..benim yazdığım ,yazdıklarım doğrultusunda davranan kadınlar için..siz neden üzerinize alınıyorsunuz ..
ben zaten dul kelimesinden bile nefret eden biriyim ..
boşanan kadınların da sebepsiz yere boşandığı gibbi bir genelleme yapmadım ama içlerinde böyle düşünen çok fazla insan da var bunları görmek gerek ,objektif olmak gerek ,ayrıca sanki kadın bi sebep olmasa asla boşanmaz lafı erkekler için de geçerli ,yani daha doğrusu kadın erkek meselesi değil bu iş karakter meselesi..ben öyle erkekler gördümki ayrılmamak için mücadele veren ..
ben burda kadınları kötülemek erkekleri savunmak için yazmadım ..
ama kendi özeleştirimizi de yapmak gerek diye düşünüyorum ..
çünkü hep kadınların haklı olduğunu düşünerek çözülmüyor bu sorun ,biraz da oturup nedenlerini ii irdelemek gerekiyor ..
nedense bu tip konularda kadın suçlanınca hemen tepki yükseliyor ..ya sonuçta ben de bir kadınım ..bizim de hatalarımız olabilir ben bunu anlatmaya çalıştım ..erkekler zaten hatalı onu baştan kabul ediyoruz ama bir insan kendi özeleştirisini yapamıyorsa o insanın objektifliği kalmaz..
ben türkiyede yaşıyorum ..herkes kendi yaşadığı gördüğü ,tecrübe edindiği ile konuşuyor burada ..
sizin etrafınızda bahsettiğiniz kadınlardan avrsa benim etrafımda da benim bahsettiklerimden var ..
dolayısı ile ikimiz de haklıyız ama aramızdaki fark şu ..
siz hemen kadınları içgüdüsel olarak sahiplenme duygusuna giriyorsunuz..
yukarıda da yazdığım gibi ,bu iş karakter meselesi ,kadın erkeği yok ,ama bahsettiğim tarzda kadınlar da çok olduğundan ,en azından benim etrafımda çok fazla var ,bu kadınların hatasını dile getirdim ben ve biz de sakın bu hatalara düşmeyelim demek istedim ..
amacım kadınları aşağılamak değildi..
konuyu açan arkadaşa da yardımcı olmak istedim ,onun da içinde acaba böyle duygular oluştumu ? kendi öz eleştirisini yapsın diye..
zaten içinin rahat olduğunu da söylemiş , arkadaş açısından bir sorun yok zaten ..
ancak ülkemizde bahsettiğim kadınlar yığın oluşturacak seviyeye çıktı ..
bunun da önlemini almak ,bu insanları da hatadan döndürmek lazım .
Gerçekten okuduklarıma inanımıyorum!
Siz cidden arkadaşlarınızın evinin içinde neler yaşadığınızı biliyorsunuz he?
Arkadaşım insan kendi kardeşinin evinde ne yaşadığını bilmiyor!
SİZ GÖRMEDİYSENİZ herkes görmeyecek değilya ..emin olun çok şeyler gördüm ..hem en kötü kadınları ,hem en iyilerini ..zaten o yüzden objektif yazıyorum tek taraflı değil ..
SİZ GÖRMEDİYSENİZ herkes görmeyecek değilya ..emin olun çok şeyler gördüm ..hem en kötü kadınları ,hem en iyilerini ..zaten o yüzden objektif yazıyorum tek taraflı değil ..
benim dört duvar arkasında neler yaşandığını bilmediğim kanısına nerden kapıldınız ? yazdıklarımı düzgün okumamışsınız demekki .
ben de kendi çevremde çalışan bayanlardan edindiğim tecrübeleri söylüyorum anlatıyorum..
bir çok arkadaşım var gösterdiğim örneklere uyan ..
ben zaten genelleme yapıp da bütün boşanan kadınları aynı kefeye koymadım ki ..benim yazdığım ,yazdıklarım doğrultusunda davranan kadınlar için..siz neden üzerinize alınıyorsunuz ..
ben zaten dul kelimesinden bile nefret eden biriyim ..
boşanan kadınların da sebepsiz yere boşandığı gibbi bir genelleme yapmadım ama içlerinde böyle düşünen çok fazla insan da var bunları görmek gerek ,objektif olmak gerek ,ayrıca sanki kadın bi sebep olmasa asla boşanmaz lafı erkekler için de geçerli ,yani daha doğrusu kadın erkek meselesi değil bu iş karakter meselesi..ben öyle erkekler gördümki ayrılmamak için mücadele veren ..
ben burda kadınları kötülemek erkekleri savunmak için yazmadım ..
ama kendi özeleştirimizi de yapmak gerek diye düşünüyorum ..
