Aba : Kalın kumaş, mont 
Abba : Dede 
Ağda: Deliorman tarafta pekmez 
Ağlanmak : şikayet etmek 
Ahretlik: Deliorman tarafta evlatlık 
Akına : Saf,öz,çok gibi manalarda kullanılır 
Alatlamak: Acele etmek 
Alma : Elma 
Amsalak : Salak 
Amıca : Bulgaristan\'ın köylüklerinde yaşayıp kafasında karpuz\'un koparıldığı yerinin şapkahaline getirilmiş tarzda şapka takan, genelde çiftçilikle uğraşan (genellikle de dindar) saf türk. 
Anlatmak,anlattırmak : Sohbet etmek 
Anteri: Gömlek 
Arın burdan : Git,defol 
Aşlak : Deliorman tarafta kötü, fena 
Avrık : Patavatsız 
Avlu : Bir evin,bir okulun ya da bir iş yerinin bahçe kısmı 
Ayaz : aydınlık 
Aydamak : sürmek 
Aymana,aybana 

eliorman tarafta tembel 
Badi(bıdi) : Kaz 
Baağmak(bağımak) : Aytos\'un köylüklerinde ağlamak demektir 
Bakıığ (bakır) : Çeşmelerden su taşıma amaçlı bakır kap 
Bal : Okul sonu balosu 
Balay: İnşallah,keşke 
Balton : Deliorman tarafta palto 
Balle : Buğdayların biçerdöverden çıktıktan sonraki küp seklindeki halleri 
Bahşış,bahşiş : Hediye 
Bazkere(bazıkere) : Bazen 
Belbeeğ : Erkek kuaförü,berber 
Baraban : Davul 
Bayır : Yokuş ve orman manasında kullanılır 
Bayın : Şimarık,kaprisli,nazlı 
Basma : Basmalı,basma desenli kadınların giydiği şalvar 
Beyaz oraz : Fasulye 
Beygir(biygir) : At 
Besleme : Evlatlık 
Bıcı : Deliorman tarafta kazın yavrusu 
Bıldır: Geçen seneki 
Bırçed (Bratovçed) : Aslen Bulgarca\'da yakın akraba anlamına gelir fakat genelde kuzen gibi yakın akrabalar birbirlerine bu şekilde hitab ederler. 
Bızıklamak,bırgalamak,takılmak : Şakalaşmak 
Bilazer : Razgrad tarafta çok yakın arkadaş ya da sevgili için kullanılır. 
Bostan : Deliorman ve Şumen tarafta aslen kavun ve karpuz için kullanılsa da genelde karpuz manasına gelir. Genel olarak kavun ve karpuz tarlası için de bostan denebilir. 
Bokluk : Çöp, çöplük 
Boz : Sarışın 
Boosak : zagın,kuduruk,kudurmuş 
Botuş : Bot,çizme 
Bulanmak : Bir şey tarafından kirlenmek 
Burkan : kavanoz 
Börülce : Fasulye 
Büyük dışarı : Büyük tuvalet ihtiyacı 
[C] 
Cambaz havası : Çingene havası 
[Ç] 
Çaapak : Yemek kepçesi 
Çatak(çatrık) : Dörtyol ağzı 
Çava : Deliorman ve Şumen tarafta küçük çocuk 
Çember : Başörtü 
Çekişmek : Kavga etmek,azarlamak 
Çetin : Dayanıklı 
Çeşind : Çeşit 
Çığırmak : 1.Türkü çığırmak : şarkı söylemek 2.Birisini çağırmak 
Çini : Tabak 
Çitlemek : Çekirdek yemek 
Çişini demek : Küçük tuvalet ihtiyacını görmek 
Çöğdürmek : Küçük tuvalet ihtiyacını görmek 
Çönmek : üstüne çullanmak 
Çörtlen : Çayırlık 
\"Çü ve\" : Köpeklere hoşt demek amacıyla kullanılır. 
