Kaygılar...

meredithgrey

2013-2022’de vivelamour ve 2022’deki felidaee’yim.
Üyelik İptali
Kayıtlı Üye
7 Kasım 2013
14.758
36.006
598
Günaydınlar herkese...Kafam çok dolu olduğu için nasıl başlayacağımı bilemedim direkt olarak anlatmaya başlıyorum.

Güzel bir çocukluğun ardından çok kötü ve problemli bir genç kızlık dönemi geçirdim. Sebebi babamdı. Annem psikolog ancak bu ailede bir tek yapıcı davranışı maalesef bulunmadı, bulunamadı... Disiplin bir yana babamın sürekli hakarete varan eleştirileri, evdeki huzursuz ortam ve bu mutsuzluktan beslenmesi beni çok yaraladı. Hepimiz gençlikte odamıza çekilmeyi sevmişizdir şimdi kardeşleriniz, çocuklarınız da öyledir. Ben de odamda müzik dinlemeyi çok severdim ve babam sürekli şöyle derdi " gene mağarasına çekildi" Ayı derdi yani bana... Ya da kazara bir kapıyı sertçe çeksem " ayıya bak kırıcak şimdi" Ve ben bunları duyardım. Annem de pasif kalır bir şey yapmazdı. Üniversiteyi şehir dışında okudum, o sırada bir erkek arkadaşım oldu 20 yaşımdaydım. Bu sırada evde huzursuzluk ve kavgalar tavan yapmıştı. Sevgilimi sığınılacak liman gibi gördüm, büyük yanılmışım. Sorumsuz, sevgisiz, annesine bağımlı, karaktersiz birisiymiş boğuştuğum onca dert arasında anlayamadım. Biz dört seneye yakın ( askerlik de dahil) flört , nişan söz vs. süresinden sonra evlendik. Nişanlıyken beni sevmediğine ve evlenince çok mutsuz olacağıma dair onlarca sinyali görmedim, görmek istemedim.

Balayında yapacak bir şey bulamayıp sıkılan ve erken bitirip dönen bir çifttik biz. Eşim çalışmayı sevmeyen, kendi başına ikametgah senedi bile alamaz, bir sene işsiz kalıp iş beğenmeyen, hasta olduğumda düştüğüm yerden kaldırmayan bir adamdı.... O dönem aldığım aşırı kilolarla sürekli alay eden, bana dokununca iğrendiğini söyleyen, seks hayatı internetteki porno sitelerden ibret bir adamcık.... Üç sene beni ezen, aşağılayan ama bu arada ailemin parasını da çatır çutur yiyen...Önce sanalda başlayan sonra telefona şifre koymakla devam eden, msn konuşmalarını yakaladığım ve biz ayrıldıktan 6 ay sonra hazır olan sevgilisiyle evlenen zavallı birisi...

27 yaşımda eşimden boşandım ve hayatımın en büyük hatasını yaparak ailemle yaşamaya başladım. Ben ayrıldığımda sağlık ve ruhen bitmiş durumdaydım ancak bunu telafi edecek hiçbir şey yapmadım yapamadım.. Çıkacağımız kısa bir tatil, hayatımızdaki bir değişiklik belki de doktor yardımı belki bu kötülükleri bugüne dek getirmemi engelleyecekti ama hiçbirini yapmadık ailecek. Babamın nefreti ve baskısı daha da arttı, servis şoförümüze yol tarif edince onunla beni yakıştıracak kadar nefret etti benden güvenmedi...Hayatıma olumsuz müdahelesi nikahıma dek sürdü nikahtan önce eşime çok kötü davranınca ben resti çektim babam yoktu nikahımda... Ameliyatımda aradı ve barıştık ben narkoz etkisiyle duygusal davrandım ve çok pişmanım çünkü hep mutsuz etti beni hep.... Annem de izledi bu tabloyu çaresizce...

Çok uzattım affedin. Kaygılarım yüzünden yazdım bunları buraya. İki aylık evliyim, iki senedir çok aşığım. Bana şükretmeyi öğreten bir adam var hayatımda. Ama elbette her evlilikteki gibi bizde de tartışmalar oluyor ve ben hep geçmişte olanları hatırlıyorum. Sanki eski evliliğime evrilecek ve o şekilde kabusu yaşayacağım zannediyorum. İşin kötüsü eşime de bahsediyorum bundan... Eşim bir anda eski eşime dönüşecek diye korkuyorum. Bazen sinirlendiğimde "hoşgeldin xxxx" diyorum. Akıllı mantıklı bir kadınım saçma sapan davranışlar yapmamakla övünürüm ama mutsuz olacağım korkusundan kurtulamıyorum.
 
