- 18 Temmuz 2019
- 17
- 0
- 1
- 32
Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
Aynen öyle ne saçma insanlar var yahu. Boşverin, sizin kalbinizi Allah bilsin, eşiniz bilsin yeterli.Merhabalar. Direk konuya gireceğim; Benim görümcem kaynanayı aratmayan cinsten.
Evlendim evleneli beni kendine dengi tutuyor, benden bir yaş büyük, ama kimi zaman yaptığı hal hareketler, kurduğu cümleler, sanki 15 yaşında gibi izlenim veriyor. Ama kendisi sanki 45li gibi olgun görüyor, sanırsın ki çok şey yaşamış görmüş. 28 olmasına rağmen.
Neyse, dedim ya evlendim evleneli beni kendisiyle bir tutuyor. Erken yaşta evlendi, 3 çocuğu var, benim ise 1 ellerinizden öper. Ben sıramı saldım, sıra sizde, ama hedefim benim 6 çocuk diyor, iyi allah versin diyorum. Sen de doğur da ailemiz genişlesin diyor. Her neyse onu geçtim, bize 3 günlüğüne tatile geldiler, yerinde duramayan bir insan. Direk mutfağa girdi, tabak falan götürüyor, aç gelirler diye yemek tabii ki yapmıştım neyse. Dedim bırak ben yaparım, yok mok dedi götürdü, sofrayı hazırladı. Akşam oldu biraz gezdirdim tanıttım çevreyi yaşadığımız yeri, akşam ne pişirilerim dedi, ben de menüyü söyledim aklımdakini, ben bir iki birşey var alınacak onları halledeyim girişirim yemeğe dedim, tamam dedi, ben gidip gelene kadar başlamış yemek yapmaya. Sesimi çıkarmadım. Dedim çamaşır atacağım varsa yıkanacaklarınız çalıştırayım, çıkardılar makineye ilacını atmıştım, tutup onu da çalıştırmış. Gene birşey demedim. Sonuçta 3 gün de olsa evi kendi evi gibi benimsemiş, düzen bozulmuştu. Derken 3 gün geçti, uğurladık. Ben mahçup oldum. Sanki devamlı ona iş buyuruyormuşum gibi. Eşime dedim, ablana sor da ağzını yokla bakalım rahat edebilmişler mi falan gibisinden, demeye kalmadı, ablası kuzenine yazıyor ki: buraya tatile mi geldim, köle olarak çalışmaya mı belli değil.
Bu ne riyakarlık? Ben ona bir işin ucundan tut demedim. Tabak getir götür demedim. Emir vermedim. Mecbursun demedim. Onu geçtim, beni bu sefer başkalarına farklı tanıtıyor. Beni tanımayanlar yanlış bir karakter oluşturuyor.
Amacı ne? Konuşmaya gelince canım cicim. Hoş mesafeliyim, ama bu kadar da olmaz. Ayıp.. daha nicesi var, sadece 1/10 bu.
Herkesin derdi kendine, yorum yazma mecburiyetinde değilsin.E BDV nin canına okumuşsunuz.
Nerde kaynana görümce hepsini hortlatmışsınız reklam için.
Madem bu kadar mühim bir konu açıverseydiniz.
Resmen her yer kaynana görümce.
Üşenmediniz mi?
Az şeytan değil o, üstteki bildirimden görüldü karşı tarafın cevabı..Siz nerden gördünüz öle yazdığını?
Eşim pasif kalmıyor, zamanı var diyor ve hakikatten de öyle oluyor. Zamanı gelince yapıştırıyor cevabını. Kim haklıysa onu savunur, ama iki tarafı dinlemesini bilir, o şekilde.Allah yardım etsin öncelikle. Olayı iki taraftan değerlendireceğim. Bu tür durumlarda eş çok önemli. Eşin tavrı, yani görümcenin bu şekilde davrandığını göre göre susuyorsa işler zorlaşıyor. Ben uzaktan görüşerek ve ölçülü mesafeler koyarak çözdüm bu durumu. Hiç görüşmemek de doğru değil ancak yeme-içme işine de ikide bir girmiyorum.
Yakında benim de erkek kardeşim bir yuva kuracak, görüştüğü kız ise sizin görümcenizden beter ikiyüzlü bir tip. Yine, mesafe deyip uzak duruyorum. Daha evlenmeden yapmadığı rezillik, uydurmadığı yalan kalmadı, diyorum ya burada eş denen kişinin tavrı önemli. Kardeşim sürekli onun sözlerini ön planda tuttuğu için o haklıymış biz aile olarak haksızmışız gibi görünüyor. Kızın kıskançlık krizlerini, herkesi kardeşime asılıyormuş gibi lanse etmesi, hakkımda ağza alınmayacak "görümcek vb." ahlaksızca tabirler kullanması, kardeşime dışarı hiçbir kızla çıkma diyecek kadar ileri gitmesinden bahsetmiyorum bile, düşman başına bir tip. Sonuç? Yine erkeğin tavrı önemli.
