İç dökme

giggles

Shady's back.🥴
Anneler Kulübü
Kayıtlı Üye
30 Mayıs 2020
13.059
49.303
528
Merhaba hanımlar,

Baştan söyleyeyim şu derdim var ne tavsiye verirsinizden çok içimi dökmek için açtığım bir konudur.

Bu karantina döneminin ikili ilişkilerimizi çok sınadığının farkındayım. Burada da anne-kız ilişkilerini içeren birçok konu okudum karantina döneminde. Benim bir türlü yoluna koyamadığım sorunum da annemle ilgili. Kendimi bildim bileli hiçbir zaman iyi anlaşamadık annemle, bir bağ kuramadık hatta çoğu zaman iletişim bile kuramadık. Dayaktı, hakaretti gibi sorunlarımız olmadı çok şükür ama davranışlarıyla her zaman değersiz hissettirdi bana kendimi. İşi, kendi ailesi, dışarıya oluşturduğu profili her zaman bizden daha önemli olmuştur. Asla yeni fikirlere açık değildir falan filan. Ergenlik yıllarımda annem olmasaydı daha mı mutlu olurdum veya annem neden beni sevmiyor diye düşünürken kendimi bulduğum çok olmuştur. Bunlara artık bir süre sonra alıştırdım kendimi. Ama bazen öyle oluyor ki ne kadar sert durursam durayım yine içten içe hazırlıksız yakalanmış buluyorum kendimi. Mesela annem geçenlerde saçma bir yorum yaptığımda "sen salak mısın kızım" dedi. Bu alınacağım bir şey değil ama sonunda kızım demesi o kadar tuhaf geldi ki bana. Hiç duymadığım bir hitap olduğu için çok farklı geldi işte. Sonra kendimi insan annesi kendine kızım dedi diye neden tuhaf hisseder diye kendime acırken veya kızarken buluyorum. Bazen böyle tuhaf iniş çıkışlı durumlar içinde buluyorum kendimi. Bunun için psikolojik yardımlar da aldım ama insan her zaman güçlü kalamıyor.

Sinirimi bozan bir başka durum da annemin oğluşum sendromu. Mesela evde güzel bir yemek varsa kesinlikle kardeşimindir, son paramız kaldıysa kardeşimindir, tek bir fırsatımız varsa kardeşim kullanır gibi. Tam tersi bir şekilde iş yapılacaksa veya ağır bir iş varsa erkek kardeşime asla söylemez benden bekler. Kardeşimi çok seviyorum ve onun annemle benim kadar sorun yaşamıyor olması beni mutlu ediyor. Ama bir yandan da bunu kendime haksızlık gibi görüyorum. Hatta bazen acaba kıskançlık mı yapıyorum diye kendimi sorguluyorum.

Aynı şeyleri başkasından okusam beklentin olmasın filan derim ama insan kendine gelince ne kadar beklentiniz olmasa da yine de içinde bir yerlerde beklentisi varken buluyor kendini. Anneme benzememek isterken soğuk ve duvarlar örmüş bir insan olarak buldum kendimi. Bu da canımı ayrı sıkıyor. Allah'tan her şeyi paylaşabildiğim ve beni anlayan bir eşim var. Bazen belki de annemle olan sıkıntıların mükafatı eşimdir diye düşünüyorum.

Sıkılmadan okuyanlara vakitlerini ayırdıkları için şimdiden teşekkür ediyorum.
 
her ailede böyle. kız çocukları 2.sınıf vatandaştır, ama ölene kadar anneye, babaya bakmalıdırlar.
Benim için işin ilginci babam tam tersidir. Kız çocuklarına müthiş değer verir, asla kısıtlamaz. Babamın ailesi de aynı şekilde. 2. sınıf vatandaş olarak görülmeyi geçtim erkeklerden daha bile üstün tutulur kız çocukları. O yüzden mi acaba çok sorun ediyorum annemin tavırlarını diye düşünüyorum bazen.
 
