Benim de inatla smear taramasını yaptırmayan bir iş arkadaşım vardı. Neymiş, utanıyormuş. Ki biliyorsunuz smear taramaları olası bir rahim ağzı kanserinin erken teşhisi açısından çok önemli. Ve bu "ay ben utanırım" zihniyeti "aman bana bir şey olmaz" zihniyetinden bile daha aptalca. Hatun kişi bizim hobi olarak mı doktora gidip bacaklarımızı açtığımızı düşünüyordu bilmiyorum ama sonunda ikna oldu. "Madem doktordan utanıyorsun, hamile kaldıktan sonra evde kendi kendine doğurursun sen artık, sana kıyak olsun diye leğenle sıcak su getirmesi benden" falan diye zırvaladım, o da başta "ya ne alakası var, o mecburiyet" diye zırvaladı ama sonunda doktorluk mesleğinin kapsamı konusunda bir aydınlanma yaşadı. Dişimiz ya da başka bir yerimiz normal dışı bir şekilde ağrıdığında "bir kontrole gideyim" demektense ağrı kesici alıp hayatına devam eden insanlarızdır genelde ama vücudun bazı uyarılarını dikkate almakta fayda var, çünkü bazen hastalık geliyorum diyor. Bazen erken teşhis tedavinin kendisinden önemli olabiliyor, hayat kurtarabiliyor.
Kadın hastalıkları ve doğum uzmanından utanan kadın olabiliyorsa, benzer şekilde muayene olmaktan çekinen erkek de olabilir. Bazılarımız "kendimde yolunda gitmeyen bir şey olduğunu hissettim, doktora muayene oldum" derken, bazılarımız olaya "bi tarafımı açıp başkasına gösterdim" şeklinde yaklaşıyor sanırım.
Konu sahibinin sorununa gelecek olursak, şahsen kendisini sabrından ötürü kutlamak istiyorum, çünkü içinde bulunduğu durum gerçekten zor, ben olsaydım daha yıkıcı olurdum sanırım. Bir evliliğin bu şekilde yara alması, bir insanın hayat arkadaşından bu denli rahatsız olması ve o kişinin bunu umursamaması çok acı. Söz konusu eş bencilliğin kitabını yazmış. Ama benim aklım almıyor, bir insan ne olduğu belli olmayan ama tehlikeli olduğu bariz ve hayat kalitesini mahveden bir hastalıkla nasıl yaşar, üstelik başta eşinin ve sonra diğer insanların kendisinden açık ve net bir şekilde iğrendiğini bile bile nasıl yaşar... "Aman doktor dötümü görmesin" diye bu kadar şeye katlanılır mı? Diğer arkadaşların anlattığı başka şehirlerdeki doktorlara giden hasta hikayeleri de tuhaf falan ama çözüm sonuçta, içleri öyle rahat etmişse öyledir. Ama onu bile yapmayan bir insanın derdi ya da sorun ettiği şey başka olmalı diye düşünüyorum.
Ama çok açık söylüyorum, bu benim başıma gelseydi ve eşim kendisinden ve bu durumdan ne derece rahatsız olduğumu bile bile sırf "ay o kıymetli dötümü kimseciklere gösteremem" diye doktora gitmiyor olsaydı ben o "hayat arkadaşlığı"ndan istifa ederdim. Durumun kendisi ayrı iğrenç, benim ne hissettiğimin önemsenmemesi ayrı iğrenç olurdu çünkü.
Allah sabır versin, umarım eşinizin inadını kırabilirsiniz.