Hep aynı şeyi yaşamak!

Öncelikle sana adil yıldırım izlemeni tavsiye ediyorum
Bana baya benzettim anlattıklarından bende senin gibiyim karşıma çıkan her insanı çok iyi sanıyorum, sahipleniyorum vs.
Ama bildiğim birşey varsa o da erkekleri ilişkide tutmak için baştan eli maşalı olmak eeee bunun için de mecbur taktiklere başvurmak gerekir
çocukla 2 ay buluşmadan konuşmuşsun güzel ama ilk buluşma otelde mesela halka açık bir yerde bi kahve içsen benim de kriterlerim var desen o gözdağını baştan versen belki sonu böyle olmazdı biraz zoru oynamak gerekiyor çünkü malum malozlar ilkel beyinli olduğu için avcı içgüdüsüyle hareket ediyorlar
Böyle bir ayrılık konusu olageldiğinde (defalarca aynı şeyleri yaptım bende kendimi rezil ettim yerin dibine soktum yani bu konuda tecrübeme güvenebilirsin) pişman olmak asla olayı çözmüyor çünkü erkek kişisi diyor ki bak pişman haksız olduğunu kabul ediyor bensiz de yapamıyor zaten götü kalkıyor. 30 gün hiç konuşmıycaksın erkek kafası anca anlıyor ayrılınca neredeyse göbek atıyolar oh rahatladım diye jeton geç düşüyor, sürenin sonunda bi yalnızlık özlem hissedince geri dönüyor. Dönmüyorsa zaten hiiiiç takma sana söylediği bütün sözler yalandır.
 
Herşey yolunda giderken, duygular tavan yapmışken kimse bir anda geri vites yapmaz. Birbirinizi yeni tanıdığınız için henüz hoslantidan, fiziksel beğeniden öteye gitmemiş. Adam sizi mantıken tartmış ölçmüş. Muhtemelen o arada boş durmamış. Başka adayları da tartmış ölçmüş. Bunu elle de yapmış olabilir çünkü başkasından vazgeçme konsunda çok etkili oluyor. Yani adam başka bir adayı tercih etmiş olabilir.

Asıl konuya gelirsek bence ilişkilerde herşey şeffaf olmalı. Taktik maktikle yürümez bu işler. Sevdigimi rahatca soyleyemedigim biriyle ne isim olur. Her iki taraf da duygularını rahatca ifade edebilmeli. Ama her iki tarafta ne kendini ne de partnerini bulunmaz hint kumaşı sanmamalı. Kimse vazgeçilmez değildir. Diyelim ki adam ilgiyi görünce şımardı ve kalitesizliği belli oldu. Bu adama yol vermek lazım. Bunu yapabilmek için de özgüven lazım. Özgüveni olmayan ve yalnızlık korkusu yasayan insanlar fazla taviz veriyor ve sonu konu sahibininki gibi oluyor
 
Canım sürekli kendini tekrar eden bir durumun varsa psikologlar takılı kaldığınız bir şemanızın olabileceğini söylüyorlar. Bu konu üzerine gayet aydınlatıcı bilgiler sunan ve farkındalık sağlayacak güzel bir kitap tavsiye edeyim sana belki işine yarar. Kitabın ismi, hayatı yeniden keşfedin. Oku bunu bence
 

2.paragrafa %100 katılıyorum sevdiğini söyleyemiceksen ne anladım ben ilişkide bulunmaktan ...

Bana yönelik tarafa gelince vallahi bilmiyorum. 3 yıldır hayatında kimse olmadığını boşandıktan sonra anca toparlandığını söyledi. Önceden başkalarıyla görüşmüş bakmış ama kimseden hoşlanmamış (Buraları ortak arkadaşımız da teyit etti, kız söyledi). Yani öyle birden fazla kişiyle görüşcek biri gibi gelmedi bana. Şu anda da kimseyle konuşup görüşmüyormuş yine ortak arkadaş söyledi. Zaten çok seyahat gerektiren yoğun bir işi var. Sizin dediklerinizi tekrar düşündümbilemedim internetten mi buldu etti nedir

Öte yandan dediğinize %100 katılıyorum kim her şey güzel giderken saçmalasın kriter listeme uymuyorsun desin?? Yani gerçekten hiçbir mantık göremiyorum. O çekip gitmedi, ben çok alındım üzüldüm, atıştık sonra ben bundan sonra bu şartlar altında sadece arkadaş oluruz dedim. Ondan sonra çıktı gitti. 2 gün sonra kandilimi kutlamış. Sonra da ne aradı ne sordu.

