Hafif Hasar Raporu Verilen Ev ve Konteyner Meselesi

Önceki konularıma bakın lütfen. Kaçak dövüşüyor olsaydım annem bu ilde bir düzen hiç kurmayacaktı. Asla iş aramayacaktı. Ben atanana kadar bir yerde idare edip tak peşime takılacaklardı. Sevmediğimi, istemediğimi, bana yapması gereken anneliği yapmadığını bin beş yüz defa suratına çarptığım için o kendine bir düzen kurdu bana da "Atanana kadar yanımda kal, sonra canının nereyi istiyorsa oraya tek başına git." dedi. Hatta şu an bahsettiğim kuzenim "Sadece öfke ve kinden ibaretsin. İnşallah en yakın zamanda atan git, birbirinizi daha fazla kırmayın. Birbirini seven anne kız olarak değil bari arkadaş gibi ayrılın." falan diyordu. İçimde tuttuğum bir şey yok yani. Helallik mevzusuna gelince, illa normal aileler mi helallik istiyor anlamadım. Yani" Kırdım, kırıldım. Her şeye rağmen halkını helal et ama bundan sonra diyaloğumuz var ile yok arası olsun. " Bu yani.
 
Bakarsan başına kalacaklar ve belki de omur boyu evlenemeyeceksin .Başına bela olacaklar ve Allah razı olsun bile demeyecekler Maalesef çoklu kardeşlikten nankörlük çok oluyor .olan sana olacak .herkes depremden önce sonra demiş ama bunun öncesi sonrası olmaz .bugün acıdığın o insanlar yarın tepene çıkacak .en ufak bir lafta bütün iyiliklerin silinecek. Sen bakmak zorunda değilsin kaldı ki anneleri terk etmiş. Allah rızası diyorsun ,iyilik yap denize at diyorsun ama bu devirde bunu umursayan kalmamış. O yüzden kimse kimseye laf edemez.senin için hangisi uygunsa onu yap zira onlar da onu yapardı seni umursamazdi. Enayilikle Allah rızası için bakmak arasında ince bir çizgi var .Bu biraz enayilige giriyor
 
Ben kardeşleriniz konusunda anlayabiliyorum sizi. Benim kardeşim için de zamanında daha çocuk büyüyecek, düzelecek o da derlerdi. Büyüdü, 23 yaşına geldi ilkokulda nasıl nankör, haset, bencilse şimdi daha da beter. Annesinin kopyası. O yüzden kendinize yeni bi hayat kurarken bi gün olsun değerini bilmeyecek kardeşlerinizin sorumluluğunu almak istememenizi anlıyor çok da hak veriyorum.
 
Kardeşlerimiz ve anneniz babanızdan nafaka almiyormu resmi boşanma olmadıysa bir an önce dava açıp nafaka baglatsinlar annede bir işe girsin aynı evde olmasa bile aynı şehirde olmazmi yine de . Aslında hemsiresiniz çalışmaya başlayınca aynı evde olsanız bile çok fazla görüşemezsiniz zaten Bir de bu yönden düşünün şimdi çalışmadığınız için 7/24 birliktesiniz o yüzden bazı şeyler size daha ağır geliyor olabilir
 
Dava açtı ancak henüz ilk duruşma bile olmadı. Nafaka falan bile yok yani.
 
Haklısınız ama bu deprem döneminde ailedeki diğer kişilerin de destek olacak gücü kalmamış. Dede dayı teyzenin de konu sahibinin anne babasına bakma destek olma yükümlülüğü yok ki.
 
İnsanların hiç tanimadıklari kişilere evlerinin kapisini açıp, yemeğini bölüştüğü bir dönemde, böyle bir dert okumak beni çok rahatsız etti.

Haklılığınızı veya haksızlığınızı tartışmak yerine, şu koşullarda ailenizi bırakıp gitmeye vicdanınız el veriyorsa gidin demek en doğrusu galiba.
 
Beni kurban etmeden güzel bir çözüm yolu bulunsa? Çünkü normalde bu ay kılavuz yayımlanacaktı ama bu olaylar sebebiyle yayımlanmadı. Beni durumum bile muallakta. Bu durum içerisinde benim sırtıma direkt yük yükleniyor.
 
