Evrenin saç baş yolduran espri anlayışı

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
2 çocuğumu da bile isteye yaptim allah da verdi Cok sukur. Ama sizi anliyorum suan 3. Çocuğa hamile kalsam süpriz olarak ayni sizin gibi sok yaşardım not düşeyim allah isteyen herkese versin.
Evlat her daim endişe' kalp agrisi' yüreğine öküz oturması , hep korkmak vs vs vs.
Ama amalari var yazmayacağım herkes yazmış zaten. Çok iyi anne olacaksin korkularini anliyorum merak etme.
 
Bu kadar istemiyorsanız sırf kürtaj karşıtlığı yüzünden doğurmak ne kadar mantıklı? Bir hayat getireceksiniz, o zaman da ona annelik sevgisi vermezseniz o çocuğa yazık değil mi? Eleştirmek için söylemiyorum, istememenize saygı duyuyorum belki doğunca çok seveceksiniz. Ama ya sevemezseniz? Hep kendi açınızdan düşünmüşsünüz ama dünyaya en azından 18 yıl boyunca sorumlu olacağınız bir hayat getireceksiniz. Biraz da onun açısından düşünün.
 
:) Konu sahibine "Neden haklı olduğunuz konusunda yorum yapmayacağım" demiştim ama siz çok güzel ifade etmişsiniz o yazmadığım kısmı. Yüreğinize sağlık.

Çocuksuzluk; çelik bi zırhla korunmaksa, çocuk sahibi olmak tüm kötülüklere "bakın benim yaram burada" demek gibi bir şey. Özellikle bizim gibi eril egemen toplumlarda kadının rolü temizlik, yemek ve çocuk bakımı olunca anne olmayı istemeyen kadınları anlamakta zorlanıyoruz. İstememek ile sevmemek arasında uçurum bi fark var. Hatta belki çok sevmekten korktuğu için istemiyordur. Çok iyi bi anne olmaya çalışmaktan korktuğu için, her an yanında olmak isteyeceğini, ona bi şey olursa yüreğinin kavrulacağını bildiği için istemiyordur. Yazdığınız çoğu ihtimali hayal edip durduk yere ağladığım çok olmuştur. Anne olmak asla kolay değil. Hele de bu kadar kötülüğün, kötünün olduğu bi dünyada...
Annelik biraz da paranoya barındırır :)) Annelerin aklında hep bir felaket senaryosu vardır, elbette tüm çocuklar bütün kötüler ve kötülüklerden korunsun, hiç zarar görmesinler ama bu kötülükler var mı? Var.
Kapısının önünde oynayan çocukların sesinden rahatsız olup rastgele ateş eden, kuytu bir köşeye çekip istismar etmeye çalışan, eşine kızdığı için çocuklarını katleden babalar var mı? Var.

Korkuları dile getirelim, ki anne olup da bu korkularını ayıplanacak diye söylemekten çekinen kadınlar bu tip konularda yazmak için cesaretleniyor, bırakalım kadınlar yazsınlar, anlatınca taşlanacakları çevreleri yüzünden buraya yazıyorlar bir de biz vurmayalım onları, biz kutsal değiliz, annelik kutsal değil ve annelik bebeğin doğumuyla öğrenilen bir duygu yani sonradan yok olabileceği gibi sonradan gelişebiliyor da.
 
Üffffffff... bu ne ya??

Evet, okuyunuca ilk dediğim söz bu oldu.

Bu ne şımarıklık. Ne diyeyim inşallah tam çocuğa alınmışken evren size bir şaka daha yapıp da o çocuğu elinizden almaz. Bu kadar istemediğinize göre... Bu arada istersem banlanayım ama söylemeden edemeyeceğim, burada binlerce insan çocuk sahibi olmak için üzüntüden kahrolurken böylesi bir içerikte ve de böyle bir üslupla bir konu açmak cidden büyük bir zeka geriliği işareti. Ve üstü kapalı ego.
Peki sizin hamile ve hassas bir kadına böyle dan dun konuşmanız?
 
