Ayy her yer b.k dolu yaaaz da yiyorlardı niye o kadar s.....dı
çok haklısınEki Görüntüle 2767701
Ben de geldimmmmmm...
Bu tarz kitapların neden Nobel Edebiyat Ödülü alabildiğini anlıyorum, içinde yatan çok derin bir mesaj var. Buradaki körlüğü asla görme yetisini kaybetmiş bir insanın körlüğü olarak algılamayın, bu dış dünyaya karşı körleşirken için aydınlanmasıdır aslında.
Bilinmeyen bir ülkede başlayan körlük salgınıyla akıl hastanesinde karantinaya alınan bir grup insanın örgütlenerek nasıl yaşam ve insanlık mücadelesi verdiklerini anlatıyor kitabımız, çok gerçekçi, çok etkilendiğim muhteşem bir distopya.
Körlük biraz da umudun kalmadığı bir dünyada yaşamak. Ne acı değil mi haksızlıkların çoğaldığı, cehaletin günden güne büyüdüğü, ötekileştirmelerin çoğaldığı, hatır sormanin azaldığı, bencilce bir mutluluğun ön planda olduğu umutsuz bir dünya?
Ben de bunu çok düşündüm neden o ?Ülkede herkes kör olmuşken neden doktorun karısına bişey olmadı?çok mu iyi biriydi?çok mu zekiydi?çok mu vicdanlıydı?
çok mu iyiydi diye düşünürken birini öldürmüş olması haklı sebepleri de olsa Ben de böyle düşündüm kimse çok iyi veya çok kötü olamaz diyeHiç vicdanlı değildi bence, yanlış hatırlamıyorsam kör taklidi yaparak içerdeki insanlara yardım etmişti sonra çeteyi yok etti. Bir insanı öldüren doktorun karısı, bir insanın ne tamamen iyi ne de tamamen kötü olmayacağını düşündürttü bana. Sonrasındaki akibeti hiç hatırlamıyorum.
Evet ya karısı da yüce gönüllükle hiç bir şey demedi kocasına ve kıza olan bizim heriflere olduBenim en şaşırdığımmve nefret ettiğim doktorun karısını aldatması oldu. Nasılda gitti siyah güneş gözlüklü kızın koynuna. Eşime trip attım sanki onun ne suçu varsa
az da yiyorlardı niye o kadar s.....dı
Sence bu bilince vardıkları anda mı gözleri açıldı?bence kitap insanların yeni durumlara adapte olmasını da ele almış.
çünkü körlük genç yaşlı zengin fakir namuslu namussuz ayırt etmeden herkese bulaştı.
bizim bildiğimiz sadece doktorun karısı kör olmayan. belki başkaları da vardı.
ben en çok kitabın sonunda kilisedeki kısımda etkilendim. tanrıyla aramıza koyduğumuz mesafe bizleri kör edip en temel ihtiyaçlarimizi karşılamak uğruna mantık, sağduyu, inanç, erdem, karakter, prensip gibi hayatımızı devam ettirmemize yarayan tüm herşeyi yok etmişti.
sonra bu durumdan kurtulmak yerine kabullenip örgütlenmek, dünyayı baştan kurmak fikri egemen olduğunda salgın birden bire kesildi.
insan her zaman yolunu kaybedebilen ama sonra o yolu bı şekilde bulabilen bı canlı. hayvanlar gibi iç güdülerden ziyade duygularımız mantığımiz devreye girmeden insanca yaşayamıyoruz. benim gördüğüm bu oldu:)
Kadında adamı kıskanmadı. Acıdı. Acımak onun yerine üzülmekDoktor çok gevşek ya. karısı giderim dedi hiç itiraz etmedi. Ben onların ilişkilerini de anlamıyorum
Bu birlik görürken her şey normalden bile yokki kuzum o zaman bunu beklemek fazla ütopik olurdu olsa bile herkes yapmaz insanoğlu boyleYinede bile bu yolu secmesi pek bişey ifade etmedi bır arkadasları öldü o pisliklerin elinde koruyamadı ki belkide onların kaldıgı yatakhane olarak bayan erkek toplu hareket etselerdı egemenlik elde etmeleri daha kolay ve acısız olacaktı boyle hem kendı benliklerine hakaret oldu hem eşi olanların eşlerine hakaret oldu ve en buyum acıyı göz gore gore yasayan doktorun karısı cektı gördü cunku herseyı
Evet ilişkileri benim tarafımdan ban yedi bide canım eşime küstümDoktor çok gevşek ya. karısı giderim dedi hiç itiraz etmedi. Ben onların ilişkilerini de anlamıyorum
su hassasiyetim çok arttı bu kitaptan sonra. Suları dikkatli kullanmamız şartAyy her yer b.k dolu yaa
Kadında adamı kıskanmadı. Acıdı. Acımak onun yerine üzülmekben akrep burcuyum kabul edemem bunu
Ama eşine çok bağlı gibiydiEvet ilişkileri benim tarafımdan ban yedi bide canım eşime küstüm
bence kitap insanların yeni durumlara adapte olmasını da ele almış.
