İç Dökme

Mantık yıkılıyor harikasın ya bayıldım
 
Mantık yıkılıyor harikasın ya bayıldım
Ne başlangıcı ne de sonu olan evrende egemen olan yalnız doğa yasalarıdır.
Değil mi ki insanın geleceğini belirleyen nedenlerin zorladığı sonuçlardır, öyleyse insanın kendi eylemlerinin sonuçlarından kaçıp kurtulması olanaksızdır.
 
Tüm sıkılıp yarım bıraktığım resimler, amacımı bulandıran her bölünüş ve bile bile vakit kaybı, bana bu hissi yaşatır.
Her şey tıkırındadır, çoğu kişinin imreneceği bir hayattasındır, ama kendi kendine çelme takan bir yönün, kendini gerçekleştiremediğin garip bir his, herkes içinde hiç, kimse içinde gürültülü, yeteneklerini öldüren bir koşuşturmaca, iliklerine kadar işleyen bir bıkkınlık ve alıştığın bir tembellik içinde hareket kabiliyetini gün ve gün kaybetmek...

Giriş yapmadan birkaç konu okuyordum, bu konuya yorum yazmak için giriş yaptım.
Buna üzerini kapadığın boşluklar sebep, oradan hep ayaz alır durursun. Doğru parça ile doldurmak, oldurmak gerek.
 
İnsan eylemlerinin sonuçlarını her zaman alır. Ama o eylemlere de yine doğa yasalarıyla ya da ahlaki yasalarla zorlanıyorsa bunu yıkmak bence bir tabu yıkmaktır. Ahlaki yasalar saptırıldığı için ya da olduğundan farklı şekilde aşılandığı için, istenmeyen hayatın mahkumu olan mükemmeliyetçi bir düzen. Ama sadece lafta mükemmeliyetçi.

Sonrasında kullarını yarattığı düşünülen Firavun boğulur. Bunu da Musa'nın eylemleri yapar. Freud' a göre Musa Firavun' un oğludur. Oedipus komplekslidir. Firavun onun için tabudur.

Benim konumda ise Musa Oedipus kompleksi değil ama Firavun' unu yine yıkıyor, eylemleri sonucunda. Ki bizim Firavunumuz da kutsallaştırılmış, hatasız, yıkılmaz bir egoya sahip. Bir tabu gibi tepemizde.
 
Harika anlatmışsın. Sadece o boşluğa yol açan etkenleri yıkmak için bir uğraş verdik sonuca ulaşmak üzereyiz. Aslında tek başıma yaşadığım bir kan emici taraf değil bu. Aynı kenenin bir kaç hayata bulaşması gibi bir durum.
 
İstekler, tutkular bağımlılığa, insanın isteklerinin, tutkularının tutsağı olmasına, bireysel yaşam isteğine yol açıyor. Bundan da oluşuma bağımlılık ortaya çıkıyor, oluşum doğuşa, doğuşsa ihtiyarlık ve ölüme, ıstıraba, tedirginlik ve umutsuzluğa yol açıyor. Buradan da yanılgı çıkıyor ortaya.
 
Bence dediginiz gibi zengin mukemmel bir hayatiniz var bu zenginlik muhtemelen bir aile sirketinden falan geliyor temeli neye dayaniyor tam bilinmiyor belkide bir tabu degisik soylentiler var ama kimse cesaret edemiyor onu yoneten kisiden cekiniyor ama siz ve ysninizdaki birkac kisi bunu aciga cikarmaya ugrasiyor falan filan nasol biraz yaklastimmi
 


Acınızı anlıyorum hem anne hemde babasını kaybetmiş birisi olarak .. hatta bununla ilgili açtığınız konuyu boğazım dugumlenerek okumuştum ama yorum yapacak güç kalmamıştı bende sadece sizin için dua edebilmistim ..

Lütfen bunu kendinize yapmayın acınızı yaşayın sonuna kadar ama ölüm hepimizin tek gerçeği. .

Çocuklarınız da varmış korkmuştur yavrucaklar annelerini öyle görünce, onlar için toparlanmaya çalışın lütfen.. güzel anılar biriktirmissiniz sizde evlatlarınızla güzel anılar biriktirin.. insanlar hatirlandiklari sürece yaşarlar. .
 
Umarım ne bir yanılgıdır ne de bir buhrandır yaşadığımız. Sadece özetle yıkmamız gereken bir Firavun var. Bunu bireysel bir hayat çabasıyla değil, hatasızlaştırılmış ve köleliğe yol açan bir hayattan kurtulma amacıyla yapıyoruz.

İşin en kötü yanı ise kalbinin iki yanında bulunan birisi için diğerinden vazgeçmen gerek.
 
Evet çok ucundan yaklaştın ama baya yanlışlar var
 
Düşüncelerimiz kararlarımızı, kararlarımız eylemlerimizi belirlerken, eylemlerimiz de kararlarımızı etkileyip zorluyor. Her düşünce sonrakileri sınırlıyor. Bir kez tam bir özgürlük içinde bir şey düşünmüş olabileceğimizi varsaysak bile, ondan sonraki düşüncelerimizde aynı oranda özgür olamayacağımız açık. Giderek özgürlük alanı kısıtlanıp daralıyor… Şu anda ne olduğumuzu belirleyen dünkü düşüncelerimizdir. Bu gün kafamızdan geçen düşüncelerse yarınki yaşamımızı biçimliyor. Yaşamımız kesinlikle zihnimizin yaratısıdır.
Dolayısıyla zor değil.
 

İnsan zaten kendi kendini sabote etmeye görsün, onu sevenler, çevresindekiler herkes etkilenir. Bir hortum gibi, ne varsa alır, havaya kaldırır ve bitince, herkes yere düşer. Seni öyle görmeye dayanamazlar, anlamazlar da; çözümler sunuldukça daha çok sinirlenirsin çünkü o an çözüm değil, istediğin şey sadece anlaşılmaktır, hissi geçirmektir bazen.
Sizi böyle dinleyen birinin yokluğu, buraya bu kusuma sebep.

Anlatım değil, anlamak harika esas.
Aynı lisan işi değil, aynı duygu işi, ondan.

Geçer bu zamanlar da, aklındakileri, hayalleri gerçekleştirmek, kalbin gazını alır.
İnsan zamanla da, duvarlarını aşar, yeter ki doğru yöntemlerini, kendini keşfetsin.
On kere, yirmi kere aynı duvarın aynı yerine yumruk atmak ve duvarı böylece yıkacağına inanmak seni alıkoyan. Oysa derini parçalar kanatır ve daha hızlı vurdukça kendi kemiklerini kırarsın. Her duvar yıkılmak için değildir, bazılarının sadece üzerinden atlaman ve geçip gitmen gerekir.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…