Hayat neden çocuklara eşit davranmıyor

valla ben yardım yapacağım zaman mahallemdeki bakkala gidiyorum soruyorum durumu kötü olan sana borcu olup ödeyemeyen kim var diye elimden geldiğince ya borcunu kapatıyorum yada erzak yardımı sağlıyorum bakkal da eşimin yakın akrabası o yüzden güveniriz ve biz kimliğimiz belli olmadan yaparız ben eskiden sosyal hizmetlerdeki çocuklara hediyeler götürürdüm ama sonradan anladım ki ben gelemediğimde kırılıp küsüyorlardı ve beklenti olayları daha çok incittiğini fark ettiğim için bırakmak zorunda kaldım ve bakkala arattırıyorum bir hayırsever mahalleden sizin borcunuzu kapattı yada size hediye paket bıraktı diye güvenim kalmadı çünkü insanlara
 
Çocuk düşmanı olanlar asıl bunun aksini düşünenler olmalı. Bir çocuğu temel ihtiyaçlarından mahrum etmenin nasıl bir güzellemesi olabilir ki. O kadar geçim sıkıntısı içerisinde ebeveynler yeterli sevgiyi de eminim veremiyorlardır hem karnı hem ruhu aç büyüyen çocuğa yazık değil mi? Çocuğun zihnini doyurmak için olan aktivite ve oyunlar da cabası.
Sanki 1500 yılında çocuk yetiştiriyor gibi davranmanın lüzumu yok. Yeni nesil çok farklı ve ihtiyaçları da çok fazla.
 
Fişler istenecek, aldıklarını satmaları ihtimaline karşı alınan kıyafet vb. gösterilecek, kontrol sağlanacak. Yüzde yüz olmasa da bir kontrol sağlanır bu şekilde.
Şuraya açık açık yazayım. Çocuğu iyi eğitim alsın diye koleje verdim yazmıyorum ya bir sebebi daha var. İhtiyaçları alınamayan çocukları görmekten yoruldum. Onların yanında kantinden aldığı tostu yiyemez oldu yanına bir muz kuruyemiş konamaz oldu. Canı çekiyor alamayan çocukların. E bizler de zengin değiliz anca çocuğumuza alabiliyoruz. 10 tl lik kitap kavgasından ayda 30 tl lgs ye hazırlık sınav paralarını vermek istemeyenlerden 250 tl lik müzik aletini 2500 müş gibi abartıp öğretmene sayıp sövenlerden, o paraları evladı yerine sigaraya ev eşyasına verenlerden , daha bir çocuğa harçlık veremezken 3 çocuğum var diye gerim gerim gerilenlerden bıktım. Bu yüzden herkes ana baba olmasın bakamayacaksa. Diğer okuldaki çocuklar extra kurslara spora kamplara gidebiliyorken diğerinin 10 tl lik kitabının alınmamasını görmek istemiyorum artık.hem sinirleniyor hem de üzülüyordum
 
bu kez de devlete güvenip çocuk yaparlar
 
Fişler istenecek, aldıklarını satmaları ihtimaline karşı alınan kıyafet vb. gösterilecek, kontrol sağlanacak. Yüzde yüz olmasa da bir kontrol sağlanır bu şekilde.
Şuraya açık açık yazayım. Çocuğu iyi eğitim alsın diye koleje verdim yazıyorum ya bir sebebi daha var. İhtiyaçları alınamayan çocukları görmekten yoruldum. Onların yanında kantinden aldığı tostu yiyemez oldu yanına bir muz kuruyemiş konamaz oldu. Canı çekiyor alamayan çocukların. E bizler de zengin değiliz anca çocuğumuza alabiliyoruz. 10 tl lik kitap kavgasından ayda 30 tl lgs ye hazırlık sınav paralarını vermek istemeyenlerden 250 tl lik müzik aletini 2500 müş gibi abartıp öğretmene sayıp sövenlerden, o paraları evladı yerine sigaraya ev eşyasına verenlerden , daha bir çocuğa harçlık veremezken 3 çocuğum var diye gerim gerim gerilenlerden bıktım. Bu yüzden herkes ana baba olmasın bakamayacaksa. Diğer okuldaki çocuklar extra kurslara spora kamplara gidebiliyorken diğerinin 10 tl lik kitabının alınmamasını görmek istemiyorum artık.hem sinirleniyor hem de üzülüyordum
 
valla o kadar haklısın ki
 
Dünya hassas kalpler için cehennemdir.
 