çünkü hep kadınların haklı olduğunu düşünerek çözülmüyor bu sorun ,biraz da oturup nedenlerini ii irdelemek gerekiyor ..
nedense bu tip konularda kadın suçlanınca hemen tepki yükseliyor ..ya sonuçta ben de bir kadınım ..bizim de hatalarımız olabilir ben bunu anlatmaya çalıştım ..erkekler zaten hatalı onu baştan kabul ediyoruz ama bir insan kendi özeleştirisini yapamıyorsa o insanın objektifliği kalmaz..
ben türkiyede yaşıyorum ..herkes kendi yaşadığı gördüğü ,tecrübe edindiği ile konuşuyor burada ..
sizin etrafınızda bahsettiğiniz kadınlardan avrsa benim etrafımda da benim bahsettiklerimden var ..
dolayısı ile ikimiz de haklıyız ama aramızdaki fark şu ..
siz hemen kadınları içgüdüsel olarak sahiplenme duygusuna giriyorsunuz..
yukarıda da yazdığım gibi ,bu iş karakter meselesi ,kadın erkeği yok ,ama bahsettiğim tarzda kadınlar da çok olduğundan ,en azından benim etrafımda çok fazla var ,bu kadınların hatasını dile getirdim ben ve biz de sakın bu hatalara düşmeyelim demek istedim ..
amacım kadınları aşağılamak değildi..
konuyu açan arkadaşa da yardımcı olmak istedim ,onun da içinde acaba böyle duygular oluştumu ? kendi öz eleştirisini yapsın diye..
zaten içinin rahat olduğunu da söylemiş , arkadaş açısından bir sorun yok zaten ..
ancak ülkemizde bahsettiğim kadınlar yığın oluşturacak seviyeye çıktı ..
bunun da önlemini almak ,bu insanları da hatadan döndürmek lazım .
O gördükleriniz için iddialaşamam sizinle...çünkü siz sadece gördüklerinizi değerlendirebiliyorsunuz anladığım kadarıyla...
Ama şunu sakın aklınızdan çıkarmayın, hiçbişey göründüğü gibi değildir....
Hiçkimse tamamen gösterdiği gibi değildir...
Bu hayattaki en sağlam maske boşanmış ya da evliliği sorunlu kadınların yüzünde vardır...
Çünkü o kadın kendisini korumak zorundadır, işinde, arkadaşları arsında hatta yeri geldiğinde kendi ana babasının karşısında...
Hele o kadının çocuğu varsa o maske yapışır yüzüne, çıkarmaz çıkaramaz...çünkü hem kendini hem evladını ayakta tutmak korumak kollamak zorundadır...
İnsanlar yaşamlarıyla ilgili kendilerini kandırıyorlar artık hanımefendi, sizi kandırmışlar çok mu...size umursamaz görünmüşler çok mu....
Kaç tane kadın göğsünü gere gere dayak yedim boşanıyorum diyebilir...
Kaç kadın göğsünü gere gere aldattı beni diyebilir...
Kaç kadın göğsünü gere gere borç içindeyim tükendim onun yüzünden diyebilir...
Kaç tanesi içip içip gecenin köründe geliyordu gram sorumluluk almıyordu diyebilir rahatça...
Çünkü biz kadınlara susmayı öğretmişler...Hata başkalarında da olsa üstüne almayı öğretmişler...
Yuvayı dişi kuş yapar diye öğretmişler...
Bir bakın eşinin kusuru yüzünden anne olamayan birçok kadın aman onun erkekliğine zeval gelmesin diye benim olmuyor der aynen bu sebepten...
Siz duyduklarınıza gördüğünüzü zannettiklerinize inanmaya devam edin...Ama hiçkimsenin evinin içini bilemezsiniz...Hiçkimsenin....
Yahu konuşuturuyorsunuz insanı akşam vakti?
Ne gördünüz arkadaşım?
Adamla kadın sevişirken kadına yaptığı eziyeti mi?
Gecenin bir yarısında uykusundan uyandırıp sarhoşluğunu etrafa kusmasını mı?
Sabahın körüne kadar adam gelsin diye bekleyen kadını ve o gelen adamın kadına evi zindan etmesini mi?
Söyler misiniz bir arkadaşınızın en mahrem hangi anını gördünüz?
