Çok iyi etmişsin, eminim çok şaşırmıştır.. Bir müddet düşünsün, ölçsün biçsin bakalım. Sen en kıymetli varlığın olan çocuğunla onu aynı çatı altına sokacak değeri vermişsin, o da bir zahmet seni ailesine takdim edecek kadar sahiplensin artık. Yok yapamıyorsa ne ala, zaten sana ve çocuğuna kol kanat gerecek güçte bir adam değilmiş dersin, geçer gidersin.
Annelerin, daha doğrusu kadınların gözünde dul kadınların imajı kötüdür genellikle, hele çocukları da varsa..
Çünkü kadın ne olursa olsun, kan kusup kızılcık içtim demeli, günde 5 vakit dayak bile yese "Aman beyim, canım beyim" demeli, katlanmalı, sebat etmeli, ama asla yuvasını yıkmamalıdır. Hele bir de çocuk varsa ortada, en erdemli, en kıymetli anne; aldatılmasına, hor görülmesine, aşağılanmasına, kısaca cehennem hayatı yaşamasına rağmen yuvasını dağıtmayan annedir.
En yakın örnek olan benim kayınvalidem, kayınpederim tarafından evliliklerinin ilk yılından itibaren sürekli aldatılmış ve dayak yemiş bir insandır. Hatta kayınpederim kendisine "Biliyor musun, kuman hamile kaldı, belki seni bırakır onu alırım" gibi iğrenç şakalara dahi maruz bırakılmıştır. Buna rağmen evladı için yuva dediği o rezilhaneyi yıkmamakla iftihar eder durur. Bir yandan da "Ömrüm de tek bir gün görmedim, cehennemi bu dünyada yaşadım" der ve oğlundan bunların karşılığında aşırı bir ilgi bekler.
İşte bu tip kadınlar (ki Türk kadınlarının yüzde 80'i falan böyle), kendilerinin başaramadığı, cesaret edemediği o yol ayrımını başarabilen kadınlara öfke ile maskelenmiş bir kıskançlıkla bakarlar. Kin kusarlar, ötekileştirirler. Her gece başkası ile düşüp kalkan ve kocasını sırf zevk-i sefa alemlerine dalmak için terk etmiş iffetsizdirler o kadınlar..
Bak arkadaşım, şu bir gerçek ki senin sevgilin olan bu kişi bir şekilde seni ailesine anlatsa ve ailesinin onayı olmaksızın seninle evlense dahi, evlilik hayatınız boyunca seni onlara karşı koruyamayacak. Zaman zaman buranlar, ikilemler yaşayacak. Dediğim gibi önce kendisi yenmiş dğeil ki kafasındaki ön yargıları. Eğer sen bekar bir kız olsaydın, gene de cinsel talepleri olabilecek miydi senden? Muhtemelen hayır. Ama dul olduğun için cinselliğe hayır demeye geçerli mazeretin yok onun gözünde.
Bu arada eğer evlenirseniz, oğlun ona baba demeli mi, bir daha düşün. Bence üvey babaya baba değil, abi, amca gibi bişey söylenmeli. Ki çocuk onun öz babası olmadığını, bir yabancı kadar olmasa dahi ondan da kendisini muhafaza etmesi gerektiğini her daim aklının bir köşesinde tutsun. Ona bir baba teslimiyeti ile bırakamsın kendini.
Çok uzattım ama aklıma bir arkadaşımın yaşadığı bir olay geldi.
Arkadaşım eşi ile yeni ayrılmış veya ayrılmak üzereydi.
Bir iş arkadaşı ile iş seyahatine çıkmışlar. İş arkadaşı evli bir erkek. Arkadaşımın evliliğinin durumunu ise tüm şirket biliyor. Bu adam seyahat tarihi netleştikten sonra arkadaşıma komplimanlar yapmaya ve aşırı bir alaka göstermeye başlamış. Ben olaya an be an şahidim. Arkadaşımın bu adama hiç ilgisi yoktu, tip olarak itici buluyordu hatta. Ama sırf birisi onunla alakadar oluyor, onu beğeniyor diye olayın içine çekildi yavaş yavaş. Adamın evli olmasını dahi unuttu, ki aslında oruç tutan, dindar denilebilecek, ahlaki değerlere saygılı yaşamış bir insandı.
Seyahatteyken bu adam arkadaşım odasına kahve içmeye gelmek için ısrarcı olmuş, o gece odasında kahve içmişler, hafif bir yakınlaşma da olmuş. Arkadaşım ertesi gün bana kalbinin nasıl deli deli attığını heyecanla anlatmıştı. Fakat çok iyi biliyorum ki, bu heyecanın o adamın şahsı ile alakası yok. Tamamen "beğenilmek, istenmek ve yeni bir aidiyetin ilk heyecanı".
Ertesi gece adam tekrar odaya gelmiş ve sevişmek için ısrarcı olmuş.
Arkadaşım reddetmiş. Biz telefonla konuştuğumuzda da kesinlikle böyle bişeyin olamayacağını, zaten onunla sevişmeyi açıkçası hayal bile edemediğini, bekar bir erkek olsa idi bile gene de bir erkek olarak itici bulduğunu söylemişti.
Ama ne olmuş dersiniz.. Adam "eğer kabul etmezsen tüm hislerim şu an burada biter ve çeker giderim" deyince arkadaşım kabul etmiş.. Evet, gerçek bu, yüzde yüz gerçek bir olay. Ne adamı beğeniyor, ne evli biriyle ilişki yaşayacak bir kadın aslında. Adamın o tehdit cümlesi aslında ne kadarda itici ve "ben olsam anında odadan kovardım" dedirtiyor insana oysa ki değil mi.. Ama nasıl bir psikolojide ise o anda o tehdite yem olmuş.
Sabaha doğru adam odasına dönmüş, sabahleyin de hiç birşey olmamış gibi davranmış. "Nasıl yani, hiç bişey yaşanmamış gibi mi davranacağız" diye sorunca arkadaşım, "Başka bir iş seyahtimiz olmadığı müddetçe evet" diye cevap vermiş.. Yorum bile yapamıyorum, boğazım düğümlendi gene..