Hayat bundan mı ibaret?

life without anxiety

HADİ KALK GİDELİM BU ŞEHİRDEN
Pro Üye
16 Temmuz 2023
5.566
14.898
168
Herkese Günaydın, bana gün aydı mı emin değilim. Uyku düzenim karmaşık bazen 11-12 gibi uyuyorum ve 4-5 gibi uyanıyorum bazen gece 2-3 gibi uyuyup 9 gibi uyanıyorum. Ağır depresyonda olduğum zamanlarda öğlen 1e kadar uyur, yataktan kalkamazdım. Bu son zamanlarda kendimi değiştirmekle, geliştirmekle meşgulüm. Daha fazla yürüyüş yapıyorum, her gün kitap okuyorum, duygularımı düşüncelerimi deftere not ediyorum, film izliyorum, denize gidiyorum, online oyunlar oynuyorum , avmye gittim kendime yeni kıyafetler aldım, saçımı boyadım, yeni ayakkabı, çanta falan aldım. Kafeye gittim kendime bir şeyler ısmarladım. Bunlar bana iyi gelmişti.


Kişiliğimi, fiziğimi, tarzımı her şeyimi baştan yaratıp değiştirmek istiyorum.
Kişiliğimi dedim evet çünkü kendi kişiliğimden yoruluyorum bazen. Bazı geceler mide bulantısına , yanmasına ya da kötü bir rüya görerek uyanıyorum. Bu sabah da mide yanmasıyla uyandım aç olmama rağmen. Kendimden nefret ediyorum çoğu zaman. Bu kadar hassas, duygusal, sulugöz, güçsüz, zayıf , dirayetsiz olmayı istemezdim. Psikolojik olarak sağlam olan insanlara özeniyorum onlara hayran oluyorum ve onlar gibi olmak istiyorum. Yaşama hevesim hep bir pamuk ipliğine bağlı gibi sanki. Birkaç gün keyfim yerindeyse 10 gün modum düşük oluyor. Telefona da bağımlı oldum iyice, birçok insanın sorunundan birisi telefon bağımlılığı diye düşünüyorum.


Kendimi keşfetme ,sevme, değer verme yolculuğunda kendime saydırırken buluyorum yine kendimi. Ne çok kendimi dedim öyle. Bu sitede elimden geldiğince insanlara destek olmak , güzel önerilerde bulunmak için yorumlar yapıyorum. Terzi kendi söküğünü dikemez misali kendime olan tavırlarım çok farklı. Kendi kendimin düşmanı olduğumu düşünüyorum bazen. İnsan ne ister kendinden? Durmadan beni sabote eden bir ses var sanki. Korkularım, kaygılarımla yüzleşmeye çalışıyorum her seferinde. Biriyle tartışsam hayattan kopuyorum, mide bağırsak sorunları yaşasam yine aynı şekilde. Kötü bir haber duysam ruh halim çöküyor.


En ufak bir zorlukta aklıma intihar düşünceleri geliyor. Allah hepimize bir akıl,irade vermiş ama Allah akıl dağıtırken ben şemsiye tutmuşum galiba. Kendime bazen öyle hakaretler ediyorum, öyle acımasızca eleştiriyorumki. Hırsım, öfkem geçmiyor. Daha fazla acıtmak istiyorum canımı. Ölsem de kurtulsam kendimden diyorum. Kısa bir ömrüm olması için dua ediyorum. Sevmiyorum öyle uzun yıllar yaşamayı. En büyük korkularımdan birisidir uzun yaşamak. Çünkü rahmetli ninem 90 yaşlarına kadar yaşadı.
 
Son düzenleme:
Kendinize karşı çok acımasız davranıyorsunuz. Bildiğim kadarıyla psikolojik destek alıyordunuz. İlaçlar iyi gelmedi mi? Umarım bir an önce eskisinden bile daha iyi olursunuz. Kendinize karşı daha olumlu olursanız hayatı yaşanabilir kılarsınız.
 
İlacım bittikten sonra tekrar almadım randevu gününü bekledim. Yakın zamanda randevum var.
 


Namaz kıl. Senin ruhun Allah’a susamış ondan tatmin olmuyorsun.
 
