Karşınızda 2 yol var bence.
1- psikiyatriste gidin ilaç alın, ilacı içince amir mi kızmış memur mu sövmüş umrunuzda olmuyor, dünya yansa "ay sigarama ateş çıktı" diyorsunuz. En azından kafanız rahat olur.
2- amir size eb fazla ne yapabilir? Uyarı-kınama-aylıktan kesme- sürgün- kovma. En kötüsüne siz zaten hazırsınız. O zaman a diyorsa b de, bağır çağıt, 2 günlük işi 10 günde yap, açığını ara, o pisleşiyorsa sen daha pis ol, sonuçta sen bu zamana kadar özveriyle çalıştın kıymetini bilselerdi, vicdan yapma. Kamuda böyle kim çalışırsa ona yükleniyorlar.
Ben de memurum, ve de hiç mutlu değilim. Araba çarpsa da işe gitmesem diye dua ettiğim, panik atak krizleri geçirdiğim, acillere düştüğüm çok oldu.
8.30da başlayan işe 8,15de gittim, şef vardı selam verdim, üst kata faks çekmeye gittim. Ve geldiğimde masamda yazı 8.45 itibariyle masanızda değildiniz diye savunma isteniyor. Yazdım, işe geliş saatim kamera kaydıyla sabittir, şahidim vardır, ayrıca 15 günlüğüne geçici gelen müdür gideceği son gün böyle bir şey yazdığı için iyi niyetinden şüpheliyim, kendisi son günğ diye öğleden işten ayrılmıştır, görev yerini niye terketmiştir diye. Evlendim 6 ay tayinim çıkmadı, müdüre gittim 1 gün izin ver ev bakalım dedim, eşin tutsun ev sanane onun tuttuğu evden dedi, neyse o müdür gitti ben gidemedim

yeni gelene dedim ki bana 19 gün yıllık iizn ver, döndüğüm gün istifa edicem, maaşım yanmasın, veremem dedi, dedim al istifa dilekçem burda 19. Gün sonunda işleme koy, ha bugun ha 19 gün sonra ben senin işine yaramayacağım bir daha, bana izin verilmezken 3le 3 toplayamayan 2 kelime konuşamayan ve hiç birişten anlamayan malın teki bir kıza 19 gün izin verildi. Niye zaten çalışmıyor diye. Bizim suçumuz çalışmak, neyse sonuçta 5 gün izin aldım da o 5günde de tayinim çıktı.
Gittiğim yerde de kampanya vardı, derece yapanlara yurtdışı gezisi diye, mğdür ben gitmem kim gitmek istiyorsa gitsin dedi, hayvan gibi çalıştım derece yaptım, bilin bakalım sonunda kim gitti

müdür tabiki.
Şimdi başka yerse tayindeyim. Bu müdürüm de andavalın teki, ama hiiiç dertlenmiyorum, he he müdürm aynen öyle diyorum, bir kulağımdan girip ötekindrn çıkıyor, kimseyi takamam bu yaştam sonra, derdi olan kendisi çözüm arasın, ben aradım çözüm yok işte takarım kulaklığı açarım oynak müzik kırıta kırıta çalışırım, varsın deli desinler, hayat akıllılat için çok zor zaten

buarada bir de öğle arası kitap okuyorum diye uyarı aldım, neymiş müdür karşı değilmiş de onun üstü müdür uyar demiş, dedim zaten ne geliyorsa okuma karşıtı olan insanlardan geliyor başımıza, cahil cühelaya bir de makam veriolar dedim, sonra kitapın resimlerini çekip bilgisayara attım ordan okudum. Artık kuyruğuma basmadıkları sürece çalıya dolanacağıma etrafından dolaşıyorum.
Bunlar bireysel yapılanlar daha niceleri, bşr de kurum içi olanlar var, torpille müdür olanlar, vasıfsız yükselenler, vekaleten müdür olup 4 katı maaş alanlar....
Bu het yerde böyle, özelde korkarlarsa üstlerinden çok yapamıyorlar,kamuda herkes mekan sahibi, insanın olduğu her yer böyle. Sanma ki biri diğerinden iyi. Birinde amirin kıl oluyor diğerinde iş arkadaşın. Ya kulağını tıkayacaksın ya dişini göstereceksin, içine atmakla kendini atmakla sorunlar çözülmüyor malesef. Kimse bu ne kadar çalışkan ne kadar naif aman onu üzmeyelim demiyor, sen güçlü olacaksın başka yolu yok.