Kız çocukları babaya, erkek çocukları anneye düşkün oluyorlar. Anne-baba tabiki de ayrım yapmamalı ama sizin anneniz de oğluşumcu annelerden demek. Konuşun kırıldığınız zaman. O cümleyi duyduğunuz an, söyleyin, fikrim bu ve senin yargılaman benle ilgili değil fikrimle ilgili olmalı deyin. Ne kaybederdiniz?
 
Bunu daha gençken denemiştik psikolog eşliğinde üstelik. O zaman da beni seviyor musun dediğimde bir cevap verememişti. O anı unutamıyorum mesela. Anlatmak, açıklamak hiçbir işe yaramadı yıllarca ben de bıraktım artık bir şey anlatmaya çalışmayı. Kendime daha çok kızıyorum aslında hala niye olur olmaz şeylerden bu konuda üzülüyorum diye.
 
her ailede böyle. kız çocukları 2.sınıf vatandaştır, ama ölene kadar anneye, babaya bakmalıdırlar.

Genellememek lazım.Bizim ailede değil mesela.Kız da erkek de eşit hatta kız daha bile fazla değer görüyor olabilir.

Sizin konunuza gelirsek,annenizin annesiyle ilişkisi nasılmış? Bazen farkında olarak ya da olmayarak deneyimlediği şeyler kendi ilişkilerine yansıyor.Siz de onunla aynı cinsiyette olduğunuz için kendi annesiyle arasında ördüğü duvarları ister istemez size yansıtıyor olabilir.Her anne çocuklarını eşit sever ama dediğim gibi deneyimlediği şeyler kodlarına işlenmiş olabilir
 
Öyle çok sevgi sözcüklü ilişkileri yok anneannemle de ama ona yaklaşımından onu sevdiğini hissedebiliriz açık bir şekilde. O kadarı bile olsa idare edebilirdim sanırım. Ama benle sanki rakipmişiz gibi.
 
beklentiniz olması normal.. aileniz sonuçta.. sizin de bi tane anneniz var. sevgi ilgi talep etmeniz çok normal. tek diyeceğim hayatını kazan. ayrı eve çıkıp kendini idare edecek duruma gel. sonrası senin insiyatifinde. istersen sınırlı görüşürsün yada görüşmezsin. emin ol yaşlanınca o oğluşlar annelere pek bakmıyor. yine kız çocuklarının kapısı çalınıyor. o zaman anlıyor aileler hata yaptıklarını. er geç gözüküyor birşeyler. içini ferah tut. mutluluklar diliyorum ömür boyu
 

Büyük ihtimalle geçmişte kendinde yapamadığı şeyleri sizden bekledi,bir nevi kendini sizde büyüttü.Sonra kafasındaki gibi olmayınca da size bilendi.Tamamen yanlış bir düsünce psikologtan ciddi yardım almalı bence ama sebebin bu oldugunu dusunuyorum.Yoksa rakip olarak görme durumu olmazdı.Bir seyler engel oluyor sevgisini gostermesine
 
Çok teşekkür ederim dilekleriniz için. Aslında artık zaten ayrı yaşıyoruz ben çalışıyorum, evliyim zaten. Birbirimize pek ihtiyacımız yok artık. Ne zaman ziyarete gitsem sinir olacağım veya kırılacağım şeyler oluyor. Her gittiğimde de kendime yok bir daha öyle gelmeyeceğim kolay kolay diyorum ama babam, kardeşim, başka akrabalarım var onları özlüyorum.
 
Psikologlara, psikiyatristlere de gittik kaç kere. Yakınlarda ben yine gittim hatta doktor annemi de görmek istedi. Ama annemin kendine çizdiği sosyal profil evdeki halinden o kadar farklı ki o zaman doktora da demiştim benle olan durumları asla olduğu gibi anlatmayacak eminim buna diye. Dışarıdan kime sorsak annem melek gibidir ki onlara karşı öyle de hakkını yiyemem. Ama evdeki baş başa kaldığımız annem bambaşka biri.
 
sevindim evli ve ayrı yaşamanıza. umarım mutlusunzdur da. bazı şeyler acı da olsa tecrübe. siz en azından nasıl anne olmayacağınızı öğrenmişsiniz. bebeğiniz olursa ileride şanslı bir çocuk olucaktır. bir de kabul ederseniz benden size tavsiye, eşinize anne sorunlrını yansıtmayın. biz sıkıntıları unutuyoruz ama onlar unutmuyor. sorunu siz yaşasanız da onlar bileniyor, kinlenebiliyor. benzer şeyleri yaşadım. sonra kafama çok kakıldı o konular bir tartışma anında.
 