O gördükleriniz için iddialaşamam sizinle...çünkü siz sadece gördüklerinizi değerlendirebiliyorsunuz anladığım kadarıyla...
Ama şunu sakın aklınızdan çıkarmayın, hiçbişey göründüğü gibi değildir....
Hiçkimse tamamen gösterdiği gibi değildir...
Bu hayattaki en sağlam maske boşanmış ya da evliliği sorunlu kadınların yüzünde vardır...
Çünkü o kadın kendisini korumak zorundadır, işinde, arkadaşları arsında hatta yeri geldiğinde kendi ana babasının karşısında...
Hele o kadının çocuğu varsa o maske yapışır yüzüne, çıkarmaz çıkaramaz...çünkü hem kendini hem evladını ayakta tutmak korumak kollamak zorundadır...
İnsanlar yaşamlarıyla ilgili kendilerini kandırıyorlar artık hanımefendi, sizi kandırmışlar çok mu...size umursamaz görünmüşler çok mu....
Kaç tane kadın göğsünü gere gere dayak yedim boşanıyorum diyebilir...
Kaç kadın göğsünü gere gere aldattı beni diyebilir...
Kaç kadın göğsünü gere gere borç içindeyim tükendim onun yüzünden diyebilir...
Kaç tanesi içip içip gecenin köründe geliyordu gram sorumluluk almıyordu diyebilir rahatça...
Çünkü biz kadınlara susmayı öğretmişler...Hata başkalarında da olsa üstüne almayı öğretmişler...
Yuvayı dişi kuş yapar diye öğretmişler...
Bir bakın eşinin kusuru yüzünden anne olamayan birçok kadın aman onun erkekliğine zeval gelmesin diye benim olmuyor der aynen bu sebepten...
Siz duyduklarınıza gördüğünüzü zannettiklerinize inanmaya devam edin...Ama hiçkimsenin evinin içini bilemezsiniz...Hiçkimsenin....
Yahu konuşuturuyorsunuz insanı akşam vakti?
Ne gördünüz arkadaşım?
Adamla kadın sevişirken kadına yaptığı eziyeti mi?
Gecenin bir yarısında uykusundan uyandırıp sarhoşluğunu etrafa kusmasını mı?
Sabahın körüne kadar adam gelsin diye bekleyen kadını ve o gelen adamın kadına evi zindan etmesini mi?
Söyler misiniz bir arkadaşınızın en mahrem hangi anını gördünüz?
insanlar gerçekten psikopatsa herşeyini görüyorsunuz ?
yanımda eşini ölesiye döveni gördüm ..
cadde ortasında tekeme tokat giriştiğini gördüm..
arkadaşımın hergün gelip de her gün dayak yediğini anlattığını gördüm..
aldatıldığını belgeleriyle ve kendi gözümle gördüm ..
içkili halde eve gelip benim yanımda eşine yaşattıklarını gördüm..
öyle çok şey gördümki aklıma gelmiyor hepsi..
beni tanımadığınız için yorum yapmanız kolay ama etrafımdakilerin güzin ablası oldum resmen ..arkadaşlarım en özellerini anlattıkları kişi oldum hep ..
işte bu arkadaşlarım içerisinde bahsettiğim kötü kadınlar olduğu gibi şimdiki gibi olanları da gördüm siz hiç kafanızı yormayın ..
ve hala ii kadınları örnek veriyorsunuz bana ,yazdıklarımn bi kelimesini anlamadığınız buradan belli zaten ..
anlamış olsaydınız , evet haklısınız sizin dediğiniz gibi insanlar da var ama bizim bahsettiklerimiz de doğru deme objektifliğini göremedim hiçbirinize ..ancak ben sizin de haklı olduğunuzu ve benim de doğru söylediğimi belirttimki ,işte buradan bile kimin objektif olduğu ,kimin sabit fikirli olduğu ortaya çıkıyor ..
ayrıca bana siz mi öğreteceksiniz neye inanacağımı ,ben size değil ,gördüklerime inanırım sadece bunu da böylece bilin..ve sizin sosyal hayatınız arkadaşlarınızın özelini görmeye yetmiyorsa o sizin sorununuz ..ama benim özelini gördüğüm ve özelini benimle paylaşan çok fazla arkadaşım var ..
Yani size gerçekleri söyleyen mutsuz azınlığın yanında sizi profesyonelce kandıran mutlu azınlık var...
Herkes sizinle özelini paylaşmıyor demekki...
Neyse...dedim ya siz gördüklerinize inanmaya devam edin...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?