çünkü körlük genç yaşlı zengin fakir namuslu namussuz ayırt etmeden herkese bulaştı.
bizim bildiğimiz sadece doktorun karısı kör olmayan. belki başkaları da vardı.
ben en çok kitabın sonunda kilisedeki kısımda etkilendim. tanrıyla aramıza koyduğumuz mesafe bizleri kör edip en temel ihtiyaçlarimizi karşılamak uğruna mantık, sağduyu, inanç, erdem, karakter, prensip gibi hayatımızı devam ettirmemize yarayan tüm herşeyi yok etmişti.
sonra bu durumdan kurtulmak yerine kabullenip örgütlenmek, dünyayı baştan kurmak fikri egemen olduğunda salgın birden bire kesildi.
insan her zaman yolunu kaybedebilen ama sonra o yolu bı şekilde bulabilen bı canlı. hayvanlar gibi iç güdülerden ziyade duygularımız mantığımiz devreye girmeden insanca yaşayamıyoruz. benim gördüğüm bu oldu:)
Bilmiyorum calci göz görmeyince gönül katlanıyoru bıze gostermek istedi heralde yazarAma eşine çok bağlı gibiydi
Taviz tavizi doğurur sözü bir kez daha kanıtlanmış oldu ilk önce mallarını, paralarını istediler karşı çıkmadılar sonra sıra kadınlara geldi bir kadın için nasıl berbat bir şey olacağını hepimiz anlayabilirizKötülüğün güçlenmesi kabullenmekle başlıyor ama erkeklerde karşı çıkmadı. Hayır demediler
Kitap çokça empati yaptırdı gerçekten. Su, temizlik, yemek ve tabiki görmek...su hassasiyetim çok arttı bu kitaptan sonra. Suları dikkatli kullanmamız şart
Evet klise kısmı.cok ilgi çekiciydi bana göre de.bence kitap insanların yeni durumlara adapte olmasını da ele almış.
çünkü körlük genç yaşlı zengin fakir namuslu namussuz ayırt etmeden herkese bulaştı.
bizim bildiğimiz sadece doktorun karısı kör olmayan. belki başkaları da vardı.
ben en çok kitabın sonunda kilisedeki kısımda etkilendim. tanrıyla aramıza koyduğumuz mesafe bizleri kör edip en temel ihtiyaçlarimizi karşılamak uğruna mantık, sağduyu, inanç, erdem, karakter, prensip gibi hayatımızı devam ettirmemize yarayan tüm herşeyi yok etmişti.
sonra bu durumdan kurtulmak yerine kabullenip örgütlenmek, dünyayı baştan kurmak fikri egemen olduğunda salgın birden bire kesildi.
insan her zaman yolunu kaybedebilen ama sonra o yolu bı şekilde bulabilen bı canlı. hayvanlar gibi iç güdülerden ziyade duygularımız mantığımiz devreye girmeden insanca yaşayamıyoruz. benim gördüğüm bu oldu:)
İlk kör ve karısının ilişkisinin doktor ve karısının ilişkisiyle kıyaslandığı bir bölüm vardı orda dediğin gibi bağlılıklarından bahsediliyorduAma eşine çok bağlı gibiydi
ilk aşamadaki karantina da kovid karantilarını ne kadar andırıyordu.Kitap çokça empati yaptırdı gerçekten. Su, temizlik, yemek ve tabiki görmek...
Onu tutup wcye kitleseydi yapardı benceKadında adamı kıskanmadı. Acıdı. Acımak onun yerine üzülmekben akrep burcuyum kabul edemem bunu
orada empoze edilmek istenen bir düşünce vardı.Evet klise kısmı.cok ilgi çekiciydi bana göre de.
Kitap çokça empati yaptırdı gerçekten. Su, temizlik, yemek ve tabiki görmek...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?