Hepsi buluşup beni çağırmadılar.

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Ben gencligimde 15-25 yas arasi bu tarz durumlari cok yasardim. Kimse hakkinda dedikodu etmedigim halde hep yanlarinda oldugum halde verici oldugum halde neden boyle diye. Sonra artik kimseye kendimden daha cok deger vermemeye basladim. Mesela bir sey teklif ederken bile boyle bir sey var isinize gelirse edasinda. Daha cok deger gordum sevildim.
O yuzden uzulmeyin. Bence sizin yanlis yaptiginiz bir sey yok. Ya cekememezlik var ya da kendinize daha az deger veriyosunuz.
 
Küsmeden önce bir grup olarak hareket ederdik, her yere birlikte giderdik. Ben de sürü olayını pek sevmem ama yakın arkadaş olduğumuz için birbirimizi davet ederdik hep. O yüzden canım sıkıldı sanırım. Bu arkadaşlar tuvalete bile birlikte giderler, çıkışlarda birbirlerini beklerler, bana garip geliyordu ama bir mekana gidilecekse bunu ayrı tutuyorum tabii ki.
Benim de 3 kişilik bir arkadaş grubum var, yaklaşık 16 yıldır yakın arkadaşız. Çoğu zaman üçlü olarak buluşuruz. Ama bazen iş çıkışı evi işime yakın olana giderim,öyle spontane. Bazen diğeriyle plan yaparız, ona söylemeyin bile nasılsa evli diye. Bazen de o ikisi buluşur, ben sosyal medyadan görürüm.
Yani ne var ki bunda?
Kendini çok onemsemeye , 'beni beni, Bihterini' diye Dramatize etmeye hiç gerek yok.

Bu arada konuyu şimdi okudun guzelce, anladığım kadariyla artık Seni grupta istemiyorlar. Bunun verici olmakla bir alakası yok ki, zaten sen de çok sevmiyormussun yeni gelenleri. Belki sizin küslüğünüz sırasında onlar daha çok yakınlaştılar..
Alınıp gucenmeye gerek yok (ki zaten 'beni artık daha az seviyorsun' diye hesap sorulmaz kimseye). Eğer arkadaşlığıniz sizin için çok kıymetliyse ve devam etmek istiyorsanız (biliyorum korona var ama) yakın zamanda size eve davet et. Bir pijema partisi, sabahlara kadar konuşmak vs sizi tekrar yakinlastiracaktir
 
Normalde yaptığımı söylemem tabii ki ve severek yaparım, dahasını da yapardım arkadaşlığımız devam etseydi. Onlara nasıl yaklaştığımı anlayın diye örnek verdim. Belki de beni sevsinler diye yapıyorum bilinç altımda öyle bir şey de olabilir. Çünkü dikkat ettim de herkese karşı böyleyim. İnsanlar yine kendileri için hiçbir zahmette bulunmayanları seviyorlar.
Söylemeniz değil mesele zaten, yapmanız. Ne niyetle yaptığınızı bilemem tabi ki ama arkadaşlık ilişkisinde rahatsız edici bir davranış biçimi bu bence. Evet insanlar kendileri için zahmette bulunmayanı severler çünkü onlar rahattır, keyiflidir, ufak şeyleri sorun etmezler. Zahmette bulunanlar her ne kadar aksini iddia etseler de karşılığında bir şey beklerler. Siz sevgi, ilgi beklemişsiniz mesela.
 
Olmayinca olmuyor. 27 yaşındayım, önlisans mezunuyum. Ne cocukluk ne okul arkadaşlarımla istedigim gibi bir dostluk yaşayamadim.
Lisede en samimi oldugum arkadaşimla bile koptuk. Kendi istedi resmen. Ama sorduğumda şartlar hayat gayesi deyip gecistirdi. Ben ki herkes yapar ama o yapmaz diye düşünürdüm hep. Sonra dusundum ki beni kendine arkadas olarak yakıştıramıyor gibi. Ben önlisans mezunuyum o lisans hatta yukselmekte istiyor. Ben 20 yaşında erkenden evlendim o daha bekar. Ben 2 cocuklu calisma hayati bitmis ev kadiniyim. O sinavlara girip memur olup kariyer yapmak istiyor.

