- 21 Aralık 2017
- 2.024
- 2.161
- 133
- Konu Sahibi BettyRuble
-
- #101
en güzel yorumlardan biri bu oldu tebrikler çok haklısınız
Hahahah di mi ama :)Temizligini begenmeyiz pis deriz
Yemegini begenmeyiz beceriksiz deriz
Giyimini begenmeyiz rüküş deriz
Kendini savunur cazgir deriz
Savunmaz sunepe deriz
Ama bize denilince fesat deriz
erkek ortamında sorun çıkmıyor işte kolay kolay .erkekler hayat başarısıyla maddi başarıyla ekonomilerini yükseltmekle saygı duyulmakla üretimle mutlu oluyorlar.E kadınların çoğu böyle mi nerdeeeealıntı...
"ABD’de başarılarını yüksek kar oranları ile ispatlamış şirketlerin uyguladıkları bir yöntemden kısaca bahsedeyim…
Başarılı bir ortaklık için “olmazsa olmaz” bir kural olarak da algılanabilir. Şirketin yönetim kurulu üyeleri hiçbir şekilde eşleri ile birlikte bir araya gelmiyorlar. Her ne şekilde olursa olsun, eşli olarak görüşmüyorlar.
Çünkü, görüştükleri takdirde eşler arasında “Onun otomobiliydi, bunun kürküydü, şu bana iyi davranmadı, o kim oluyor da bana selam vermiyor” gibisine sudan sebeplerle hır çıkacağından, işin sonu kötüye gidebilir.
Onun için kıskançlık ve kapris yarışı başlamaması için orada, katı bir önlem almışlar ve iş ile özel yaşamı tamamıyla birbirinden ayırmışlar.
Alarko Holding’in Yönetim Kurulu Eşbaşkanı Üzeyir Garih’e ABD’de uygulanan bu yöntemden bahsedip, “Bunca yıldır başarılı bir birlikteliği devam ettiriyorsunuz, siz de bu kurala uyuyor musunuz?” diye sordum.
Cevabı “Kesinlikle evet” oldu.
Garih, “Biz yıllardır sevgili ortağımla ailecek görüşmeyiz. Yan yana dahi gelmeyiz. İş başka, özel yaşam başkadır bizim için. Bu konuda çok hassas davrandık yıllarca” dedi."
Dimi ya bide o ciktiHahahah di mi ama :)
Şu da ilgimi çekiyor son günlerde;
“Ben çatır çatır doğurdum” (sezeryan değil yani öyle çakma doğum değil benimki)
:)
bu kızları iyi niyetle uyarınca da uyaran kötü oluyor gene körü körüne adına aşk dedikleri bana göre sağlıksız bir saplantı olan ilişkilerini savunuyorlar.Bazen yanlış ülkede doğmuşum keşkeeeeee....... diyorum ama insanlar değişmiyor ülkem de ne çare.Bdv de çok denk geliyorum gencecik kızlar, önlerinde koca bir hayat var ama pırıl pırıl insan dedektif gibi erkek arkadaşını takip ediyor, adam kırk dalda oynuyor kızlarımız memlekette adam kalmamış gibi peşinde deli divane koşuyor ya da evli bir kadın tüm enerjisini kocasını elde tutmak için kullanıyor, sonra kadınlar kendilerini geliştirsin nasıl geliştirecek yalvarmaktan vakit mi var, deli oluyorum böyle şeyler görünce
[/QUOTE]Burada yanlış olan ve düzeltilmesi gereken tüm evin sana kalması. Çalışıyorsanız kocanız da yapacak ev işi , yemek. Ortak görevler bunlar.
