6 ay önce sizin gibi 17 yıl çalıştığım iş yerimden ayrıldım
Toplamda 25 yıl iş hayatım oldu
Ama bir noktada yoruluyor artık insan, bırakma kararı aldığımda 5.500 liraydı maaşım onu bile görmedi gözüm
17 yıl aynı yerde olunca boğulma raddesine geliyorsunuz ki benim işim ciddi yorucu ve stresliydi
İşi bırakmam fikri eşimden çıktı, o kadar uzun zamandır çalışıyordum ki çalışmamak aklımın ucundan bile geçmemişti hiç, zor ve çalışmaya mecbur bir hayatım vardı hep, sıkıntılar geçince de alışkanlıktan herhalde çalışmamayı hiç düşünmedim
Eşim bırak dediğinde şoka girdim resmen :)))) iş arkadaşlarım aile gibi olmuş, patronlarım babacan bana o kadar emekleri geçmiş, yıllar devirmişiz beraber, velhasıl bu kararı bir yılda aldım ve bıraktım. İlk iki ay ah ben ne yaptım modundaydım, inanılmaz bir işe yaramamazlık duygusuyla boğuşup durdum. Sonra yine eşim yetişti imdadıma, daha ne yapacaktın, 25 yıl kaç insan baktın, yatırım yaptın hala da benim rahatım için uğraşıyorsun dedi, bir kaç hafta terapi yaptı bana sonra evde düzen oturdu. Hala 6 da kalkıyorum ama gün o kadar dolu geçiyor ki bazen yattığım yeri bilmiyorum ve çocuğum yok :)) Çalışmak harika bir şey ama ben 25 yılda kaçırdığım bir şeyler olduğunu yeni yeni anladım. Gün ışığında dışarı çıkmak, sabah sakin sakin kahvaltı yapmak, istemediğim işi yapmamak gibi lükslerim oldu, günde üç saat okuyorum ki bu benim için cennet demek, kütüphanemde vakit geçirebiliyorum artık. İlk zamanlar ev işlerine fazla sardım ama sonra toparladım kendimi yani yine eşim dürttü daha çok çalışasın diye bırakmadın işi değil mi diye :)) dikiş dikiyorum, kitap okuyorum, yürüyorum, tiyatro, sinema, alış veriş için vaktim oluyor. Para kazanmak alışkanlığım diktiklerimi satıyorum o da hoşuma gidiyor. İş arkadaşlarımla görüşüyorum arada hepsi gençleşmişsin diyor en güzeli tüm mide ilaçlarımı bıraktım, stresmiş beni hasta eden. Sigorta günlerim de çoktan doldu kafam rahat o konuda. Yıllarca çalışıp bir misyonu tamamlamışsan fazla düşünmeye gerek yok, çalışmak güzel şey ama hayatı da kaçırmamak lazım, yıllarca süren o koşturmada kendimi çok ihmal ettiğimi evde olunca anladım. İnsan ömrünün belirli aşamaları var, şu an 42 yaşındayım yaşamaktan keyif almak için çok zamanım yok aslında, hastalıklar başlamadan belki bir kaç yıl, o yüzden şu an diyorum ki pişman değilim. İşverenlere gelince inanın umurları olmuyor, işler aksar diye bir kaç gün endişe edip sonra onlarda yolunu buluyor, şirketler insanlara, insanlar da şirketlere baki değil iş hayati böyle