İki buçuk yaşında çocuğum var doğumda kucağıma verdiklerinde de, ilk emzirdiğimde de sevgi hissetmedim. Korktum, ağladım, ben ne yaptım dedim. Beceremeyeceğim dedim. Bu söylemler eksik hissettirdi en çok. Herkes hemen öğrenir öğrenmez sevmek zorunda gibi gelince korktum ya hiç sevemezsem diye.
Halbuki öyle normalmiş ki. O yorucu tempoda daha bana tepki veremeyen bir bebeğe sevgi duyamamak. Zamanla başladı sevgim. Şimdi birbirimize deli oluyoruz.
Yapmayln bunu artık ya lütfen.
Nice lohusa anne benim gibi kendini canavar hissediyor hemen sevgi hissedemediğinde.
Zamana ihtiyacımız var belki de.
Herkes farklı, her annelik kendine özgü
Iki cocugum var. Daha dun bu konuyu konustum bi arkadasimla. Tabi ki dogduklarindan beri iyi bakmaya maddi manevi her ibtiyaclarini karsilamaya calistim cocuklarimin ama ikisini de 1 yasindan sonra bi askla sevmeye basladim :) bana da oyle ulvi hisler gelmedi. Ilki isteyerek oldu ama doktor suratima bakinca istenmeyen gebelik sanirim dedi. Ikincisi kaza kursunuydu bitse de gitsek modunda bir gebelik ve dogum oldu. Simdiyse.. anlatmaya gerek yok bence :) ikisinin de aski sevgisi bambaska.
 
Çok haklısınız, bu o kadar doğru ki.
Sırf bu sebeplerle doğduğu gün hüngür hüngür ağladım, ben şimdi ne yapacağım diye. Mükemmel anne değilim ama, artık iyi anne olduğumu düşünüyorum. Çünkü kızımı çok seviyorum o da beni seviyor, beraber büyüyoruz, birbirimizi tanıyıp öğreniyoruz. Bence kavun kokusu kavun kokusu da böyle olacak.

Ben de konu sahibinin çok iyi ve özverili bi anne olacağını düşünüyorum. Çocuk için hiç bi endişem yok doğrusu. Umarım kendisi de bu duruma çok hızlı ve kolay bi şekilde adapte olur.
 
Koalina Koalina lütfen gel ve yorum yaz, lütfen.

Ağlamak ile çığlık atmak arasında gidip geliyorum.
Erken yaşta evlendim, evlenirken amacım üremek değil, sevdiğim adamla aynı evde olmaktı. Hatta üniversiteyi bıraktım evlendiğim için, sonra beni eşim okuttu.
10 küsur yıldır da evliyim.

Kendimi bildim bileli emin olduğum tek şey çocuk istemediğimdi. Hatta bir tık üstü, çocuk sevmem. Bir çocuğa tebessüm etmem için çok sevimli ya da güzel olması gerekir. Ağladığı anda araziyim.
Bunca yıl gayet güzel korun, bir kere bile kürtaj ya da hamilelik deneyimin olmasın, sonra pat!

Yıllardır deli gibi uğraşanlar, ilaçlar kullananlar, çocuk diye yalvaranlar varken elbette çocuk istemeyen birisi hamile kalacaktı, çünkü hayat böyledir. Murphy kanunları geçerlidir.

Önce evde test yaptım, 2 tane. 5 dakika bile beklemeye gerek kalmadı, anında iki çizgi.
Testler aynı markaydı, bozuktur dedim, ama içten içe hissediyorum, zaten hayatımda ilk defa test yapma gereği duydum.