Namaz kıl. Senin ruhun Allah’a susamış ondan tatmin olmuyorsun.
Allah'a inanıyorum ama dindar birisi değilim. Uzun bir süredir namaz kılmıyorum. Kılmak gelmiyor içimden çünkü. Hep takıntılı düşünceler geçiyor zihnimden ve bunu sadece ana odaklanıp mutlu olduğumda durdurabiliyorum. Bir dağın tepesine çıkıp avazım çıktığı kadar bağırmak, çığlık atmak, ağlamak istiyorum. Beni dışardan görseniz, ne kadar sakin ve güler yüzlü birisi dersiniz ama içimde bitmek bilmeyen fırtınalar kopuyor.
 
Bekarsınız galiba demi.
Çok güzel bi dünyada değiliz malesef. Yani kendi adıma çok mükemmel bir hayatım yok evet ama insan kendini bi amaca bağlıyor, bağlaması gerekiyor.
Yoksa yaşam eziyet gibi evet.
Psikolojik destekte alıyormuşsunuz, ama demekki sizde ki eksik başka bişey onu bulmanız gerekiyor, bi hedefe ulaşmak için yaşamanız gerekiyor, yaşamamız gerekiyor. Yoksa dediğiniz gibi o labirentte dön_dur bir dünya burası
 
Evet bekarım 6 yıl önce boşandım. Evde bir minnoş kedim var onu besliyorum , bahçede ördekleri besliyorum. Onlar benim her şeyim. Minnoş kızıma iple oyun oynatıyorum, geliyor bana sarılıyor, omzuma kadar yükseliyor, yüzünü yanağıma yaslıyor, ayağıma dolanıyor, ben wcye gidince peşimden geliyor kapıda miyavlıyor. Bir gün yine çok üzgün hissettiğim bir zamanda ağlarken, yatağıma zıplayıp bana yaklaştı, yüzümü yalamıştı. Kediler sahiplerinin duygularını hisseder. Kızımı da üzmek istemiyorum. Bir gün artık dayanamayıp intihar edersem minnoş kızıma ne olacak, ailem ona benim gibi bakabilecek mi, o bana düşkün,ben ona düşkünüm, nasıl olacak bu diye düşünüyorum her seferinde. İlacım bitmişti tekrar almadım randevuyu bekledim doktor doz arttırır ya da ilacı değiştirir diye. Yakın zamanda randevum var yine psikiyatriste gideceğim.
 
hayatın amacı, hayata anlam aramaktır. bulmak değil. herkes bu zamanlardan geciyor. benim motivasyonum hep “en kötü ne olabilir?” oluyor. cünkü ne olursa olsun, kendinizi ne kadar kötü hissederseniz hissedin hiçbiri sonsuza dek sürmeyecek. sonsuza dek sürecek tek sey ölüm olacak ve o olana kadar sürekli bir sekilde devam etmek zorumdayız. ister keyif alalım, ister sürüne sürüne devam edelim.

bazen sürünmek de iyi geliyor aslında. ağlamak, acı çekmek de keyif veriyor. insan bazen o durumdan çıkacak gücü veya fırsatı olsa bile çıkmak istemiyor. ama dediğim gibi ben bu durumda kahretmek yerine “okay, biraz da böyle takılalım” diyorum.

hayat kimseye kolay değil. rutin bazen yoruyor. bazen kendin için bir seyler yapmak yoruyor. sadece yatayım ve zaman aksın bitsin istiyorsun. ama bi an sonra bi bakıyorsun yasamak için hatta iyi yasamak için bazı işler kovalıyorsun, yapıyorsun.

hayat bu, çok ciddiye almadan ama çok da ciddiyeti kaybetmeden yasamak laxım
 
Evet haklısınız hiçbir duygu sonsuza dek sürmez. Aynı yaşam gibi. Düşe kalka devam ediyoruz hayata bir şekilde. İnişli, çıkışlı bir yolculuk bu. Her zaman düz, stabil gidemez. Son cümleniz çok hoşuma gitti: " Hayat bu , çok ciddiye almadan ama çok da ciddiyeti kaybetmeden yaşamak lazım."

Sanırım ben karakter olarak her ne kadar başıboş yaşasam da hayatı çok ciddiye alan birisiyim. Saçma sapan şeylere takıldığımı, saatlerce düşündüğümü en son fark ediyorum. "Bunu bu kadar düşünmeye değer miydi , çoktan oldu bitti, unutuldu bile , kimsenin aklında değildir ama sen hâlâ film şeridi gibi geçiriyorsun zihninden , hiç kimse 4 4lük mükemmel değildir . " diyorum kendime. Kendimi sakinleştirmenin, büyütmenin, sevmenin, değer vermenin, şefkat göstermenin yollarını arıyorum, içimdeki o kız çocuğunun çığlıklarına yanıt vermeye ,onu dinlemeye çalışıyorum ama olmuyor. Daha çok acıtıyor içimi, çocukluğuma dönmek.
 