Kadın çalışır çalışmaz, öyle olur böyle olur herkesin hayat şartları farklı ancak ben onursuz kadına karşıyım arkadaş. Aldatan, döven söven adamların ayaklarına kapanıp yalvaran kadın benim için dibin dibinde. Haysiyet sadece parayla olmaz, insanın hayatta bir duruşu olmalı. Sen kendine bunu reva görüyorsan toplumda o davranışla şekillenir, erkeğe veli nimet muamelesi yapan herkesten önce kadınlar, bu beni çıldırtıyor
Yani yani ben kendi adima kadinlarin ishayatindaki yerini tartismak isterim :)
Kadinlarin ishayatinda daha gayretli olmasindan yanayim
Nasilsa bir koca bulup evleneyim o da zaten evi gecindiriyor, ben cok kazanmasam da olur kafasina sebep bence kadinlarimiz kariyerlerine cok da emek koymuyor
Ote yandan yoneticilik, avukatlik, muhendislik gibi rekabetci ve cok calisma gerektiren alanlarda daha cok kadin gormek isterim
Ozellikle bizim ulkemizin kadin siyasetci, hakim, savci, avukat, polis vb yasa koyucu ve uygulayici kadinlara ihtiyaci var
Cinsel saldiri, bosanma, isyerinde mobbing vb durumlarda erkek hakim, savci, avukat kadina empati yapamiyor, ya da erkek tarafi kayiriyor. Su da bir gercek ki, erkekler erkekleri destekliyor. Bosanma davasi actiginizi dusunun, karsiniz da kadin hakim gorseniz bir ferahlama hissedersiniz, cunku o kadin hakim de olsa ayni toplumsal baskilara maruz kaliyor.
Bu haftanin en ses getiren konusu cinsel saldiriya ugrayan ve buraya yazan, yardim isteyen kizcagizdi. Kiz, 45 dakika dayak yiyor polis oyle gelip aliyor?!? Karakola goturuluyor, sikayetci olmuyor ve polisler ve savci artik ugrasmak istemediklerinden mi bilmiyorum eyvallah diyor ve adam serbest kaliyor. Simdi size soruyorum, o savci kadin bir savci olsaydi bu isin pesini bu kadar kolay birakir miydi? Polis komiseri kadin olsaydi ben bir sey yapamam sikayet yok der miydi, yoksa bir sosyal hizmet gorevlisi, bir psikolog esliginde tekrar ifade almak icin israr etmez miydi? Siz de ben de kendimizi erkek vicdanina teslim etmemeliyiz bence. Burda hala kadin calismak istemese de olur yaziliyor. Olmaz arkadasim, olmaz. Sonra kadin avukat savci, kadin komiser bulamiyoruz. Siz kadinlar calismasa da olur derseniz bugun, yarin kadin savci hakim bulamazsiniz.
Ikinci olarak, toplumda sozu gecen insanlarin arasinda da daha cok kadin gormek istiyorum. Toplumda yerin sarti maddi guc. Kadinlarin maddi gucu yok, cunku maddi olarak iyi gelirli mesleklere yonelmiyorlar, rekabet etmiyorlar. Kadinlarimiz calismak, caba gostermek istemiyorlar..
Toplumda sozu gecen, iyi konumlarda daha cok kadin olsaydi bence bu toplum bambaska olurdu (bu benim gorusum tabi)
Simdi diyeceksiniz ki Cherry hep ayni konuyu yaziyorsun konusuyorsun. Evet dogru, ama bu konuya her zaman dikkat cekmek isterim. Toplumda daha cok nufuzlu kadin gormek istiyorum.
Nüfuzlu kadın olmanın yolu sadece iş hayatından mı geçiyor peki?
Kendimce eğitimli bir insanım.
Okul anlamında ve dil anlamında yeterli olduğumu düşünüyorum, sosyal anlamda üzerinde çalışıyorum :) çünkü daha fazla ulaşmam gereken yer olduğunu düşünüyorum.
Maddi kaygım yok.
Çalışırken bulamadığım vakti, ara verdiğim su dönem iki çocukla bulabiliyorum.
Bu vakitte çocuğumla belediyeye gidip, ben okuma-yazma bilmeyen kadınlar için küçük çapta proje yapacagım, öğrencilerle kadınları buluşturup bir adım atalım dediğimde, isteğimi gerçekleştiriyorum (en azından mekan tahsis ediyorlar)
Yada savaş mağduru çocuklar için gönüllü mentörlük yapabiliyorum.
