öldükten sonra ailesinin düşüncesinin konu sahibi için bir önemi kalmamış olur. hayatta zaten her şeyi düşünüyoruz, düşünmek zorundayız bari ölünce rahatlayalım.Peki orda ölseniz ne olacak??
Ailesi nerde olduğunu bulana kadar oldukça uğraşıröldükten sonra ailesinin düşüncesinin konu sahibi için bir önemi kalmamış olur. hayatta zaten her şeyi düşünüyoruz, düşünmek zorundayız bari ölünce rahatlayalım.
Bu kadar yere gidiyorsanız ben gidiyorum da diyebilirsiniz.İnsan her an her yerde ölebilir.Ailem şehir dışına çıkmamı da istemez, cluba ya da en basitinden konsere gitmemi de istemez.Ben de söylemeden giderim.Ya ölürsem diye her şeyi kabullenip dizlerinin dibinde mi oturmalıyım napiyim
e tamam ailesi uğraşır, o değil.Ailesi nerde olduğunu bulana kadar oldukça uğraşır
Teyzen harika biriymis.bakın konu sahibi ve hanımlar, iki kız kardeşten bahsedeyim size biraz, biri annem diğeri teyzem. aralarında 3-4 yaş filan var, annem büyük. 90'lı yılların başlarında, ikisi de liseden sonra iş hayatına atılmış. annem sanki çok matah birşeymiş gibi 21 yaşında evleniyor, 22'sinde beni doğuruyor. iş hayatı ciddi bir sekteye uğruyor çünkü evlilik, çocuk vs. derken. teyzem maddi özgürlüğünü kazandığı andan itibaren tamamen kendi ayakları üstünde durmaya başlıyor, güzel bir işe geçiyor, ehliyet vs. alıyor iş de seyahat etmeli bir iş. iş için diye gidiyor başka bir ile yerleşiyor, anneannemden izin alması söz konusu bile değil. ben yapıyorum/gidiyorum diyor ve yapıyor, hepsi bu. bugün sene olmuş 2017, bu dediğim olaylar 90'lı yıllarda yaşanıyor yani ortalama 15-20 sene önce. hayatı boyunca ona hiç kimse karışamadı, anneannem hep ona saygı duydu çünkü duymak zorundaydı. o tavrını en başından koymuştu çünkü. annem seneler sonra boşandı, anneannemin yanına yerleşti. 30'larının ortasında 2 çocuklu bir kadındı ama yapacağı her şey için anneannemin onayını alması gerekiyordu çünkü o teyzemin tam tersiydi. eve geç gelse anneannemle kavga ederlerdi. şehir dışındaki teyzesine gitmek istemesi bile sorun olurdu. anneannem sürekli bizi yani çocukları sorun ederdi, sen çocuklu kadınsın, istediğin yere gidemezsin, gelemezsin, yapamazsın, edemezsin. gören de anam kötü yola düştü sanır o derece abartırdı.yani siz tavrınızı baştan koymazsanız alışırlar ve 36 yaşına da gelseniz izin almak zorunda kalırsınız. yüz verdikçe yüz buluyor aileler özellikle. ben de 24 yaşındayım mesela, anneannemin elinde büyüdüm ama halen daha bazen bana da birşeyler dayatmaya kalkar hemen orada koyarım tavrımı. geçenlerde bir olay oldu, ben bir yere gidiyordum gitmişken x'lere de uğra geçmiş olsun de, dedi. tamam dedim ama günlerden pazardı. ben de yolda vazgeçtim x'lere uğramaktan, pazar günü rahatsız etmek istemedim başka zaman giderim diye düşündüm, gittim arkadaşlarla buluştum günümü öyle geçirdim. eve döndüğümde anneannem sordu gittin mi x'e dedi, gitmedim, vazgeçtim dedim. niye dedi. pazar bugün, dinlenmek ister millet diye düşündüm ve bu yüzden vazgeçtim, başka zaman gidicem dedim. vay efendim ben neden onun sözünü dinlememişim, ben onu ezip geçmişim, saygısızmışım, terbiyesizmişim gitmem gerekirmiş, nasıl kafama göre iş yaparmışım, pazar günü olsa ne olacakmış yabancı mıymış da ohooo kavga etmeye kalktı benimle. anneanne ne diyorsun Allah aşkına ya, dedim. ben çocuk değilim ki senin lafınla hareket edeyim. nereye gidip nereye gitmeyeceğime kendim karar veriyorum, başka zaman gidicem, istediğini düşün yani ne diyim, dedim. bu kez daha çok kızdı cevap bile vermedim. ertesi gün barıştık. olmaz yani belli bir yaştan sonra özgürlük lazım.
Çocukluk arkadaşım var, onunla gitmeyi planlıyoruz :)Iyi arkadaş bulmussun.Benimkiler karismaz ama arkadaş bulamiyorum.
Bence baskıcı aile kadar bunu kabul eden bir çocukta var.e tamam ailesi uğraşır, o değil.
baskıcı aile faktörü insana ölürken bile rahat vermiyor arkadaş.
Böyle düşünülecek bir konumda değilsiniz. Ki dah öncede ülke içinde bu tür şeyler yapmışsınız zaten, yurtdışı olunca farklı olmayacak.İlla bağlantı kurmak istiyorsanız önceki konumla, ne güzel derdini bi kenara bırakmak için bi şeyler yapıyor, bi yerden başlamaya çalışıyor yaşamaya diye düşünüp adıma sevinebilirsiniz mesela
Fikrim var ve yazıyorum. Evet birbirinden bağımsızlar ama önceliğiniz o olmalı. Ki yardımcı olmak amaçlıydı, hasta muameleside yapmadım. Neyse ne yapmak istiyorsanız yapın.Kolay gelsin.Önceki konumla bu konum birbirinden bağımsız bambaşka şeyler...Buraya 'dert' yazıyorum ve kendimce bulduğum çözümleri.Sonra da fikir alıyorum.Sizin gibiler yüzünden bu zamana kadar buraya yazmaya korkmuştum, lütfen hasta muamelesi yapmaktan vazgeçin, fikriniz yoksa yorum yapmak zorunda değilsiniz.
Kendi hattindan ararsan cikmaz ki...Kızlar merhaba
26 yaşındayım, İngilizce öğretmeniyim.Branşımın da etkisiyle yıllardır yurtdışına çıkmak gibi bir hayalim var.
Ama içinde gezme, tozma, eğlence olan her şeye engel olan canım ailem buna da engel.Asla yurt dışına çıkmamı istemiyolar.
Kaç yaşında kızım kendi paramı kazanıyorum Allaha şükür ama bu onlar için bi anlam ifade etmiyo.Her yaz 2 ay dizlerinin dibinde oturuyorum.Yaz tatili geliyo diye millet sevinir ben üzülürüm yıllardır bu hep böyleydi.
Kavga gürültü gitmek istemiyorum, kalpleri kırılsın istemiyorum, maddi özgürlüğünü kazanınca bizi takmıyor desinler istemiyorum...
Bu yüzden gizli gitmeye karar verdim.Yani mesela 1 hafta onlar beni şehir dışında bilecek ama ben yurt dışında olacağım.
Bi şekilde haberleri olur mu diye korkuyorum biraz.Mesela ben yurtdışından annemi aradığımda annemin telefonunda bulunduğum ülke kodu falan çıkar mı?ya da onlar beni aradığında telesekreter bildirimi falan duyarlar mı?Ya da aklınıza gelen, 'şurdan da anlaşılabilir yurtdışına çıktığın' diyebileceğiniz noktalar var mı?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?