Yine ayni sekilde cocukluk arkadasimla kopmakta bende cok travmalara sebep oldu.

Eskiden sadece karskmdakileri yargilardim. Ama bende de hatalar var elbet.

Yeni bir arkadaşlıkta ise hiç gözüm yok... Bu konuda çok yaralıyım
 
Benim de 3 kişilik bir arkadaş grubum var, yaklaşık 16 yıldır yakın arkadaşız. Çoğu zaman üçlü olarak buluşuruz. Ama bazen iş çıkışı evi işime yakın olana giderim,öyle spontane. Bazen diğeriyle plan yaparız, ona söylemeyin bile nasılsa evli diye. Bazen de o ikisi buluşur, ben sosyal medyadan görürüm.
Yani ne var ki bunda?
Kendini çok onemsemeye , 'beni beni, Bihterini' diye Dramatize etmeye hiç gerek yok.

Bu arada konuyu şimdi okudun guzelce, anladığım kadariyla artık Seni grupta istemiyorlar. Bunun verici olmakla bir alakası yok ki, zaten sen de çok sevmiyormussun yeni gelenleri. Belki sizin küslüğünüz sırasında onlar daha çok yakınlaştılar..
Alınıp gucenmeye gerek yok (ki zaten 'beni artık daha az seviyorsun' diye hesap sorulmaz kimseye). Eğer arkadaşlığıniz sizin için çok kıymetliyse ve devam etmek istiyorsanız (biliyorum korona var ama) yakın zamanda size eve davet et. Bir pijema partisi, sabahlara kadar konuşmak vs sizi tekrar yakinlastiracaktir
Ben hepsini de çok seviyordum ama değer görmediğimi hissettiğim için kırılmıştım. Sonra da demek ki hiçbir şey eskisi gibi olmuyormuş. Zaten olmasın da ben de artık istemiyorum. Buraya yazmamdaki sebep de hatalarımı görmeme yardımcı olmanız ve bazı öneriler almaktı. Teşekkür ederim yorumlarınız için :)
 
Sen elinden geleni fazlasıyla yapmışsın zaten belli ki istemiyorlar seni, zorlama ve uzaklaş. Yaşın da genç anladığım kadarıyla. Ben 35 yaşındayım ve görüştüğüm arkadaşlarımın hepsi ile 30 yaşımdan sonra tanıştım. Kimler gelir kimler gider daha bosveeeer :)
 
5 yıl sonra bu yazdıklarına gülüp geçeceksin . Zamanla insanın kafası almıyor , kalabalığı , gürültüyü , kalabalık gezmeleri vs .
Boşver . Git parka , tak kulağına müziğini , al eline kitabını ohhn mis gibi bir de çay .
Evlenince yalnız kalmaya çok fazla ihtiyacın oluyor . Hem en çok kendini sev bu hayatta çocukların oluncaya kadar. Kimse kıymet bilmez zaten . Bu dünyanın düzeni böyle .
Zamanla sessizleşip azalıp dünyadan silinip gitmeye hazırlık yapıyoruz işte .
 
Ben mesela mıymıy insan sevmem. Onu çağırdılar beni çağırmadılar durumlarından dahil hoşlanmam. Böyle yapan insana da özellikle haber etmem.
 
Sen elinden geleni fazlasıyla yapmışsın zaten belli ki istemiyorlar seni, zorlama ve uzaklaş. Yaşın da genç anladığım kadarıyla. Ben 35 yaşındayım ve görüştüğüm arkadaşlarımın hepsi ile 30 yaşımdan sonra tanıştım. Kimler gelir kimler gider daha bosveeeer :)
Yaaa çok sevindim bu mesajı okuduğum için. Evet 23 yaşındayım. Neredeyse hiç arkadaşım yok diyebiliriz. Bir arkadaşım var ama onun için de benden daha önce gelen ve beni geri plana atmasını gerektirecek arkadaşları var. İstediğim gibi bir arkadaşım olmadı ne yazık ki bu zamana kadar. Ben de üzülüyordum hep böyle mi olacak, bir umut yok mu diye. Şimdi sevindim.
 
