Çocuk konusundaki fikirlerinizi hiç sağlıklı bulmadım. Arkadaşım olmasa kafayı yerdim deyip bu adamı böyle kabul edeyim çocuk için bastırayım diye bir seçeneğiniz var.
İkinci mesele de çocuk. Şu an çocuğumuz yok ve eşim zaten istemiyor. Evet bu şartlarda çocuk yapmak mantıklı değil AMA bu adamı boşasam, yeni biriyle tanış evlen vb şansım varsa 4-5 yılımı alır ve ben çocuğum 10 yaşına geldiğinde 50 yaşımda olmak istemiyorum. Yaşım geçiyor. Hormonlarıma söz geçiremiyorum. Bu kişiyi böyle kabul edip çocuk için bastırayım mı yoksa kaçıp yoluma mı bakayım? Tavsiye bekliyorum
Merhabalar dostlarım biraz uzun olacak. ben 29 yaşında, 1,5 yıldır evli bir kadınım. Eşimle 3 yıldır sevgiliyiz ve severek evlendik. Evlendiğimizde ben İstanbul’daydım o Tekirdağ’daydı, ilişkiyi bir süre bu şekilde uzaktan yürüttük. O dönemler çok iyiydi her hafta görüşüyorduk, hayatımda ilk kez bu kadar sevildiğimi hissetmiştim diyebilirim. Saatlerce sarılmalar, sohbetler, muhabbetler vb rüya gibiydi. Gözlerim yaşla dolu Allah’a şükrettiğimi hatırlıyorum bana böyle bir adam gönderdiği icin.
Evlendikten 2 ay sonra eşimin tayini Ağrı’ya çıktı, ben de devlet memuru olduğum için eş durumuyla yanına gittim. Şöyle söyliyim şehirle ilgili hiçbir sıkıntım yok burada insanlar çok sıcakkanlı. İstanbul’un kalabalığından sonra iyi bile geldi. Fakat sorun eşim. Tekirdağ’da yanına gittiğim sevgi dolu adamdan eser kalmadı. Adam işten eve geliyor, bilgisayarın başına geçiyor, 10’a kadar kalkmıyor. 10’da da yatıp uyuyor. Başta depresyonda olduğunu düşündüm ama
1. Ağrı’ya kendisinin ısrarıyla geldik. Ben başka yerleri önerdim ama sırf zorunlu görev süresi daha kısa diye Ağrı’yı kendi yazdırdı.
2. İş yerinden arkadaşlarıyla gayet güzel takılıyor, kendi üniden arkadaşlarıyla telefonda gayet güzel sohbeti muhabbeti var. Adam sadece benimle konuşmuyor yani.
Bütün gün sıfır diyalog. Günaydın iyi geceler yok. Pazar kahvaltısını bile tek başıma yapıyorum. Eğer burada kendi arkadaş çevremi oluşturmamış olsam aklımı kaçırırdım. Nasıl bu hale geldi, nasıl düzelecek bilmiyorum. Acaba hep mi böyle bir insandı da ben evleneyim diye numara mı yaptı? Manipule mi edildim? Asla bilemeyeceğim. Üstelik şimdi tekrar tayini çıkacak (mesleğinden dolayı sürekli tayin çıkıyor) ve hiç arkadaşlarımın ve aile bireylerimin olmadığı kıyıda köşede saçmasapan şehirleri önerip duruyor. Ben zaten yapayalnızım, üstüne bir de kimsenin olmadığı iyice tek başıma kalacağım şehirler istemiyorum. İstanbul Ankara dururken Balıkesir diyor Manisa diyor buralarda hem hiç tanıdığım yok, hem de ailem Antep’te onlara gitmem çok zor olur benim icin çok ters. Ama adama dinletemiyorum.