Ben görümcelerimle mesafeliyim, ancak bir gün olsun saygıda kusur etmedim. Eşim de bunu gördüğü için mesafe koyuşuma karışmıyor. Eşinizin tavrına bakın, onu araya koymayın, ama hepten de sürekli siz yüz göz olmayın yıllar yılı içini dışını bilmediğiniz kimselerle. Bir hanımefendinin dediği gibi insanların genel problemi bu ikiyüzlülük.
Eşim pasif kalmıyor, zamanı var diyor ve hakikatten de öyle oluyor. Zamanı gelince yapıştırıyor cevabını. Kim haklıysa onu savunur, ama iki tarafı dinlemesini bilir, o şekilde.
Belki gösteriş, kimse bilmiyor ki ..Son attığı mesaja kadar normal diyebilirdim ama o mesaj olmamış... Öyle düşünen biri niye yardım ayağına her işe sokulur anlayamıyorum.
Yapmayınca içine sinmiyor yapınca yoruluyo.. Bi yandan da söyleniyo.. Böyle alışmış..dört dörtlük düzen yapmaya ugrasıyoMerhabalar. Direk konuya gireceğim; Benim görümcem kaynanayı aratmayan cinsten.
Evlendim evleneli beni kendine dengi tutuyor, benden bir yaş büyük, ama kimi zaman yaptığı hal hareketler, kurduğu cümleler, sanki 15 yaşında gibi izlenim veriyor. Ama kendisi sanki 45li gibi olgun görüyor, sanırsın ki çok şey yaşamış görmüş. 28 olmasına rağmen.
Neyse, dedim ya evlendim evleneli beni kendisiyle bir tutuyor. Erken yaşta evlendi, 3 çocuğu var, benim ise 1 ellerinizden öper. Ben sıramı saldım, sıra sizde, ama hedefim benim 6 çocuk diyor, iyi allah versin diyorum. Sen de doğur da ailemiz genişlesin diyor. Her neyse onu geçtim, bize 3 günlüğüne tatile geldiler, yerinde duramayan bir insan. Direk mutfağa girdi, tabak falan götürüyor, aç gelirler diye yemek tabii ki yapmıştım neyse. Dedim bırak ben yaparım, yok mok dedi götürdü, sofrayı hazırladı. Akşam oldu biraz gezdirdim tanıttım çevreyi yaşadığımız yeri, akşam ne pişirilerim dedi, ben de menüyü söyledim aklımdakini, ben bir iki birşey var alınacak onları halledeyim girişirim yemeğe dedim, tamam dedi, ben gidip gelene kadar başlamış yemek yapmaya. Sesimi çıkarmadım. Dedim çamaşır atacağım varsa yıkanacaklarınız çalıştırayım, çıkardılar makineye ilacını atmıştım, tutup onu da çalıştırmış. Gene birşey demedim. Sonuçta 3 gün de olsa evi kendi evi gibi benimsemiş, düzen bozulmuştu. Derken 3 gün geçti, uğurladık. Ben mahçup oldum. Sanki devamlı ona iş buyuruyormuşum gibi. Eşime dedim, ablana sor da ağzını yokla bakalım rahat edebilmişler mi falan gibisinden, demeye kalmadı, ablası kuzenine yazıyor ki: buraya tatile mi geldim, köle olarak çalışmaya mı belli değil.
Bu ne riyakarlık? Ben ona bir işin ucundan tut demedim. Tabak getir götür demedim. Emir vermedim. Mecbursun demedim. Onu geçtim, beni bu sefer başkalarına farklı tanıtıyor. Beni tanımayanlar yanlış bir karakter oluşturuyor.
Amacı ne? Konuşmaya gelince canım cicim. Hoş mesafeliyim, ama bu kadar da olmaz. Ayıp.. daha nicesi var, sadece 1/10 bu.
Ya tam işte ne güzel kalıp herşeyi size yıkmamış yardımcı olmuş her şeyde diyecektim... ki yazının devamını okuyana kadarMerhabalar. Direk konuya gireceğim; Benim görümcem kaynanayı aratmayan cinsten.
Evlendim evleneli beni kendine dengi tutuyor, benden bir yaş büyük, ama kimi zaman yaptığı hal hareketler, kurduğu cümleler, sanki 15 yaşında gibi izlenim veriyor. Ama kendisi sanki 45li gibi olgun görüyor, sanırsın ki çok şey yaşamış görmüş. 28 olmasına rağmen.