Çotuk : Kütük 
Çüğmek,çövmek : Zıplamak 
[D] 
Dalamak : Köpeğin ısırması 
Darılmak: Azarlamak 
Dışarı : Aytos\'un köylüklerinde tuvalet anlamında da kullanılır. \"ben gidiyem dışarı\" tuvalete gidiyorum demek. 
Diğren : Yemekte kullanılan çatal 
Diğneğe gitmek : Çok samimi bir arkadaşına muhabbet etmeğe gitmek 
Diğnekçi : Muhabbetçi 
Dolaşmak : Ziyaret etmek 
Don : Şalvar 
Dudu : Kardeş anlamına gelir 
Dumarlanmak,dumağlanmak : Nezle olmak 
Dürmek : katlamak 
Düzenleeğ : Evde ufak tefek tamir amaçlı kullanılan pense, tornavida, tes-tere vs... gibi aletler 
[E] 
Ekti : Deliorman tarafta görmemiş, sonradan görme 
Emecek : Emzik 
Engin : güzel, kıyak 
Encek : Burgas tarafta,aslen küçük hayvan yavrusu manasına gelse de Genel olarak Bulgaristan\'da küçük çocuklar için kullanılır 
Enik : Deliorman ve Şumen tarafta yine küçük çocuklara hitap için kullanılır 
Enikonu : Ciddi ciddi,harbi (örneğin:Enikonu gelmişsin konuşmaya benle) 
Esmer vatandaş : Çingene 
Evroplan : Uçak 
[F] 
Fokus : kameralardaki yakınlaştırma (zoom) özelliği 
Fasle : fasülye 
Falfara : Deliorman tarafta sözün nereye gideceğini düşünmeden konuşan 
Fışkan : Deliorman tarafta ince ve esnek dal (dayak atmak için kullanılır) 
Fıydırmak : Atmak 
Gacı,gaci,gace : sevgili, manita (deliormanda gacı olarak kullanılır) 
[G] 
Geveze : mızmız 
Geçirmek : Yolcu etmek 
Gocuk : Mont 
Godik : Eşek yavrusu,sıpa 
Gogu : Çocukları korkutmak için kullanılan canavar. 
Göregör : Başkalarından gördüğünü yapan, taklitçi 
Gözletmek : Gözetlemek 
Gırnata : Klarnet (kınalarda çalınan köçek şarkılarına da denir) 
Gıygı : Keman 
Gicikli : Uyuz 
Gidişmek : Kaşınmak 
Giyimlee : Elbiseler 
Gündöndü : Ayçiçeği 
Gül bubusu : Kuşburnu 
Güvee : Damat 
Gugucuk : Kumru 
[H] 
Haapız : Karpuz 
Hacıbuba : Kırlangıç 
Haçan : Madem 
Halaşa : Deliorman tarafta hantal at 
Halva : Helva 
Hayta : it, mecaz anlamda serseri 
[ I ] 
Irgalamak : sallamak,sarsmak 
Iştır(labada) : ıspanak gibi ama tüysüz,yemeklerde kullanılan bir bitki. 
