İçimizi nasıl soğutuyoruz?

MissHavisham

BabyGoat
Kayıtlı Üye
25 Ekim 2012
1.432
637
178
Bu gece de uyku tutmadı ve sabahlıyorum. Muhtemelen öğleden sonra 3'e kadar filan da uyurum. Son zamanlarım sürekli olarak böyle geçiyor. Çünkü içimde bir ağırlık ve bıkkınlık var. Gelelim sebebine...

Daha önce açtığım konuları okuyanlarınız vardır. Erkek arkadaşımdan, yaklaşık iki ay önce, sorumsuz olduğu ve üç ay boyunca bana iş arıyorum dediği halde aramadığını öğrendiğim için ayrıldım. Ayrılma sebeplerimin mantıklılığından ve bu ilişkinin yürüyemeyecek olduğundan şüphem yok. Maalesef bu konuda sahte bir umuda kapılamayacak kadar akıllıyım. Bazen keşke biraz aptal olsaydım da hayat daha kolay olsaydı diyorum. Eminim bu hisse çoğunuz aşikarsınızdır.

Ben mantığımla kalbim arasında bir seçim yaptım. Ve kırılan ve daha da çok kırılacak olan kalbim yerine mantığımı seçtim. Pişman değilim ancak kalbimi soğutamıyorum. Bazen ondan nefret ettiğimi düşünmeye çalışıyorum, karşı karşıya geldiğimizde yaptığı her hareketi bin kere eleştiriyorum. Ama yine de üzülmeden edemiyorum.

Beni hala sevdiğini, barışmak istediğini çok iyi biliyorum. O da benim onunla asla barışmayacağımı çok iyi biliyor ama yine de beni uzaktan da olsa görmek için neler yaptığını çok iyi biliyorum. Şimdi belki seni bu kadar seviyorsa, sen de seviyorsan niye bıraktın diyeceksiniz; o zaman size tavsiyem diğer açtığım konuları okumanız. Çünkü bunca sevgiye rağmen ortada mantıkla örtüşmeyecek hatalar oldu.

Her neyse; lafı uzattım farkındayım. İşin kısası, ben kendimi bir robot gibi hissediyorum artık. Aşktan yana hiç bir beklentim, ümidim yok. Ondan sonra bir başkasını sevemeyecek gibi hissediyorum, hani sevmeyi istiyor musun diye sorsanız ona da evet diyemem. Eylül'de yurt dışına gidiyorum ve en az 12 ay ülkeme dönmeyeceğim. Şuan içinde bulunduğum bu ruhsuz, bu robotvari halimle son 1.5 ayımı geçirmek ve oraya böyle gitmek istemiyorum.

Hiç kimseyle konuşmak, hiç bir şey yapmak istemiyorum. Sadece ve sadece uyumak istiyorum - ki biliyorum bu da depresyon belirtisi. Ancak geceleri sabaha kadar da uyuyamıyorum. Üzülüyorum ama aynı zamanda hissizleşiyorum, en son ne zaman ağladığımı hatırlamıyorum, ama son zamanlarda istesem de ağlayamıyorum.

Bu saçma sapan ruh halinde bulunan, veya bir dönem bunu yaşayan arkadaşlar varsa, benim isteğim içimizi soğutmak için neler yaptığımızı paylaşalım. Eminim benim kadar buna bir çok arkadaşımızın ihtiyacı vardır. :ssz::ssz:
 
yakınındakı bır arkadaşını örgütle kendıne karsı deki benı zorla dışarı cıkarr gelmezsennnn zorla gerekırse kavga edelımm de tek basına bu ruh halı üsüne öküz oturmuş gıbı oluyor..yakın bır arkadasın sayesınde daha kolay olurr...bırde sana tavsıyem sabaha kadar oturuyorsan eger uyumadannn kalk gıyınn cık dısarıı kahvaltı yap yuruyus yap acılırsınnnn..ve o gun aksama kadar uyuma önce bu sekılde normal dengenı kurman lazımmmm.....ılk once bunu yap derımm...cok zor bır durum ama gecıcı bır durummmm lutfennn sende çabala kendın ıcınnn.....
 
yakınındakı bır arkadaşını örgütle kendıne karsı deki benı zorla dışarı cıkarr gelmezsennnn zorla gerekırse kavga edelımm de tek basına bu ruh halı üsüne öküz oturmuş gıbı oluyor..yakın bır arkadasın sayesınde daha kolay olurr...bırde sana tavsıyem sabaha kadar oturuyorsan eger uyumadannn kalk gıyınn cık dısarıı kahvaltı yap yuruyus yap acılırsınnnn..ve o gun aksama kadar uyuma önce bu sekılde normal dengenı kurman lazımmmm.....ılk once bunu yap derımm...cok zor bır durum ama gecıcı bır durummmm lutfennn sende çabala kendın ıcınnn.....

