İlişkideki Tavırlarınız?


Karşı tarafın tepkisi değişiyor. Ben mesela eğer görüşmek istiyorsam gider "şu gün müsait misin/şuraya gidelim mi" diye teklif ederim, dediğim gibi hiç çekinmem yok, belki de ben fazla atak davranıyorum bilmiyorum

Karşı tarafın tepkisi demiştim. Bazıları kartları açık oynamaktan hoşlanmıyor, daha utangaç veya "hanım hanımcık" birini istiyor. Bazıları tam tersi, karşılarında açık davranan, davranışlarının altında başka anlamlar aramayacağı birinden memnun oluyor. Biri mesela benim "hadi bilmemnereye gidelim" demelerimden sıkılıyor, diğeri "oh be her şeyi benden beklemeyen biri, hadi o zaman" diyor.

Trip atmayan, çat diye karşılarına dikilen birine nasıl davranmaları gerektiğini bilmiyorlar :)) Başka bir başlıkta anlatmıştım. Birisiyle tanıştım, ilk çıktığımız gecenin sonuna geldik, baktım bu gayet ilgisiz. Geçtim karşısına, "dürüst ol, sarmadı di mi?" dedim. "Yok ondan değil, midem kötü" dedi. "Bu benim soruma cevap değil, sarmadı di mi" dedim. Kemküm etti, "ya evet" dedi en sonunda. "E iyi o zaman, memnun oldum tanıştığıma, hoşçakal" dedim döndüm evime. Ne aklımda soru işaretleri kaldı, ne evde ona trip attım veya tavır yaptım. Ama o şaşırdı, muhtemelen daha önce böyle bir soru soran olmamıştı

Ben konuşma esnasında "ben açık iletişim kurarım, bir derdim varsa kendi kendime kafamda kurmam, gelir söylerim. Senin de aynısını yaptığını farz ederim, o yüzden bana tavır yaparsan üstüne gelmem, kızdığın kırıldığın veya emin olamadığın bir şey olursa gel sor" derim. Ve öyle de davranırım.

Bu tutumumun avantajını da yaşadım dezavantajını da. Bir kere her şeyi karşı taraftan beklememek daha keyifli ve rahat oluyor, öbür türlü yanlış anlaşılmalar da olabiliyor. Atıyorum adam size pazar günü dışarı çıkmayı teklif edecek ama nasıl tepki vereceğinizi kestiremiyor. Siz daha önceden buluşmanın lafını bile etmiş olsanız daha rahat bir şekilde teklif edebiliyor. Siz de "niye etmedi, niye görüşelim demiyor" kuruntularınızdan kurtuluyorsunuz.

Dezavantajı ne derseniz, alışık oldukları ve başa çıkabilecekleri kadın tipi olmuyorsunuz, bu yüzden bocalayabiliyorlar. Ayrıca rahat ve eşit (mesaj atma, arayıp sorma vs bakımından) davrandığınızda "rahat insan" olabiliyorsunuz.

Ama en önemlisi tabii ki, daha önce de dendiği gibi, kendinizden eğer siz rahatsız değilseniz, daha uzun ilişki adına kendi tutumunuzu değiştirmeden size uyan adamı bulmak. Yoksa ben de naz niyaz yapan, kendini ağırdan satan biri olsam bambaşka adamları bulabilirdim ama ben kendimi kasamam ki. Sabah "öeh erken kalmaktan nefret ediyorumm" yazmak geliyorsa içimden "ay şimdi ondan önce ben yazmış olmayayım" diye yazmamazlık edemem.

Ne demiş ünlü Türk düşünürü Tarkan, "başkası olma kendin ol/böyle çok daha güzelsin"
 
Ah ah ne sen sor ne ben soyleyeyim. Yurt disinda Turk olsun diye tutturdum. Tutturamadim.

Niye kız yurtdışındakiler öyle filmlerde gördüğümüz gibi cillop değilmi yoksa
Gerçi çok soğuk oluyorlar diye duymuştum.
"nörüyoon sevdiğim" dediğimde anlamayacak sevgiliyi napim dimi
 
Niye kız yurtdışındakiler öyle filmlerde gördüğümüz gibi cillop değilmi yoksa
Gerçi çok soğuk oluyorlar diye duymuştum.
"nörüyoon sevdiğim" dediğimde anlamayacak sevgiliyi napim dimi

İşte ben geğiren , göbekli , bulduğu her fırsatta göbeğini kaşıyan, kısa boylu, esmer , kıllı birini aradığım için tutturamadım. Aklım başıma geldi ama geç geldi.
 