C vitamini ikili 210 tl . Meyveler zaten pahalı. 3 muz aldım evde fazla çocuk olsa 3 yeter mi?
Valla ben çocuğa bir balık yağı 500tl vitamin 250tl probiyotik 150tl burun spreyi 100tl. Eczaneye gitti 1000tl.Her hafta mandalina kivi muz elma haftalık 100tl kesin.Sabahları bir yumurta yese 4tl süt 6tl peyniri o bu çocuğun bir öğünü 30tl. Eğitimine hiç girmiyorum bile.Çocuk kaju çok seviyor sadece ona alıyorum uzun süredirHaftada bir dışarıdan yemek yiyiyor 100tl.Şu şartlarda sağlıkla çocuk büyütüp okutmakta lüks oldu ne acı ya
 
Aynen öyle, İstanbulluyum İstanbul’da yaşarken Kadıköy’e çok sık giderdim, Kadıköy’deki toplu taşıma terminallerinin hepsinde o durağın müdavimi para isteyen çocuklu kadınlar olur, heeep aynı hikaye memlekete gidecektim paramı çaldılar bilet parası için yardım edin, bir gün patladım artık, ağzıma ne geliyorsa saydım.

Yanında çocuğuyla gelip elinize alışveriş listesi sıkıştıranlar oluyor, ki valla 5 litrelik yağ, 2 kilo pirinç, 2 paket tavuk diye gidiyor listeler.
Bizim veterinerin önünü kesti bir tanesi bebeğim aç mama al diye, o da kıyamayıp aldı, neden aldın dedim bebeğe üzüldüm dedi, o mama bebeğe verilse saniye düşünmem alırım ama siz arkanızı dönüyorsunuz mama geri iade edilip parasını alıyorlar, devletten yardım alıp kuru bakliyat kolilerini bakkallara satanlar var, ya ben cidden taş kalpli oldum ya da insanlar kötü.

Bir şeyler üretip satana, iş isteyene, mendil, kalem satana yardım ederim ama taşı sıksa suyunu çıkaracakken avuç açıp para isteyene 5 kuruş vermiyorum artık.
 

Doğduğun ülke kaderindir derler.
Buna doğduğun ev kaderindir diye de eklemek lazım sanırım.
Sorduğunuz sorunun o kadar farklı boyutları var ki bir tarafından tutup cevabını bulmak çok zor.

Dünyada ülkeler arasında bir eşitsizlik var ve sosyal olarak güçlü olmayan, refah düzeyi düşük toplumlarda bu durum daha çok yaşanıyor mesela. Gelişmemiş ülkelerde hem doğum oranları daha yüksek hem de fakirlik. Neden?

Bakamayacağı çocuğu doğurmasaydı diyoruz ama şurası bir gerçek ki asıl bu tür ailerde çok çocuk var. Neden? Dünyaya gelen bir çocuğun eğitimi, geleceği vs hiç düşünülmediği için kadınlar doğurabildiği kadar doğuruyor. Hem doğum kontrolü gibi konularda hem çocuk yetiştirme sorumluluğu konusundaki cahillik, kadınların aile içinde naısl konumlandırıldığı, çaresizlik... Sebep çok. Olan yine çocuklara oluyor. Neden? Sadece o çocuğu doğuranların değil bu sistemi yaratan koşulların sorgulanması ve değiştirilmesi gerekmez mi?

Tüm bu sorunların çözümü için gerçekleşmesi çok da mümkün görünmeyen çok büyük politika değişimlerine ihtiyaç var. Bireysel bazda bakamayacağı çocuğu doğurmamanın gerçekleşmesi için eğitim, sağlık imkanlarına ulaşım, sağlıklı bir nüfus politikası gibi bunun mümkün olmasın sağlayacak sosyal koşulların yaratılmasına ihtiyaç var. Ama dediğim gibi çok zor.

Sonuç...Bazılarımız cennet bazılarımız cehennem diyebileceğimiz coğrafyalarda ya da evlerde doğuyoruz. Bazılarımız kaderimizi kabul edip bize biçilen hayatı yaşıyoruz. Bazılarımızsa elimizden geldiğince mücadele edip kaderimizi olabilecek en iyi şekilde değiştirmeye çalışıyoruz. Ve dünya dönmeye devam ediyor. Tekrarlamaktan hoşlandığım bir söz olmasa da ne yazık ki bu durum için uygun bir söz: "böyle gelmiş böyle gider".
 
çocuklarımız herşeyi bizden öğreniyor sosyalliği bile her hafta sonu gezmeye götürmeye çalışıyorum dışarıda beraber ailecek yemek yemeye özen gösteriyoruz en basiti ben babam ve annemle yaşayamadıklarımı içimde kalanları çocuğumun hiç birşey içinde ukte kalmasın diye uğraşıyoruz hatta geçen hafta eşim seneye bunu sinemaya da sokarız çocuk filmine diyor kendi yaşayamadığımız herşeyi ona yaşatmaya çalışıyoruz
 

''Hayat neden çocuklara eşit davranmıyor''​

Hayatın bir sucu yok tüm suç anne babanın bence

Çünkü evlendin zaten kendi karnını zor doyururken bir çocuk yaptın hadi yalnız kalmasın derken ikinci çocuğu da yaptın.
üçüncü çocuğa kazara hamile kaldın o da doğdu.

Sonrasında arkadan gelen bir sürü çocuk.

Her doğan çocuk kendinden önce dünyaya gelen abla,abinin rızkını azaltır.

Bir çocukla et yerken , üç cocukla meyve bile yiyemez hale gelirsin.