Kafamı milyon etti de gitti. Önce saçma sapan konuştu sonra ben tepki gösterince ben kötü oldum. Neyi yanlış yaptım bir fikrim yok gerçekten.
 
Şu süreç de beni olumsuz etkiledi. Normalde öğretmenim. Yoğun çalışıyorum zaten. Kitap okurum, film, dizi izlerim. Ama eve tıkılıp kalmak da insanın takıntısını körüklüyor.
 
Otel konusu bana ait değil yalnız. Onu başka bir arkadaş sormuş şu anda saçma bir ilişki içindeyim evet. Mesela bundan önceki de aynı şekilde sonuçlanmıştı. 2 hafta sonra geri geldi. Geleni de kabul etmemek lazım. Tam barışmadık ama yine kendi bitirdi. Beni telden instagramdan engelledi. Şimdi tekrar engeli kaldırmış. Yani sen onları dönmeye alıştırınca da bekliyorlar devamlı çaba harcamanı. Ben 30 gün konuşmasam zaten o kişinin zerre anlamı kalmaz gözümde. Hep şaşırmışımdır mesela aylar geçip de unutamayan insanlara barışanlara. Demek ki ben gerçekten kimseyi sevmedim bu zamana kadar. Sevsem 2 haftada unutur muyum.
 
Bak şöyle yapalim ilişkiye başlamaya nasıl karar veriyosun?
Bakıyorum biraz beğeniyorum tip olarak. Hani çok yakışıklı olmasına gerek yok ama beni biraz da etkilese yetiyor. Hiç beğenmesem şans veremem. Yani tip hiç önemli değil diyemiyorum. Sonra biraz sohbet muhabbet ediyoruz. Fikirlerimiz de az buçuk uyuyorsa bir ilişkiye başlıyoruz. Bu durumda zaten hep karşı taraf inanılmaz hevesli davranıyor. Mesela hayatının kadınını bulmuş gibi evleneceği kişi benmişim gibi davranıyor. Sonra biraz süre geçince karşı tarafta bir soğuma gözlüyorum. Bunu da sorguladım zaten itici bir yönüm mü var niye uzaklaşıyorlar diye ama sevildiğim ilişkiler de oldu. Neyse biraz uzaklaşma olunca ben bu sefer karşı tarafın üstüne düşmeye başlıyorum. Olay burada başlıyor. O iyice kendini geri çekince ayrılmak istiyorum. Birkaç kere bu durum yaşanıyor. Karşı taraf ya ayrılmak istemiyor. Ya da kabul ediyor. O kabul edip de geri dönmeyince ben tekrar barışmak istiyorum. Burası da dananın kuyruğunun koptuğu yer işte. O kişi ben barışmak istediğimde kabul etse de ilişkinin büyüsü bozuluyor. Kabul etmezse ben kendimi rezil edene kadar zorluyorum. Kapanış sonuç olarak kendimi rezil ederek bir ilişkiyi bitirmek istemiyorum. Mesela şu an içinde bulunduğum ilişki de bu tarz bir ilişkiye döndü. Karşıdaki insan kendini bir şey sanıyor. Beni cepte görüyor.
 
Artık bu konudaki kişisel gelişim kitaplarına yöneleceğim zaten. Gerçekten bu durumu bir şekilde aşmam lazım. Çok teşekkür ederim.
 
Elle derken? anlamadım vallahi
 
Merhaba, yazdıklarınızı sanki ben yazmışım gibi okudum. Ben de tam bu durumdan muzdaribim. Aynı şeyleri çoğu kez yaşadım. En son görüştüğüm kişi -ki henüz yüz yüze görüşmediğimiz halde- ayrılıp geri dönmelerim sonunda aynen bana şunu dedi: sen beni seviyorsun bence. ilk başlarda ilgili olan adam kendini çekmeye, sinirimi bozacak şeyler yapmaya başladı. Ki ben başında bu insandan pek hoşlanmadım, bazı kriterlerim uyduğu için şans vereyim diye düşündüm ayrılıp geri dönerken de aşık değildim, sadece kendini çekmeye başlayınca bazı şeyler tatmin etmedi beni ve bitirdim adamın umrunda olmayınca ben geri döndüm. ilişkilerimin çoğu bu döngü içerisinde bitti. ve bir yerden sonra ben vazgeçmeyi bildim sonra umrumda olmadı ama sonrasında da kendimi rezil ettiğim, lüçük düşürdüğüm için kendime aşırı yüklendim.

