Evrenin saç baş yolduran espri anlayışı

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Şu kötülüklerin baş kahramanı çoğunlukla erkek. Kadınlar bu korkularını özgürce dile getirebilse belki toplumda erkekler üzerinde de bi baskı oluşabilir. Bilinçaltına "üremek istiyorsanız kadına da, çocuğa da iyi davranacaksınız. Kadınlar sizin kötülük yapma ihtimaliniz yüzünden çocuk sahibi olmak istemiyor" mesajını verebilmeli. Ama topluma bakınca bu o kadar imkansız geliyor ki. Daha biz kadınlar kendi içimizde bile çocuk sahibi olmak istemeyen kadını anlayışla karşalayamıyoruz. Hala kocasını elinde tutmak için doğuran kadınlar var. Aslında elimizde çok büyük bi güç var ama kullanmayı bilmiyoruz.
Ayrıca her kadın kendini bilir, neyi ne kadar yapabileceğinin farkındadır, biz insanları baskıyla yapamayacakları şeylere de zorluyoruz.

Asla kendimi 2-3 çocuklu, pembe panjurlu evinde akşam beyine mis gibi yemekler yapan bir kadın olarak hayal etmedim, aklımın, bilgimin, enerjimin yeteceği çocuk sayısı 1'di, hiçbir zaman eli lezzetli muhteşem yemekler döktüren biri olamadım, yemek yemeyi sevmiyorum çünkü, karnım doysun yeter deyip ekmek arası peyniri kıvırıp yesem oh doydum yeterli derim, yemeyi sevmeyince de yapmayı da sevemedim:)

Aslında evi çiçek kokularıyla misler gibi parlatan, yemek yapan, boy boy çocuk büyütebilecek biri değilim ama aşık oldum, evlendim, eşim anlayışlı bir adam, beni çok da sevmiş, ki olduğumdan başka birine dönüştürmeye çabalamadı, bir de çocuğumuz oldu ama tek çocukla kaldık çünkü bu konuda aynı düşünüyorduk, bu dünyaya tek çocuk yeterdi.

Lakin toplum baskısı, ki söz konusu evlilik ve annelik olunca kadınların baskısı demek doğru olacak, her daim tek çocuklu olmam eleştirildi, haddi aşan cümlelerle üstelik, yaşım 47 hala bir tane daha olsa, evdeki 4 bacaklıya verdiğin sevgiyi, ilgiyi kendi çocuğuna versen diyenler var :))) Belki ben yarın öleceğim, 24 yaşındaki kızıma daha anne olmadan annelik yapacaksın diyerek sorumluluk vermem mi bekleniyor bilemiyorum.

Sürekli hamile kaldığım ama kürtaj yaptırdığım bile iddia edildi ki kimseyi ilgilendirmediği halde hayır tek hamilelik tek doğum, hiç kürtajım, düşüğüm olmadı diye açıklamalar yaptım bir süre, sonra dedim ki ben kimsenin hayatına müdahil olmuyor, açıklama beklemiyorsam kimi ilgilendirir benim seçimlerim.

Ben çocuğumu sevdiğim adamla mutlu giden evliliğimde sevgiyle büyüyecek bir çocuk olsun diye doğurdum, korktum, korkuyorum, panikledim hep panikleyeceğim ama istedim de ayni zamanda, yaşlanınca bana bakacak bir sürü çocuğum olsun istemiyorum, ben baktım sıra sende diyemiyorum, diyemem, mizacım böyle, çok çok bakımevine giderim, o mutlu olsun, sevgi, saygı nedir, iyi bir insan olmak nedir bilsin kafi.
Kardeşi yokmuş olmayıversin, ileride olmasaydı diyeceği bir kardeşe sahip olma ihtimali de söz konusuyken, bazen sizi düşünecek bir dostun kardeşten, akrabadan dahi iyi olduğunu da düşünürsek, eh biraz da aileniz size sevmeyi öğretmişse, azıcık da tek başına ayakları üzerinde durabilmenizi de sağlamışlarsa bu hayatta tek çocuk olarak da varlığınızı sürdürebiliyorsunuz, eksiklik hissetmiyorsunuz.

