Ben daha önce hiç bu denli sevilmemiştim, hiç bu denli sahiplenilmemiştim, hiç avuç içlerimden öpen olmadı mesela, hiç yüz hatlarımı eşsiz bir tabloya bakar gibi süzen milim milim her köşesini ezberleyen olmadı, yediğim yemekten içtiğim çaya kadar düşünen acaba penceresi açık kalır da üşütür mü diye endişelenen bi sevdiğim olmadı hiç. Ta ki sana rastlayana kadar. Seni ilk kez okul koridorunda gördüm, nöbet tutuyodum hani, okula yeni gelmiştim ilk nöbetim de senin odanın olduğu kata verilmişti. Seni gördüm ben, böyle yine toplamıştın başına bütün öğrencileri herkes hayranlıkla seni dinliyodu, ben de ortamın büyüsüne kapılıp seni aynı hayranlıkla izlemeye başlamıştım hani. Beyaz gömleğin vardı üzerinde saçların yine alnına düşmüştü böyle, o bal sesin geldi kulağıma sonra. Beni sakinleştiren ruhumu alıp en dingin ücra köşelere götüren o sesin. Sonra merdivenlere yönelecegin vakit beni farketmen ve gözlerinin beş saniye gözlerime takılı kalmasıyla kuş gibi çırpınan yüreğimin kanat sesleri yankılandı zerrelerimde. İşte o an anladım benim ömrüm olacağını, varlığınla huzuru bulacağımı, sevdanla şu kainattaki en özel kişi olduğumu hissettireceğinı. Her zerresine ayrı ayrı aşık olduğum, o iri kestane gözlerine uzun kirpiklerine hayran kaldığım, yanında aşkı sevdayı tattığım en özel yanım, tek zaafım,ömrüm,herşeyim benim. Sen bana kırılmazsın, kırılsan dahi üzülürüm uyuyamam diye söylemezsin ama içinde kopan o fırtınaları bilirim ben. Yine öyle bir gece dimi sevdiğim? Senin tüm güzel hallerine zıt bir sevdicek olarak yine incittim dimi o yüreğini. Anlayışsız hallerimi mazur gör desem bir fayda eder mi, sarfettigim sözcükler incitmeyi bırakır mı ki o tertemiz yüreğini.. Çok seviyorum seni, üzdüm diye uykusuz kalacak, yürek sızısından duramayacak kadar çok seviyorum..