- 16 Mayıs 2016
- 15.730
- 66.688
- 518
- Konu Sahibi BettyRuble
-
- #61
Bende düşünürüm bunları.. mesela en basitinden genç kızlara ayy evlende mutlu ol inş deniyo .. tamam niyet iyi ama mutlu olmak için illa evlenmek mi lazım?? Ya da biz evlilerr.. çok mu mutluyuz?? Bu da farkında olmadan bi dayatma değil mi??Kızlar merhaba herkese.
Geçen gün tiyatroda sahnelenen oyun beni düşündürüp bu konuyu açmaya itti.
Oyun temelde toplumun kadına dayattığı kalıpları, kadınların bu kalıplar içinde mutlu mesut yaşadığını sanıp biraz sorguladıklarında mutlu olmadıklarını anlatan bir oyundu.
Şöyle ki iki kadın var biri “ben okudum, kariyerim var, topluma değer katıyorum, çalışıyorum, kimseye muhtaç olmuyorum” diyerek var olmaya çalışıyor.
Diğer kadın da “ben anneyim, çocuklarım için fedakarlık yapıyorum, anne olmazsam hu hayatın ne anlamı var ki” diyerek kendini var ediyor.
Hadi çevre bunları dayatmış, kadınlar da birbirlerine bu zulmü yapıyor.
“Evlenmediysen değersizsin.”
“Anne olmadıysan değersizsin.”
“Kocanın parasına muhtaçsan değersizsin.”
“Okumadıysan değersizsin.”
Bu zulmü hemcinsler olarak birbirimize fark etmeden yapıyoruz bunu fark edip üzüldüm.
Burada da 20 yaşındaki bir arkadaş anne olamıyorum diye üzülüp konu açınca,
Acaba dedim “anne” olmayı gerçekten istiyor mu yoksa dayatmaların kurbanı mı oluyor bu yaşta kızcağız.
Daha türlü türlü örnekler..
Böyle dertlendim işte paylaşmak istedim sevgiler :)
Sizin istediğiniz düşündüğünüz kalıplarla yaşamıyor diye kendinizde aşağılama hakkı görüyorsunuz demek.. ilginç ...Ben bizzat ev hanımı kadına karşıyım. Hele bunu okumuş etmiş üni. mezunu bir kadın yapıyorsa aşağılarım da. O zaman boşuna okumasın.
Her birey çalışıp kendini geçindirmek ve geleceğini garantilemek zorundadır. Kadınların en büyük sorunu işsizlik.
Bende düşünürüm bunları.. mesela en basitinden genç kızlara ayy evlende mutlu ol inş deniyo .. tamam niyet iyi ama mutlu olmak için illa evlenmek mi lazım?? Ya da biz evlilerr.. çok mu mutluyuz?? Bu da farkında olmadan bi dayatma değil mi??
Ah inşallah!kadın diyince aklima bize yapılanlar geliyor ... insan oldugumuzu bizimde bir kalp tasidigimizi unutuyorlar ...erkeklerin hata yapma luksleri var ama bizim yok... gucsuzlugunu belli et ordan vurmaya calisiyorlar ... ben ilk once insan olmayi benimsiyorum ... inşallah birgün bu ulkede kaygisizca gülen, gece sokakta rahatca yürüyen , şiddet gormeyen seven sayılan daha çok kadın görürüm...