Diyorum ya, toplum kendisi gibi düşünmeyenlerinde varlığını kabul etmeli ya da en azından önyargıyı bir kenara bırakmalı.
 
Seni çok iyi anlıyorum ve hayatımda en çok korktuğum şey hamile kalmak ama ben doğurmazdım büyük ihtimal :110:
Koalinaya neler neler yazmıştı da hemen bu kadar ağır konuşulmamıştı sanki senin yazdığında birşey yok kimsenin bebeğinin olmaması senin suçun değil
 
Seni çok iyi anlıyorum ve hayatımda en çok korktuğum şey hamile kalmak ama ben doğurmazdım büyük ihtimal :110:
Koalinaya neler neler yazmıştı da hemen bu kadar ağır konuşulmamıştı sanki senin yazdığında birşey yok kimsenin bebeğinin olmaması senin suçun değil
Sıra sana da gelecek😂😂
 
Seni nasıl iyi anladım anlatamam sanırım.
Çocuk seni bağlayacak çünkü onu fazlasıyla seveceksin ve hayatını ona adamaya mecbur hissedeceksin.
Ben de aynı hissediyorum çocuk konusunda seninle,ama fikirlerimi, altta yatan nedenlerini biraz deşince karşıma bu çıkıyor, fazla kaptırmak ve hayatımın ellerimden kayıp gidişini izlemek hem de kendime acıyarak.
Yani sevmemek değil fazla sevmekten , hayatımı özgürce yaşamaya engel olacak olan şeyi de henüz olmadan seviyor olmamız mümkün görünmüyor
İnşallah her şey gönlüne göre olur
 
Ana rahmine düser düsmez sevgisi de icinize düsmüyor. En azindan bende öyle oldu. Sikca anlatildigi gibi dogum ani da mucizevi bir sey hissetmedim. Ama sonra her gecen gün büyüyen bir ask.. tarifi imkansiz.. bakmayin siz öyle aglayan cocuktan kacmalariniza, evladinizin bir damla göz yasina dünyayi yikarsiniz. Saglikla alin kucaginiza ❤️
 
Ben okurken sadece ( rabbim bin defa esirgesin) bu kadar irrite olmuş Allah’ın gücüne giderde engelli bir bebek verirse diye hissettim

Bu nasıl bir düşünce? İçiniz sızlamadı mı bunu yazarken yahu? Engelli çocuğu olanlar size göre bir günah (!) işlemişler yani. Engelli çocuğu olan bir kadın bunu okusa ne kadar üzülür farkında mısınız? Allah'ın gücüne bu düşünceniz gider asıl.
 
Yaa çok hoşsunuz 😊Çocuk istiyorum Hatta ikinci kez tedaviye başladım ama sizi çok iyi anlıyorum.Tüp bebek tedavisinde transferden Sonra çok farklı duygular hissetmeye başladım.Yaa ne gerek vardı Ne yapacam şimdi filan diye...Tabi bunları kimseye söyleyemiyorum çünkü bir sürü uğraştık tedavi için.3 kez tüp bebek tedavisi yaptıran arkadaşımla konuşurken tutamadım kendimi ona anlattım.Oda bütün denemeler aynısını hissetmiş.Ben eminim sizde diğer anneler gibi çok iyi bir anne olacaksınız şu anda böle hissetmeniz normal kimse anneliğe tam olarak hazır olamıyor
Ben de anlıyorum konu sahibini. Tüp bebekle hamile kaldığımda o kadar mutsuz oldum ki anlatamam. Değerler de çok katlanıyordu doktor ikinci kese de oluşabilir dediğinde yıkıldım ikiz olursa napacam hayatım biter diye. Velhasıl tek kese oldu ama zaten düşük yaptım Allah razı olmadı heralde. Bunlar çok farklı psikolojiler cidden
 
psıkolojık destek alın zıra bu psıkolojıyle anne olmak sızı dahada zora sokar sızden zıyade karnınızdakı masuma gunah
 
Koalina Koalina lütfen gel ve yorum yaz, lütfen.