Bakın ne güzel size ihtiyacı olan yavrularınız varmış. Lütfen terapinizi ihmal etmeyin. Herşey sizin için daha güzel ve anlamlı olsun inşallah
 
Çalışmıyorsanız bir işe girip çalışmanızı öneririm, insanın boş vakti çok olunca daha çok düşünüyor, işe gidin yorulunca hiçbirini düşünecek vaktiniz kalmaz
Hayır çalışmıyorum, çalışmak ile ilgili kaygılarım var. Kendimi yetersiz hissediyorum. Yapamayacağımı düşünüyorum. Daha önce bir eczaneye başvurdum ama küçük yaşta bir çırak aranıyormuş. Bir anasınıfında staj yaptım sonrasında bu mesleğin bana uygun olmadığını düşündüm. Çok kararsız birisiyim, bir kararı alırken defalarca düşünüyorum. Eskiden hiç düşünmeden hareket eder, kendi bildiğimi okur ve oturduğum yere çakılırdım. Psikolojik olarak kendimi düzeltip terapi sürecinden sonra çalışmak istiyorum. Bu ruh haliyle çalışabileceğime inanmıyorum çünkü iş yerinde patron ya da müdür bana olumsuz bir şey söylese, eleştirse bir çuval inciri berbat edip sinir krizi geçirebilirim. Eğer iyileşir ve çalışmaya başlarsam bu süreçten sitede bahsetmek istiyorum umarım o günleri de görebilirim.
 
Siz bence ilaç kullanacak kadar ileri seviyede sorunlar yaşıyorsunuz.şimdi bunların altındaki düşünceleri sabaha kadar konuşuruz ama önemli olan çözüm.o yok maalesef.ben 10, 15 senedir ilaç kullanıyorum.bıraktiğım an yine dünyayla bağlantım kalmıyor.bas ilacı geç işte diyeceğim o.ölene kadar buralarda oyalanmak zorundayız maalesef.inşallah ikimiz de çok yaşamayız ne diyeyim sözde insanı gam yıkar, kanser eder falan filan derler yok be bir halt olduğu yok.
 
Calisiyordum evlenince yer degistirdim calismadim is aradim bulamadim sonra cocuk dusunduk uzun zaman olmadi ona kafa yordum durdum doktor doktor gezdik sonra cocuk oldu lohusa depresyonu yasadim bosanmaya kadar dusundum tam cocugu buyuttum biraz derken tekrar hamile oldugumu ogrendim doktor menapoza girdigimi soyledi ustelik, allak bullak oldum yillarim cocuk buyutmekle gececek diye dusunup karalar bagladim simdi biraz toparladim dusundum yasadigim cevre evlendigim insana gore sekil alip yasamimi surduruyorum iste girdik bi yola burdan en saglikli bicimde devam diye dusunup kendimi telkin ediyorum
Siz su an hayatinizi hamur gibi kendi elinizle sekillendirebilirsiniz
Evlenmek mi baska is mi baska sehir mi dusunun karar verin hayal kurun
Sonucta hadi bavulu toplayip paristeki evime gideyim ordan devam edeyim diyecek bir konforda degilsek biraz da gercekci hayal kurmamiz lazim
 
Dün burda birisi konu açmıştı siteden konuştuğu birini merak etmiş ama üye 2013te aktifmiş en son. O an duygulandım , insanın ardından onu merak eden birisi olması ne güzel diye düşündüm. Saçlarım 20li yaşlarımın başında beyazladı. Şuan 29um ama ruhum çürümüş sanki. Bazen de ruhum küçük çocuklar gibi oluyor, dans ediyorum, şarkılar söylüyorum , spor yapıyorum, salıncakta sallanıyorum ,bisiklet sürüyorum, denizde kumsalda koşuyorum. Ruh halim çok değişken. Benim için mutlu olmak kolay aslında ama takıntılı düşünceler yakamı bırakmıyor, dibe çekiyor. Umarım ikimiz de çok yaşamayız dediğin gibi.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…