Haklısın, yakın bir arkadaşım memleketteydi yeni döndü. Onunla şimdi biraz biraz dışarı çıkıyorum filan ama; gün geçtikçe onun yanında dışardayken bile daha da robotlaştığımı farkettim. Ayrılığın ilk haftalarında da durgundum tabii ama, artık gülemiyorum, tepki veremiyorum, sinirlenmiyorum bile. Her şey, ama her şey çok gereksiz görünüyor gözüme. Bugün eğer yapabilirsem, dediğin gibi bir ara yürüyüşe çıkmayı deneyeceğim. Yürüyüşe çıkamasam da bir süre telefonumu filan kapatıp, meditasyon yapıp, kitap okumayı planlıyorum. Belki de asıl aradığım huzur içimdedir. Bilmiyorum :ssz::ssz:
 
Haklısın, yakın bir arkadaşım memleketteydi yeni döndü. Onunla şimdi biraz biraz dışarı çıkıyorum filan ama; gün geçtikçe onun yanında dışardayken bile daha da robotlaştığımı farkettim. Ayrılığın ilk haftalarında da durgundum tabii ama, artık gülemiyorum, tepki veremiyorum, sinirlenmiyorum bile. Her şey, ama her şey çok gereksiz görünüyor gözüme. Bugün eğer yapabilirsem, dediğin gibi bir ara yürüyüşe çıkmayı deneyeceğim. Yürüyüşe çıkamasam da bir süre telefonumu filan kapatıp, meditasyon yapıp, kitap okumayı planlıyorum. Belki de asıl aradığım huzur içimdedir. Bilmiyorum :ssz::ssz:

acı doruğa cıktıgı zaman ınsanın gözünden ne yas gelır ne ağlar ne bağırır öyle robot gıbı olurr.. kessen kanı akmaz....ve ınsan kendı kendını tedavı ede bılır ancak baskalarıının faydasını beklemektense kendını toparlamaya bı yerden başlamak en kolayuı aslında..bı seylere zorlayarak ıstemeyerek de olsa yapmak....zamanlaa hafıflıyorsunnn alışıyorsun..bı ara unutur gıbı oluyorsun bakıyorsun en ufak bırsey çıkıyor karsına o an kalbın cız edıyor ama bu dönemı atlattığın ıcınn okadar da koymuyor yanı hayat devam edıyor...kıtap okumak medıtasyon her neye kendını yakın hıssedıyorsan ona zorla kendını...yasadıgın yerde denız göll gıbı bır yer varsa orda da yapabılrısın medıtasyon hatta balık tutabılrısınnn kafan dağılır belkı...bugun kesınlıkle uyuma aksama kadar ve normal saate dönnnn...aksama kadar yatmakta ınsanı hantallaştırıyor...
 
Bu gece de uyku tutmadı ve sabahlıyorum. Muhtemelen öğleden sonra 3'e kadar filan da uyurum. Son zamanlarım sürekli olarak böyle geçiyor. Çünkü içimde bir ağırlık ve bıkkınlık var. Gelelim sebebine...

Daha önce açtığım konuları okuyanlarınız vardır. Erkek arkadaşımdan, yaklaşık iki ay önce, sorumsuz olduğu ve üç ay boyunca bana iş arıyorum dediği halde aramadığını öğrendiğim için ayrıldım. Ayrılma sebeplerimin mantıklılığından ve bu ilişkinin yürüyemeyecek olduğundan şüphem yok. Maalesef bu konuda sahte bir umuda kapılamayacak kadar akıllıyım. Bazen keşke biraz aptal olsaydım da hayat daha kolay olsaydı diyorum. Eminim bu hisse çoğunuz aşikarsınızdır.

Ben mantığımla kalbim arasında bir seçim yaptım. Ve kırılan ve daha da çok kırılacak olan kalbim yerine mantığımı seçtim. Pişman değilim ancak kalbimi soğutamıyorum. Bazen ondan nefret ettiğimi düşünmeye çalışıyorum, karşı karşıya geldiğimizde yaptığı her hareketi bin kere eleştiriyorum. Ama yine de üzülmeden edemiyorum.

Beni hala sevdiğini, barışmak istediğini çok iyi biliyorum. O da benim onunla asla barışmayacağımı çok iyi biliyor ama yine de beni uzaktan da olsa görmek için neler yaptığını çok iyi biliyorum. Şimdi belki seni bu kadar seviyorsa, sen de seviyorsan niye bıraktın diyeceksiniz; o zaman size tavsiyem diğer açtığım konuları okumanız. Çünkü bunca sevgiye rağmen ortada mantıkla örtüşmeyecek hatalar oldu.