Koştur koştur git sağlık ocağına. Sabah 10a kadar kan alıyorlarmış. Devlete gidersem mesai bitimine çıkarmış. (saat daha 11)
Koş özel hastaneye. Sonuç? Beta denilen bir şey varmış 4000e yakınmış, gözüm aydınmış. Ama kese diye bir şey varmış, o olmazsa dış gebelikmiş yani gebelik yokmuş. Randevu al, ultrasona gir.

Bir gözünüz aydın silsilesini de orada ye. Nasıl bir suratım varsa artık
"şoktasınız galiba"
"istenmeyen gebelik galiba"
"3. çocuğunuz falan mı çok mu geldi"
gibi laflar duydum sık sık.

Bunlar söylenirken eşim ayağıyla beni dürtüyor. Benim yerime cevap veriyor. Ben hayatım boyunca uğramayacağıma emin olduğum kadın doğum bölümünde irite bir şekilde etrafa bakıyorum, kadınlar birbirlerini anlayan, onaylayan bakışlarla bakıyor. Yanımda bir çocuk olmadığına göre karnımda var demek, ben de onlardanım demek, herkes mutlu, ben içime böğürüyorum.

Tek kalmış bir prezervatif, kutusu olmayan, tek duran, onun yanında da jelatini daha açılmamış yeni kutu. Sevişme anında kim jelatini, arkasından kutuyu, arkasından da prezervatifi sırasından koparır? Tek başına duran varken kimse yapmaz işte. Yapmazsan böyle oluyor demek. Yırtıldı belki de.

Keyfi kürtaja karşıyım, haliyle benim için seçenek değil.

Zaten bütün bunlar olurken eşin ne alemde derseniz, eşim çocuk istiyordu ama ben istemediğim için ve çocuk %99 annenin alanı olduğu için baskı yapmıyordu. Şu an çok mutlu ama mutsuz olduğum için anlık mutluluk yaşayabiliyor. Adama yine huzur yok yani.

Gerçekten anlamıyorum. Çocuk isteyenlerin beni anlamayacağını da biliyorum. Peki ben sizden ne istiyorum?

4 haftalık mıymış neymiş, 2-3 hafta sonra bir şey için gidecektik unuttum ne için olduğunu da, ben (olumsuzluk harici) hiçbir şey hissetmiyorum. Annelik mannelik yok içimde. Ben nasıl alışacağım? Bana tavsiye verin.

Arkadaşım "kızım-oğlum" diyerek karnını sev dedi. Ben karnımı ellediğimde tek düşündüğüm "zaten 8-9 kilo fazlam vardı, bir de bu çıktı" oluyor. Diyetisyene gideceğim, neden? En faydalı besinler nedir diye değil, en az kiloyu alarak nasıl atlatırım onu öğrenmek için.

Çok mutsuzum. Umutsuzum. Hayatın artık bittiğini düşünüyorum. İpoteklendi hayatım.
Bu yazdıklarımı okumak zorunda olan, tedavi gören arkadaşım senin için de mutsuzum. Benim bunları yazmam yerine senin mutlulukla "hamileyim" diye konu açman gerekiyordu. Lütfen bana kızma. Hayat adil değil, bunu bilmiyor muyduk zaten?
Şu yazıyı okurken ah ah Allahım biz isteyenlere emek verenlere evlat ver dedim.. Seni kınamıyorum kesinlikle senin tercihin ama çocuğun ana karnına düşmesiyle annelik duygusunun kadına geldiğini düşünüyordum sende öyle olmamış
 
Yüzde yüz istemiyorum çok netim deseydin konu açmayıp direk aldırırdın. Kürtaja aşırı karşıyım ama bu kadar 'asla'cı olsam yapacak başka şeyim olmazdı. Bence sen içten içe seviniyorsun gibi hissettim. En önemlisi,bebegin doğunca bu konunu okuyup kahrolacağın için çok üzüldüm.


Ben evli kadınlar eşinden izinsiz aldıramaz diye biliyorum.
 