Bu naçizane benim fikrim sizi yargilamak ne de ne yasadiginizi bilmedigim konular ustunden yargi dagitmak hakkim degildir..ama sunu diyebilirim hic annelik yapmamış bir anne de olsa saygısız ergen 2 kardes olsada suan muhtaç durumdalar darda kalmis haldeler .3 kişiyi arkada bırakıp mutlu olabilme ihtimali olduğunu ben kimse için dusunemiyorum..Ne olursa olsun sizin mutluluğunuz ve huzurlu bir hayat surmenizin temel unsuru onlarında bir sekilde hayatlarını kurmada yardımcı olmanızdan geçiyor.bu nasil olur ne şekilde olur bilmiyorum ama bir yolunu bulma noktasında fikir yürütmemiz gerekiyor.siz nasil suan kuzeninizin evinde yaşamak istememenize rağmen kalmak zorundaysanız aynı duygular da o 3 kişi için geçerli olabilir.belki onlarda senin le yaşamak istemiyorlar dir.illa bir arada yaşayın da demiyorum ama 3 kişinin de hayatını kurması ve ikame ettirmeleri yönünde bir katkınız olmalı.her ne kadar ilişkiler kötü olsa da aileniz ki yanlarına gitmişsiniz ve onlarla bir yaşamı kısa sureligine planlasanizda hayatı paylaşmissiniz paylasabilmissiniz.Sizin onlara ihtiyaç duyduğunuz süreçte onların yanında kaliyormussunuz.suan hala onların yanindasınız kuzeninizin evindesiniz cunku başka çareniz yok.ayni durum da onlar icin de geçerli.demem o ki ne olursa olsun ne yaşanmışsa yaşanmış olsun siz ailesiniz..hayat kısa.arkaya dönüp gitmek ne haliniz varsa görün demek merhamete en ihtiyaç duyduğumuz şu zaman diliminde olmaz olmamalı..bir yol muhakkak bulunur yeterki arayalım..
 
Birde anne ve babanin barışma durumları var mi.
herkesin hassas olduğu bir dönem belki birbirlerinin kıymetlerini anlamışlardır. Bu noktada bir girişim olur mu sizce.onlar da kendi duzenlerine dönerler sizde istediğiniz şekilde hayatinizi kurarsınız.bana yazarken çok mantıklı geldi.birbirlerine bu noktada şans vermek.isterler belki önce ki konularınızi okumadım hic bir fikrim yok.gercekten baba kişi si cocuklarini hic dusunmuyormu ne yaptılar ne ettiler nasillar sağ salim lermi
 
Yıllarca akrabalarınızdan destek almışsınız, artık depremin etkisiyle verebilecek pek bişeyleri kalmamış Kİ buna rağmen ailece yine kuzeninizin evine sığınmışsınız. Ailede bir kişinin durumu düzelmişse artık onun destek yapmasını beklemeleri , kendi yağlarında kavrulmalarını beklemeleri gayet normal. Hoşunuza gitmeyecek ama bencilce davranıyorsunuz. Bence mahallenizi gidip görün ve ibret alın.
 
Yıllarca değil, dört beş aylık bir süreç ona burada destek oldular.
 
Bu konuya göz atın lütfen. Geri dönmesi depremden daha tehlikeli.
 
Ama ben de darda kalmış haldeyim. Evini, düzenini kurmuş bir profesör değilim. Cüzdanımı bile almadan üstümdeki gecelikle sokağa fırladım. Üniversitede çalışıp kurduğum birikimim bile yok. Normalde bu ay kılavuz yayımlanacaktı. Bu olağanüstü durumlar sebebiyle gelmedi, ne zaman geleceği belli değil. Benim durumum bile muallak. Kaldı ki tam da şimdi atansam bile başvuruya gidecek kıyafetim, kimliğim hiçbir şeyim yok. Bir taraftan da kuzenim kırk yaşında bir kro. Büyük bilmez, küçük bilmez, saygı bilmez... Depremden şimdilik sağ kurtuldum çok şükür ama bunun yüzünden kanser olacağım. Durumum olsa katkı yaparım elbette. Kiralarına yardımcı olurum mesela. Ama şartlar ne olursa olsun atandığım takdirde onlarla cümbür cemaat hareket etmek istemiyorum. Annemin cahilliğinin, pasifliğinin, zayıflığının, ekonomik özgürlüğünün olmayışının bedelini çok fazla ödedim.
 
Annemin cahilliğinin, pasifliğinin, zayıflığının, ekonomik özgürlüğünün olmayışının bedelini çok fazla ödedim.
siz küçükken geceleri kim sabahlardı... kim karnınızı doyurdu... hastayken size kim baktı... cahil olabilir ama anneniz...

birçok insan oradaki hiç kimseyi tanımadığı halde maddi manevi destek oluyor... her ay belli bir bağış yapıyor. evlerinde işe yarar ne varsa tırlara koyup göndermek için uğraşıyor. bir sürü insan evini açtı... çocuklar yanlız kalmasın diye bir sürü insan koruyucu aile başvurusunda bulundu... size ne yaptılarsa yaptılar ama aileniz... mesafeli olsanız bile destek olmalısınız. yaptığınız bencillik kusura bakmayın...
 
Hepsi tamam da kuzeniniz 40 yaşında kıroysa oturmayın adamın evinde. Zor zamanınızda sizi evine almış insanın arkasından da konuşulmaz, ayıp denen bir şey var. Zorla mı tutuyor sizi? İstemiyorsanız gidersiniz, gidemiyorsanız da biraz minnetiniz olsun.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…