Hiç bir geliri olmayan ve çalışmayan kadınlar

Eski neslin (annelerimizi kastediyorum) durumundan çok farklı yerlere gelmiş konu. Onların çalışmamasıyla - çalışamamasıyla genç neslin keyfi çalışmaması farklı şeyler. Tabii ki kimin ne yaptığı kimseyi ilgilendirmez ama sanmıyorum ki bir kadın hemcinsinin götü boklu bir erkeğin psikolojik, fiziksel, ekonomik şiddetine maruz kalmasını istesin. Neyse
 
Benim anneannem de hiç çalışmamış. Dayım üniversiteyken öğrenmiş; dışarıdan sigorta ödenerek ev hanımları da emekli olabiliyor diye. Dedemi bir şekilde ikna etmiş yaşlılığınızda çift maaş iyi olur falan diye bu sayede dedem de ödemiş. Annem de 30 sene çalıştı derken ben gelirsiz kadınlarla büyümedim, yengelerim de üni mezunuydular emekliler şu anda. Kayınvalidem 55 yaşında hala çalışıyor. Şunu örnek verebilirim; komşu kadınlar, annemin çalışmasını görüp feyz alıp 40 yaşından sonra fabrikada işe başladılar ve şu an onlar da emekli. Gerçekten isteyen ve eşi de aşırı sorun çıkarmayacak bir kadın çalışır. Ama 55-60 yaşlarındaki kadının artık yapacak pek bir şeyi yok maalesef.
Son olarak hiçbir şey kadına ekonomik şiddet göstermeyi haklı çıkarmaz.
 
Her kadın güçlü olsun ezik büzük olmasın diyoruz kötü bişey demiyoruz
 
çalışan kadınlar yedi yirmi dört çocuk bakıyor olsalar çalışamazlar,

ama en azından çalışan kadın kendi uzmanlık alanında bir meslek sahibi olmaya sığınabiliyor.
Hah işte bunları yaptıkları için para kazanıyorlar, işyeri evde oturan birçok kişinin sandığı gibi çay kahve içme yeri değil. Sorumlulukların yerine getirildiği, zihinsel ve bedensel anlamda insanların yorulduğu bir ortam çalışma hayatı. Burdan çıkan kadın eve gelip çocuğunun ödevlerini yaptırıyor, akşam yemeğini düşünüyor , çocuğunun nazıyla uğraşıyor, hastaysa doktora götürüyor… dar zamanda çok işle uğraşıyor. Bu yapılanlar hayatın akışı içinde görülmüyor, sadece giyinip evden çıkıyor falan sanılıyor
 

60 küsür yaşındaki KOAH hastası annem çalışıyor. Bizim insanımız kendine iyi bakmadığı için ve biraz d tembelliğinden hemen elden ayaktan düşmüş gibi davranıyor. Sanıyoruz ki 50 yaşına gelen insanın bir ayağı çukurda. Yooo, canı isteyen yapıyor.
 
Son düzenleme:
32 yaşında iki çocuklu bir bayanım biri 7aylık bebek.. Evlendiğimden bu yana hiç çalışmadım (eşim yurtdışı yoğunluk çalışıyor ayın 5günü burdaysa 20gün yok) gelir çok şükür iyi az buçuk benim hakkımda yapılan yorumlarında farkındayım ama bizi bizden başka kim bilebilir.. Yalnız gittiğim davetleri.. her akşam yalnız oturduğum sofraları çocuklara bişey olunca yalnız acilde beklediklerimi.. daha bir çok şey .. Demem o ki herkes artısını eksisini inanın çok güzel hesaplar bende çok eşimle burda çalışıp huzurlu yaşamak isterdim ama kurtarmıyor .. Eşim de sağolsun farkında bizde harçlık olayı yoktur para ortada herkez istediğini yapar..
 
Ne keyfi bir de ya.keyif dedikleri de evde çay içip televizyonda sapkın sapkın sabah programları izlemek.
 
