sanırsın 45 yaşında 150 kilosun. yaşın çok değil ki. evet biraz yavaşlıyor metabolizma ama doğru alışkanlıklarla sen icabına bakarsın zaten. :)
canım iş buldum ama pazartesi başlıcam kısmetse. arama süreci çok sancılı geçtiğinden bulunmasını da coşkuyla karşılayamadım pek. o yüzden haber veremedim :) çok teşekkür ederim arkadaşım. dediğin gibi hayırlı olur inşallah.
söylediklerinin hepsi çok doğru bilgilerdir eminim. kendim bir kısmını bilmiyordum, kontrol etmeye gerek duymayacak kadar da güveniyorum sana. benim sorunum aslında sunulan yöntemin mantığında değil. tamamen bireysel olarak, bana karşı uyandıracağı etkide. ben protein düşkünü bir insan değilim. karbonhidratla bütün bir ömrümü geçirebilirim. işlenmiş karbonhidratlara da bayılıyorum. makarna, börek, patates mamülleri falan. şekerleme ve çikolatayı saymaya gerek duymuyorum :)
açıkçası böyle bir sistemin insan sağlığına sadece prikolojik olarak zararı olabilir. karbonhidrat kıtlık sinyallarını kesen tek besin türü. olabildiğince azaltmak kıtlık olacak mesajını gönderebilir bilinçaltına. zaten kilonun asıl kaynağı herhangi bir nedenle bilinçaltına yöneltilen kıtlık geliyor mesajı. ve bilinçaltı bilinçüstünden çok daha etkin vücudun çalışmasında. bilinci kapalı insanların hala birtakım vücut mekanizmalarını çalıştırmalarının sebebi de bilinçaltındaki yaşama sevinci.
hal böyle olunca bilinçaltının rolü değişiyor. ve açıkçası besinler konusunda "az, daha az, çok daha az" mantığı bana sağlıklı gelmiyor. ister yağlar konusunda olsun, ister karbonhidratlar konusunda. ben biraz daha basit tutma taraftarıyım. bilinçaltıyla oynamak yerine her şeyi olabildiğince basit, sağlıklı ve düzen içinde uygulamak daha doğru geliyor.
şimdiden karbonhidratları ölçmeye başlamışsın tatlım :) bir süre sonra takıntı haline gelmesi sanırım endişem. çünkü bu gerçekten içinden çıkılacak gibi değil. son nefesine kadar yemek zorunda insan :)