Bayıldım sana, keyifle okudum

Aslında halimden pek memnunum diyemem, değişmek istiyorum biraz.
Yani önümde 2 seçenek var; ya adamlar yanlış, yada benim tutumumdan böyle oluyor. 2.si gibi geldi bana.
Senin anlattığının tam tersi bir yapım var. Başlarda güzel ilgi görmek ama, sonra yanlış giden bir şey var ortada diyorum ve kabak tadı vermeye başlıyor Mesela ilk buluşmalarımda genelde hiç sorun yaşamam ben, herşey çok güzel gider, buluşma sonrası ilk o arar, tekrar buluşmak istediğini söyler. 2.ci buluşmada olur büyük ihtimal ama sonrası yürümüyor
Ben istiyorum ki hep mesaj atsın, ilgilensin. Acık naz yapayım. Onun hislerinden emin olursam bende adım atarım diyorum ama ben emin olana kadar ortada ne flört kalıyor ne ilişki :)
Bide hem ilgi göstermem hemde adamı ilgi göstermedi diye yine ben bırakırım, ayrılan taraf ben olurum utanmadan
Ama şuda var; mesela o bana msj attığı sürece gayet iyiyimdir, trip atmam pek fazla. Olumlu davranırım, buluşmaktan falanda bahsederim çekinmem bende. Zaten o yüzden genelde gerçekleşiyor bu buluşmalar. İlk o der mesela buluşalım diye, ya kabul ederim yada 1 2 gün sonra tekrar msj attığında hadi buluşalım derim :) benim sorunum ilgi gösteremiyorum fazla, doğal olamıyorum kasıyorum kendimi. Mükemmel görünmeye çalışıyorum galiba karşımdakine. Aslında hiçte işe yaramıyor diyemem. Ayrıldıktan sonra beni aramayan eski sevgilim olmadı diyebilirim ama onunda bir anlamı yokki. Ben ayrıldıktan sonra aramasını değil, ilişki sürerken yürütebilmek istiyorum.
 

cok tatlı ifade etmişsin kendini
fakat sevip de heycanlanmayan var mıdır acaba...

kendini kaptırmak istemiyor kontrollu olmaya calısıyorsun anladıgım kadarıyla. birebir aynı olmasak da benzer sekilde davranıyordum.
ama ben hep ilk adımı karsı taraftan bekleyenlerden degilim, spontane gelişiyordu...
fakat gözüme kestirdiysem kurtulamaz elimden... bir o kadar kendimi geri cekmesini de bilirim.
hep güçlü durmaya çalıştım, kendi soyledikleri şu ki buna hayran olup gelmişler...
ama sonra ya askerlik arkadası gibi olurdum incinecegimi düsünmezlerdi
ya da once buyulenip geldikleri bu sey onları ezik hissettirdiginden olsa gerek surekli uste cıkma gayreti icinde olurlardı,
sonucta kadın erkek iliskileri aslında egolarımıza hitap eden birseydir; benim bu tavrım onlari tatmin etmiyor ve iliskideki rolu benimsemelerine engel oluyordu sanırım.

yasadıklarımın üzüntüsüyle öyle kırılgan biri oldum ki... o sırada su an beraber oldugum kisi karsıma cıktı.
cok net bir durusa sahip olan, mızmızlanılmasından hoslanmayan biriydi. hem onun bu tavrı hem de benim sert tavrımın biraz kırılmasından ötürü iyi bir uyum yakaladık. normalde sevgimi hissetsem de cok belli etmeyen biriydim, bu kisiye davranıslarımla da belli ettim. kendimden taviz vermeden onun egosunu okşayacak sözlerden/davranıslardan sakınmadım.
kendisini bir kadının kahramanı gibi hissetmesine izin verdim. şefkatimi annelige dönüştürmeden göstermekten çekinmedim.
normalde kikirik biriyimdir ama erkek arkadaslarıma belli etmezdim. ona uzak durmadım hep cok samimi bıcır bıcır ama bir o kadar da mesafeli olmaya calıstım. boyle oldukca onun gözünde albenimin arttıgını da hissettim.
bir de başlamadan onceki dönemlerde bu kisi bana cok yazıyordu ama kafamda soru isaretleri oldugu icin ciddi bir iliski olamayacaksa baslamamalıyım hatta ortak arkadaslarımız ve konumumuz geregi bu iliski hic olmasa daha iyi diye bakıyordum.
cok kovalamadı, ısrarcı da olmadı. ama ilgisini öyle cok belli ediyordu ki... sonrasında uzuun felsefik bir konusmanın ardından itirafta bulunmusuz gibi oldu, neye ugradıgımı şaşırdım, duygularımı orada bırakamadım. ama iyi ki de bırakmamışım diyorum su an...
 