Neden onlar aralarına almazlarsa yaşayamazmışsıniz gibi davranıyorsunuz yahu bi salın kızlari da kendinizi de. Arkadaşlıklar her zaman ilk andaki kadar zevk vermeyebilir zamanla araya soğukluklar girebilir, gruba yeni birileri dahil olup dengeler bozulabilir bunlar çok olağan şeyler, birbirinize bağlılık yemini mi ettiniz sanki. Diğeriyle daha iyi anlaşmışlar, küs kaldığınız dönemde de hep beraber takıldıklarından siz ben geri döndüm deyince aynı hevesle ellerini açmamışlardır bi düzenleri oluştuğu için artık. Başka arkadaşlıklar edinin, onlar şart mı.
 
Bu fikrime katılmayanlar olabilir belki ama siz onlardan daha güzel misiniz? Veya kıskanılacak bir yanınız var mı? Çünkü böyle grup muhabbetlerinde çekemedikleri kişiyi mutlaka dışlamaya çalışırlar kadınlar. Hiçbiri bu durumu dile getirmiş olmasa da aralarında dışarı bir şekilde yansıtıyorlar kesinlikle. Ya haber vermezler, ya unuturlar ya düşünemedik derler ama hepsi bahanedir. İçten kesinlikle istemiyorlardır hepsi ki biri istese zaten mutlaka ne eder yapar sizi de dahil ettirirdi.
 
Üniversite arkadaşlıklarının uzun olduğunu nadiren gördüm. Dışlamışlık hissi çok kötü. Ama bunları düşünüp düşünüp de kahırlanma, inan ki değmez. Hepsi geçici insanlar. Sadece derslerine sınavlarına odaklan. Daha farklı insanlarla zaman geçir. Kimse kimseyi zorla sevemez. Ya da sever ama yakınlık kuramaz.
 
Bu fikrime katılmayanlar olabilir belki ama siz onlardan daha güzel misiniz? Veya kıskanılacak bir yanınız var mı? Çünkü böyle grup muhabbetlerinde çekemedikleri kişiyi mutlaka dışlamaya çalışırlar kadınlar. Hiçbiri bu durumu dile getirmiş olmasa da aralarında dışarı bir şekilde yansıtıyorlar kesinlikle. Ya haber vermezler, ya unuturlar ya düşünemedik derler ama hepsi bahanedir. İçten kesinlikle istemiyorlardır hepsi ki biri istese zaten mutlaka ne eder yapar sizi de dahil ettirirdi.
Güzel biri olduğum söylenir ama kendileri de çok güzel kızlar. Bu açıdan kıskandıklarını zannetmiyorum ama dediğiniz gibi kişilerin varlığını ben de biliyorum maalesef.
 
Herkese merhaba,
Yine içimi dökmek için sizlere başvuruyorum. Bu olay yaşanalı bir ay kadar oluyor fakat ancak şimdi paylaşabiliyorum. Biz üç arkadaş bir üniversiteden başka bir üniversiteye yatay geçiş yapmıştık. İlk başlarda hep birlikte takılırdık sonra aramıza bir arkadaş daha eklendi. Ben yapı olarak biraz insanlara karşı soğuk duruyorum sanırım. Ben hariç diğer üç arkadaşın daha iyi anlaştıklarını düşünüyordum ve hissediyordum. Mesela bir yerde oturup sohbet ederken bir bakıyorum bir konu anlatılıyor ve hiç benimle göz temasında bulunulmuyor. Özellikle bakıyorum ama yok yani. Ya da bir karar alınmış oluyor sonra mastoid böyle böyle yapalım diyoruz sen de gel istersen gibi haber veriliyordu bana. Her şeyden son dakika haberim oluyordu. Neyse benim bu duruma içten içe çok canım sıkılıyordu. Bu düşüncemi arkadaşlarımla paylaştım. Onlar da biz herkese karşı aynı mesafedeyiz sen yanlış anlamışsın gibilerinden cevap verdiler ama karşılıklı olarak birbirimize kırıldığımız için bir yıl kadar konuşmadık. Küs değildik ama samimi de değildik artık. Yine bu üç arkadaş kendi aralarında çok samimilerdi ama. Daha sonralarında aramıza bir kız daha katılmıştı. O da iyi bir kızdı ama benim yokluğumda bu grupta o da kalıcı bir yer edinmiş kendine.