Iştınmak : Konuşmak 
Iştınma : Konuşma, sus 
[ İ ] 
İçik,şeeğfoş : sarhoş 
İğliz : kendini bırakmış tembel kişi 
İnge : yenge 
İnser,enser : Çivi 
İlenmek : Beddua etmek 
İğlenmek : Oyalanmak 
İskemle(skemle) : Sandalye 
İskirtmek : birinin aleyhine doldurup saldırtmak (köpek için de kullanılır) 
İslee : iyi 
İslee o zıra : iyi o zaman 
İşlemek: Çalışmak 
[K] 
Kabara : raptiye 
kabağmak : şımarmak, kabarmak 
Kaç buradan : git buradan 
Kaçmak : koşmak 
Kadın : \"Çok güzel\" sıfatıdır,sadece insanları belirtmek için kullanılır \"Kadın insan\" çok güzel insan demek 
Kayha : Düğünlerde konuşma ve tanıtım işini üstlenen kişi,kamber 
Kalan : Artık, bundan sonra 
Kalp : Tembel 
Kalbur : Un elemek için kullanılan elek 
Karamak : Böğürtlen 
Karayaz : Esmer 
Karayol : Asfalt yolun dışında toprak dağ yollarına verilen ad 
Karşılamak : ağırlamak 
Kerpeten,gerbeden : Pense 
Kekirdemek : Soğuktan tir tir titremek 
Kenef : Tuvalet 
Kezlemek : Nişan almak, gözüne kestirmek 
Kırağı yağmak : Bulgaristan\'da sık yaşanan ceviz büyüklüğünde buzların yağması 
Kıfı : Komik 
Kırsı (Gırsı) : \"Dışarısı\" demektir. Hasköy(Haskovo) tarafında \"kırsı\"; Kırcaali tarafta \"gırsı diye söylenir. 
Kırkma : Perçem 
Kırkmak : (tüy ya da saç) kesmek 
Kırlatmak : Birini canından bezdirip bir mekandan kaçırmak 
kırvat (krevat) : Yatak 
kirez : kiraz 
Koçu : Canım,cicim manasında 
koçara : Mısırların saklandığı kulübe, mecazi olarak dağınık yer demektir 
Kocabuba : Deliorman tarafta dede 
Koru : Dağ, orman 
Kolan : Kemer 
Kolega : İş arkadaşı 
Kolejka : Bayan iş arkadaşı 
Kolluk : Bilezik 
Kombak: Takla 
Kombaklanmak: Takla atmak 
Kompanya : Arkadaş ortamı 
Kompiiğ(kompir) : Patates 
Komsomal : Düğünlerde takı sırasının dışında gençlerden (genelde kendi yaşıtlarından)para toplayıp bu parayı sonra gelin ve damada devreden genç 
Kopil,momçe,momça : Burgas tarafta bulgarı belirtmek için kullanılan kelimelerdir 
Kosa : Tırpan 
Koşaari : Aslen Bulgarcada \"kışlalar\" anlamına gelir. Fakat Aytos\'un köylüklerinde açıkhava tavernalarını belirtmek için kullanılır. 
Koşalamak: kovalamak 
Kumbayna : Biçerdöver 
Kupon : Yüksek müzik ve yüksek dozda alkol ile dostlar arasında evlerde yapılan eğlence 
köse : kısa boylu 
kösteklenmek : ayağı takılmak 
Kuşku iysan(insan) : uyanık insan 
Kubarmak : şımarmak, kabarmak 
Kuduğru : tahmini 
Kulazlamak : görücü usulü evliliklerde arabuluculuk yapmak 
Kuli : Deliorman tarafta tay 
kompir,kumpir,kumpii: patates 
Küçük dışarı : küçük tuvalet ihtiyacı 
Kürtün : kar fırtınası 
 
Loşumak : Deliorman tarafta mayışmak, uyuklamak 
Löpen : Deliorman tarafa şişman ve hantal kişi 
-------------------------------------------------------------------------------- 
[M] 
Maağcır : Muhacir 
Malcılık : Define avcılığı olayı 
Mal : Malcılık sırasında bulunan küçük ya da büyük bulunmuş hazine 
Makak : Baston 
Mallim : Öğretmen 
Mam demek : yemek yeme 
Manaf : Aslen şimdiki Bulgaristan\'ın toprakları Osmanlı İmparatorluğuna dahil olduğu zamanlarda,Anadolu\'dan Bulgaristan\'ın şimdiki topraklarının olduğu bölgeye halı satmak amacıyla gelen Anadolulu tüccarlar.Şimdilerde ise Türkiye\'nin yerlisi olup Bulgaristan\'da herhangi bir sebepten (okul,ticaret,turizm vs...) dolayı bulunan Türk. 