Ya şimdi şu açıdan düşün, birisi sana sen yazdığın sürece yazıyor ama fazlasını yapmıyor, sen açık açık ilgileniyorsun ama o hiç adım atmıyor. İlgi göstermiyor. Görüşüyorsunuz, görüştüğünüzde iyi güzel davranıyor ama sonrasını kendiliğinden getirmiyor. Niye ilgi göstermeye devam edesin ki? Adamlar açısından da böyle. Tamam çok boş bırakma yine ilgilensin veya çok ilgi gösterme, ama biraz da nazı azalt :))

Onun hislerinden emin olmayı bekleme. Yani en fazla ne kaybedebilirsin ki? Büyük adımlar atma ama bir gün de ilk mesajı sen at mesela, ne bileyim minik de olsa ilgi göster. Diyelim adam hislerinde tutarlı değil ve ilişkiye dönüşmedi, ne kaybedersin? Öte yandan adamın hislerinin gerçek olduğunu düşün ve sırf sen birkaç küçük adım attın diye neler kazanabilirsin? Belki adamlar senden ilgi görmediği için senden emin olamıyorlar.

Benim gidip "ben senden hoşlanıyorum" dediğim adam oldu, elimde patladığı da oldu olayın Ama ne kaybettim? Belki her şey çok güzel olacaktı, şansımı denedim. Olmadı. Ama en azından artık "ya ilk adımı atsaydım nolurdu" diye düşünmüyorum, biliyorum.

Bu sefer geyik değil, çok sevdiğim bir laf vardır hayatımda uygulamaya çalıştığım:
Hayatında hiç başarısızlık yoksa, yeterince risk almamışsın demektir.
 
hep güçlü durmaya çalıştım, kendi soyledikleri şu ki buna hayran olup gelmişler...
ama sonra ya askerlik arkadası gibi olurdum incinecegimi düsünmezlerdi

:90::90::90: Ay bu benim amaaa.
Gece gece güldüm valla, resmen benim durumun çoğu (normal) erkek arkadaşımla ya
 
:90::90::90: Ay bu benim amaaa.
Gece gece güldüm valla, resmen benim durumun çoğu (normal) erkek arkadaşımla ya

ben de genelde oyleyimdir hatta en özel seylerini bana anlatırlar. bi gidin kendi aranızda dertlesin diyorum, nafile.
sevgiliye eskiden cilveli cilveli degil de gayet düz davranınca o da unutuyordu dogal olarak kimle konustugunu...
neyse gec olsun güc olmasın demisler artık ogrendim işveyi
 
İşte ben geğiren , göbekli , bulduğu her fırsatta göbeğini kaşıyan, kısa boylu, esmer , kıllı birini aradığım için tutturamadım. Aklım başıma geldi ama geç geldi.

ayh hosuma gitti bu yorum
inanmayacaksın benim oyle begendigim cok sevdigim de olmustu, lutfen dalga gecmeyiniz
 

O kadar iyi anlıyorum ki ne kastettiğini. Direkt ben de aynı moddayım çünkü benim erkeklerle.

Bir gün kalabalık bir grupla dışardayız, gruptan iki hatun, bir er kişi oturmuş konuşuyoruz. Diyalog şu:
Erkek vatandaş, diğer hatuna: Sen bir gitsene iki dakika, shot'a bir şey anlatacağım
Hatun: E ben de duyayım nolacak ki
Erkek: Ya yok sen kızsın olmaz şimdi
Hatun: E shot da kız?!
Erkek: Ben onu kız olarak görmüyorum.
Ben: Sen şimdi iyi bir şey mi söyledin kötü mü?
 

Sanırım bende o bahsettiğin "kırılgan" olma noktasına yaklaşıyorum yavaş yavaş.
Umarım benimde çıkar karşıma öyle biri evrene mesaj yollayım burdan

Tşk ederim :) Beni çok iyi tarif etmişsin. Evet fazla kendimi kaptırıp bağlanmak istemiyorum. Biryandan da o bana bağlansın, kendini kaptırsın sürekli ilgi göstersin istiyorum. Bariz bir tezatlık var yani. Bende farkındayım bunun :)
Normal arkadaşlarıma bambaşka davranıyorum, ilişkilerimde bambaşka. Herşeyimi bilen bir erkek arkadaşım var, kardeşim gibi. Birgün bana "eğer sevdiğin adama da bana davrandığın kadar doğal ve kendin olsan eminim çok farklı olurdu her şey" demişti.
Sanırım ben üzülmemeye çalışırken, böyle davranarak daha çok üzülüyorum. Sevgimi, üzüntümü içime atarım hep. Karşımdakine belli etmem ama demekki tam tersi davranmak, içinden geldiği gibi yaklaşmak tek çözüm. Senin yorumuna da bakılırsa şuan sende bu şekilde doğal olmayı başardığın için mutlusun.
Bu arada benimde flört edeyim derken kanka olduğum, okey arkadaşı gibi olduğum olmuştur
Ama genel olarak kamyon şoförü gibiyim
Ay yazarken güldüm valla, napıcam ben kendimle yahu
 

yok artık! bu kadar da benzerlik olmaz
kelimesi kelimesine aynı diyalog u yasadım...

