Her Okuyan Calismak Zorunda mi?

Ben kk ve farmville'de mesai dolduranlardan rahatsızım. Yarası olan gocundu, alıntılayıp cevap yazıyor. Ortada tartışacak pek bişey yok aslında, siyahla beyaz olarak iki tartışılacak savunulacak renk yok ama bir haklı çıkma çabası, bir polemik yaratma istegi... Peki sizin yüzünüzden neden ben ban alıcam ?
 
her okuyan çalışmak zorunda değil

fakat yine hanımlarımız acımasızlaşmış evde oturan çalışanı, çalışan evde oturanı ezmeye başlamış

evde oturmak, istediğin saatte kalkmak, çocuğunla istediğin gibi vakit geçirmek ve üstüne kocanın ek kartının cebinde olması şu ekonomik ortamda hakikaten lüks bence.

çalışan her kadın buna imrenebilir fakat evde oturduğu halde kötü bir kocaya sahip kadında her ay maaşını alıp keyfince harcayabilen kadına imrenir.

ben çalışan kadının her daim daha çok yıprandığına inanıyorum akıllı bir kocası da yoksa hiçbir zaman aferim denmiyor bilemiyorum.

çalışıyorum ama evde oturmayı bu sene çok istedim çünkü ilk iş yılımdı fakat sonradan çalışmak hoşuma gitmeye başladı çünkü bekarım sevgilim uzakta ve ev geçindirme çocuk bakma sorumluluklarım yok bunlar olsaydı bende evde oturmak isterdim.

ilerde bunlar olunca mesleği bırakır mıyım bırakmam çünkü mesleğimden memnunum ve seviyorum.

beni sıkan geren hırslı psikopat insanlarla dolu bir iş ortamım olsaydı bende gitmek istemezdim.
 
işe gitmeye üşeniyorsun ama sonrasında evde oturmak için 4 yıl nasıl üşenmeden okula gittin. Hayata dair planların, amacın olmadan körelirsin. 2 haftada alışamamışsındır belki. Benim çok yoğum çok stresli bir işim var, yine de mutluyum çalıştığım için, işyerinde de takdir ediliyorum, herkes başarılarımdan övgüyle söz ediyor, saygı duyuyor.. Bak benim annem ev hanımı, keşke çalışsaydım kızım der hep, ben bunaldım diyince sen bide evde oturda gör bunalmayı der...Gezmenin tadı bile çalıştıktan sonra anlaşılıyor..haftasonunun güzelliği , bişeyleri iple çekmek..Sayfaları okumadım, hangi bölümden mezunsun?
 
Konu sahibine değil çalışılmazsa da olur diyen arkadaşlara merak ettiğim için sormak istiyorum.

Burada meslek seçiminden bahsedilmiyor ki. Okul biter, okulun bittiği meslek sevilmez yada fikir değişmiştir başka birşeyle uğraşılır.

Kişi eğer birilerine kendisine bakması için sırtını dayamamışsa çalışmayıp ne yapacak ? (Bu sırtını dayadığı kişi annedir, babadır, eştir, kardeştir kim olduğu önemli değil biridir, illaki birine dayanmıştır)
 
Laf bazen dönüp dolaşıp dine, ahirete bağlanıyor ya... Diyecek söz bulamıyorum, nasıl neye göre kıyaslıyorsunuz anlamıyorum? Sanki kadın çalışınca öte tarafı bırakmış oluyor. Nasıl olsa kadına bakmakla yükümlü birileri var di mi? Ama en basitinden bir kadın hastalıkları söz konusu oldu mu yana döne bayan doktor arıyor aynı zihniyet. Okumadan nasıl olunacaksa...

Çocuklarımı iyi yetiştirmek, iyi bir eğitim almalarını sağlamak yanında da ahlaki eğitimlerini vermek istediğim için çalışıyorum, kocalarına mahkum olmasınlar, birey olsunlar diye çalışıyorum, sadece üremeye yarayan bir varlık olmadığımı göstermek için çalışıyorum, işimden kazandığımla hem kendime hem de diğer insanlara faydam dokunduğu için çalışıyorum, unutmayın ki insan başkası için yoruldukça, kendisi için dinlenmiş olur....
 
