Duruyorum duruyorum, diyorum ki yazmayacağım. Her gün gördüğüm, acısına ortak olduğum kadınlar hakkında yazmayacağım. Sonra bakıyorum, madem siz bilmemekten utanmıyorsunuz, ben de anlatmaktan utanmayacağım.
1. Feminizm alakalı alakasız demeyeceğim. Feminist'i hakaret olarak kullanmak için gereken birikimsizlikten bahsetmeyeceğim. Siz de farkındasınız demek ki; kürtaj bir kadın hakkıdır ve feministler kadın haklarını savunurlar, tebrik ederim yani sizi, anlamışsınız. Siz de kadın haklarına karşı olmakla rahat rahat övünün.
2. Herhangi bir yasal hak, (ki bu konuda da hala yanlış bilgiler veriliyor tekrar ediyorum, anne cezai sorumluluk sahibi değildir babadan izin almasa bile) tartışılamaz. Sizin dini hassasiyetleriniz, ruhani hassasiyetleriniz, canı kimin aldığını kimin verdiğini düşünmeniz sizi ilgilendirir. Çünkü bu bir zorunluluk değil, hak. İnsanlara haklarını kullanmalarının hesabını soramazsınız.
3. Gülerek başladım okumaya, ağlayarak devam edeceğim, böyle bir bilgi kirliliği olamaz. Yok gebeliğin sonlandırılması sırasında fetüs kaçıyormuş, yok çığlık atıyormuş, o da olmadı ruhu varmış nasıl yapılırmış. Bir kere, herhangi bir fetüs, hiçbir şey yapamaz. Bu yüzden kürtaja kadın hakkı diyoruz, çünkü o kadın olmadan yaşamını sürdüremez. Belli bir haftaya kadar da yaşamının nasıl bir yaşam olduğu tartışılır, bakın tartışıyoruz. Yani bırakın kaçmayı, hiçbir bilinç seviyesine sahip değildir. Çığlık atmasını herkesin komik bulacağına emindim, ama gördüm ki inananlar var. Evinizdeki yemek masasının çığlık atma ihtimali daha yüksek.
4. Süre kısıtlamaları var mı, var. Bu süre kısıtlamaları sadece bebeğin hissetme aşamasıyla mı ilgili, eh pek değil. New York eyaletinde yasal kürtaj süresi 24 hafta mesela. Buna elbette dini hassasiyetler ışığında karar verilmiyor, velev ki verildi diyelim, sizin ruh iddianızı da temel alalım, İslami bilgiler ruhun 120. güne kadar canlıya üflenmediğini söyler. Neye hakim olduğumuz önemli değil, bilimsel olsun olmasın, hakkında konuştuğumuz şeyi iyi bilelim. Tabi ki dinler kürtajı desteklemiyor, ancak belli bir zamana kadar mekruh olduğu belirtilen bir şeyi başkalarına cinayet olarak dayatamazsınız. Diyelim dayattınız, bu hassasiyetteki herkesi oruç tutan ama namaz kılmayan, yalan söyleyen insanlarla uğraşmaya davet ediyorum. Sonuçta istediğimiz farzdan, istediğimiz günahtan başlayabiliyoruz, değil mi?
5. Gebeliğin sonlandırılma işlemine sağlık sorunları dışında izin verilmesin mi? Pekala. Siz aşırı duyarlı, aşırı hassas kadınlardan beklentilerim var. Ayda iki kere gördüğüm kendine şiş sokan kadınların hesabını vereceksiniz. Oğullarınızı öyle bir yetiştireceksiniz ki, en korktuğu günah tecavüz olacak. Çocuğunuz mu olmadı, kendinize düşeni yapıp sürekli sızlanmak yerine bu çocuklardan birine sahip çıkacaksınız,evlat edineceksiniz. Hamile kadınların tüm yükünü azaltacak, doğum öncesi sonrası semptomlarına yardım edeceksiniz. O zaman haklı olursunuz demiyorum, o zaman en azından konuşmaya yüzünüz olur diyorum.