Neyse, dedim ya evlendim evleneli beni kendisiyle bir tutuyor. Erken yaşta evlendi, 3 çocuğu var, benim ise 1 ellerinizden öper. Ben sıramı saldım, sıra sizde, ama hedefim benim 6 çocuk diyor, iyi allah versin diyorum. Sen de doğur da ailemiz genişlesin diyor. Her neyse onu geçtim, bize 3 günlüğüne tatile geldiler, yerinde duramayan bir insan. Direk mutfağa girdi, tabak falan götürüyor, aç gelirler diye yemek tabii ki yapmıştım neyse. Dedim bırak ben yaparım, yok mok dedi götürdü, sofrayı hazırladı. Akşam oldu biraz gezdirdim tanıttım çevreyi yaşadığımız yeri, akşam ne pişirilerim dedi, ben de menüyü söyledim aklımdakini, ben bir iki birşey var alınacak onları halledeyim girişirim yemeğe dedim, tamam dedi, ben gidip gelene kadar başlamış yemek yapmaya. Sesimi çıkarmadım. Dedim çamaşır atacağım varsa yıkanacaklarınız çalıştırayım, çıkardılar makineye ilacını atmıştım, tutup onu da çalıştırmış. Gene birşey demedim. Sonuçta 3 gün de olsa evi kendi evi gibi benimsemiş, düzen bozulmuştu. Derken 3 gün geçti, uğurladık. Ben mahçup oldum. Sanki devamlı ona iş buyuruyormuşum gibi. Eşime dedim, ablana sor da ağzını yokla bakalım rahat edebilmişler mi falan gibisinden, demeye kalmadı, ablası kuzenine yazıyor ki: buraya tatile mi geldim, köle olarak çalışmaya mı belli değil.
Bu ne riyakarlık? Ben ona bir işin ucundan tut demedim. Tabak getir götür demedim. Emir vermedim. Mecbursun demedim. Onu geçtim, beni bu sefer başkalarına farklı tanıtıyor. Beni tanımayanlar yanlış bir karakter oluşturuyor.
Amacı ne? Konuşmaya gelince canım cicim. Hoş mesafeliyim, ama bu kadar da olmaz. Ayıp.. daha nicesi var, sadece 1/10 bu.
Kaynana 2Merhabalar. Direk konuya gireceğim; Benim görümcem kaynanayı aratmayan cinsten.
Evlendim evleneli beni kendine dengi tutuyor, benden bir yaş büyük, ama kimi zaman yaptığı hal hareketler, kurduğu cümleler, sanki 15 yaşında gibi izlenim veriyor. Ama kendisi sanki 45li gibi olgun görüyor, sanırsın ki çok şey yaşamış görmüş. 28 olmasına rağmen.
Neyse, dedim ya evlendim evleneli beni kendisiyle bir tutuyor. Erken yaşta evlendi, 3 çocuğu var, benim ise 1 ellerinizden öper. Ben sıramı saldım, sıra sizde, ama hedefim benim 6 çocuk diyor, iyi allah versin diyorum. Sen de doğur da ailemiz genişlesin diyor. Her neyse onu geçtim, bize 3 günlüğüne tatile geldiler, yerinde duramayan bir insan. Direk mutfağa girdi, tabak falan götürüyor, aç gelirler diye yemek tabii ki yapmıştım neyse. Dedim bırak ben yaparım, yok mok dedi götürdü, sofrayı hazırladı. Akşam oldu biraz gezdirdim tanıttım çevreyi yaşadığımız yeri, akşam ne pişirilerim dedi, ben de menüyü söyledim aklımdakini, ben bir iki birşey var alınacak onları halledeyim girişirim yemeğe dedim, tamam dedi, ben gidip gelene kadar başlamış yemek yapmaya. Sesimi çıkarmadım. Dedim çamaşır atacağım varsa yıkanacaklarınız çalıştırayım, çıkardılar makineye ilacını atmıştım, tutup onu da çalıştırmış. Gene birşey demedim. Sonuçta 3 gün de olsa evi kendi evi gibi benimsemiş, düzen bozulmuştu. Derken 3 gün geçti, uğurladık. Ben mahçup oldum. Sanki devamlı ona iş buyuruyormuşum gibi. Eşime dedim, ablana sor da ağzını yokla bakalım rahat edebilmişler mi falan gibisinden, demeye kalmadı, ablası kuzenine yazıyor ki: buraya tatile mi geldim, köle olarak çalışmaya mı belli değil.
Bu ne riyakarlık? Ben ona bir işin ucundan tut demedim. Tabak getir götür demedim. Emir vermedim. Mecbursun demedim. Onu geçtim, beni bu sefer başkalarına farklı tanıtıyor. Beni tanımayanlar yanlış bir karakter oluşturuyor.
Amacı ne? Konuşmaya gelince canım cicim. Hoş mesafeliyim, ama bu kadar da olmaz. Ayıp.. daha nicesi var, sadece 1/10 bu.