Belki tepki alacak bu yazdıkları ama şahsi görüşüm.

Doğurmuş olmak için doğmamalı o çocuklar.

Annem'' insan zebilliği ''derdi yazık değil mi o sübyanlara.

Bir çocuk hem akıl , hem bedenen, hem de ruhen sağlıklı olması için gıda almalı, eğitim almalı, ilgi almalı.

Dünyanın ve yaşadığımız ülkenin durumu belliyken bakamayacağın çocuğu yapmak ne kadar mantıklı?
 
Dr yazıyor vitamini boğaz fıs fısfısını . İlaç kapsamında değiller mecbur parasıyla alıyoruz. E toparlanmak için süt lazım et suyuna çorba lazım meyve lazım .çocuğu düz taban çıktı dr 6 ayda bir tabanlık değişecek evde de kullanmalı dedi yoksa ameliyat dedi eski okuldaki çocuğa ki dr u da biz sağladık. Almış mi tabanlıkları hayır. Asgari ücretle 3 çocuğu yapmış ama.
 
zaten ülkede biz bir çocuk yaparken suriyeli kadınlar peş peşe doğurdukça ve caddelerde su sattırdıkları sürece bu hep böyle gider yakında türk nüfusu geçecekler korkarım ki
 
Kuzenim sosyal hizmetler de yönetici . Verdikleri kömürü satıp alkole yatıranlar varmış.
 
Ya yemin ederim bizde aynı.Eşim sehpada çalışmış ders sobanın arkasında bende öyle hiç ne odamız oldu ne masamız.Koyafet hep birileri verdi banada eşimde.Şimdi ona oda aldık masasını falan nasıl mutlu olduk o sevinmedi okadarEşimin hiç bisikleti olmamış çocuğa bisiklet aldık hemenBirde insan büyüyünce böyle şeylere takılmıyor ama küçüklükte olan şeyler iyi ama kötü insan aklına öyle bir yer ediyor ki kazımak imkansız.Her yıl tatile gideriz devamlı anılar biriktiriyoruz.Çok şükür Allah’a ikimizde güzel bir yerdeyiz gelirimiz iyi muhtaç değiliz Allah herkesin gönlüne göre versin her yavrucak huzurla sağlıkla büyüsün ailesi ile.Bizim ailelerimizde yoktu yokluk içindeydik olsa yaparlardı bizde ukte kalanları çocuğuma yaşatma çabasındayız.
 
İşte yemesin diyorlar.Eee tamam bu hafta yemedi haftaydamı yemeyecek sonu yokki iyi beslenecek ki çocuk düşmesi toparlansın gelişim çağındalar.
 
valla çok haklısın sadece beslenme değil ki mesela 1 çocuğun var kreşe vereceksin 3 yaşında 2. olursa nasıl verilir ? diğerinin beziydi mamasıydı derken büyüğün kreş yalan olacak bu da büyüğün hakkına girmek
 
Hayat asla eşit ve adil değil ama insan evlatları gayet eşitliği sağlamak için ellerinden geleni yapabilir. Medeniyet, devlet yönetimleri bu yüzden var, mahkemelerde herkes eşit güçlü olan güçsüzü istediği gibi darp edemiyor, zengin olan fakir olanı istediği gibi ezemiyor.

Bahsedilen konuda Türkiyenin acilen hizaya getirilmesi gerek diye düşünüyorum.

Öncelikle umarım kimse taşlamaz ama en azından işsizlik ve diğer ekonomik problemler çözülene kadar nüfus kontorlü yapılmalı, hatta nüfus bir miktar azaltılmalı. Bu şekliyle ekonomi bu kadar insanı taşımıyor. Nüfus 60milyon civarına inmeli bence, ondan sonra insanlara daha iyi şartlar vermeye odaklanmalı yönetenler. Özellikle eğitim seviyesi çok çok çalışılması gereken bir konu, çünkü şu anda eğitim yerlerde.

Eşitsizlik kader değil, çoğu Avrupa ülkesinde çocuklara iyi şartlar sunmak için devlet gayet çabalıyor. Çocuklara okulda yemek var mesela, ailesi fakir diye çocuk aç kalmak zorunda değil. Çocuk parası yardımı var, ünv çağındaki çocuklara burs yardımı var. Sokakta zaten fakir insan yok diyebilirim, toplumun ortalama bir minimum geliri var çalışarak veya devlet yardımıyla. Hiçbir çocuk aç açıkta kalmıyor. Sokakta öyle yalınayak dilenen çocuk görürsem zaten hemen polisi ararım anında devlet korumasına girer, hiçbir ailenin bunu o çocuğa yapmaya hakkı yok.

Kısacası sefalet, açlık, gelirin eşitsiz dağılımı vb asla kader değil. Umarım gelecekteki yöneticiler bu konulara daha çok çaba koyarlar.
 
:) o kadar haklısın ki allaha şükür bizde güzel anılar biriktiririz hatta ben daha doğmadan bebek odası filan aldım benimde evlenene kadar odam yoktu zaten onun olmalı dedim
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…