Her neyse; lafı uzattım farkındayım. İşin kısası, ben kendimi bir robot gibi hissediyorum artık. Aşktan yana hiç bir beklentim, ümidim yok. Ondan sonra bir başkasını sevemeyecek gibi hissediyorum, hani sevmeyi istiyor musun diye sorsanız ona da evet diyemem. Eylül'de yurt dışına gidiyorum ve en az 12 ay ülkeme dönmeyeceğim. Şuan içinde bulunduğum bu ruhsuz, bu robotvari halimle son 1.5 ayımı geçirmek ve oraya böyle gitmek istemiyorum.

Hiç kimseyle konuşmak, hiç bir şey yapmak istemiyorum. Sadece ve sadece uyumak istiyorum - ki biliyorum bu da depresyon belirtisi. Ancak geceleri sabaha kadar da uyuyamıyorum. Üzülüyorum ama aynı zamanda hissizleşiyorum, en son ne zaman ağladığımı hatırlamıyorum, ama son zamanlarda istesem de ağlayamıyorum.

Bu saçma sapan ruh halinde bulunan, veya bir dönem bunu yaşayan arkadaşlar varsa, benim isteğim içimizi soğutmak için neler yaptığımızı paylaşalım. Eminim benim kadar buna bir çok arkadaşımızın ihtiyacı vardır. :ssz::ssz:

Erkek arkadaşın sorumsuz mu? İleride beraber bir aile kurabileceğin kadar güvenebileceğin biri mi? Eğer bu sorulara içtenlikle cevap verebiliyorsan ve güvenemeyeceğine karar vermişsen hiç düşünme. Neden biliyor musun? Ben sorumsuz birine 4 yılımı verdim. Çok seviyordum. 2. yılımda güvenemeyeceğimi anladım ama seviyorum diye ayrılmadım. Sonunda dayanamadım ve ayrılan ben oldum. Bu arada sevgim de bitmişti zaten. Olan yine bana ve zamanıma oldu. Keşke daha önce ayrılsaymışım diyorum. Yurtdışına gidiyor olman çok büyük bir şans. İstesen de istemesen de kafan dağılacak orda, her şey yeni olacak. Gittikçe daha az düşüneceksin. Hiç canını sıkma bence.
 
bu konuda tecrübeli biri olarak diyebilirim ki, olay tamamen beyinle ilgili.. beyinde çok kullanılan bilgiler hep ön sıralarda, gözünüzün önündedir. kullanılmadığında ise zamanla arka sıralarda kaybolur gider.

ilk yapman gereken şey onu beyninden / hayatından çıkarmak. yani arkadaşını kat'iyen görmeyeceksin ve onu hatırlatacak eşya vb. şeyleri ortadan kaldıracaksın. onu hatırlatacak insanlarla görüşmeyecek, onu hatırlatacak yerlere gitmeyeceksin.

beyin sürekli olarak bir şeylerle meşgul olmak ister. bu yüzden ikinci olarak beynine meşgul olması için ilgisini çeken şeyler vereceksin.. görmek istediğin yeni yerler varsa bunu şimdi yapabilirsin. yeni insanlarla tanışmak ve yeni bir hobi vb ile uğraşmak çok iyi gelecektir. hareketli, eğlenceli şarkılar dinleyebilirsin, ama aşktan meşkten bahsedenleri dinleme :) veya anlamadığın bir dildeki şarkıları dinle.

bir de uyku düzenini korumanı öneririm 12-06 arası mutlaka uyu ve günde en fazla 8 saat uyumalısın.

ayrıca güneşli, açık havalarda açık alanlarda zaman geçirmek çok iyi geliyor.

gerisi zamana kalmış bir şey..
 
cattycat ; ne demek istediğini çok iyi anlıyorum, zaten ben de senin yaşadığın bu durumu yaşamamak için ayrıldım. Çünkü biliyorum ki böyle büyük bir sorumsuzluk yapan insana güvenemem. Yaşım da artık çok küçük değil, daha mantıklı ve geleceğe yönelik düşünmem gerek. :ssz: Yurtdışına gitmek, evet iyi olacak belki ama oraya gidene kadar da kendime çeki düzen vermem gerek.

econo ; önerilerin için teşekkür ederim. Aslında hiç bir şekilde onu görmemem, onunla iletişim kurmamam, onu hatırlatan şeylerle ilişiğimin bulunmaması gerektiğinin farkındayım ama maalesef bunu yapamıyorum. Bazen karşımdakine bir daha asla ama asla görüşmek istemediğimi söylüyorum, ama o çok kötü oluyor, ağlıyor. Sonra bazen diyorum ki tamam ama bari ben seni aramadan arama. Bu kez de mail atıyor, merak ettim seni filan diye. Kızamıyorum da. İstemiyorum da aslında. Hani ona diyorum görüşmeyelim filan diye, gerçi yüzyüze görüşmüyoruz zaten, telefonda görüşüyoruz, ama ben de o olmayınca zaten çok sağlıksız olan bu yalnız ve depresif ruh halim daha da kötüye gider gibi hissediyorum. Çünkü bana değer veren son insanın varlığı da ortadan kalkarsa tüm bu yükü nasıl kaldırırım bilmiyorum. Bir yandan ona da üzülüyorum, ama acı gerçek bu. :ssz:
 