Son düzenleme:
Ben de bir anda hamile kaldım. Ne eşim ne ben beklemiyorduk böyle bir şey. Ama oldu. Test sonucunu görünce hem gerildim hem de buruk bi sevinç yaşadım. Kan falan vermedim. Direkt kontrole gittim ve anında kese göründü. Ama ben yine annelik namına birşey hissetmedim. Günler geçtikçe daha bi gerilmeye başladım. Evliliğimi daha çok yaşamak istiyordum çünkü. Ben çocuk bakabilir miyim diye kendimi hep sorguladım. Sizin gibi ben de çok çocuk aşığı değilimdir. Anca uslu tatlı bir şey olacakta öyle sevicem.
Daha sonraki kontrollerde yavaş yavaş kese içinde küçük bir şey göründü. Diğer adımlarda minik kol bacak gibi uzantılar görmeye başladım. Kalp atışı duydum. Derkeeen 5.ayıma girdim ve şuan farkında olmadan kabullendiğimi ve ultrason günlerini iple cektigimi farkettim. Annelik içgüdüsü böyle bir şey sanırım. Zamanla seni bu düşünceye öyle güzel alıştırıyor ki daha dünyaya gelmemiş o minik için endişelenirken buluyorsun kendini. Akışına bırak boşver. Içine o sevgi yavaş yavaş düşecek zaten :)
 
Koalina Koalina lütfen gel ve yorum yaz, lütfen.

Ağlamak ile çığlık atmak arasında gidip geliyorum.
Erken yaşta evlendim, evlenirken amacım üremek değil, sevdiğim adamla aynı evde olmaktı. Hatta üniversiteyi bıraktım evlendiğim için, sonra beni eşim okuttu.
10 küsur yıldır da evliyim.

Kendimi bildim bileli emin olduğum tek şey çocuk istemediğimdi. Hatta bir tık üstü, çocuk sevmem. Bir çocuğa tebessüm etmem için çok sevimli ya da güzel olması gerekir. Ağladığı anda araziyim.
Bunca yıl gayet güzel korun, bir kere bile kürtaj ya da hamilelik deneyimin olmasın, sonra pat!

Yıllardır deli gibi uğraşanlar, ilaçlar kullananlar, çocuk diye yalvaranlar varken elbette çocuk istemeyen birisi hamile kalacaktı, çünkü hayat böyledir. Murphy kanunları geçerlidir.

Önce evde test yaptım, 2 tane. 5 dakika bile beklemeye gerek kalmadı, anında iki çizgi.
Testler aynı markaydı, bozuktur dedim, ama içten içe hissediyorum, zaten hayatımda ilk defa test yapma gereği duydum.

Koştur koştur git sağlık ocağına. Sabah 10a kadar kan alıyorlarmış. Devlete gidersem mesai bitimine çıkarmış. (saat daha 11)
Koş özel hastaneye. Sonuç? Beta denilen bir şey varmış 4000e yakınmış, gözüm aydınmış. Ama kese diye bir şey varmış, o olmazsa dış gebelikmiş yani gebelik yokmuş. Randevu al, ultrasona gir.

Bir gözünüz aydın silsilesini de orada ye. Nasıl bir suratım varsa artık
"şoktasınız galiba"
"istenmeyen gebelik galiba"
"3. çocuğunuz falan mı çok mu geldi"
gibi laflar duydum sık sık.

Bunlar söylenirken eşim ayağıyla beni dürtüyor. Benim yerime cevap veriyor. Ben hayatım boyunca uğramayacağıma emin olduğum kadın doğum bölümünde irite bir şekilde etrafa bakıyorum, kadınlar birbirlerini anlayan, onaylayan bakışlarla bakıyor. Yanımda bir çocuk olmadığına göre karnımda var demek, ben de onlardanım demek, herkes mutlu, ben içime böğürüyorum.