Ağlamak ile çığlık atmak arasında gidip geliyorum.
Erken yaşta evlendim, evlenirken amacım üremek değil, sevdiğim adamla aynı evde olmaktı. Hatta üniversiteyi bıraktım evlendiğim için, sonra beni eşim okuttu.
10 küsur yıldır da evliyim.

Kendimi bildim bileli emin olduğum tek şey çocuk istemediğimdi. Hatta bir tık üstü, çocuk sevmem. Bir çocuğa tebessüm etmem için çok sevimli ya da güzel olması gerekir. Ağladığı anda araziyim.
Bunca yıl gayet güzel korun, bir kere bile kürtaj ya da hamilelik deneyimin olmasın, sonra pat!

Yıllardır deli gibi uğraşanlar, ilaçlar kullananlar, çocuk diye yalvaranlar varken elbette çocuk istemeyen birisi hamile kalacaktı, çünkü hayat böyledir. Murphy kanunları geçerlidir.

Önce evde test yaptım, 2 tane. 5 dakika bile beklemeye gerek kalmadı, anında iki çizgi.
Testler aynı markaydı, bozuktur dedim, ama içten içe hissediyorum, zaten hayatımda ilk defa test yapma gereği duydum.

Koştur koştur git sağlık ocağına. Sabah 10a kadar kan alıyorlarmış. Devlete gidersem mesai bitimine çıkarmış. (saat daha 11)
Koş özel hastaneye. Sonuç? Beta denilen bir şey varmış 4000e yakınmış, gözüm aydınmış. Ama kese diye bir şey varmış, o olmazsa dış gebelikmiş yani gebelik yokmuş. Randevu al, ultrasona gir.

Bir gözünüz aydın silsilesini de orada ye. Nasıl bir suratım varsa artık
"şoktasınız galiba"
"istenmeyen gebelik galiba"
"3. çocuğunuz falan mı çok mu geldi"
gibi laflar duydum sık sık.

Bunlar söylenirken eşim ayağıyla beni dürtüyor. Benim yerime cevap veriyor. Ben hayatım boyunca uğramayacağıma emin olduğum kadın doğum bölümünde irite bir şekilde etrafa bakıyorum, kadınlar birbirlerini anlayan, onaylayan bakışlarla bakıyor. Yanımda bir çocuk olmadığına göre karnımda var demek, ben de onlardanım demek, herkes mutlu, ben içime böğürüyorum.

Tek kalmış bir prezervatif, kutusu olmayan, tek duran, onun yanında da jelatini daha açılmamış yeni kutu. Sevişme anında kim jelatini, arkasından kutuyu, arkasından da prezervatifi sırasından koparır? Tek başına duran varken kimse yapmaz işte. Yapmazsan böyle oluyor demek. Yırtıldı belki de.

Keyfi kürtaja karşıyım, haliyle benim için seçenek değil.

Zaten bütün bunlar olurken eşin ne alemde derseniz, eşim çocuk istiyordu ama ben istemediğim için ve çocuk %99 annenin alanı olduğu için baskı yapmıyordu. Şu an çok mutlu ama mutsuz olduğum için anlık mutluluk yaşayabiliyor. Adama yine huzur yok yani.

Gerçekten anlamıyorum. Çocuk isteyenlerin beni anlamayacağını da biliyorum. Peki ben sizden ne istiyorum?

4 haftalık mıymış neymiş, 2-3 hafta sonra bir şey için gidecektik unuttum ne için olduğunu da, ben (olumsuzluk harici) hiçbir şey hissetmiyorum. Annelik mannelik yok içimde. Ben nasıl alışacağım? Bana tavsiye verin.

Arkadaşım "kızım-oğlum" diyerek karnını sev dedi. Ben karnımı ellediğimde tek düşündüğüm "zaten 8-9 kilo fazlam vardı, bir de bu çıktı" oluyor. Diyetisyene gideceğim, neden? En faydalı besinler nedir diye değil, en az kiloyu alarak nasıl atlatırım onu öğrenmek için.

