- 25 Ekim 2012
- 1.432
- 637
- 178
- Konu Sahibi MissHavisham
-
- #1
yakınındakı bır arkadaşını örgütle kendıne karsı deki benı zorla dışarı cıkarr gelmezsennnn zorla gerekırse kavga edelımm de tek basına bu ruh halı üsüne öküz oturmuş gıbı oluyor..yakın bır arkadasın sayesınde daha kolay olurr...bırde sana tavsıyem sabaha kadar oturuyorsan eger uyumadannn kalk gıyınn cık dısarıı kahvaltı yap yuruyus yap acılırsınnnn..ve o gun aksama kadar uyuma önce bu sekılde normal dengenı kurman lazımmmm.....ılk once bunu yap derımm...cok zor bır durum ama gecıcı bır durummmm lutfennn sende çabala kendın ıcınnn.....
Haklısın, yakın bir arkadaşım memleketteydi yeni döndü. Onunla şimdi biraz biraz dışarı çıkıyorum filan ama; gün geçtikçe onun yanında dışardayken bile daha da robotlaştığımı farkettim. Ayrılığın ilk haftalarında da durgundum tabii ama, artık gülemiyorum, tepki veremiyorum, sinirlenmiyorum bile. Her şey, ama her şey çok gereksiz görünüyor gözüme. Bugün eğer yapabilirsem, dediğin gibi bir ara yürüyüşe çıkmayı deneyeceğim. Yürüyüşe çıkamasam da bir süre telefonumu filan kapatıp, meditasyon yapıp, kitap okumayı planlıyorum. Belki de asıl aradığım huzur içimdedir. Bilmiyorum
Bu gece de uyku tutmadı ve sabahlıyorum. Muhtemelen öğleden sonra 3'e kadar filan da uyurum. Son zamanlarım sürekli olarak böyle geçiyor. Çünkü içimde bir ağırlık ve bıkkınlık var. Gelelim sebebine...
Daha önce açtığım konuları okuyanlarınız vardır. Erkek arkadaşımdan, yaklaşık iki ay önce, sorumsuz olduğu ve üç ay boyunca bana iş arıyorum dediği halde aramadığını öğrendiğim için ayrıldım. Ayrılma sebeplerimin mantıklılığından ve bu ilişkinin yürüyemeyecek olduğundan şüphem yok. Maalesef bu konuda sahte bir umuda kapılamayacak kadar akıllıyım. Bazen keşke biraz aptal olsaydım da hayat daha kolay olsaydı diyorum. Eminim bu hisse çoğunuz aşikarsınızdır.
Ben mantığımla kalbim arasında bir seçim yaptım. Ve kırılan ve daha da çok kırılacak olan kalbim yerine mantığımı seçtim. Pişman değilim ancak kalbimi soğutamıyorum. Bazen ondan nefret ettiğimi düşünmeye çalışıyorum, karşı karşıya geldiğimizde yaptığı her hareketi bin kere eleştiriyorum. Ama yine de üzülmeden edemiyorum.
Beni hala sevdiğini, barışmak istediğini çok iyi biliyorum. O da benim onunla asla barışmayacağımı çok iyi biliyor ama yine de beni uzaktan da olsa görmek için neler yaptığını çok iyi biliyorum. Şimdi belki seni bu kadar seviyorsa, sen de seviyorsan niye bıraktın diyeceksiniz; o zaman size tavsiyem diğer açtığım konuları okumanız. Çünkü bunca sevgiye rağmen ortada mantıkla örtüşmeyecek hatalar oldu.
Her neyse; lafı uzattım farkındayım. İşin kısası, ben kendimi bir robot gibi hissediyorum artık. Aşktan yana hiç bir beklentim, ümidim yok. Ondan sonra bir başkasını sevemeyecek gibi hissediyorum, hani sevmeyi istiyor musun diye sorsanız ona da evet diyemem. Eylül'de yurt dışına gidiyorum ve en az 12 ay ülkeme dönmeyeceğim. Şuan içinde bulunduğum bu ruhsuz, bu robotvari halimle son 1.5 ayımı geçirmek ve oraya böyle gitmek istemiyorum.
Hiç kimseyle konuşmak, hiç bir şey yapmak istemiyorum. Sadece ve sadece uyumak istiyorum - ki biliyorum bu da depresyon belirtisi. Ancak geceleri sabaha kadar da uyuyamıyorum. Üzülüyorum ama aynı zamanda hissizleşiyorum, en son ne zaman ağladığımı hatırlamıyorum, ama son zamanlarda istesem de ağlayamıyorum.
Bu saçma sapan ruh halinde bulunan, veya bir dönem bunu yaşayan arkadaşlar varsa, benim isteğim içimizi soğutmak için neler yaptığımızı paylaşalım. Eminim benim kadar buna bir çok arkadaşımızın ihtiyacı vardır.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?