Manca : Yemek 
Markuç: hortum 
Maytap geçmek: alay etmek, dalga geçmek 
Maytap : Şaka 
Meci : Deliorman\'da imece 
Mekere : Deliorman tarafta sıska 
Mısmıl : iyice, adamakıllı 
Mışkırmak : Deliorman tarafta kızarak kendi kendine söylenmek 
Millet : Çingene 
Milletka : Bayan çingene 
Mini : Hindi 
Misii : Mısır 
Miskin : Kirli,pis 
Moo domati (mor domatez) : Patlıcan 
Mogu: Sürekli homurdanan asık suratlı kişi 
Mogurdanmak : somurtmak 
[N] 
Naağlamak : Bağırmak 
Namazla : seccade 
[O] 
Oraz : Horoz 
Otalanmak : Zehirlenmek 
oranda : hane halkı 
[Ö] 
Öte yaka : Eğer bir köyün orta kısmı dere,tepe,vadi,tarla,ağaçlık vs... gibi nedenlerden ayrılıyorsa,Bu köyün öteki tarafında kalan ve köyün merkezinin bulunduğu tarafın dışında kalan alanına \"öte yaka\" denir 
Pabıç : terlik 
Paçoz : Uyumsuz giyinen 
Paklamak : temizlemek 
Pala : örtü, battaniye 
Palaçor : Pasaklı,dağnık 
Pali : Köpek yavrusu 
Pança : avuç 
Pançalamak : avuçlamak 
Pağdı : Meyve ağaçlarından meyveleri yere düşürmek için kullanılan sopa 
Papığ(papır) : Dere kenarlarındaki sazlık 
Parti : Diskoda veya bir mekanı kapatmak suretiyle yüksek alkol eşliğinde yapılan kutlama Patron : Mermi 
Patırdak: motorsiklet 
Paysındım : Kovdum [Gönderen: Nilay] 
Pazı : yufka 
Pensiya delisi : Bunak 
Pelik : saç örgüsü 
Pesmet : Yağda kızartılan hamur 
Peşkir : Havlu 
PığPığlamak,pağpılamak (pırpırlamak),çıtırdatmak : Biber közlemek Pıtret : Resim,fotoğraf 
Pıçı : Deliorman tarafta oğlak 
Pıngaç : kurnaz 
Pıtpıdik : bıldırcın 
Piç : Bulgarcada övgü için kullanılır.Delikanlı hayatı yaşamasını bilen ve yaşayan genç manasına gelir.yani Bulgaristanda iken birisi size \"piç\" diye hitap ederse lütfen onu dövmeyin. Billakis \"mersi\" deyip adamın(bayanın) gönlünü alın.... 
Pide : börek 
Piğpi (pipi) : 1-Burgas tarafta Kaz 2-Şumen tarafta hindi 
Pişikmek: mızıkçılık etmek, yarı yolda bırakmak 
Pros : Cahil 
Püsür : Dağınık,tembel 
-------------------------------------------------------------------------------- 
[R] 
Ryazan : Bulgarcada kesik manasına gelir. Bulgarlar sünnetli erkeklere ryazan derler. Fakat bu kelimeyi Bulgaristan\'da bir erkek söylerse aşağılama,bir bayan söylerse övgü anlamı taşır 
 
Safari : Kot mont 
Sapare : Cafelerde bulunan koltuklar 
Samık,samıt : Aptal,gerizekalı 
Salmak : havlamak 
Sarcaali : Eşekarısı 
Sarmaşmak : sarılmak 
Sayim : Pazartesi 
Savulmak: çekip gitmek 
Savaşmak : Uğraşmak 
Saya : Koyunların durdugu ağıl 
Sayvant : kenarları açık, yüksek tavanlı yapı 
Sefte : ilk defa 
Seme : Deliorman tarafta sersem 
Senişmek : solup buruşmak (daha çok bitkiler için kullanılır) 
Sergen : raf 
Seslemek : dinlemek 
Seki : Sandalye 
Somak : Yüzün çene,dudak ve yanak kısımlarından oluşan bölüm 
Somak şişirmek : Bir şeye kızmış olmak 
Somun : Ekmek 
Sini : Yer sofrası 
Sıbıtmak : Atmak 
Sınmak : Bıkmak 
Sırnaşmak : alışmak 
Sızdırma : kavurma 
Sini: sofra 
Soğukluk : hoşaf 
Susak : Aptal 
Susuru (susığırı) : manda 
Sündürmek : çekip uzatmak 
Süsmek : Boğanın boynuz atması 
[Ş] 
Şapşak(maştrapa) : köylerde su içmek için kullanılan, demirden yapılmış, kenarında tutacağı olan genelde dışı beyaz renkte boyanmış bardak. 