Bir sürü insanın hayatından örnek vermişsiniz, hepsi de çok farklı hayatlar ve şartlar. Gerçi bizim medeni kanunumuz bu şartları eşitlemek adına kadına haklarını eksiksiz vermek üzerine kuruludur ama tabi ne kadar hayata geçiyor tartışılır.

O zaman şöyle olsun; kadınlar sadece dışarıda çalışıp para kazansın, erkekler ise hem dışarıda çalışsın, hem evde çalışsın hem de çocuk baksın, neden bunu talep etmiyoruz, edemiyoruz kadınlar olarak? Önce bunu sorgulamak lazım.

Annenizin örneğini ele alacak olursak, kadın maaşallah hem 4 çocuk bakmış hem evde çalışmış temizlik yemek yapmış hem de dışarıda çalışıp para kazanmış, elleri dert görmesin peki eşi ne yapmış?
Sizce burada bir adalet var mı? Doğru mu bu? Evlilik hayatı paylaşmaksa eğer neden kadınlar daha fazla emek vermek zorunda bırakılıyor? Ve biz kadınlar neden bunu övünerek anlatıyoruz kimden aferin bekliyoruz?
 
Katılıyorum ama hiç çalışmamış biri 55-60dan sonra sıfırdan başlarsa çok zorlanır vücut hamladığı için sürekli hastalanır vs. Çalışmaya alışkın insanlar ise 65e kadar çalışabiliyor, bknz Avrupadaki emeklilik yaşı.. bizdeki 40-45 yaşında eyt olanlar aklıma geldikçe sinir basıyor bana.
 
Ben talep ediyorum eşimle ortak hayatı yaşıyoruz hiçbir zaman saçımı süpürge etmedim. Annemin eşi de gayet destekçiydi ama onun işi annemden daha yoğundu adam 24 saat nöbet tutuyordu nöbet tutmadığında da icapçıydı. babamla zaten ben 3 abim 4 yaşındayken boşandı. Annem hayattan darbe yediği için hem ailesinden hem babamdan bu şekilde yaşamaya mecburdu hayatını kocasına emanet edip oturamazdı arkasında ailesi yoktu işten çıkıp evde oturabilirdi üvey babam annemden de bizden de para saklamazdı aksine bonkör bi adam. Benim için sorun yok kocam sorumluluk sahibi bir kere neden yemek yok neden ev pis dediğini duymadım geleneksel beklentileri yok bu rolleri yüklenen yine kadın. Asıl böyle ortamda kadının parasını kazanması gerekiyor kadını evde otursun iş yapsın diye gören adamlar işleri bitince başının üstünde taşıyıp kraliçe gibi mi yaşatır? Mesela kocanın seni aldatmayacağını garanti ediyor musun bir gün boşanmayacağını garanti ediyor musun? Ben mutlu bi evliliğime rağmen edemiyorum beşer şaşar. Bu yüzden kaderimi onun eline bırakmam bu şartlarda bile. Hem çalışıp hem ev işi yapan kadın kocasını boşamıyorsa onun sorunu. Evde oturup hayatı kocasının elindeyse yine onun sorunu. Seçimler ve sonuçları. Medeni kanunda kocamla evliyken aldığım şeylere ortağım. Dini açıdan 3 ay mı ne nafaka veriliyor kendini geçindirsin diye. Mesela annem ne yapsaydı mutsuz evliliğine devam mı etseydi onu istemeyen ailesine mi gitseydi? Onun yerine mesleğini eline aldı gurur duyuyorum. Kurban rölünden herkes çıkamaz. Ben hayatımı kimseye emanet edemem tercih meselesi
 
