hayatımın en radikal kararını vericem hele bi toplaşın kızlar

BU ARADA HATUNLAR BENDE KASABA DA KARAR KILDIM KÖY YAZIYORUM CUMLE ARALARINDA GERÇİ AMA BENCEDE KASABA...

ve kalorıferli tabıkı...soba ile ugrasacak kdr kendıme guvenmıyorum.ama sal benı tarlaya ooohhh :)
Canım zaten artik her yere gidiyor dogalgaz. Suan bizim burda yok. Ama calismalara baslamislar seneye gelir :)

Rahat edersiniz vallahi surekli beton yıgını icinde hastalık hastası olduk...
 
Koy hayati deyince, bunu yasamis bir insan olarak aklima ilk isinma sorunu geliyor.
Sobayla isinirdi bizim evimiz. 2 odada soba yanardi, mutfakta devamli ufo. Tuvalete gitmek isteyince totomuz donardi. Aralikta tuvaket bir buz tutardi taa nisana kadar.
Dogu falan degik Ankaranin bir koyunden bahsediyorum. Koyde orta okul vardi ama lise yoktu. Su an 30 yasindayim, o zaman servis ucreti 60 liraydi. Simdi dusunmek istemiyorum.
Diger turlu her sey evet cok guzel.
Ama bizim koye su an hala kis ekimde gelir, hazirana kadar da soba yanar.
Bu problem benim icin her seyin önüne geciyor malesef. Koydeki evin isinma masrafiyla su an 160 mt2 evin her odasini isitiyorum,ustune sicak suyum, ocagim çalışıyor. Inan daha ucuza geliyor
 


şaşırmakta haklısınız.çunku ben de kaygı bozukluğu anskiyete var .bi yerde ınsanların hızlı hızlı bi yöne koştugunu görünce kalbim hızlıca artıyor hemen kitleniyorum..düşün bi de ben her gun 3 sabah 3 akşam tıklım tıkış metrobüs metro otobüş gittiğimi...benım normal sekıle olmam ımkansız degıl mı? zaten hassas bı ruh halım var...hep kaygı halındeyım kaos ortamlarından cok etkılenıyorum..daha 30 olmadan her hastalık var en önemlısı ruhumm.ruhum artık gercekten o kadar bulanık kı..eskiden metafizik bazı seyler yasardım işte ruyamda gordugum seyin sabah gercekleşmesi..vs vs uzun konu... artık nasıl bır hava solumaya başlamışsam yada nasıl kendımı kaybetmişsem iş hayatından sonra rüya bile görmuyorum..zıhnım yorgun bedenım desen ahı gıtmış vahı kalmış....ben gıtmeyeyım de kım gıtsın ali agaoğlu mu
 
Evef soba ve kısın toto donması gerçegini yok sayamam
 
Evef soba ve kısın toto donması gerçegini yok sayamam
Bir de oyle bir sey ki usudukce daha cok cisin gelir, daha cok tuvalete gidersin. Tuvalete gittikce daha cok usursun.
Böyle cilgin bir kisirdongunun icinde kaybolursun butun kis
 
Geçmis olsun canım :)

Sen gel ben sana bi fındık toplatıyım kendine gelirsin
 
Bir de oyle bir sey ki usudukce daha cok cisin gelir, daha cok tuvalete gidersin. Tuvalete gittikce daha cok usursun.
Böyle cilgin bir kisirdongunun icinde kaybolursun butun kis
Ay bide banyo sorunu var banyo yapmaktansa sıcak yatagımda kokayım ama mecbur dona dona gidiyosun iste
 


suan oturduğum semtte 3 park var...kocaman yeşil alan ama it kopuk dolu...yani sorsan yeşillik doğa harıkası bla bla.her gun cıkıyordum kızlarımla.şimdi hava erkan kararıyor cıkamıyorum..ama bahceli evım olsa salıncakları olsa çamur oynasalar kedi besleseler.daha ne ısterler ki.
 

ben de anadolu yakasındayım, tamamen aynı durumdayız, ben didimde pazara gidiyorum 50 lıraya aldıklarımı bagaja sığdıramıyorum, burda 50 liraya birer kilodan 4 çeşit meyve biraz da yeşillik alabiliyorum sadece yaşamayan anlamıyorum ama durumumuz böyle.
bu arada benim görümcem de fethiye hisarönünde, o yüzden her yaz gideriz, fethiye de ucuz bir yer değil ama ortalama bir kazançla çok güzel yaşanası bir şehir.
 
Silivrinin uzak mahallelerine bak. Selimpaşa-parkköy-semizkum- gümüşyaka.

Denize 100 metre. 2.5kat yazlıklar 500-600 tl kira. Doğalgaz var. Pazartesi perşembe semt pazarı. Silivri sahilinde 1.5 tl çay. 1 tl ye sıcak simit. Evden getirdiğin peyniri zeytinle kahvaltı yaparsın.

Küçük dizel bi araba şart sağa sola gitmeye. Saat başı metrobüs bdüzü duragına araç var.
 