Engelli olup devletin sağladığı haklardan bihaber olan insanların hakları konusunda bilgilendirilmesi için ekip oluşturabiliyorum.
Bunları nüfuzlu olmak için yapmıyorum ama hayallerim büyük :)
yaptığım işler kafamda netleştiğinde daha genele yaymak icin bir vakıf bünyesinde devam etmeyi düşünüyorum.
Bu beni nereye götürür, bilmiyorum. Ama iş hayatında değilim demek yokum demek değil.
Sadece iş hayatı ile kısıtlamadan ‘kadın dışarıda’ dan yanayım.
İster bilgisi ile ister emeği ile ister yüreği ile bir şey üretsin.
Hiç bir şey yapamıyorsa düzenli huzurevi ziyaret etsin, bir kek börek yapıp götürsün.
Etrafındaki çocuklara örgü örmeyi, dikiş dikmeyi öğretsin.
Annemin 60 yaşındaki arkadaşı masal anlatma dersleri almış torunlarına diye, şimdi komşu çocuklarına falan organizasyon düzenliyor mesela :)
sabah 9 da oflaya puflaya işe gidip, işini sevmeden, zoraki yapan, işten kaytarmak için her türlü bahaneyi kullanan, tek amacı günü bitirip maaşını almak olan çalışan kadın ile,
Evde durup, çocuğu tv karşısında büyüten, o gün senin bu gün benim gezen, akraba ilişkilerini yönetemeyip ona buna çatan ev hanımı aynı kefede bana göre.
Ortaya konulan ürüne bakılmalı gun sonunda.
Kimse örgü örerek belediye başkanı, milletvekili olamaz, o konuda haklısınız, ancak zaten bu bahsettiğiniz kesim toplumun kaçta kaçı?
Ki çok yetenekli ve çok başarılı yetişmiş kadınlar var hali hazırda o yerleri hayal edemiyorlar maalesef. Kaç tane kadın başhekim var? Bilmem kaç yüz üniversite oldu, kaçının rektörü kadın? Hiç mi yok prof kadın? Alası var..
eğer kadın dışarıda olursa huzurevine gittiğinde kadın yönetici arar, belediyeye gittiğinde kadın muhatap sorar, kendini daha iyi kime anlatacağını düşünüyorsa talep eder...
O yüzden kim nasıl daha üretkense onu seçmeli ve geri kalan da eğitimli ve bilinçli seçimlere saygı duymasını bilmeli.
Bunu Kadına roller dayatmak amaç olmamalı.
Uzun yazdım, kafam karışık :) aslında daha derli toplu anlatsam derdimi dünyayı kurtarırız, bunun da üzerinde çalışayım :))
Daha önce de yazdım bu dünyada tek bir güç var o da maddi güç. Kadınların elinde güç bulunmamasının sebebi maddi getirinin %90ının erkeklerin elinde olması.
Nüfuzlu insan güçlü çevresi ve güçlü bağlantıları olan insan. Güçlü çevre de maddi olanakları veya konumu iyi çevre demek. Maddi olanakları olan kesim maddi olankları olan insanlarla networking ve işbirliği yapıyor. Sizin bahsettiğiniz anlamda nufüzdan bahsetmedim, olaya farklı yerlerden bakıyoruz:)
Misal, belediye başkanı veya orta ölçekte bir işadamı orta dereceli bir memurla networking yapmaz cunku bir kazanimi yok. Kadinlarin da guclu cevreye katilmalari icin ya makam ya da maddi guc olarak bir seyler sunmalari gerekiyor. Maalesef guzel kalp, guzel evlat yetistirme ve topluma yardim etme buralarda ise yaramiyor :)
Kadın başhekim yok demişsiniz aynen ben de bunu diyorum. Kadınların önü tıkanıyor, hakları yeniyor ve destekleri de yok. Kadın doktorlar başka bir kadını başhekim olarak desteklemekte yetersiz kalıyor çünkü onlar da azınlıkta. Eğer ki hastane yönetm kurulu kadın erkek eşit sayıda olsaydı, kadın hekimin başhekim olarak seçilme şansı var. Ama yönetim kurulu erkek olunca erkek hekimlere yöneliyorlar ve bir erkek seçiliyor. Söylemek istediğim de buydu zaten, üst yerler erkekler tarafından tutulunca daha altlarda kalan kadınların hakları yeniyor. Bu yüzden kadınların üst yerlerde daha çok yer alması gerek.