Çalışan herkes para basmıyor, çalışanların çocukları da ağlarken anne diyor, çalışanların da kaynanası geliyor vs vs. Ve o kadar bol vakit de yok
çevremde çalışan kadınlar kimseye eyvallahı olmayan insanlar olduğu için benim kafamda daha farklı kodlanmış olabilir. bakıcı tutar, misafiri kocasının azarından çekinmeden rahatça reddeder, temizlikçi çağırır, yemeğini annesine kaynanasına falan yaptırır. Çünkü çalışmak zaten çok zor, kadının iş hayatında çektiği zorluklar zaten zor. Çevremde de bu hayatı yaşayan kadınların hiç garipsendiğini , hor bakıldığını görmedim. Çocuk yine anne diye ağlıyor evet ama sonuçta günde sekiz dokuz saat o anneden uzakta durabiliyor.
 
Siz ben olabilir misiniz.... gerçekten ben yazmışım gibi hissettim. Bende atanamayan öğretmenim. Benimde kira gelirim var aileme ait evde oturuyorum... Ben bu şekilde geçmediği yolun lafını yapan insanları da anlamıyorum malesef...
 

Heee biz çalışan kadınlar hep böyleyiz. Kocasına köpek çekmeyen bizden değildir.
 
Kaç yaşındasınız?
 
Yanlış düşünüyorsunuz. Benim iş çevrem dolayısıyla erkeklerle çok arkadaşlığım oldu. Galericisinden inşaatçısına, gayri meşrusundan avukatına çok geniş bir profille tanıştım, muhabbet ettim. Çoğu çalışmayan, kendine muhtaç kadına saygı duymuyor. Mesela genç yaşta görücü usulü evlenmiş. Onu evde çocuklarının anası olarak kenarda tutuyor ama dışarda istediği gibi cirit atıyor. Türk erkeklerinin zaten çoğu 5 para etmez. Demez benim karım benim kahrımı çekiyor, çocuklarımızı büyütüyor. Karısının ütülediği gömlekle karısını aldatır.
O yüzden bir kadın sırtını kocaya/babaya kimseye yaslamamalı. Kendi ayakları sağlam basan bir kadını hiç bir kimse yıkamaz. Olması gereken de bu.
 
Keşke dediğiniz gibi olsa belki günümüzde bunları gerçekleştirebilen %10-20 kadın vardır. Benim annem kimsenin kreşe vermediği dönemlerde(90lardan bahsediyorum) beni kreşe verdi çünkü anneanne ve babaanne bakmak istemiyordu yaşıma uygun sınıf olmadığı için bebeklerle karanlıkta bütün gün duruyormuşum bir anne olarak bunu öğrendiğinde kahrolmuş ama çalışmaya devam etmek zorundaydı sadece kurum değişikliği yapıldı. Anneannem ve dedem hastalandığında kız evlat olarak hastanede refakatçilerdi oldu ve birçok işyerinden bu yüzden çıkarıldı. Annem doğru düzgün yıllık izni olmadan 30senesini tamamladı sebebi; hasta bakmak için izin almak zorunda kalması buna istinaden de firmaların işten çıkarması. Tek ebeveynimiz olması nedeniyle evin bütün yükü ondaydı temizlik, yemek, okul aktivitelerimiz vs. Evet biz de erken olgunlaşmak zorunda kaldık ama annemin yaşadıkları çok zordu. O esnada ev hanımı olan herkes gün içinde en fazla birkaç saat temizlik ve yemek yapıp dinlenebiliyordu kahvesini keyifle içebiliyordu. Bence kıyaslanacak gibi değil bu durum. Ama bir yandan size şu yönden katılıyorum işsizlik ve evde oturmanın psikolojik bir yükü var. Hele bir de çalışmak isteyip çalışamıyorsa iş bulamıyorsa kişi, ciddi buhranlar yaşıyor.
 

sizin muhabbet ettiğiniz erkekleri kıstas almak zorunda değiliz ki. Geçiniz bu ayakları üzerinde durmayan kadına saygı duyulmuyor muhabbetlerini. Bu platform bile bir sürü örnekle dolu çalışan gayet kariyerli ama kocasından ya da ailesinden bırakın saygı görmeyi binbir türlü eziyet gören...

