seni seviyorum.
seni kocam olduğun için daha bir seviyorum..
sürprizler yapıp,
çıkıp çıkıp geliyorsun ve ben seni daha çok seviyorum..
seni göreceğim zamanı heyecanla bekliyorum..
hep yanımda ol istiyorum.
iyi ki benim kocamsın.
Ben bir şey istediğimde ben olmasam napcan gibi saçma bir şey söylüyorsun ya, sen kendin yapabileceğin en ufak gereksiz şeyleri bile söylüyorsun bazen çokça, demek ki aynı şey senin içinde geçerli.
Bunu söylerken de olayın kendisinde değilim, kurduğun yanlış mantığa, başkasını suçlarken aynı şeyi kendinin yapmasına takılıyor ve sinir oluyorum.
Hayır da benim anlamadığım sevineceği yerde ne diye canımı sıkıyor.
Bende mi salaklık nedir.
Gittim iyilik olsun diye süpürge aldım. Suludan kurtulsun hem daha sağlıklı olsun hem hortumu ikide bir kırılıp sinir hastası etmesin hemde eğilmesin diye gelmiş beni azarlıyor.
Nasıl pişman oldum anlatamam.
Keşke almasaydım
Kime anlatıyım ben şimdi bunu. Annemi kime anlatıyım da dertleşiyim.
Bir kere de teşekkür et be.
Kızım beni düşünmüş de, yok.
Belin ağrımasın, ayağın ağrımasın diye peşinde dolandıkça azar işitiyorum.
Nişanlımın annesine bakıyorum, çocukları yapmasa da yaptı gösteriyor herkesin yanında evlatlarını övüyor benimkisi de beni azarlama derdinde.
Çok mu doldum nedir valla kendimi tutamıyorum.
Girsen okusan da kızının kalbini nasıl kırıyon anlasan keşke.
Ben yeşim'i pek sevmezdim aslında. Miyminti, hakkıni savunamayan, fakir ve çok çocuklu bir aileye mensup olmanın onu güçsüz kıldığını sanıp güçlü ve zengin çocuklarin eteğinin altına sığınan biriydi. Ama yine de en yakın arkadaşımdi. Dayanamazdim onun ezik hallerine. Dayanamadım da.
Bir gün mahallenin zengin ve obez kızı sırf zevk için onu tokatladiginda da dayanamadım. Devasa bir vücudu vardı embesilin. Neyse ki beyni hormonları kadar çalışmazdı. O kadar iriydi ki yeşim'le ben yüzüne bakmak için başımızı kaldırırdik.
Dayanamadım diyordum. Apartmandan çıkarken gördüğüm manzara karşısında dünyayı yakabilecek bir öfkeye sahiptim artık. Henüz 10 yaşındaydık hepimiz. Devasa şımarık sana komutlar veriyordu.
-şimdi uç adım geri git gel. Şaaak! Ahaha.
-şimdi de kaldırıma çık gel. Şaaak! Ahaha.
Minik psikopat! Sana attığı her tokattan müthiş bir zevk alıyordu. Sen ise sadece dolan gözlerine itaat ediyordun. Dayanamadım...
Tuba'nin devasa vücuduna rağmen ustune nasıl atladim ellerimde kalan saçlarını ne ara yoldum hatırlamıyorum. Çok sonra fark ettim dudagimin patladigini. Hatirladigm tek şey hiç durmadan "neden kendini dovduruyorsun?" cümlesini haykirmamdi.
Yıllar sonra ilk iliskim bittiğinde her daim eski kalacak sevgili bana "sen aslında beni hiç sevmedin. Sadece acidin ve korumak istedin" dediğinde fark ettim ki ben sevgi ile vicdani asla ayırt edemeyecektim.
Evlendim yine edemedim. Anne oluyorum hala ayırt edemiyorum. Ben aslında yeşim'i hiç sevmemistim. Dostum olamayacak kadar acizdi. Peki ya diğerleri? Ailem, eşim, arkadaşlarım... Ya hepsi aynı paydada bulusuyorsa ve ben dudagimin patladigini çok geç fark edersem. Elimdeki saçlarla mi yetinmeliyim?
En ufak en gereksiz şeyde bu kadar ayrıntılı konuşmayın Allah aşkına karşınızdaki aptal değil.
Genellikle dikkatsiz biri de değilim ve cidden sinirleniyorum.
Sen ne yaparsan yap benim sana aşkım tükenmez annem.
Dün bunu anladım. Bencilliğin, düşüncesizliğin, bazen aşırı soğuk olman bile içimizdeki sevgiyi tüketemiyor.
Çünkü özünü biliyoruz.
Ben de kardeşim de senin her şeyine aşığız. Sen bizim minicik, mis kokulu bebeğimizsin. Benim de nazlı kelebeğimsin. Candan ötesin. Çok büyük bir sevdasın. Her şeyimizsin.
Ve her zaman da kahramanımsın. Sana hayranlığım çok büyük.
Zaten benden kilometrelerce uzakta ellerin. Gelince konuşalım sorunlarımızı.
Bırak biraz.. Kendimle beni..
Bırak sonumu göreyim, seninle miyim diye!
Sen.. Ah.. Sen içimde kalan bi' misafir, hiçbir zaman sana git diyemeyeceğim.
ulan sen benim en yakın arkadaşımdın be,
şimdi çocuğun olmuş, 1 saat mesafedeyiz, ellerimde hediyelerle koşup gelesim var sana, yapamıyorum değil yanına gelmek soğuk bi mesaj bile atamıyorum. ah ulan nasıl bu hale geldik.
hiç unutmam.
ölmeyi tamamen göze aldığım gece de tanıdım seni..
bana seslenişini hatırlıyorum..
iyi ki sesine yönelmişim ve iyi ki sevmişim seni.
hiç pişmanlığım olmadı.
seni seviyorum kocam.
Su an senin icin ağlıyorum. Keske beni u
Üzdüğünün farkına varsan. Başka ne diyebilirim ki... ölmeden önce bi video çekip bütün duygularımı anlatacağım. Ben ölünce anlarsınız beni.... belki...