Şu anki sorunum şu. Bu kişiyi boşamak mantıklı mı? Bu forumda çok daha kötü hikayeler okudum onlar bile boşanmadı ben mi abartıyorum? Bu toplumda boşanmış bir kadın olmak çok zor ondan da çok çekiniyorum.
İkinci mesele de çocuk. Şu an çocuğumuz yok ve eşim zaten istemiyor. Evet bu şartlarda çocuk yapmak mantıklı değil AMA bu adamı boşasam, yeni biriyle tanış evlen vb şansım varsa 4-5 yılımı alır ve ben çocuğum 10 yaşına geldiğinde 50 yaşımda olmak istemiyorum. Yaşım geçiyor. Hormonlarıma söz geçiremiyorum. Bu kişiyi böyle kabul edip çocuk için bastırayım mı yoksa kaçıp yoluma mı bakayım? Tavsiye bekliyorum
Böyle anneler de aynı şekilde. Kocasından sevgi göremeyip evlada sarılıp o hisleri ona yüklemek çok yanlış.Cocuklara zaten böyle babalar faydadan cok zarar
Bence eşinizle konuşun. Sorunları anlatın. Yanlizliginizi, niye değiştini sorun. Verdiği cevaba göre boşanma durumunu düşünün. Emin olun çocuk yaptıktan sonra eşinize daha çok ihtiyacınız oluyor. Eşiniz size ilgi göstermesi şuan olduğunuzdan daha çok yanlizlik ve çaresizlik çekersiniz. Kendimden biliyorum.Merhabalar dostlarım biraz uzun olacak. ben 29 yaşında, 1,5 yıldır evli bir kadınım. Eşimle 3 yıldır sevgiliyiz ve severek evlendik. Evlendiğimizde ben İstanbul’daydım o Tekirdağ’daydı, ilişkiyi bir süre bu şekilde uzaktan yürüttük. O dönemler çok iyiydi her hafta görüşüyorduk, hayatımda ilk kez bu kadar sevildiğimi hissetmiştim diyebilirim. Saatlerce sarılmalar, sohbetler, muhabbetler vb rüya gibiydi. Gözlerim yaşla dolu Allah’a şükrettiğimi hatırlıyorum bana böyle bir adam gönderdiği icin.
Evlendikten 2 ay sonra eşimin tayini Ağrı’ya çıktı, ben de devlet memuru olduğum için eş durumuyla yanına gittim. Şöyle söyliyim şehirle ilgili hiçbir sıkıntım yok burada insanlar çok sıcakkanlı. İstanbul’un kalabalığından sonra iyi bile geldi. Fakat sorun eşim. Tekirdağ’da yanına gittiğim sevgi dolu adamdan eser kalmadı. Adam işten eve geliyor, bilgisayarın başına geçiyor, 10’a kadar kalkmıyor. 10’da da yatıp uyuyor. Başta depresyonda olduğunu düşündüm ama
1. Ağrı’ya kendisinin ısrarıyla geldik. Ben başka yerleri önerdim ama sırf zorunlu görev süresi daha kısa diye Ağrı’yı kendi yazdırdı.
2. İş yerinden arkadaşlarıyla gayet güzel takılıyor, kendi üniden arkadaşlarıyla telefonda gayet güzel sohbeti muhabbeti var. Adam sadece benimle konuşmuyor yani.
Bütün gün sıfır diyalog. Günaydın iyi geceler yok. Pazar kahvaltısını bile tek başıma yapıyorum. Eğer burada kendi arkadaş çevremi oluşturmamış olsam aklımı kaçırırdım. Nasıl bu hale geldi, nasıl düzelecek bilmiyorum. Acaba hep mi böyle bir insandı da ben evleneyim diye numara mı yaptı? Manipule mi edildim? Asla bilemeyeceğim. Üstelik şimdi tekrar tayini çıkacak (mesleğinden dolayı sürekli tayin çıkıyor) ve hiç arkadaşlarımın ve aile bireylerimin olmadığı kıyıda köşede saçmasapan şehirleri önerip duruyor. Ben zaten yapayalnızım, üstüne bir de kimsenin olmadığı iyice tek başıma kalacağım şehirler istemiyorum. İstanbul Ankara dururken Balıkesir diyor Manisa diyor buralarda hem hiç tanıdığım yok, hem de ailem Antep’te onlara gitmem çok zor olur benim icin çok ters. Ama adama dinletemiyorum.