Çok mutsuzum. Umutsuzum. Hayatın artık bittiğini düşünüyorum. İpoteklendi hayatım.
Bu yazdıklarımı okumak zorunda olan, tedavi gören arkadaşım senin için de mutsuzum. Benim bunları yazmam yerine senin mutlulukla "hamileyim" diye konu açman gerekiyordu. Lütfen bana kızma. Hayat adil değil, bunu bilmiyor muyduk zaten?
Ne desem bilemedim ya sizi anlamam biraz mümkün değil sanırım çünkü ben melellerime 7 yil sonunda büyük caba ve maddi yollarla kavuştum ama şunu söylemek isterim kalp atışlarını duyunca içinize annelik hissi gelir hadi diyelim gelmedi ellerini kollarını gördüğün de oda olmadı içinde tekme atmaya hareket etmeye başladığında hissettiğin annelik inan tarif edilemez istemiyordum diye kendini depresyona sokma mutlaka sevginide sevkatinide verirsin ama doğum sonrası lohusa sendromu olabilir çünkü ilk aylar zor oluyor
 
Bakın şimdi bir carlarım size, sonra da hormonlardan der geçerim kenara.
Sevgisiz bir insan değilim ben. Hangi cümlemden sevgisiz olduğuma kanaat getirdiniz mesela?
Bi' doğsun karanlık odalarda mı tutacağım dedim? Aç bırakıp süründüreceğim mi dedim? Ne dedim?
:))) hormonlar coşmuş bile. Sizi tebrik etmeye korktum 😀 .
 
Ayrıca her kadın kendini bilir, neyi ne kadar yapabileceğinin farkındadır, biz insanları baskıyla yapamayacakları şeylere de zorluyoruz.

Asla kendimi 2-3 çocuklu, pembe panjurlu evinde akşam beyine mis gibi yemekler yapan bir kadın olarak hayal etmedim, aklımın, bilgimin, enerjimin yeteceği çocuk sayısı 1'di, hiçbir zaman eli lezzetli muhteşem yemekler döktüren biri olamadım, yemek yemeyi sevmiyorum çünkü, karnım doysun yeter deyip ekmek arası peyniri kıvırıp yesem oh doydum yeterli derim, yemeyi sevmeyince de yapmayı da sevemedim:)

Aslında evi çiçek kokularıyla misler gibi parlatan, yemek yapan, boy boy çocuk büyütebilecek biri değilim ama aşık oldum, evlendim, eşim anlayışlı bir adam, beni çok da sevmiş, ki olduğumdan başka birine dönüştürmeye çabalamadı, bir de çocuğumuz oldu ama tek çocukla kaldık çünkü bu konuda aynı düşünüyorduk, bu dünyaya tek çocuk yeterdi.

Lakin toplum baskısı, ki söz konusu evlilik ve annelik olunca kadınların baskısı demek doğru olacak, her daim tek çocuklu olmam eleştirildi, haddi aşan cümlelerle üstelik, yaşım 47 hala bir tane daha olsa, evdeki 4 bacaklıya verdiğin sevgiyi, ilgiyi kendi çocuğuna versen diyenler var :))) Belki ben yarın öleceğim, 24 yaşındaki kızıma daha anne olmadan annelik yapacaksın diyerek sorumluluk vermem mi bekleniyor bilemiyorum.

Sürekli hamile kaldığım ama kürtaj yaptırdığım bile iddia edildi ki kimseyi ilgilendirmediği halde hayır tek hamilelik tek doğum, hiç kürtajım, düşüğüm olmadı diye açıklamalar yaptım bir süre, sonra dedim ki ben kimsenin hayatına müdahil olmuyor, açıklama beklemiyorsam kimi ilgilendirir benim seçimlerim.