Tek kalmış bir prezervatif, kutusu olmayan, tek duran, onun yanında da jelatini daha açılmamış yeni kutu. Sevişme anında kim jelatini, arkasından kutuyu, arkasından da prezervatifi sırasından koparır? Tek başına duran varken kimse yapmaz işte. Yapmazsan böyle oluyor demek. Yırtıldı belki de.

Keyfi kürtaja karşıyım, haliyle benim için seçenek değil.

Zaten bütün bunlar olurken eşin ne alemde derseniz, eşim çocuk istiyordu ama ben istemediğim için ve çocuk %99 annenin alanı olduğu için baskı yapmıyordu. Şu an çok mutlu ama mutsuz olduğum için anlık mutluluk yaşayabiliyor. Adama yine huzur yok yani.

Gerçekten anlamıyorum. Çocuk isteyenlerin beni anlamayacağını da biliyorum. Peki ben sizden ne istiyorum?

4 haftalık mıymış neymiş, 2-3 hafta sonra bir şey için gidecektik unuttum ne için olduğunu da, ben (olumsuzluk harici) hiçbir şey hissetmiyorum. Annelik mannelik yok içimde. Ben nasıl alışacağım? Bana tavsiye verin.

Arkadaşım "kızım-oğlum" diyerek karnını sev dedi. Ben karnımı ellediğimde tek düşündüğüm "zaten 8-9 kilo fazlam vardı, bir de bu çıktı" oluyor. Diyetisyene gideceğim, neden? En faydalı besinler nedir diye değil, en az kiloyu alarak nasıl atlatırım onu öğrenmek için.

Çok mutsuzum. Umutsuzum. Hayatın artık bittiğini düşünüyorum. İpoteklendi hayatım.
Bu yazdıklarımı okumak zorunda olan, tedavi gören arkadaşım senin için de mutsuzum. Benim bunları yazmam yerine senin mutlulukla "hamileyim" diye konu açman gerekiyordu. Lütfen bana kızma. Hayat adil değil, bunu bilmiyor muyduk zaten?


Aynı şeyleri bir arkadaşım yaşadı. 4 senelik evliydi asla çocuk istemiyordu. Bir anda gebe olduğunu öğrendi. Kürtaja karşı olduğu için bebeği aldırmadı. Sürekli ağladı. İstemiyorum dedi. Mutsuzdu. Bulantılar, şişmeler, kusmalar, ağrılar arkadaşımı daha da soğuttu. Sonra tekmelerini hissetti. Biraz yumuşadı. Ama yine istemiyordu. Bebeğe acıyorum böyle onu istemeyen bir annesi olacağı için deyip ağlıyordu. Ben gece uyanamam, benim dizilerim var, ben daha gezeceğim, kamp yapacağım, bir sürü bebeksiz hayallerim var diyordu...

O gün geldi... doğurdu...

Bebek ilk sütünü içmek için göğsünü emdiğinde ağlamaya başlamış Allah'ım bu ne güzel nasıl bir his nasıl tatlı diye diye ağlıyormuş. Kucağından yatağa koymak istemiyormuş. Bebeği 10 aylık ve eşiyle bebeği kangurusuna koyup kamp yapmaya gidiyorlar, geziyorlar...

Şuan resmen bebeği ile aşk yaşıyor.

Kimse sizi yargılayamaz. Eminim çok iyi bir anne olacaksınız.
 
Ben okurken sadece ( rabbim bin defa esirgesin) bu kadar irrite olmuş Allah’ın gücüne giderde engelli bir bebek verirse diye hissettim

Yapmayın o size bir hediye Allahtan gelen
O bir emanet
O canınız

Ne desem boş kucağınıza alın sağlıcakla inşallah

Ama bir defa müsait bir anda “rabbim ben şaşırdım boş bulundum seni gücendirecek söz ettimse affet beni onunla sınama ne olur “deyin oldu mu

Evet millet illahi bir varliğin zoruna gittiği için engelli çocuğa sahip oluyor!

