Günümüzde yetişkinliğe erişmiş hiçbir hanzoyu eğitimle düzeltemeyiz. Halihazırdaki şiddetin çözümü ağır cezalar, düzgün işleyen adalet sistemi ve eğitimli kolluk kuvvetleri olmalıdır. Üç hakim sanık sandalyesinde oturan kişiye “bana ne kimin çocuğuysan” deyip çat çat geçirse cezaları hiçbir yerde forsları geçmez.
Gelecek nesil için ise kayıtsız şartsız eğitimdir. Ailede başlayan ve okulda öğretmen ile devam eden “saygı” temelli eğitim. Hatta ileri gidiyorum Japon tarzı eğitim.
Ben hayatımda bir kere bir şiddet olayına şahit oldum. (Umarım bir daha da olmam) aklımdan çık-a-mıyor, o an neler hissettiğimi tarif edemem. Annesinin sürekli bu muameleye maruz kaldığını gören çocuk elbette ki zihnen sağlıklı büyüyemez. Ben hep sanıyordum ki; kadınlar şiddet eyleminde bulunan kocalarından kurtulmak istese de kurtulamıyor. Ama kadınlar kulübünde gördüğüm kadarı ile bir şans verse düzeleceğini sananlar, çocuğu için boşanmak istemeyenler de azımsanamayacak kadar çoklar. Çocuğunuzu nasıl ki bir boz ayıyla aynı evde bulunduramazsanız, o tarz adamlarla da bulunduramazsınız. Çalışmayan ve boşandığı zaman ailesi tarafından kol kanat gerilmeyecek kadınları ayrı bir yerde tutarak (ki burada da devreye güçlü sosyal devlet olanakları girmeli) kendi hayatını idame ettirebilecek kadar para kazanan kadınların bu tutumunun geldiğimiz bu halde çok etkili olduğunu düşünüyorum. Sindirilmişlik, suskunluk, hep sabretme, hep çilekeş olma bu kadınların hayatını ve dolaylı olarak toplumun dinamiklerini etkiliyor. 5 kadın “kıyafetimden sana ne” diye tekmeyi bassa, 10 kadın taciz edilen kadına destek çıksa, birkaç polis “kocandır geri çek şikayetini” demese ve dosya karşısına geldiğinde hakim hakkaniyetle karar verse, erkekler bu denli pervasız olamaz diye düşünüyorum.
Kendinden güçsüz birine şiddet uygulamak acizliktir, ilkelliktir. Normal değildir. Lütfen kendinize bunu reva görmeyin, sizin saçlarınızı eline dolayan, çocuğunuzun yanında yüzünüzün ortasına yumruğunu geçiren adamla aynı çatı altında kalmayın. Herkesin içinde size küfreden nişanlınızın evlenince değişeceğini düşünmeyin. Yakın gelecek için umudum yok ama ilerde bu mücadeleyi kazanacağız. Sanmayın ki hayranlıkla baktığımız ülkelerde kolay oldu. Kadın olmak hep zordu, hep mücadele ettiler, yılmadılar. Okumayanlarınız varsa Fakir Baykurt’un Tırpan romanını okumanızı tavsiye ederim. Hepimiz yeri geldiğinde o romandaki Uluguş olmalıyız. Hemcinslerimizi Kabak Musdulardan kurtarmaya önayak olmalıyız. Belki de biz savaşmadan haklarımızı elde ettiğimiz için farkındalığımız yüksek değildir. Sözü gelmişken ileri görüşlülükte ve diğer her şeyde bir numara olan; bir kızını pilot yapmış, diğerini öğretmen yapmış Ata’mın mekanı cennet olsun.