Okurken ben mi yazdım acaba bu satırları diye düşündüm. Fazla bir şey söylemicem ama sadece şunu belirtmek istedim, ona benzemekten korkarken ben de bi gün baktım ki farkında olmadan ona benzemişim. O zaman annemle meşgul olmayı, onu değiştirmeye çalışmayı veya neyi niye yapmaya çalıştığına kafa yormayı bıraktım. Çünkü daha büyük bir sorunum vardı, kendim. Kendim olmam gerekiyordu ve onu değiştiremezdim ama zamanımı, kendi bünyeme ondan alıp kattığım düşünce ve davranışlarımı değiştirmeye adadım. O zamandan sonra da annem tam tersi bir şekilde benim motivasyon kaynağım oldu, farkında bile değil tabi. Yani iyi ki bu huyumu da yendim iyi ki ondan aldığım bu huyumu da yendimle mutlu olmaya başladım. Tabi bu öyle bilinçli planlı yaptığım bir şey değil, hadi böyle hisset, bununla meşgul ol deyince olunmuyor. O yüzden size de diyemem tabi. Sadece şuan yazınızı okuyunca geri dönüp nasıl bu konuya üzülmeyi bıraktığımı düşününce fark ettim işin nasılını. İnşallah siz de kendi içinizde oluşan düğümleri en güzel şekilde çözmeyi başarırsınız.
 
Bunu kendi halam da her zaman söylemiştir zaten. O yüzden öyle konularda dikkatliyimdir. Bir şeyi saklamam ama her kafama takılanı da anlatmıyorum. Sonuçta benim annem ama onun değil diye. Yorumlarınız için çok teşekkür ederim.
 
Aslında annemi veya ilişkimizi değiştirmeye çalışmaya ben de çok uzun zaman önce bıraktım. Ama insanın içindeki çocuk hep duruyor sanırım. Hiç beklemediğim zamanlarda kırılırken buluyorum kendimi çünkü.
 
Evet haklısınız, dedim ya ben de bilinçli bırakmadım zaten, dediğiniz gibi hadi yapayım kırılmayayım deyince olmuyor. Ama dedim ya sonra bi an geldi ve o kırıcı bir şey yapınca ben fark etmeden oh iyi ki böyle değilim ben diye sevinmeye başladım. Farkında olmadan geldim o noktaya yani. Belki de bu da bi savunma mekanizmasıdır, uzülmemek için bilinçaltım böyle bir tepki geliştirmiştir. Belki sizin de hayatınızda o an gelir kim bilir, siz bile farkında olmadan bi bakmışsınız ki artık gerçekten üzülmeyi kırılmayı bırakmışsınız. İnşallah da öyle olur, umutsuz olmayın yani. Bazen hiçbir somut olay olmadan da insanın kalbi farklı bakmaya başlıyo olaylara, ya da artık bakmayı bırakıyo diyeyim.
 
Umarım öyle olur. Neredeyse otuzlarıma geldim ama hala aşamadım tam anlamıyla.
 
Bir annezede olarak söyletecek teselli edecek hiç bir şeyimin olmadığını fark ettim. Eşim benim de iyi insan onunla mükafatlandırıldığımı düşünüp mutlu oluyorum.
 
Umarım öyle olur. Neredeyse otuzlarıma geldim ama hala aşamadım tam anlamıyla.
Yaşlarımız da yakın. Ben de bu zihin yapısına geleli çok zaman olmadı. Ama tabi her insanın yolculuğu farklı. Belki sizi iyileştirecek bir şeyler vardır ama daha zamanı gelmemiştir veya öğrenecekleriniz bitmemiştir. İnsan acılardan, olumsuzluklardan çok şey öğreniyor çünkü. Kırıcı taraf asla değişmeyince insanın kendi bakış açısının bilinçli veya bilinçsiz olarak değişmesinden başka çare kalmıyor.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…