Sizin istediğiniz düşündüğünüz kalıplarla yaşamıyor diye kendinizde aşağılama hakkı görüyorsunuz demek.. ilginç ...
sanki bu yazıyı ben yazdım öyle güzel tercüman oldunuz ki duygularıma bomboş eğitimsiz insanlar kendilerini neden geliştirmediklerine üzüleceklerine beni dert ediyorlar bir kaç yıldır çocuk sebebiyle çalışmıyorum diye .Ben de biri hazırlıkla 5 yıl lisans biri de açıköğretim lisans olmak üzere 2 üniversite bitirdim.kaç yıl orta düzey yöneticilik yaptım.çocuk olunca 2 yıldan fazla yakındaki okulda açık var diye İngilizce öğretmenliği yaptım ücretli çocuklara bir faydam olsun diye.aynen sizin gibi ihtiyacım yok çalışmaya zengin olmasam da kendi gelirim eşimle ya da eşimsiz ömür boyu geçindirir beni.ama moralim bozuluyor zaman zaman cahil komşularımın beni kendilerinden bile nerdeyse basit görmelerinden.Şu an pırıl pırıl 1 kız çocuğu ev de emeğim az olsa da 4 kız da yetiştirme yurdunda hafta da gidemezsem 10 gün de bir onlarla vakit geçirerek ders çalıştırarak öğüt vererek geçiyor vaktim.Çok şukur boş insanım maazallah onlar gibi dolu olmaktan kat be kat iyidirBugün bunu düşünüyordum.
Hatta uzun uzun yazayım konu açayım diye bile aklımdan geçti :))
Derdim, kimine göre çalışmıyor olmam :)
Biraz daha acayım,
Ailemin durumu çok çok iyi olmasına rağmen 18 yaşımdan beri çalıştım
21 yaşımda ilk lisansımı bitirdiğimden beri de geçinecek parayı kazanacak gibi çalıştım
27 yaşımda oğlumun Doğumu ile ara verdim, 3 yıldır aktif çalışmıyorum.
Eşimin geliri iyi.
Babam Doğumdan sonra muhtemelen kendimi eşe bagımlı hissetmeyeyim diye bir ev verdi, kira gelirim olmuş oldu.
Çalışmıyorum dediğim de doktoram devam ediyor. (Bu konuda ümidim olmasa da)
evden ara ara iş yapıyorum, süreli ve proje şeklinde.
Bir de gönüllü devam ettiğim bir kaç proje var.
2. Bebeğim de doğdu bu arada... 2 yıl daha bilinen anlamda çalışmaya dönmeyi düşünmüyorum.
Şimdi çevremde bir çok kişi bana boş insan muamelesi yapıyor :)
Çalışmadığım için ayıplanıyorum.
Boşa okudun 2 üniversite, yüksek lisans, doktora diyorlar.
Erken emekli oldun diyorlar.
Ev hanımı oldun diyorlar.
Onlara bir şey diyemiyorum çünkü haddini alana kendimi anlatamam. Bir de yaptıklarımı yaptım diyip insanların gözüne sokmak hoşuma gitmiyor :)
ama şuraya yazayım da rahat edeyim, belki cevap bulurum...
Ben üretiyorum. İnsanların faydalanacağı bir şeyler yapıyorum.
Okuduğum okulların hakkını veriyorum ama karşılığında para almadığım için görünmüyor :)
Çocuklar, kadınlar toplumda rahat etsin diye zamanımı ve emeğimi veriyorum.
Kendi çocuklarım iyi insanlarla karşılaşsın diye ugrasıyorum, iyi insan olsunlar diye okuyorum.
Şartlarım farklı. Mesleğim var, güvencem var, toplu katliam falan yapmazsam hayat boyu arkamda olduğuna emin olduğum ailem var.
Türkiye şartlarına göre zenginim.
Şimdi ben bu tembellikle(!) evde çocuk bakıyorum diye ah vah edenler, küçümseyenler oluyor, burada da varsa allah aşkına, düzenli iş bana ne katacak? Diyin de neler kaçırıyorum bileyim...
işte kadın kadının kurdudur a şahane bir örnek daha.insanların kendi seçimlerine özgürlüklerine karışıyorsunuz .Eğitim aldım dediğiniz buysa ne desem boşş sizeBen bizzat ev hanımı kadına karşıyım. Hele bunu okumuş etmiş üni. mezunu bir kadın yapıyorsa aşağılarım da. O zaman boşuna okumasın.