Son düzenleme:

bence sırtını dayayan ve dayanılan memnunsa sıkıntı yok.

sırtını dayayan ben sırtımı dayıyorum dıye gocunmuyor ben kadınım bana bakmak zorunda dıyor sırtına dayanılanda ben erkeğim karıma bakmak benım boynumun borcu diyor

bizim evlendiğimiz adamlar ille çalışacaksın ben sana bakamam dıyorsa orada bir sıkıntı yok mudur?
 
insanların idealleri olmalı.. çalışınca bir kariyer hedeflersin, yıpransan bile severek geçirdiğin bir süreç olduğu için o yıpranmışlığını bile seversin.. çalışmazsın ama yine bir hedefin, idealin vardır.. onu uygulamaya koyarsın.. senin sorunun (çok açık söyleyeceğim) tembellik.. kusura bakma ama sabah kalkmanın zor ve yorucu olduğundan bahsetmişsin, ev hanımları da öğlene kadar yatıp, sonra bir spa da gün geçirmiyor ki.. sabah en kör saatte onlar kalkıyor.. ev tertiple, alışverişe çık (bu indirim günleri avm alışverişi değil, bildiğin mutfak alışverişi), yemek hazırla.. adım gibi eminim ki en hamaratına bile 24 saat yetmiyor.. ev hanımlığı beni daha çok yıpratıyor ne yalan söyleyeyim.. bu yüzden her zaman o çalışma hengamesinin içinde olmayı seviyorum..
bazen düşünüyorum da, çok zengin olsam yine çalışırım, yine çalışırım.. ben kendimden bir şeyler katmayı seviyorum dünyaya.. hele hele konuyu çocuk ilgisine, ahirete, eve bağlılığa falan getirenlere de sevgilerimi iletiyorum.. yok çalışan kadınlar da öyle bir eksiklik, onlar şehir efsanesi
 
Son düzenleme:

:)) sırtını dayadığın bir anda geri çekilirse, insan pat diye yere düşmez mi ?
 

sonuna kadar arkandayım arkadaşım üniversite mezunu olduk diye ölelim mi yani
 
sen ihtiyaç duyduğunda şak diye önüne iş gelmeyecek ama özelde okumuş olsan bile

tecrüben yok nerdeydin bu zamana kadar diyecekler.
o zaman mücbir sebebim yoktu ama şuan var dersin... ama o da işe yaramaz.
Konu sahibinin anlaması gereken şey bu.
Yeni mezunlar bu ülkede çok zor iş bulurken ,10 sene hiç iş deneyimi olmamış bir insan ihtiyaçtan çalışmaya kalksa bugün beğenmediği işi mumla arar.
Benim kardeşim mühendis ,okulu bitirince hemen kendi işini yapmak istedi,maddi gücümüz olduğu halde 5 yıl bir şirkette çalışmadan iş kuramazsın şartı koyduk.40 yaşında herşeyini kaybetsende o 5 yıllık deneyim senin hayatını idame ettirecek dedik.
Konu sahibinin ailesi de bu derttedir mutlaka.Önce bir işte deneyim kazanır,sonrasında ister çalışır ister çalışmaz.
Şuan Türkiye şartlarında cebimde diplomam var,istediğim zaman çalışabilirim diye birşey yok.
Hayattan neler beklediğimizle alakalı bu durum,
Mesela ben tamda bu anlattığınız sebeplerden çalışıyorum,çocuklarıma çok daha iyi bir gelecek sağlamak için.
Benim en büyük aşkım 2 tane evladım,mutluluğu parada değil onlarda buluyorum.
Birgün anne olduğunuzda sizde onlar için en iyisini isteyeceksiniz.
 
Bence de herkesin mizacına göre değil ortada bir mecburiyet yoksa çalışmak için kendini yıpratmak. Sana daha çok hitap eden, manevi olarak daha çok doyuran bir işe yönelebilirsin, part-time, çalışma saatleri ve günleri daha az olan bir iş bakabilirsin. Muhtemelen düşünmüşsündür bunları. Ailene de bu şekilde çok mutsuz olduğunu, huzursuz olduğunu, depresyona girmek istemediğini, kendine daha uygun bir iş arayacağını söyleyebilirsin. Her şekilde bol şans diliyorum sana.
 

Herkes çocuğu için en iyisini ister. Ancak ben kolej konusunda tepkiliyim, bu tepkim özel bir okulda okuduktan sonra oluştu. O yüzden bana göre çocuğum için en iyisi maddi yükü fazla olan değil. Süper bir eğitimi olsun sevdasında da değilim, bilinçli olsun, ne istediğini bilsin, mesele eğitimse çabalayarak elde etsin. Benim için önemli olanlar bunlar.
 