Yahu eroin bağimlisida anne oluyor, parasi olmayan, cocuğunu yurda yollayan yada çocuğu sokakta büyüyende anne oluyor. Kizini 15 yaşinda, 40 yaşindaki bir adam ile evlendirende baba oluyor, onu okutmayan, baskilayanda baba oluyor.

Bir sperm, bir yumurta ile buluştu ve bir embryo oluştu. Ancak hep embryo kalmayacak. Bir bebek olacak ve maddi manevi ihtiyaçlarin olacak. Bunu karşilayamayanlar yada istemeyenler anne baba olmasin. Ister konu aç, burda kaç kadin ebeveyn mağduru. Ki yaşadiklari, yukardi yazdiğim örnekler kadar uç degil ama yipratici ve travmatik.

Daha öncede dedim, herkes anne baba olmamali.
 
Iki başarısız hamilelikte sonra dedim artık yok ya dedim annelikte neymiş ben zaten eşim için onu baba yapmak için istedim istemiyorum bebek filan dedim. Ki ikisinde de ölüm tehlikesi atlattım, durdurulamayan kanamalar yüzünden birinde 10 gün yoğun bakımda yattım. Sonra eşimde vazgeçti baba olmaktan, senden daha değerli değil bizde böyle yaşarız, dünyayı gezeriz dedik. Korunduk hemde öyle böyle değil. Ben hap alıyordum dakikası dakikasına eşim kondom kullanıyordu. Devam ediyoruz hayatımıza. Gezilerden birinde rahatsizlaniyorum. Doktora gidiyoruz idrar tahlili kan tahlili derken hamile olduğum anlaşılıyor. Kelimenin tam anlamiyla dünya başıma yıkılmıştı. Ölümlerden döndüm ben hamilelik ler yüzünden olmaz diyorum olamaz ya. Ardarda gelen aksilikler yüzünden kürtaj olamadım. Bugün ıyiki o aksilikler olmuş diyorum ama. Şu an hissettiklerin çok normal. Ben annelik duygusuyla kucağıma verdiklerinde tanışmıştım. Öyle minicik öyle korunmasız öyle muhtaç birşeydi ki çok korkmuştum önce öyle korkmuştum ki burda ifade dahi edemem. Sonra mini mini parmağıyla parmağımı yakaladı. Üşümüş eli soğuk ☺️ içimde biryerde düğme varmış da biri basmış gibi. Annelik düğmesi ☺️

Demek istediğim adım adım sende yaklasacaksin o düğmeye. Senin ki hangi olayla aktive olur bilmiyorum ama olucak. Çünkü sen iyi bir insansın. Yazdıklarından anlıyorum. Korkma sakın, ne kadar zor olursa olsun, başınıza ne gelirse gelsin o rahminde hayat bulan o minik insanla birbiriniz için yaratıldınız. Beraber başaracaksınız💕
 
Annelik biraz da paranoya barındırır :)) Annelerin aklında hep bir felaket senaryosu vardır, elbette tüm çocuklar bütün kötüler ve kötülüklerden korunsun, hiç zarar görmesinler ama bu kötülükler var mı? Var.
Kapısının önünde oynayan çocukların sesinden rahatsız olup rastgele ateş eden, kuytu bir köşeye çekip istismar etmeye çalışan, eşine kızdığı için çocuklarını katleden babalar var mı? Var.

Korkuları dile getirelim, ki anne olup da bu korkularını ayıplanacak diye söylemekten çekinen kadınlar bu tip konularda yazmak için cesaretleniyor, bırakalım kadınlar yazsınlar, anlatınca taşlanacakları çevreleri yüzünden buraya yazıyorlar bir de biz vurmayalım onları, biz kutsal değiliz, annelik kutsal değil ve annelik bebeğin doğumuyla öğrenilen bir duygu yani sonradan yok olabileceği gibi sonradan gelişebiliyor da.