Her birey çalışıp kendini geçindirmek ve geleceğini garantilemek zorundadır. Kadınların en büyük sorunu işsizlik.
hak veriyorum cherryYani yani ben kendi adima kadinlarin ishayatindaki yerini tartismak isterim :)
Kadinlarin ishayatinda daha gayretli olmasindan yanayim
Nasilsa bir koca bulup evleneyim o da zaten evi gecindiriyor, ben cok kazanmasam da olur kafasina sebep bence kadinlarimiz kariyerlerine cok da emek koymuyor
Ote yandan yoneticilik, avukatlik, muhendislik gibi rekabetci ve cok calisma gerektiren alanlarda daha cok kadin gormek isterim
Ozellikle bizim ulkemizin kadin siyasetci, hakim, savci, avukat, polis vb yasa koyucu ve uygulayici kadinlara ihtiyaci var
Cinsel saldiri, bosanma, isyerinde mobbing vb durumlarda erkek hakim, savci, avukat kadina empati yapamiyor, ya da erkek tarafi kayiriyor. Su da bir gercek ki, erkekler erkekleri destekliyor. Bosanma davasi actiginizi dusunun, karsiniz da kadin hakim gorseniz bir ferahlama hissedersiniz, cunku o kadin hakim de olsa ayni toplumsal baskilara maruz kaliyor.
Bu haftanin en ses getiren konusu cinsel saldiriya ugrayan ve buraya yazan, yardim isteyen kizcagizdi. Kiz, 45 dakika dayak yiyor polis oyle gelip aliyor?!? Karakola goturuluyor, sikayetci olmuyor ve polisler ve savci artik ugrasmak istemediklerinden mi bilmiyorum eyvallah diyor ve adam serbest kaliyor. Simdi size soruyorum, o savci kadin bir savci olsaydi bu isin pesini bu kadar kolay birakir miydi? Polis komiseri kadin olsaydi ben bir sey yapamam sikayet yok der miydi, yoksa bir sosyal hizmet gorevlisi, bir psikolog esliginde tekrar ifade almak icin israr etmez miydi? Siz de ben de kendimizi erkek vicdanina teslim etmemeliyiz bence. Burda hala kadin calismak istemese de olur yaziliyor. Olmaz arkadasim, olmaz. Sonra kadin avukat savci, kadin komiser bulamiyoruz. Siz kadinlar calismasa da olur derseniz bugun, yarin kadin savci hakim bulamazsiniz.
Ikinci olarak, toplumda sozu gecen insanlarin arasinda da daha cok kadin gormek istiyorum. Toplumda yerin sarti maddi guc. Kadinlarin maddi gucu yok, cunku maddi olarak iyi gelirli mesleklere yonelmiyorlar, rekabet etmiyorlar. Kadinlarimiz calismak, caba gostermek istemiyorlar..
Toplumda sozu gecen, iyi konumlarda daha cok kadin olsaydi bence bu toplum bambaska olurdu (bu benim gorusum tabi)
Simdi diyeceksiniz ki Cherry hep ayni konuyu yaziyorsun konusuyorsun. Evet dogru, ama bu konuya her zaman dikkat cekmek isterim. Toplumda daha cok nufuzlu kadin gormek istiyorum.
işte kadın kadının kurdudur a şahane bir örnek daha.insanların kendi seçimlerine özgürlüklerine karışıyorsunuz .Eğitim aldım dediğiniz buysa ne desem boşş size
hayatında anne babası ya da eşi olmadan yaşamını idame ettirecek geliri olmayan kadınlar çalışmalı mutlaka haklısın o konu da ben de aynı fikirdeyim sen le.Ama benim çok arkadaşım var hem yüksek tahsilli hem çalışmayan.sonuçta kendi seçimleri kimseye muhtaç değiller öyle mutlular ben de dahil saygı duymak lazımKadın kadının değil insan insanın kurdudur.
