Yeter yahu. Robot değilim ki ben. Her ne kadar yok olduğunu iddia etsem de var benim de hislerim. Acıyı da en boktan haliyle hissedebiliyorum. Gücümü de sizin insanlıktan nasibini almamış hallerinizden alıyordum. Lakin artık midem bulanıyor. Artık kaldıramıyorum. Lütfen, susun artık... Ben ki tükenip gitmeyi inancıma aykırı bulduğumdan duruyor, pis nefeslerinizle kirlettiğiniz berbat havayı soluyordum. Ancak ortak havamızdan bile tiksiniyorum artık. Ne olur susun. Söylediğiniz her cümle defalarca tekrarlanıyor zihnimde. Delilik nedir bilmiyorsanız ben öğretebilirim, belki de sadece buna istekliyim. Sevmeyin beni, düşünmeyin, acımayın, yorum yapmayın. Sadece susun. İnanın benden geriye hiçbir şey kalmadı. Hala yazabiliyorum neyse ki. Yazmazsam eğer, geriye kalan akıl kırıntıları da yok olup gidecek. Bana beni hatırlatıyor ettiğim her kelam. Ben tutmaya çalıştıkça beni, sizler itiyorsunuz karanlığa. Boğuluyorum, görmüyorsunuz... Yavaş yavaş ölüyorum, hızlansın istiyorsunuz. Neden sadece susmuyorsunuz?