Bu arada ben uzun yıllardır bu sorunu yaşadığım için bunun psikolojik bir durum olduğunu düşünüyorum. Şu virüs bitince hemen psikoloğa gideceğim. Çünkü bu durumdan dolayı ne evlenmek ne de yeni biriyle tanışmak istiyorum. Artık çevreme olumlu bakabileceğim kişileri de reddediyorum aynı durumu yaşamamak için. 31 yaşındayım, 20 yaşından beri aynı durumu yaşıyorum, ve hala aynı durumu yaşamayacağım meçhul.
 
Bu arada şöyle bir problem de var. İlişkide çok kolayım, en son 3-4 gün konuştuğum kişi benden o kadar emin olmuş ki, kötü anlamda değil ama bana dedi ki, sen çok kolaysın çözdüm seni. Yani 3-4 günde adam onu istediğimden emin olmuş. Gerçi 3-4 gün sonra terkettim:) ama bu da bir problem hemen ipleri eline veriyorum hemen teslim oluyorum duygusal anlamda. Hiçbir gizem yok. Adama acaba benle ilgili ne düşünüyor, acaba beni seviyor mu diye düşünmeye bile izin vermiyorum.

Ben kendime teşhisi koydum:):) çok denedim her bittiğinde toparlandığımda bu kez yeni biri girince hayatıma aşıcam bu durumu, bu böyle olmaz dedim ama sonuç hep hüsran hep.
 
Evet o zaman bu konuda aynıyız. Mesela şu anki ilişkim de bu tarz bir ilişki ve karşıdaki insan onu sevdiğimi sanıyor ama sevmiyorum. Evet kesinlikle psikolojik bir durum. Benim korktuğum da aslında bu. Ya bir şekilde evlenip de eşim olacak kişiyle de işi bu duruma getirirsem. O zaman da boşanacağım deyip geri mi döneceğim. Böyle iş mi olur. Bence bizim seçtiğimiz insanlar da kişiliği oturmamış kişiler. Ben mesela sevilmeyeceğimi anlayınca takıntı haline getiriyorum diye düşünüyorum. Psikolojik destek iyi olabilir. Böyle hayat geçmez. Gerçekten şu anki ilişkimde olan kişi görsen. Ki bu zamana kadar değer bile görmemiş. Benden biraz görünce kendini bir halt sandı. Kendi arayıp mesaj atıp beni rahat bırak diyor. Ama biliyorum şimdi ayrılayım geri dönmezse yazacağım. Off.
 
Ben de karşıdakine güvenince kendimi bırakırım. Evet bu da kolaylık oluyor sanırım. Demek ki ne olursa olsun bu süreci uzatmak lazım yani. 1-2 ay değil de belki de 5-6 ay beklemek lazım. Bu adam beni sarhoşken arayıp seni seviyorum aşığım dedi. Bana söyletene kadarmış. Şimdi asla seviyorum falan demiyor. Demek ki yalancı.
 

senınde dediğin gibi efendice ,

o efendilik karşı tarafta yoksa o ilişki bitmek zorunda kalıyor
 

Bana da "ben kimseyi bırakmam, hep terkedildim" diyen adam artık bu tür durumlarımdan bunalıp bu böyle olmaz diyip terketti beni:) düşün adama ilk kez ben bu kadar değer vermişim, bir yerleri kalkmaya başladı çok afedersin.
Ben bu durumu ilk yaşadığımda, krize girdiğim zamanlarda, acı çektiğim zamanlarda acaba ben bu kişiyi seviyor muyum gerçekten diye sorgulardım ama artık bu durumu sürekli yaşadıkça sevmediğimi aslında takıntı olduğunu anlayabiliyorum. Benim bu durumumu sadece kız kardeşim bikiyor bana dedi ki: sen evlensen kocan seni aldatsa boşanmaya kalksan adamın umrunda olmasa sen bu kez adama yalvarırsın barışmak için, bunu dedikten sonra psikoloğa gitmeye karar verdim. İlişkiler bir şekilde bitiyor bir ay 2 ay da olsa sonrasında atlatıyorum ama evlilik öyle değil ki.