Yani o sizin muhabbet ettiğiniz 'hırbo'lar karıları çalışssa da saygı duymayacaktı saygı duyma kapasiteleri yok. He dersek ki maddi gücü olan kadın saygısızlığı çekmek zorunda değil evet ama çeken yine çekiyor çok farklı dinamikleri var bu işlerin.
 
İçgüveysi almadım ki nasıl koyayım postayı o kadar da değil siz gözünüzde fazla büyütmüşsünüz
 
Bilmiyorum haklı olabilirsiniz. Saygı duyuyorum. Siz daha geniş perspektiften bakıyorsunuz. Belki toplum içinde yarattıkları o “imaj” için kendilerine böyle kılıf buluyorlar.
 
yani konu sahibi anlattigin profilde kadinlar zaten yanlış koca secmisler. inan calissalar da sabah kahvalti hazirlayip toplayip ise gider gelir eve supurge tutar cocuklarla ilgilenir yemek yapar toplar kocasini caylar maasini da adama verirdi.
ki boyle calisan pekcok kadin var. Bugun bile kkda, arkadas cevremde görüyorum karikoca jse gittikleri halde evin bulasigini camasirini yikayan, ortaligi supurenin kadin oldugu evlilikler. ki cogu orta gelirli oldugundan zaten ömrü ev araba vs icin kredi cekmekle geciyor haliyle aldiginj krediye ya da kocaya veriyor bir sekilde gecinmeye calisiyor.
biraz da kocayla alakali
benim annem de neredeyse 40 yillik evli, çalışmıyor babam hergun kitapliga 200 lira birakir sigara falan alir diye karti zaten annemde disariya ciksa karti kullanır. hic de karismaz ne aldın nereye gittin bilmemne. karisinin fikrini de önemser, simdi yazlik yaptırıyorlar annem neyi istiyorsa neyi uygun gorduyse o şekilde yaptırıyor babam da ödüyor. Ya da hobileri var onlar icin gereken destegi sagliyor. eger annem calisiyor olsaydi da babam ayni saygiyi gosterecekti ve ekonomik destegi saglayacakti çünkü düzgün bjr koca secti
ablam da ayni sekilde calismiyor ama her ay kuaforune gider, her istedigini alir. hatta ailesine vs de pahali hediyeler alir rahatca. neden çünkü duzgun koca secti.
büyük teyzem 50 küsür yillik evli hesap kitap ondadir, sofrayi donatmayi vs cok sever hediyelesir takar takistirir esi destekcisidir. cunku duzgun koca secti
onun kizi kuzenim 20 küsür yillik evli calismiyor. yilin 2 ayi annesinin yazliginda cocuklarla, bir ayi kocaisyla tatilde, ne isterse alinir, kocasi altina arabasini cekti cocuklari o aliyor diye. kopegini bile isi varken bakiciya birakir - ki esi zengin degil orta ust seviyedeler evleri kira vs. neden? cunku düzgün koca secti.
meselenin ozu bu.
diger teyzem mesela kötü koca secti calisti calisti adami ihya etti oyle bosandi. coluga cocuga da bir kurus nafaka alamadi. bir baska kuzenim evlendikten sonra atandi, arada gelir farki olunca kocasi sapitti asagilik kompleksinden sacma sapan davrandi. kadin kendi parasını harcadi diye azar yedi oyle bosandi.
iki uc halam mal adamlara tanimadan etmeden verilmisler, çalıştığını da kocanin eline saydigi, kocanin evin temizleyip kocanin arsasinin ekinlerine amelelik yaptiklari ama yine de sayilmadiklari hayatlari oldu - nihayet bosadilar.
yani is biraz da iyi koca secmekle alakali.
her buldugunla, iyi gibi gorunenle evlenmemek lazim. yoksa calissan da kralice olamazsin calismasan da
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…