Valla benim burda karşı çıktığım şey kadınlara en büyük zararı veren şey. Ben onlar için buna karşı çıkıyorum. Kadınların boşanmasının önündeki en büyük engel işsizlik. Sizin için öyle değilse de büyük çoğunluk için öyle.
Bana göre kadın kadının yoldaşıdır. Kötü kadınlar bile benim yoldaşım. Hepimiz "kadınlık" noktasında buluşuyoruz. Eğitim düzeyimizden , maddi imkanlarımızdan , kötülüğümüzden bağımsız hepimiz sırf kadın olduğumuz için aynı şeyleri yaşıyoruz.
Kadın kadının değil insan insanın kurdudur.
Valla benim burda karşı çıktığım şey kadınlara en büyük zararı veren şey. Ben onlar için buna karşı çıkıyorum. Kadınların boşanmasının önündeki en büyük engel işsizlik. Sizin için öyle değilse de büyük çoğunluk için öyle.
Bana göre kadın kadının yoldaşıdır. Kötü kadınlar bile benim yoldaşım. Hepimiz "kadınlık" noktasında buluşuyoruz. Eğitim düzeyimizden , maddi imkanlarımızdan , kötülüğümüzden bağımsız hepimiz sırf kadın olduğumuz için aynı şeyleri yaşıyoruz.
Aşağılayın o zmn ne diyim..Evet evet benim kalıplarım. Aldatan kocasını "ben bu saatten sonra ne yaparım iş yok güç yok" diye boşayamadığında yerin dibine girmiş olacak zaten. Hiç gerek kalmayacak bana.
Ya da çocuklarıyla ailesinin bi odasına sığındığında.
Görmüyor muyuz arkadaşım? Boşanamayan kadınların en büyük sorunu bu.
Önceden inanılmaz derecede kadının çalışıp kendi ayakları üzerinde durmasını savunurdum. Ama çalışınca gördüm ne olduğunu hem ev sana kalıyor hem işte kadınsın diye bir küçümseme. Şimdi ne isterse onu yapmasından yanayım mümkünse el aleme kulak tikayarak
Ne güzelde anlatmışsın biz kadınları perşembe günü boşanma duruşması olan biri olarak uyuyamazken bebeğimi emziririrken okudum bunu ve ağlamaksı oldum yüreğiniZe sağlıkKızlar merhaba herkese.
Geçen gün tiyatroda sahnelenen oyun beni düşündürüp bu konuyu açmaya itti.
Oyun temelde toplumun kadına dayattığı kalıpları, kadınların bu kalıplar içinde mutlu mesut yaşadığını sanıp biraz sorguladıklarında mutlu olmadıklarını anlatan bir oyundu.
Şöyle ki iki kadın var biri “ben okudum, kariyerim var, topluma değer katıyorum, çalışıyorum, kimseye muhtaç olmuyorum” diyerek var olmaya çalışıyor.
Diğer kadın da “ben anneyim, çocuklarım için fedakarlık yapıyorum, anne olmazsam hu hayatın ne anlamı var ki” diyerek kendini var ediyor.
Hadi çevre bunları dayatmış, kadınlar da birbirlerine bu zulmü yapıyor.
“Evlenmediysen değersizsin.”
“Anne olmadıysan değersizsin.”
“Kocanın parasına muhtaçsan değersizsin.”
“Okumadıysan değersizsin.”
Bu zulmü hemcinsler olarak birbirimize fark etmeden yapıyoruz bunu fark edip üzüldüm.
Burada da 20 yaşındaki bir arkadaş anne olamıyorum diye üzülüp konu açınca,
Acaba dedim “anne” olmayı gerçekten istiyor mu yoksa dayatmaların kurbanı mı oluyor bu yaşta kızcağız.
Daha türlü türlü örnekler..
Böyle dertlendim işte paylaşmak istedim sevgiler :)
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?