Aynen öyle benim kızım 4 aylık simdiden bahceye cıkarıca mutlu oluyor çocuk. Agaclara ciceklere köpeklere hayran hayran gülümsüyor :)

Ben gecekondu mahallesinde büyüdüm ve hersey o kadar güzeldi ki. Aksam hava kararana kadar butun cocuklar sokakta oynardık. Güven vardı. Mahalledeki abiler korurdu bizi. Yabancı biri oldugu zaman hemen dikkat cekerdi. Kime geldigi niye geldigi ogrenilirdi. Ama simdi oyle mi?
Sehirlerde evimizde bir duvar arkasında kim oturuyor onu bile bilmiyoruz.
 
Köy ya da kasaba yaşamının hep günlük güneşlik günleri düşünülüyor sanki. Halbuki bunu sondurucu soğukları, yapmuru çamuru var. Saçma sapan yerlerde ayağımda bir kalıp çamura bulandığımda deliriyorum ben. Bir de sıcak suya o kadar alışmışım ki, ellerimi sıcak suyla yıkamak olmazsa olmaz gibi geliyor. O yıkamaktan soğuyan kızaran çatlayan eller beni deli ediyor.
Bir de her şeyi oturmuş iki yetişkin böyle radikal kararlar alabilir ama ortada çocuk olunca nasıl olur bilemedim. Onların eğitimleri, çevreleri iyice düşünülmesi gerekiyor bence.
Hadi x lira ile iki yetişkin yetmese bile bir süre idare eder, adapte olmaya çalışır, sıkıntılara falan her şeye göğüs gerer ama çocuklara daha stabil bir ortam gerekiyor bence.
 

Bence bunu düşünmek için köyde yaşamaya gerek yok, küçük ilçelerde yaşayan birine bile sorsan muhtemelen boş ver yerinde dur der.

Şöyle ki arkadaşım; öncelikle çocukların var sen her şeye alışsan bile çocukların büyüdükçe daha iyi eğitim vs ihtiyaçlar için keşke demeye başlayabilirsin. Hatta çocuklar büyüdükçe de sövebilir bilgine:) İşe gelince küçük yerlerde iş olanağı hep daha kısıtlıdır. Dİyelim ki dediğin rakama eşin işe girdi ama herhangi bir sebepten çıkacak,çıkarılacak vs olsa yine zora girmiş olursunuz. Ve bir çok arkadaşın düşündüğü gibi o ilk zamanlar mis gelen tezek kokusuna ''Yaww resmen b*k kokuyor işte ıyk'' demeye başlarsın.

Yanlış anlama lütfen beni bunu sadece senin için söylemiyorum. Doğma büyüme İstanbullusun, ben değilim ama annemlerin köyüne falan gittiğimde ( Ki oralarda hala organik yaşam var, topraktan evler, ahırlar vs.) ikinci günden sonra küçük şehrimi bile özlüyorum ve bana göre değilmiş diyorum.

Egolu insanlar kısmına diyecek lafım yok, çünkü onlar her yerdeler:)) Fikrimce köy yerine daha küçük şehirleri düşünsen daha iyi olur.
 
sıcak su diye derdim olmaz sonuçta gideceğim yer doğalgaz olması sartıyla gideceğim...hal,yle sıcak su.kuyudan su çekecek kadar yemedim kafayı ama ılerde nsu kuyusu da acıcam.bunu da düşündük :) bende soğuğa gelemem .geberir giderim kansızlık yaşam şeklim olmuş.o yüzden doğalgazı olan bölge tabikii :)
 
Ben de küçük bir ilçede yaşıyorum trafik yok hava ve doğa harika.
Burayı çok sevmeme rağmen eksi tarafları var turizm bölgesi olduğu için pahalı bir yer.
Sağlık ve sosyallik açısından geri planda ihtiyaçları karşılayamıyor yeterince çeşitlilik az.

Siz ki köye gitmekten bahsediyorsunuz çok güzel hayalleriniz var umarım gerçekleşir ama gerçekçi olun.
Büyük bir şehirden bıkmanız normal ben şahsen asla İstanbul da yaşayamam bu güzel hava ve doğayı bırakamam hayatımı yollarda geçiremem sanki. Ama köyde de yaşayamam.

Yer değiştirirken ihtitiyaçlarınızı çok iyi düşünün bence.
Kurtulmak istediğiniz ortamı belirlediniz iş ortamı egoist insanlar yolda harcanan vakit ve nakit kirli hava gibi.
Ama köye yerleşirseniz büyük şehrin diğer tüm avantajlarını da bırakmış olacaksınız.

Benim fikrim köyde yapamayacağınız. coco_cambo
Siz küçük bir ilçe araştırın küçük ama gelişmiş bir yer olsun bence.
Hatta bulursam sana haber veriyim bende öyle bir yer arıyorum açıkçası.
 
Herkes eğitim sıkıntısından bahsetmis ama. Sahsen suan koyde yasayan biri olarak soyluyorum. Koydeki her genç okumuş ve okuyorda. Köyde doktorundan ebesinden avukatına kadar her meslekten genç var.
Gayet gelişmis bi yer yani.
Köy deyince niye hep geri kalmiş koyleri ornek alıyoruz ki?
 



hahahaaa :) güldüm şu kırmızı kısma haklısın maddi şartlar açısından ama ben zaten oraya yerleştıgım gıbı yumurta tıcareti yapıcam.eşimin de hayali bu yönde olduğu ıcın ileriye donuk böyle bi hayalim var ama tabıkı oncesı bı bırıkım şart.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…