Şu anki sorunum şu. Bu kişiyi boşamak mantıklı mı? Bu forumda çok daha kötü hikayeler okudum onlar bile boşanmadı ben mi abartıyorum? Bu toplumda boşanmış bir kadın olmak çok zor ondan da çok çekiniyorum.
İkinci mesele de çocuk. Şu an çocuğumuz yok ve eşim zaten istemiyor. Evet bu şartlarda çocuk yapmak mantıklı değil AMA bu adamı boşasam, yeni biriyle tanış evlen vb şansım varsa 4-5 yılımı alır ve ben çocuğum 10 yaşına geldiğinde 50 yaşımda olmak istemiyorum. Yaşım geçiyor. Hormonlarıma söz geçiremiyorum. Bu kişiyi böyle kabul edip çocuk için bastırayım mı yoksa kaçıp yoluma mı bakayım? Tavsiye bekliyorum
Öncelikle çocuk ASSSLA düşünmeyin bu durumda. 40yasinda mutlu bir ebeveyn mi, 35 yaşında yalniz ve gergin bir ebeveyn mi olmak istersiniz? Neden boyle olduguna dair açık sekilde hic konusma yoluna girdiniz mi? Birlikte yapılabilecek bir seyler onerdiniz mi? Ortak zevkleriniz var mi? Bilgisayarda calisiyor mu, takılıyor mu? Bu dönemde yasadigi baska herhangi bir sey var mi? Ten uyumunuz nasil?
Aldatıldığımı sanmıyorum ya. Burası küçük yer dışarı çıktığı kişiler kimler biliyorum, nerde napmış biliyorum. Farklı kaynaklardan doğrulayabiliyorum. Yani umarım fazla profesyonel değildirOncelikle cocugun anne ile saglikli bir iliskiye ihtiyaci oldugu kadar baba ile de saglikli bir iliskiye ihtiyaci var. babasis buyuyecegini bile bile cocuk istemek bence cocuk acisindan cok bencilce. Saglikli bir ailede buyumek her cocugun hakki. Siz bile bile cocuga bu hayati reva gormemelisiniz.
Bence aldatiliyorsunuz. O nedenle sizinle olan diyalogu sifira inmis durumda.
Haklısınız ama bunu açıkladım. Hormonlarıma söz geçiremiyorum malesef vücut resmen üremek istiyor. Mantığı devre dışı bırakıyor bazenÇocuk konusundaki fikirlerinizi hiç sağlıklı bulmadım. Arkadaşım olmasa kafayı yerdim deyip bu adamı böyle kabul edeyim çocuk için bastırayım diye bir seçeneğiniz var.
Eşini seviyosun.Hiç bu durumları konuştunmu?mesela tek başına kahvaltı yapman hiç doğru değil.Çok gençsin tam eşinle romantizim yaşama dönemi…eşinin bir sorunu yoksa ve cevapları tatmın etmiyorsa boşan bence.Böyle bir ömür geçmez inan.Yıllar geçtikçe pişmanlığın artar…Derdi ne ki?narsist mi neMerhabalar dostlarım biraz uzun olacak. ben 29 yaşında, 1,5 yıldır evli bir kadınım. Eşimle 3 yıldır sevgiliyiz ve severek evlendik. Evlendiğimizde ben İstanbul’daydım o Tekirdağ’daydı, ilişkiyi bir süre bu şekilde uzaktan yürüttük. O dönemler çok iyiydi her hafta görüşüyorduk, hayatımda ilk kez bu kadar sevildiğimi hissetmiştim diyebilirim. Saatlerce sarılmalar, sohbetler, muhabbetler vb rüya gibiydi. Gözlerim yaşla dolu Allah’a şükrettiğimi hatırlıyorum bana böyle bir adam gönderdiği icin.