Neyse ben acaba arkadaşlarımı yanlış mı anladım diye sonradan pişman oldum ve hepsine ayrı ayrı yazdım. Böyle böyle dedim ve özür diledim. Her şey güzel zannediyordum onlar da olumlu karşılamışlardı. Ben birkaç kere daha yazdım onlara ama onlar bana ben yazmasam yazmıyorlardı. Sonradan tesadüfen öğrendim ki barıştığımız halde beni davet etmeden dördü kaç kere buluşmuşlar. Çok zoruma gitti. Yani benim kırıldığım konu zaten bunun gibi bir şeydi ama demek ki kırılmakta haklıymışım dedim.

Bu grubun da bulunduğu bir toplulukla bir eğitime katıldık. Eğitime nasıl gidecekler bir yerde mi buluşsak diye aklımdan geçmişti. Sonradan bir şey demedim onlara. Beni babam bırakacaktı acaba onlara da söylesem ortak bir yerden onları da mı alsak diye düşünmüştüm. Onlardan ses çıkmayınca bir şey demedim. Eğitim günü üçü birlikte geldiler. Yine kendi aralarında kararlaştırmışlar ve benim haberim yok. Zaten küs değilken de böyleydiler e o zaman ben kırılmakta çok haklıymışım değişen bir şey olmamış çünkü. Barışmamıza rağmen yine aynı davranışlar...

Eğitimde güzel güzel konuştuk bu arkadaşlarla. Ama her zamanki gibi üçü yine çok samimilerdi. Bir koltukta yan yana oturuyorduk. Üçü selfie çekmeye çalışıyorlardı ama beni almadılar kareye. Kenardan kolum görünüyordu ben de kenara çekildim rahatsızlık vermeyeyim diye. Hatta bir türlü pozisyon alamadılar. Dedim ki isterseniz ben sizi karşıdan çekeyim. Yok böyle daha iyi oluyor dediler. Oradan bile bir şey anlamadılar. Neyse eğitim bitti. Ben ilk başta eğitimden sonra belki bir yerlerde otururuz diye içimden geçirmiştim ama onları öyle görünce diyemedim. Eğitimden çıkarken bir tanesine bir yere nasıl gidileceğini sordum, o bilmiyormuş. Vedalaştık kızlarla görüşürüz dedik. Sonra ben eve geldim. İnstagrama girdim bir de baktım ki bu üç arkadaş bizim eskiden dördümüzün gittiği mekana gitmişler. Çok kırıldım içim paramparça oldu. Canım kendim dedim kendi kendime. Böyle hissetmemde bir şey varmış, haklıymışım dedim.

Bir ders kapsamında grup oluşturmamız gerekiyordu. Eskiden hep birlikte grup olurduk. Bu sefer bana hiç söylemediler bile. Kendileri grup oluşturmuşlar ve hemen hocaya isimlerini gönderdiler. Ben de başka bir gruba dahil oldum. Buna da kırılmıştım sonuçta aramız düzelmişti artık, öyle düşünüyordum.

Yine içlerinden bir tanesi ile arada konuşurduk. Diğer üçüne bile anlatamadığı çok özel şeyleri bana anlatırdı. (Bunu kendisi söyledi.) Ben onu dinlerdim, rahatlatmasına yardımcı olurdum. Hep bir yerde buluşalım derdik. O derdi ki kızları da çağırırız. Bir türlü ayarlayamamıştık. Yine böyle dediğimiz bir gün bana dedi ki "Vallahi ben kim çağırırsa gidiyorum hahahaha." (Benden ayarlamamı bekliyor diye anladım.) Sonraki gün bir baktım bu dört arkadaş yine buluşmuşlar. Artık bardağı taşıran son damla oldu ve kendi kendime dedim ki artık bir şey derlerse normal bir şekilde cevap veririm onun dışında hiçbir şekilde muhattap olmam bu kişilerle. Daha ben bu arkadaşın doğum günü yaklaşıyordu, evine çiçek ve pasta göndereyim, sonra gidebileceğimiz güzel bir yer bulup onu davet edip ayrıca bir hediye alıp hediyesini vereyim diyorum kendi kendime. Doğum gününü de kutlamadım. O günden sonra bir şey de yazmadım. Kendisi geçenlerde bana yazmış bir sorun mu var güzel bir iletişimiz vardı diye. Yok hayır bir sorun yok dedim. Onun dediği üslupta "Vallahi bana yazana yazıyorum, yazmayana yazmıyorum hahahaa" gibi bir şey dedim. O da nasıl istersen demiş.