Dediğim gibi hayata bakış açısı herkesin farklıdır.
Benim çocuğumu özel okulda okutma sebebim bugünkü eğitim sistemi gerçekleri.
İyi bir lise ve üniversiteyi tabii ki kendi çabalarıyla elde edecekler,bana göre benim görevimde elimden geldiğince onlara yol gösterip,hedeflerini kolaylaştırmaya çalışmak.
Özel okulun artısı nedir derseniz,44 kişilik bir sınıfta okumak yerine 18 kişilik bir sınıfta daha çok ilgilenildiklerini düşünüyorum .
 

kesinlikle katılıyorum.. ne bileyim ailesi o kadar okutmuş, tonla para harcamış.. ama belli ki gözlerinde yok..
belli ki zaten zenginler.. keşke ailenize o kadar para harcatmasaydınız. en başından ben rahatlığa alıştım,
karakterim böyle, çalışmıcam deseydiniz de aileniz neredeyse bi daire parasını sizin özel okulunuza vermeseydi..
o parayı bankaya koysalardı bgn sizin düşüncenizde biri için daha iyi bişey yapmış olacaklardı benim fikrim...
 

özel okulun artısı öğretmenlerin öğrencilerle daha yakından ilgilenebilmesi, devlet okulunda okuyan öğrencilere göre daha ayrıcalıklı hissettirmeleri, kolay kolay sınıfta bırakmamaları vs. vs.

herkes ister ki evladı en iyi şartlarda eğitim görsün. yinede bana ilköğretim ve lise dönemindeki çocuğu özel okula göndermek çok mantıksız ve fazlasıyla lüks geliyor..yılda ortalama 15 bin vereceksin; 5 sene okuttuğunu düşün özel okulda.. bazı semtlerde neredeyse bi daire alınıyor bu paraya..
hee çocuklar okumasın mı? okusunlar ama illa özel okul mu?
kendi açımdan söylim, ben ne kadar zengin olursam olayım, ilköğretim ve lise çağında asla çocuğumu özel okula göndermem..
 

Benim bir tane eğitim piskolojisi hocam var üniversiteden.
Çocuklarını devlet okuluna gönderiyor.İstese özel okula koleje gönderir maddi durumu buna müsade eder.
Sebep de çocuğun özel okula ya da koleje gidip marka delisi olmasını istememesi.
Ve çocuğun devlet okulunda hayata daha iyi hazırlanacağını düşünmesi.
Ama çocuklarıyla çok ilgili tabiki de.
 
Aman konu nereden nereye gelmiş.eğitim sistemine kadar varmış... Bütün ev hanımları da kendi üstüne alınmış Allah iyiliğinizi versin
Konu sahibinin evimin kadını olayım,eşime yemek yapayım çocuk yapayım gibi bir olayı yok ki.. onun derdi tembellik veya bunalmışlık...

Kaldı ki konu sahibi ortada bile yok..
Ev hanımı çok ağır şartlarda çalışan insandır.. ama toplumda ve ailede değer görmez,maalesef.. Kadında üretim tatmini yaşayamaz.. (En azından ben öyleyim )

Çalışmak iyidir..Kimseye muhtaç olmamak,eline bakmamak.. eline verilenle idare etmek zorunda kalmamak...

 

Anlıyorum, siz bir anne gözüyle bakarak öğretmenin ekstra ilgisine önem veriyorsunuz. Ben uzatmalı bir öğrenci olarak o gözle bakamıyorum ne yazık ki. Yine içinde bulunduğum ortam sebebiyle.
 
:)) sırtını dayadığın bir anda geri çekilirse, insan pat diye yere düşmez mi ?

düşer hemde kafa üstü çakılır, boşanmak ister boşanamaz adamı çeker, boşanıp baba evine gitse babayı çeker..


aman o da onun sorunu...napalım.
 
Son düzenleme:

İşte bu farkın öğrenciye yalnızca gereksiz öz güven aşıladığını düşünüyorum. Kimine göre iyi kimine göre kötü, ama şu bir gerçek ki o öz güvenin altını -ki boş kalırsa çok bir işe yaramıyor,özellikle bazı alanlarda- yine çocuk dolduracak ve bunu ne kadar erken yaşta öğrenirse o kadar iyi. Hayat her zaman özel okul tadında değil ne yazık ki.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…