Son düzenleme:
Sabahın ilk saatlerinde yine mutsuzum. Burada o kadar çok aldatma hikayesi görüyorum, kendisini sevmeyen ilgi göstermeyen erkeklerden şikayet edenleri görüyorum. Benim sevgilim gözlerimin içine bakarken gözleri gülerdi, her haliyle hissettirirdi sevdiğini. Asla aldatmazdı beni. Ne olurdu sorumsuz olmasaydı? Ne olurdu tembel olmasaydı? Neden bir adamın her şeyi tam olamıyor ya?! :50:

O kadar saçma bir durum ki... Ondan sonra aşka soğumuşsun, yok kendini kapamışsın. Nasıl kapatmayayım ya? Çok seviyor, sana tapıyor da noluyor? Yine bir şekilde canını yakıyor, yine seni yüzüstü bırakıyor, kalbini kırıyor, hayallerini yıkıyor. Hepsi bir şekilde sana zarar veriyor. Lanet olsun ya. :43:

Ya göz yaşlarım gözlerime doluyor ama bir türlü akmıyor. Fal baktırıyorum sürekli, yok internette falcılara baktır, yok telefonda uygulamalardan bak, yok kahve iç millete baktır. Sanki hangi faldan ne bekliyorum ya? Aşık oldum da noldu yani? Yeni aşk mı bekliyorum? Yoksa biten aşkımın kurtuluşunu mu görmek istiyorum? Hiç bir şey duymak istemediğim halde niye fal baktırıyorum acaba?

Bir saat mutluysam, 23 saat mutsuzum. Ne aşkmış... Geri dönemem, asla. Çünkü biliyorum ki artık asla eskisi gibi olmayacak. İçimde öfke var ya, karşı karşıya gelsek yaptığı esprilere bile tahammülüm kalmamış. Bir şey söylüyor alttan alttan laf mı sokuyor diye uyuz oluyorum. Kendince trip mi yapıyor napıyorsa artık bir şey ima ediyor boğazlayasım geliyor. Ama böyle işte gerizekalı gibi sabahlara karşı da diyorum ki beni ne çok severdi önceden filan. Kıyamazdı da ondan ben eşşek gibi hem okuyup hem çalışırken o yattı değil mi? ...

Şuanda deli gibi yazıyor olabilirim. Açıkçası bir kez daha dönüp kontrol etmiyorum cümlelerimi. Saçmalıyorsam da umrumda değil yazarak bunları atmam lazım içimden yoksa bağırarak atacağım ev ahalisi ayaklanacak.
 
Merhabalar.
Durumunuza üzüldüm, hiç bir aşk bitmesi için başlamıyor. Ancak ilişkide yaşadıklarımız bizi yönlendiriyor. Seninde mutlaka haklı sebeplerin vardı, erkek arkadaşınla birlikteyken 24 saat mutlu muydun? İlişkinin son zamanlarında demekki onunla mutlu olduğun her an içinde mantığından kaynaklı bir mutsuzluk vardı. Akıllı ve mantıklı bir bayan olduğun için böyle düşünmüşsün. Üzüleceğine bile bile ayrılık kararı almak, eski erkek arkadaşın seninle barışmak isterken barışmamak çok çok haklı sebeplerin olduğunu gösteriyor. Bak ne güzel yurt dışına gidecekmişsin. Bende bunlara benzer şeyler yaşadım ve gidip kendimi resetleyip geri geldim :21: Hayatımın aşkını geri döner dönmez buldum ve şuanda nişanlıyım. Hoş, birsürü problemimiz var orası ayrı konu ama hayatımda olan insan diğerleriyle kıyaslanamaz bile. Sende önündeki zamanı iyi değerlendir, yurt dışında yeni çevreler, yeni arkadaşlıklar, yeni mekanlar... Ben kendimi adeta gezmeye adamıştım, tek başıma bile olsam geziyordum sıkılmadan bıkmadan. Sende başarabilirsin. Sorumsuzdu diyorsun, önüne ne insanlar çıkacak, iyi ki ayrıldım diyeceksin. Bunu söylemek çok zor ama bu kadar acı çekerken hala ayrı kalmayı tercih ediyorsan gerçekten kuvvetli sebeplerin var. Hakkında hayırlısı olsun inşallah, ilerde çok çok mutlu olursun:34:
 
Back
X