Ben normal zamanlarda arkadaşlarım için evde bir şeyler hazırlayıp okula götürürdüm. Kek, poğaça, kurabiye tarzında hazırlardım. Okulda hep birlikte yeriz diye götürürdüm. Gönülsüz gönülsüz yerlerdi. Aşure zamanında annem bir kazan aşure yaptığında hepsine birer büyük kavanoz götürmüştüm. Yurtta kalan arkadaş için haşlanmış mısır bile götürmüştüm. Hepsini evimize kahvaltıya davet etmiştim geldiler ne güzel oturmuştuk. Bunları başa kakmak için yazmıyorum. Ben daha fazlasını da yapardım sonuçta arkadaştık ve severim böyle şeyleri. Diğerleri mesela birbirlerinin evine hiç gitmediler şimdiye kadar. Yani ben bu kadar vericiyken neden yeterince sevilmedim. Gerçekten düşününce çok canım acıyor bazen ağlıyorum da.

Sizce benim bu olaylarda hatam ne? Ya da bu arkadaşların hiç hatası yok mu, kırılmakta haklı mıyım değil miyim? Yorumlarınızı bekliyorum. Teşekkür ederim şimdiden.​
43 yasımdayım..
su yasıma dek sevıldığimı sanıp yanıldıgım okadar cok olmuskı ben fark etmemısım..belkı bu sızın ıcın gecerlı değil..
en kotusu buna uzulup konu acmanız
 
Üniversite arkadaşlıklarının uzun olduğunu nadiren gördüm. Dışlamışlık hissi çok kötü. Ama bunları düşünüp düşünüp de kahırlanma, inan ki değmez. Hepsi geçici insanlar. Sadece derslerine sınavlarına odaklan. Daha farklı insanlarla zaman geçir. Kimse kimseyi zorla sevemez. Ya da sever ama yakınlık kuramaz.
Haklısınız. Sadece finallerimiz kaldı. Okul bitiyor. Artık herkes kendi yoluna gidecek, yolları açık olsun yine de. Tabii ki üniversitede kalıcı dostlar edinmek isterdim ama olmadı nasipte yokmuş diyorum.
 
Anladım sanırım hassas birisiniz ama inanın hayat bunları düşünüp üzülecek kadar değersiz değildir. Boş verin. Yeni grubunuza odaklanın . Siz de yeni arkadaşlarınız ile plan yapın. Hayat devam ediyor.
 
Yani ben bu kadar vericiyken neden yeterince sevilmedim.

İşte sorununuzun cevabı burada. Ben sevilmek, samimi olmak için sürekli bir şeyler yapan insanlardan kaçarım çünkü bana itici geliyor böyle insanlar. Bir çocukluk arkadaşım vardı. Ayrı yerlere taşındık, ayrı hayatlarımız oldu, birbirimizden koptuk. Sonra sosyal medya sayesinde yeniden iletişim kurduk. Ancak bu arkadaş sürekli arayıp, muhabbet etmeye çalışıyordu. Bana itici gelen bir ilgi ile her şeyi soruyordu ; eşin nasıl, oğlun nasıl ay canım benim oğlan okula başladı mı Bla Bla. Yahu oğlumu görmemişsin bile bu ne ilgi, ne gerek var.

Bu durum sanıyorum bana geldiği kadar birçok insana da itici gelir. Mesela niye sefer tası ile okula aş ekmek götürüyorsunuz ki. Beslemeniz gereken yavrularınız mı var okulda? Seviyorum demişsiniz amenna ama elinde tasla okula eppek getiren bir arkadaşım olsa bana da garip gelir. Niye yani?

Kırıcı da olmak istemiyorum fazla ama bu vericilik değil başka bir şey. Bu sürekli kendimi nasıl sevdiririm diye düşünüp plan yapma, sürekli kişilerin hissini düşünüp hesaplar yapma halidir ki zerre samimi gelmez bana böyle insanlar. Yapmayın siz de.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X