Şu kötülüklerin baş kahramanı çoğunlukla erkek. Kadınlar bu korkularını özgürce dile getirebilse belki toplumda erkekler üzerinde de bi baskı oluşabilir. Bilinçaltına "üremek istiyorsanız kadına da, çocuğa da iyi davranacaksınız. Kadınlar sizin kötülük yapma ihtimaliniz yüzünden çocuk sahibi olmak istemiyor" mesajını verebilmeli. Ama topluma bakınca bu o kadar imkansız geliyor ki. Daha biz kadınlar kendi içimizde bile çocuk sahibi olmak istemeyen kadını anlayışla karşalayamıyoruz. Hala kocasını elinde tutmak için doğuran kadınlar var. Aslında elimizde çok büyük bi güç var ama kullanmayı bilmiyoruz.
 
Annelik duygusu zorla oluşmaz bence kendiliğinden gelirse gelir. Kürtaj düşüncesine karşısınız anladığım kadarıyla. O zaman bu bebek size bir sevinç kaynağı da olabilir bir imtihan da. Sizin nasıl göreceğinize bağlı. Ama anne karnında istenmediğini hisseden bebeğin ilerde yaşamında yanlış kök inançlar oluşabileceğini ve hayatını olumsuz etkilediğini okumuştum.
 
Koalina'nın konusunda da benzer tipler vardı, o kadar yazdık ettik hala akıllanmamışlar. Bebek istiyorsunuz, bebekleri seviyorsunuz diye iyi bir insan olmuyorsunuz; tersine zaten depresif ve mutsuz olan bir insanı sırf "daha iyi anne olduğunuzu/olacağınızı" düşündüğünüz için acımasızca yargıladığınızdan dolayı benim gözümde kötüsünüz. Hiçbirimiz doğuştan "mükemmel anneler" olarak doğmadık, doğamayız. Annelik öğreniliyor arkadaşlar, bizim hayvanlardan bir farkımız var. Onlar doğurup belli bir süre besledikten sonra hayata salıyorlar, biz öyle olamıyoruz.

Sevgili kavun kokusu, senin yaşadıklarını inan ki pek çok anne ve anne adayı yaşıyor. Planlanmadan rahmine düşmüş bir bebek zaten seni yeterince geriyor farkındayım keza bu bence çok doğal, zira tamamen bütün düzenini, alışkanlıklarını değiştirecek, belki de seni sen olmaktan çıkaracak bir canlı hayatına pat diye düşüverdi ve tamamen sana muhtaç olacağını biliyorsun. Bunun sorumluluğu çok ağır ve haliyle sende anksiyete yaratıyor. Çevrende (tıpkı burada olduğu gibi) müdahaleci kişiler olabilir; bebeğine yetemediğin konusunda endişelerin olabilir.

Mükemmel bir anne olmak zorunda değilsin, burada kimse mükemmel anne değildir. Hepimiz insanız; duygularımız var, bazen "Of" diyoruz, "Pöf" diyoruz, "Ay bi sussa artık yeteeeerrr" diye bağırasımız geliyor. Ama bu bebecik artık karnında ve tamamen sana muhtaç annesi. Doğduğu zaman senin sevgine ve ilgine çok ihtiyacı olacak özellikle. Ben senin elinden gelenin en iyisini yapacağına, ona iyi bir anne olmaya çalışacağına eminim. Ama lütfen bu durumu yalnız atlatmamaya çalış, lütfen destek al.

Annelik deyince ne anlıyorsunuz, neden bu kadar kutsallaştırıyorsunuz bilmiyorum ancak anne olmak bizi insanlıktan çıkartıp adeta bir Superwoman yapmıyor. Bunları yaşamak kimseyi kötü bir anne ya da anne adayı yapmıyor, insan yapıyor. Umarım burada hepimiz bir gün önce insan olduğumuzun farkına varırız.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back
X