Kadınların genel olarak daha çok ve daha etkili networking yapması gerekiyor.
İşte Türkiye gerçeğinde maddi güç ayda 3-5-10 bin liralık maaşla kazanılmıyor.
10 bin lira kazanan 100 kadına soralım hayattaki hedefi ev almak falandır muhtemelen.
Onu da gider ismi lazım degil 18 lik sevgili ile dolaşan müteahhitten alır :)
Biz de o çalışıyor, bu çalışmıyor, o iyi anne bu kötü anne diye birbirimizi yeriz.
Kadının maddi güçle kazanım sağlayacağı doğru olsa da o maddi gücü elde edebileceğine dair inancım maalesef ki epey az.
Dolayısı ile işi sosyal boyutta ele almak en azından umut vaat ediyor.
Belki normal bir vatandaş gidip belediye başkanı ile konuşurken dikkate alınmaz, ama oraya bilmem ne derneği/vakfı olarak gittiğinizde arkanızda güç olur. Bu anlamda daha üst düzeye ulaşmak kolaylaşır.
Ben de diyorum ki kimi böyle bir oluşuma parasını koyar, kimi emegini, kimi bilgisini.
İş hayatından geçmek zorundalığı Benim için bu noktada ortadan kalkıyor.
Tek çatı altında birbirimizi ezmeden barınabilecek insanlar olalım yeter.
Verdiğimiz örnek üzerinden gidecek olursak,
Kadın doktor erkek doktor oranı 2/3 diye biliyorum.
Evet kadınlar daha az ama İstanbul yada Ankara gibi büyükşehirlerde çoğu hastanede kadın doktor oranı daha fazla. Ama sonuç aynı. Bence algı meselesi. Kaç kadın talep etmiş bunu ona da bakmak lazım.
Yada talep eden kadın doktor neden cinsiyetçi yaklaşım var diye hakkını arama yoluna gitmemiş? Kamuoyuna duyurmak için uğraşmamış? Paraysa para, egitimse eğitim.
Dış Ses :)Belki soran olmuştur
Belki de alakasız olacak ama
Gittiğiniz oyunun adı “beyaz” mı? :)
yukardaki mesajı sizin söyledikleriniz icin yazdım da kopyalayamadim siziElbette senin yaşadiklarini ben yaşamadim fakat o annelik istegi bence sadece hormonlardan değildir. Biraz subliminal mesaj şeklinde cidden kadina dayatiliyor.
Evlendiğini duyduklarinda hemen çocuk var mi? sorusu yada işte falancanin kizida sizin ile beraber evlenmişti, kizi/ oğlu olmus...
Daha cahil ailelerde ise kv'de baskisi var. Onu biraktim sürekli bebek reklamlari var, giysileri için, şampuan için. Ülkenin cumhurbaşkani bile bir kadinin görevi evde çocuklarina bakmaktir, hatta 3 çocugu olsun diyor.
Yani kim bilir his ettin yada etmedin. Baze çevrelerde bunu daha fazla his edersin fakat kadinlar cidden baski altinda. En üzücü ise diger erkekler tarafindan degil, diğer kadinlar tarafindan baski altinda. Sirf kadinlar işe gidebiliyor diye feminizme ihtiyacimiz yokmuş gibi lanse ediliyor fakat değil.
En çok şimdi feminizme ihtiyacimiz var.
Oooo bu forumda calismayan kadinlari asalak, calisanlari zavalli, evlenenleri koca delisi kezban, bekarlari evde kalmis kiz kurusu, anne olanlari eve kapanmis, olamayanlari gunahinin bedelini odeyen kısır olarak nitelendiren onca kadın gordukten sonra, toplumda neden hala yerimizin tartisildigini dusunmeyi biraktim. Kadin kadini yaftaladiktan sonra erkek ustune tüy bile diker...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?