Ben çocuğumu sevdiğim adamla mutlu giden evliliğimde sevgiyle büyüyecek bir çocuk olsun diye doğurdum, korktum, korkuyorum, panikledim hep panikleyeceğim ama istedim de ayni zamanda, yaşlanınca bana bakacak bir sürü çocuğum olsun istemiyorum, ben baktım sıra sende diyemiyorum, diyemem, mizacım böyle, çok çok bakımevine giderim, o mutlu olsun, sevgi, saygı nedir, iyi bir insan olmak nedir bilsin kafi.
Kardeşi yokmuş olmayıversin, ileride olmasaydı diyeceği bir kardeşe sahip olma ihtimali de söz konusuyken, bazen sizi düşünecek bir dostun kardeşten, akrabadan dahi iyi olduğunu da düşünürsek, eh biraz da aileniz size sevmeyi öğretmişse, azıcık da tek başına ayakları üzerinde durabilmenizi de sağlamışlarsa bu hayatta tek çocuk olarak da varlığınızı sürdürebiliyorsunuz, eksiklik hissetmiyorsunuz.

Diyorum ya, toplum kendisi gibi düşünmeyenlerinde varlığını kabul etmeli ya da en azından önyargıyı bir kenara bırakmalı.

Kızım daha 4 yaşında olmasına rağmen kardeş baskıları şimdiden başladı. İnanır mısınız "başka olmuyo mu" diyen bile oldu :) Acaba gaza gelip tekrar doğurabildiğimi kanıtlamaya çalışacağımı falan mı düşündü bilmem :) Muhtemelen böyle dedikodular benim için de dönecektir ama umrunda değil. Son cümlenize sanırım her açıdan ihtiyacımız var. Farklılıklara saygı duymayı öğrenmemiz lazım.
 
siz bu gruba dahil misiniz bilmiyorum lakin soyle bir yorum yapmak istiyorum cunku bu forumda cok karsilastim.
istenmeyen gebelikle karsilasan kisilere kurtaj tavsiyesi veren, destek olan kisiler kendi baslarina geldiklerinde bebeklerine kiyip kurtaj olamiyor.
acaba baskasina onerdiklerinde dogru oldugunu dusundukleri yontemi kendileri neden uygulamazlar?
ya da kendi uygulayamayacaklari yontemi neden baskalarina tavsiye ederler?
 
Koalina Koalina lütfen gel ve yorum yaz, lütfen.

Ağlamak ile çığlık atmak arasında gidip geliyorum.
Erken yaşta evlendim, evlenirken amacım üremek değil, sevdiğim adamla aynı evde olmaktı. Hatta üniversiteyi bıraktım evlendiğim için, sonra beni eşim okuttu.
10 küsur yıldır da evliyim.

Kendimi bildim bileli emin olduğum tek şey çocuk istemediğimdi. Hatta bir tık üstü, çocuk sevmem. Bir çocuğa tebessüm etmem için çok sevimli ya da güzel olması gerekir. Ağladığı anda araziyim.
Bunca yıl gayet güzel korun, bir kere bile kürtaj ya da hamilelik deneyimin olmasın, sonra pat!

Yıllardır deli gibi uğraşanlar, ilaçlar kullananlar, çocuk diye yalvaranlar varken elbette çocuk istemeyen birisi hamile kalacaktı, çünkü hayat böyledir. Murphy kanunları geçerlidir.

Önce evde test yaptım, 2 tane. 5 dakika bile beklemeye gerek kalmadı, anında iki çizgi.
Testler aynı markaydı, bozuktur dedim, ama içten içe hissediyorum, zaten hayatımda ilk defa test yapma gereği duydum.

Koştur koştur git sağlık ocağına. Sabah 10a kadar kan alıyorlarmış. Devlete gidersem mesai bitimine çıkarmış. (saat daha 11)
Koş özel hastaneye. Sonuç? Beta denilen bir şey varmış 4000e yakınmış, gözüm aydınmış. Ama kese diye bir şey varmış, o olmazsa dış gebelikmiş yani gebelik yokmuş. Randevu al, ultrasona gir.

Bir gözünüz aydın silsilesini de orada ye. Nasıl bir suratım varsa artık
"şoktasınız galiba"
"istenmeyen gebelik galiba"
"3. çocuğunuz falan mı çok mu geldi"
gibi laflar duydum sık sık.