Sakin evde denemeyiniz, sagliginiz acisindan tehlike olusturabilir diye de dip not gec istersen.

olmaz, onlar senin kelimelerinle olunca güzel...

senin yorumunu da okudum, bak seni bence kendilerinden goruyorlar... mazosist yanları da bunu kaldıramıyor tabi,
tribal enfeksiyonlarına dokunmalı sanki azıcık, gece gunduz hap niyetine bir mesaj...
 

"Ne kaybedersin ki?"
Bu söz çok hoşuma gitti okur okumaz
Doğru. Ne kaybederim ki? Sürekli kaçmaktan, taktiklerden bende sıkıldım zaten. Ama gidip adama "senden hoşlanıyorum" desem sonra da içimde patlasa dumur olurum ben, takarım fena halde Cidden nasıl oldu o olay?
Benim hiç başıma gelmedi çünkü sözle de belirttiğin gibi risk almadım :) sürekli korkup kendimi geri çekersem öyle böm böm bakarım işte Bence olumsuzluklar da değer katıyor insana.
 

kamyon şöförü mü? kuaforle olan diyalogumu yazmıstım sana... emin ola beni gecemezsin o konuda
senin cok alımlı biri oldugunu bildigimden ve biraz da o duygusal yönün... aksine cok kırılgan yapıda oldugunu dusunuyorum.
sen de bunun farkında oldugun icin kendine savunma kalkanı olusturmussun sanki.
elbette kaptırmaman iyi birsey ama kendini o kadar kasarken iliskiyi yasayamazsın ki zaten.
kendinle ic catısmaların, mesaj atmayı isteyip de teli kendinden uzaklastırmaya calısmanla gecip bitiyor anladıgım kadarıyla.
arkadasın cok haklı, o kadar koyvermesen de biraz rahat davransan icinden geldigi gibi olsan... ne kaybedeceksin ki?
kontrolu tumuyle duygularının ele gecirmesine izin vermiyorsun, bu iyi birsey bence.
ama birden degismeni ya da 24saat konusmak istiyorsan aynen oyle yapmanı soylemiyor kimse,
senin gururunu incitmelerine izin vermeyecek ölcüde aşamalı olarak duygularını baskılamadan davran, bakalım nasıl hissedeceksin...
iliskin olumsuz sonuclansa dahi an'ı düsüncelerle hesaplarla degil oldugu gibi yasamanın verdigi bir rahatlık olacagını dusunuyorum
 
Ama gidip adama "senden hoşlanıyorum" desem sonra da içimde patlasa dumur olurum ben, takarım fena halde Cidden nasıl oldu o olay?

Baktım iş sallantıda. Emin olamıyorum adam flört anlamında mı ilgileniyor yoksa dünya ahiret bacım modunda mı... Biraz bekledim baktım durum netleşmiyor, e içim de içimi yiyor. Dedim "bak sana bir şey diyeceğim, ben senden hoşlanıyorum, belki böyle pat diye söylemem uygun olmadı ama içim rahat etmiyor söylemezsem. Bana karşı dürüst ol yeter, başka bir şey istemiyorum. Sen bana karşı arkadaşlık dışında bir şey hissediyor musun?" Bu tabii önce biraz şok oldu, sonra kafasında toparladı, güzel bir biçimde beni arkadaş olarak çok sevdiğini, çok eğlendiğini, arkadaş olarak her zaman yanımda olacağını ama sevgili olamayacağımızı, o anlamda bir şey hissetmediğini söyledi.
Sonraki birkaç gün üzüldüm tabii, sonuçta bir şey olsa gayet güzel olacağını düşündüğüm adam tarafından reddediliyorum. Sonra geçti o üzüntü, "en azından denedim" dedim kendi kendime. Denemesem bilemezdim, içimde hep o "ya şöyle olsaydı" olurdu. Keşke yapsaydım demek daha kötü. En azından şüphem yok :))

Ha birine gidip açılmak, erkekleri anlamakta fayda sağlıyor. Adamlar da sonuçta gelip bize açılıyorlar, onların yerinde olmak değişik bir tecrübe Şimdi bana gelip hoşlandığını söyleyen ama benim o anlamda hoşlanmadığım adamlara eskisinden de nazik, anlayışlı davranıyorum, "canım yaa geldi söyledi, zor şey tabii, eheh kıyamam" diye
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…