Şantik: şırfıntı, or... 
Şapita: bulunduğu yerde eğreti duran nesne 
Şeytan arabacığı : Bisiklet 
Şopar : Çingene 
Şoparka : Bayan çingene 
Şırlan : sıvı yağ 
Şefteli: şeftali 
Şelâke: üstte eğreti duran ince giysi 
Şılak: parlak 
Şivşelemek: birinin aleyhine doldurmak 
[T] 
Taliga , talega: At-eşek arabası 
Takaza etmek: başının etini yemek 
Tati yapmak : Uyumaya yatmak 
Tekese : Köy işleri kooperatifi 
Tekerlenmek: yuvarlanmak 
Tentene: dantel 
Temiz tüüğk (türk) : Soy ağacında herhangi bir bulgar,çingene,tatar vs.. gibi ırklardan karışmamış,genelde dindar saf türk. Tekeğlek,tekerlek : kendi öz anlamının dışında bisiklet anlamında da kullanılır. 
Tepmek : Topa vurmak manasında 
Tete,tiyze : Teyze 
Tokat : Köylerde tahtadan yapılmış büyük ve genişçe dış kapı 
Trakturu : Traktör 
Tuyan : Şişman 
Tüüğkü : Şarkı 
Tıkız : Sert 
Tıkız: sert 
Tii: Deliorman tarafta evet,öyle demek 
Toparlak: yuvarlak 
Ulaağna : Lahana 
Urba : Elbise 
Usanmak : Yorulmak 
Usanık : Yorgun 
Uğratmak: kovmak 
Uğur: yan, yön 
Ummak : canı çekmek 
uşak: Deliorman ve şumen tarafta çocuk 
uyuntu: uyuşuk ve tembel kimse 
uzakanne: anneanne 
[Ü] 
Ünük : Boğaz 
Ünüklemek: boğazlamak 
[V] 
Veran : zayıf 
Vegabont : Terörist, partizan gibi bir şey (iyi bişey değil yani) 
[Y] 
Yağlık: mendil 
Yalabık: kaygan 
Yansılamak: taklit etmek 
Yantiri : ortalığı karıştırmak için her söylenenin tersini söyleyen, nifakçı 
Yaprılmak: yassılmak, düzleşmek 
Yalaağcam ikicik : iki tokat atacağım manasında 
Yasla : Anaokulu,kreş 
Yazövür : Baraj,göl 
Yire : Vücudun normal deformasyonun dışında sağa ya da sola doğru kamburluk. 
Yılık: şaşı 
yiğin : hafif 
yiğinti : yiyecek 
yörük : yarış atı 
yudum : lokma 
[Z] 
Zatı: zaten 
Zerdeli (zerdali) : Kayısı 
Zemane : Yeniyetme gençlik 
Zeer (zahir): tabii, elbette 
Zem etmek: Deliorman tarafta dedikodu yapmak 
Zığın : Ceylan 
Zıgıcılık : Cimrilik 
bilgisayar size A VE Z YE KADAR BİR KAÇ GÖÇMEN DİLİ :::::))))))))