Bunlar söylenirken eşim ayağıyla beni dürtüyor. Benim yerime cevap veriyor. Ben hayatım boyunca uğramayacağıma emin olduğum kadın doğum bölümünde irite bir şekilde etrafa bakıyorum, kadınlar birbirlerini anlayan, onaylayan bakışlarla bakıyor. Yanımda bir çocuk olmadığına göre karnımda var demek, ben de onlardanım demek, herkes mutlu, ben içime böğürüyorum.

Tek kalmış bir prezervatif, kutusu olmayan, tek duran, onun yanında da jelatini daha açılmamış yeni kutu. Sevişme anında kim jelatini, arkasından kutuyu, arkasından da prezervatifi sırasından koparır? Tek başına duran varken kimse yapmaz işte. Yapmazsan böyle oluyor demek. Yırtıldı belki de.

Keyfi kürtaja karşıyım, haliyle benim için seçenek değil.

Zaten bütün bunlar olurken eşin ne alemde derseniz, eşim çocuk istiyordu ama ben istemediğim için ve çocuk %99 annenin alanı olduğu için baskı yapmıyordu. Şu an çok mutlu ama mutsuz olduğum için anlık mutluluk yaşayabiliyor. Adama yine huzur yok yani.

Gerçekten anlamıyorum. Çocuk isteyenlerin beni anlamayacağını da biliyorum. Peki ben sizden ne istiyorum?

4 haftalık mıymış neymiş, 2-3 hafta sonra bir şey için gidecektik unuttum ne için olduğunu da, ben (olumsuzluk harici) hiçbir şey hissetmiyorum. Annelik mannelik yok içimde. Ben nasıl alışacağım? Bana tavsiye verin.

Arkadaşım "kızım-oğlum" diyerek karnını sev dedi. Ben karnımı ellediğimde tek düşündüğüm "zaten 8-9 kilo fazlam vardı, bir de bu çıktı" oluyor. Diyetisyene gideceğim, neden? En faydalı besinler nedir diye değil, en az kiloyu alarak nasıl atlatırım onu öğrenmek için.

Çok mutsuzum. Umutsuzum. Hayatın artık bittiğini düşünüyorum. İpoteklendi hayatım.
Bu yazdıklarımı okumak zorunda olan, tedavi gören arkadaşım senin için de mutsuzum. Benim bunları yazmam yerine senin mutlulukla "hamileyim" diye konu açman gerekiyordu. Lütfen bana kızma. Hayat adil değil, bunu bilmiyor muyduk zaten?
tedavi gören arkadaşlardan biri olarak tek düşünebildiğim inşallah o kese doludur arkadaşım .. yok değilse zaten boşu boşuna şu anda canını sıkıp hayatının bittiğini düşünüyorsun.. gebeliğini tamamlayan anneler benden daha iyi bilir iş sadece beta ile bitmiyor.. sağlıkla bebeğini kucağına almanı dilerim senin şer gördüğünde belki de hayır vardır bilemezsin..
 
Psikolojik destek alman gerektiğini düşünüyorum arkadaşım. Hissettiklerini anlayabiliyorum. Ayrıca doğunca her şeyi unutacaksın, dünyanın en güzel şeyi.... gibi söylemlere katılmıyorum gerçekçi gelmiyor. Not: Ben de anneyim
 
siz bu gruba dahil misiniz bilmiyorum lakin soyle bir yorum yapmak istiyorum cunku bu forumda cok karsilastim.
istenmeyen gebelikle karsilasan kisilere kurtaj tavsiyesi veren, destek olan kisiler kendi baslarina geldiklerinde bebeklerine kiyip kurtaj olamiyor.
acaba baskasina onerdiklerinde dogru oldugunu dusundukleri yontemi kendileri neden uygulamazlar?
ya da kendi uygulayamayacaklari yontemi neden baskalarina tavsiye ederler?

Ben kürtaj tavsiye eden gruptayim. Hayirdir, benim özel hayatimi biliyormusunuz? Ve cevaplayim sorunuzu, ben konu sahibi kadar cocuk istemeseydim, evet kürtaj olurdum. Hos ben ondan önce tüpleri baglatirdim yada esimin tüplerini baglatirdim (erkeklerdeki prosedür daha kolay).