Evlendikten 2 ay sonra eşimin tayini Ağrı’ya çıktı, ben de devlet memuru olduğum için eş durumuyla yanına gittim. Şöyle söyliyim şehirle ilgili hiçbir sıkıntım yok burada insanlar çok sıcakkanlı. İstanbul’un kalabalığından sonra iyi bile geldi. Fakat sorun eşim. Tekirdağ’da yanına gittiğim sevgi dolu adamdan eser kalmadı. Adam işten eve geliyor, bilgisayarın başına geçiyor, 10’a kadar kalkmıyor. 10’da da yatıp uyuyor. Başta depresyonda olduğunu düşündüm ama
1. Ağrı’ya kendisinin ısrarıyla geldik. Ben başka yerleri önerdim ama sırf zorunlu görev süresi daha kısa diye Ağrı’yı kendi yazdırdı.
2. İş yerinden arkadaşlarıyla gayet güzel takılıyor, kendi üniden arkadaşlarıyla telefonda gayet güzel sohbeti muhabbeti var. Adam sadece benimle konuşmuyor yani.
Bütün gün sıfır diyalog. Günaydın iyi geceler yok. Pazar kahvaltısını bile tek başıma yapıyorum. Eğer burada kendi arkadaş çevremi oluşturmamış olsam aklımı kaçırırdım. Nasıl bu hale geldi, nasıl düzelecek bilmiyorum. Acaba hep mi böyle bir insandı da ben evleneyim diye numara mı yaptı? Manipule mi edildim? Asla bilemeyeceğim. Üstelik şimdi tekrar tayini çıkacak (mesleğinden dolayı sürekli tayin çıkıyor) ve hiç arkadaşlarımın ve aile bireylerimin olmadığı kıyıda köşede saçmasapan şehirleri önerip duruyor. Ben zaten yapayalnızım, üstüne bir de kimsenin olmadığı iyice tek başıma kalacağım şehirler istemiyorum. İstanbul Ankara dururken Balıkesir diyor Manisa diyor buralarda hem hiç tanıdığım yok, hem de ailem Antep’te onlara gitmem çok zor olur benim icin çok ters. Ama adama dinletemiyorum.
Şu anki sorunum şu. Bu kişiyi boşamak mantıklı mı? Bu forumda çok daha kötü hikayeler okudum onlar bile boşanmadı ben mi abartıyorum? Bu toplumda boşanmış bir kadın olmak çok zor ondan da çok çekiniyorum.
İkinci mesele de çocuk. Şu an çocuğumuz yok ve eşim zaten istemiyor. Evet bu şartlarda çocuk yapmak mantıklı değil AMA bu adamı boşasam, yeni biriyle tanış evlen vb şansım varsa 4-5 yılımı alır ve ben çocuğum 10 yaşına geldiğinde 50 yaşımda olmak istemiyorum. Yaşım geçiyor. Hormonlarıma söz geçiremiyorum. Bu kişiyi böyle kabul edip çocuk için bastırayım mı yoksa kaçıp yoluma mı bakayım? Tavsiye bekliyorum
İnanması zor ama evlenmeden önce çok farklıydı. Bana prensesmişim gibi davranıyordu zaten o yüzden şokta ve ne yapacağımı bilemez haldeyimYani 3 yıllık ilişkide hiç farketmediniz mi?
Hadi 6-7 ayda evlenseniz tamam da 3 yıl geçirmişsiniz bu adamla.
Yada sizi elde ettiği için mi değişti?
Bilemiyorum ki çok garip geliyor bir insanın bu kadar değişmesi.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?