Abartmıyorum hayatımda şu an tek sorunum bu. Belediyelerin ücretsiz terapilerine gittim hiçbir yol katetmedim artık bir şeylerden kısıp muhakkak başka bir psikoloğa gideceğim. Ben bu durumu tek başıma aşamıyorum.

Bu arada çok uzun oldu:) ama ben kendimce bir yöntem geliştirdim en azından psikoloğa gidene kadar. Ben ayrıldıktan sonra kafamda çok kuruyorum, sosyal medya hesaplarından, her yerden takip ediyorum. Kafamda sürekli kuruyorum, acaba birini mi buldu diye. Adam profil fotosu değişse, bak umrunda değilim profil fotosu bile değiştirebiliyor üzülmüyor bile vs diye düşünerek aklıma saçma salak şeyler sokuyorum. Adam beni terkettiği için aşırı gurur meselesi haline getirdim bu kez. Sosyal medya hesabımı sildim, dondurmadım evet sildim:) hiçbir yerden takip etmiyorum, aklıma gelince başka bir işle uğraşıyorum vs. şimdilik geçici çözümler bulmaya çalıştım kendime virüs geçene kadar.
 
Biz biraz benziyoruz bu konuda birbirimize. Ben de öyle takip ederim. Mesela instagramda takipçisi artsa al hemen buldu birini derim. Bence bizde şu var. En azından kendi adıma kesin konuşabilirim. Mesela ben kendimi açıyorum. Beni tam olarak tanıdığını düşünüyorum. Sonra uzaklaşınca al beni sevmedi demek ki ben sevilmeyecek bir insanım diye düşünüyorum. Bunu da kabullenemediğim için üstüne düşüyorum bir nevi karşıdaki insanı bana aksini kanıtlaması için zorluyorum. Yani peşimden koşacak ben de tamam ben sevilecek bir insanım deyip rahatlayacağım öyle yoluma devam edebileceğim. Bir de şu anki ilişkime bakıyorum. Karşıdaki insan için sen kimsin de beni sevmiyorsun diye düşünüyorum. Bunlar asla sağlıklı düşünceler değil. Yani evet herkes herkesi sevmek zorunda değil. Bir insanın değeri de karşıdaki insandan, insanlardan bağımsızdır. Bizim değerimizi biz belirliyoruz. Bunları biliyorum ama bilmek yetmiyor. Şimdi korkuyorum. Adam soğuk soğuk konuşuyor. Dayanamıcam ayrılacam. Ama o geri dönmeyecek ben de kendimi rezil edeceğim. Şu ilişkide bari bu durumu değiştirsem. Bu ilişki dönüm noktası olsa.
 
Bir de ben de en yakın 3 arkadaşıma anlatıyorum sadece durumumu. El birliğiyle bunu düzeltmeye çalışıyoruz ama olmuyor. Ayrılınca 2 hafta biri elimden telefonu alsa 2 hafta geçince verse hiç sıkıntı kalmayacak
 

Ben de böyleyim. Hatta ilk başlarda kendimi üstün görüp karşımdakini kendimden düşük görüyorum. Bunu kimseye söylemiyorum aslında doğru da değil ama sonra aslında bir bakmışım küçük gördüğüm kişinin peşinden koşuyorum:) Aslında küçük görmek de değil, yani mesleki, sosyal, kültürel açısından ona göre daha iyiyim gibi de düşünüyorum. Yani aslında ben onun için bulunmaz nimetim gibi düşünüyorum ilk başlarda:)) Bende de illa sevecek, illa peşimden kpşacak durumu var ama bende şu durumda var, sizde var mı aynsı bilmiyorum iyi insanları da istemiyorum:)) yani gelse peşimden koşsa sanırım soğuyacağım ve benim için bitecek belki de :) Ya da aşırı ilgili birinde kesinlikle böyle takıntılı olmuyorum hatta soğıyorum bile. Sanırım ben bu gidişle hayalimdeki tutkulu aşkı hiç yaşamayacağım):))
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…