Asil tersini yapani anlayamiyorum. Cocuk icin yanip tutusanlar, niye konu sahibine cocugu tavsiye ediyorlar? Nasil o canin sorumlulugunu alabiliyorlar? Burda "benimde öyle arkadasim vardi, bebek dogdu cok mutlu oldu" gibi cümleler kuruluyor. Ya 6 ay sonrasi? Uykusuzluk icinde, yemek verme zorlugu, bakim zorlugu icine girince?

Hangi anne Türk toplumunda "ben mutsuzum, keske dogurmasaydim" diyebiliyor? O haberlerde gördügümüz, sokakta cocuguna bagiran, cocugunu yanliz birakan anneler nerede? Herkes birden cocuk dogumundan sonra sevgi pitircigi oluyormus baksana.

Benim icin dogurmak önemli degil. Önemli olan sadece cocugun degil, annenin mutlulugu ve huzuru. Her bebek anneye mutluluk vermez. Her kadinin hayali anne olmak degil. Cocuk cok büyük bir sorumluluk. Acikcasi kizimi bu kadar cok sevmeseydim, annelik cekilcek dert degil.
 
emek verdıgınız seyı sevıyorsunuz :)
ben cocugumu cok ıstemıstım , hemende oldu ıster ıstemez... ama hamılelıgım bır zor gectı acıdan agrıdan 14 kılo verdım . dogumum berbat gectı ... cocugum reflu kolık gobek fıtıgı bırde oldu amıplı dızanterı. bunların hepsı aynı anda. bende ustune mastıt oldum ve tum bunlar olurken bende hastayken 4 aylıktık tek basıma koca ev tasıdım...

allahım dedım... benı neyle sınıyorsun boyle olacagını bılsem hıc ıstemezdım dedım ve bu depresyon 1 yasına kadar surdu 1 yasını doldurdu benım kız konusmaya basladı gayet guzel yuruyor konusuyor bıcır bıcır oldu bızım ılıskımız ıletısımımız duzeldı bebek oldugunu anladım cunku 1 yasına kadar sureklı hastalıklarla bogustugumuz tasınmalarla ugrastıgımızdan ben anne oldugumu anlayamamıstım...

ısteyerek hemen hamıle kalan ben 1 sene resmen berbat bır hayat yasadım her gun agladım hayatım bıttı artık gerı donusu yok dıye...

meger ne tatlıymıs ne guzel bır kokuymus o, emek verdıkce o emek bebegı buyuttukce , sıze benzedıkce... sımdı yememek ıcın zor tutuyorum cıddı cıddı yıyesım gelıyor 3 bucuk yasında suan cocugum. ha bır daha asla cocuk dusunmuyorum cunku maddı manevı cok buyuk sorumluluk cocuk yetıstırmek cok zor . kendımı duzgun yetıstırmelıyım kı benden cıkacak cocuk vatana mıllete hayırlı olmalı . bıtmıyor ogrenmek ogretmek bır omur. ısteyerek hamıle kalan ben yasadım bunu

oyuzden acımasız yorumları umursamamak gerek...

allah da ıyı anne baba olacak kısılere evlat nasıp etsın artık son zamanlarda duam bu oldu

Su ilk 3 cümle resmen korku filmi gibi. Bende lohusa depresyonu yasadim fakat sen cok daha kötü seyler yasamissin. Önünde saygi ile egiliyorum ve dahasi yaninda olsam sarilirdim sana. Gercekten cok kötü zamanlar gecirmissin.

Ve vatana millete hayirli cocuk diyorsun ya, iste ondan dolayi kürtaji savunmustum. Cocuk yetistirmek öyle zor ki. Kilavuzu yok. Hep kendini sorguluyorsun, hafif (yada agir :) ) paranoya oluyorsun. Esin ile mesajlarda kakasinin rengini dahi konusuyorsun. Umarim cocuklarimiz saglik ve huzur icinde büyüyürler canim.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back
X