12 senedir çalışan, parasını kazanan, çalıştığı işyerlerinde sevilen el üstünde tutulan biriyim. Özel hayatımda da ailemi utandıracak hatalar yapmadım. Ama hiç memnun edemedim ailemi, babamı yani.. Acaba bundan mı yeniden mutsuz ve başarısız olmaktan korkuyorum...Hiç bilemiyorum Eşim de üzülüyor bu kaygılarım yüzünden.. İkide bir evlilik geçti başımdan diyip duruyorsun dedi dün.. Kızdı bana.. Bunları aşmam atlatmam lazım... Güçsüz bir kadın da değilim ama neden bu korkulara teslim olduğumu bilmiyorum..
 
Bence eşinizi eski hödük ile asla karşılaştırmayın. hatta bence artık o eski defterleri kapatın.
düşünüyorum da eşim eski sevgilisiyle beni benzetse aşırı derecede kırılırdım.
siz evliliğinize bakın, babanızla da mesafeyi koruyun.
küs olmayacak kadar yakın, hayatınıza müdahale edemeyecek kadar uzak olsun..
seviyor seviliyorsunuz, ileride kötü olur korkusuyla bugünü neden mahvediyorsunuz?
 
Hayır yazdığım gibi yukarıda da gitmedim. Kendi sorunlarımın üstesinden gelebilen biriydim aslında ama bu sıralar okuduklarım gördüklerim de etkiliyor beni... Etrafımdaki herkes mutsuz, aldatan aldatana..
 

Yok asla kıyaslamam aslında. Aslında kimseyle kıyaslamam benim için çok değerli baş tacıdır. Bazen oluyor ama yani gene korkularım yüzünden oluyor...Kendi kendime ediyorum anlayacağınız..
 

Biliyor musunuz neden böylesiniz. Küçükken babanızın size ettiği kötü laflar yüzünden, yeterince takdir edilmediğiniz için, o zamanki halinizden nefret etmişsiniz, ve ettiniz aslında kendinizsiniz. İçinizdeki daha genç vivelamour u sevmiyorsunuz. Ama onun size ihtiyacı var, o büyüdü be çok iyi işler başaran bir kadın oldu, sevmediğiniz aslında kendiniz. Geçmişinizdeki vivelamour ile barışın ve onu sevin. Neden her şey kötü gitsin ki kaygılar kaygıları doğurur. Çekim yasasını biliyor musunuz bilmem ama Secret kitabını okumanızı tavsiye ederim. Bu önerimi ciddiye alın okuyun size çok iyi gelecek :).
 
annen psikolog bir de öylemi viveciğim..terzi kendi söküğünü dikemez diye boşuna dememişler..ayı diyordu baban sana öylemi..ayı oğlu ayıydın yani..seni leylekler ya da zürafaların getirdiğini varsaymazsak eserleriyle gurur duymalılar bence..

kötü bir evlilik deneyimin olmuş..karşı taraf stabildi belki sen göremedin ..aileden kaçmak için yaktın belki de kendini...neyse bu önemli değil (ciddiyim önemli değil hayatta yaşadığın şeyler sana tecrübe kazandırır buradaki çoğu kişiden daha bilgilisin hayata..)

geleyim yeni evliliğine sarıl kapat çakralarını geçmişe görüşme ailenle en azından 1 senelik kısa bir süre...sıkı sıkı sarıl kocana hayatın tadını çıkar geçmişi sorgulama..şöyle düşün BUNLARIN HİÇBİRİNİ YAŞAMASAYDIN KOCANLA TANIŞAMAYACAKTIN..her şerde bir hayır vardır..senin için sahne bu zamanda açılmış..şimdi en öne oturup izlemek keyfi veyahut ta sahneye çıkma şerefi sana ait..geçmişin hatalarından ders çıkarıp bundan sonra aynı hatalarını tekrarlamaman seni ileriye götürü..tam tersinden bahsetmeyeceğim sen bilinçli bir kadınsın biliyorsun..
 
Size değer verip seven eşinizide geçmişinizin içine katmayın bence. Yeni bir başlangıç yapmışşınız ama yeni bir sayfa açamamıssınız. kendinizi eşiniz yerine koyun ve aynı durumu eşinizin size yaşattıgını düşünün. Problemsiz bir evliliği bozmayın bence geçmişe saplatnılı kalarak. Bu dünyada herkez aldıgı yaralarla yaşasaydı kimse mutlu olamazdı.
Bence psikoloğa gidin kendinizi yeni bir sayfaya adapte etmek için elinizden geleni yapın.Yuvanızın kıymetini bilin.
 
cnm neden pıskıyatrıste gıtmeyı denemıyorsun? bence yapma dıger evlılıgınle kıyaslama esınede bellı etme adamın gozune aklına fıkrıne sokma.. boyle davranmaya devam edersen evlılıgını koreltırsın
 
Hayır yazdığım gibi yukarıda da gitmedim. Kendi sorunlarımın üstesinden gelebilen biriydim aslında ama bu sıralar okuduklarım gördüklerim de etkiliyor beni... Etrafımdaki herkes mutsuz, aldatan aldatana..
o kaygı bende de var biliyor musun yaygın anksiyeteliyiz ya o korku yüreğin altı midenin üstünde hep kemiriyor bizi...ama korkunun ecele faydası yok ne yaşayacaksak alnımızda..
 
İfade edemedim belki, eşime, evliliğe zarar veren bir davranışım yok. Yani sürekli depresif, kaygılı mutsuz değilim aksine çok eğlenceliyim. Ama kaygı durumu sevgiliyken de vardı bende. Kaybetme korkusu evlenince evlilik bitmesi korkusuna döndü..
 
Hayır yazdığım gibi yukarıda da gitmedim. Kendi sorunlarımın üstesinden gelebilen biriydim aslında ama bu sıralar okuduklarım gördüklerim de etkiliyor beni... Etrafımdaki herkes mutsuz, aldatan aldatana..
Eskiye takilip simdiki evliliginide mahfetme derim, esine de eskilerden bahsedip sogutma kendinden, evliliginin kocanin keyfini cikar. Eger sorunlarinin ustesinden gelemiyorsan piskiyatriste gitmende fayda var.
 
o kaygı bende de var biliyor musun yaygın anksiyeteliyiz ya o korku yüreğin altı midenin üstünde hep kemiriyor bizi...ama korkunun ecele faydası yok ne yaşayacaksak alnımızda..

Bunu da çok iyi biliyorum tecrübe de ettim. Ama çok seviyorum diğer yarımı bulmuş gibiyim. 40 derece sıcakta bile sarılmaz sarmalamazsa uyuyamıyorum... Diğer yandan da bu kadar seviyorsa neden korkuyorum di mi ? İşte çelişki...
 
aynı durumdayız tatlım bende kocama sarılmadan temas etmeden yatamam kalkamam 10 sene yalnız yaşadım 9 aydır evliyim ondan öncesine reset attı sanki beyin..bu anların kıymetini bilmek lazım..ilerisini düşünerek kendimizi bitiriyoruz ..ben de ya ben ölürsem benden sonra birisine aşık olursa severse evlenirse beni unutursa diye az yemedim kendimi hepimizin içinde bu tarz kaygılar vardır ama benimki resmen zıplayan mobidik edasıyla gün yüzündeydi..şimdi koyverdim gitti.görelim mevlam neyler neylerse güzel eyler kafasını yaşamaya çalışıyorum..
 
Yazınca rahatladım biraz. Aslında ben yaşımın da olgunluğuyla hiç saçma sapan işler yapmayan bir kadındım ama duygusal travmalar nikah günüme dek devam edince ayarlarım bozuldu sanırım.
 
psikolojik destek almalısınız
vaktiniz de , parasal imkanınız da var sanırım
hiç ertelemeyin
iki üç seans gitseniz yenilenirsiniz
 
Kötü, sizi mutsuz eden bir geçmişiniz olabilir ama geçmişe takılıp kalmak mutsuzluğun baş aktörüdür. Şuanınızı daha fenası geleceğinizi olumsuz yönde etkiler.

Şöyle düşünün, geçmişte yaşadığınız onca zorluğa rağmen, babanızın hakaretlerine rağmen kendinizi geliştirmişsiniz. Ayakları üzerinde duran, başarılı bir kadın olmuşsunuz. En önemlisi sevmeyi unutmamışsınız. Hayatınızdaki tüm sevgisizliğe rağmen birini sevebiliyorsunuz, üstelik de seviliyorsunuz. Tekrar aynı şeyleri yaşayıp yaşamamak sizin elinizde aslında. Eşinize sürekli geçmişinizi hatırlatırsanız, mutlu olmazsanız ve tabi kocanızı da mutlu etmezseniz sonuçları yine çok farklı olmaz.

Şu hayattaki en büyük hafiflik affetmektir. Eski eşinizi affedin, annenizi babanızı affedin. Babanız diye sevmek zorunda değilsiniz, sadece saygı duyun yeter. Aranızda mesafe olsun, tamamen çıkarmayın hayatınızdan ama hayatınıza da asla fazla dahil etmeyin. Onları affettiğiniz zaman aslında nasıl büyük bir yük taşıdığınızı göreceksiniz.
Eski eşinizin adını bile anmayın, şimdiki eşinizin başka bi adı var unutmayın Başka bir adı, başka bir kişiliği var ve size diğerlerinin davrandığı gibi davranmıyor. Asla onu eski eşinizin ismiyle, karakteriyle bağdaştırmayın.

Bazen değer bilmek için kötü şeyler yaşamak gerekiyor bu hayatta. Siz de şuan yaşadığınız mutluluğun, aşkın değerini bilin.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…