- 7 Kasım 2013
- 14.758
- 36.006
- 598
- Konu Sahibi meredithgrey
-
- #1
Bence eşinizi eski hödük ile asla karşılaştırmayın. hatta bence artık o eski defterleri kapatın.
düşünüyorum da eşim eski sevgilisiyle beni benzetse aşırı derecede kırılırdım.
siz evliliğinize bakın, babanızla da mesafeyi koruyun.
küs olmayacak kadar yakın, hayatınıza müdahale edemeyecek kadar uzak olsun..
seviyor seviliyorsunuz, ileride kötü olur korkusuyla bugünü neden mahvediyorsunuz?
Günaydınlar herkese...Kafam çok dolu olduğu için nasıl başlayacağımı bilemedim direkt olarak anlatmaya başlıyorum.
Güzel bir çocukluğun ardından çok kötü ve problemli bir genç kızlık dönemi geçirdim. Sebebi babamdı. Annem psikolog ancak bu ailede bir tek yapıcı davranışı maalesef bulunmadı, bulunamadı... Disiplin bir yana babamın sürekli hakarete varan eleştirileri, evdeki huzursuz ortam ve bu mutsuzluktan beslenmesi beni çok yaraladı. Hepimiz gençlikte odamıza çekilmeyi sevmişizdir şimdi kardeşleriniz, çocuklarınız da öyledir. Ben de odamda müzik dinlemeyi çok severdim ve babam sürekli şöyle derdi " gene mağarasına çekildi" Ayı derdi yani bana... Ya da kazara bir kapıyı sertçe çeksem " ayıya bak kırıcak şimdi" Ve ben bunları duyardım. Annem de pasif kalır bir şey yapmazdı. Üniversiteyi şehir dışında okudum, o sırada bir erkek arkadaşım oldu 20 yaşımdaydım. Bu sırada evde huzursuzluk ve kavgalar tavan yapmıştı. Sevgilimi sığınılacak liman gibi gördüm, büyük yanılmışım. Sorumsuz, sevgisiz, annesine bağımlı, karaktersiz birisiymiş boğuştuğum onca dert arasında anlayamadım. Biz dört seneye yakın ( askerlik de dahil) flört , nişan söz vs. süresinden sonra evlendik. Nişanlıyken beni sevmediğine ve evlenince çok mutsuz olacağıma dair onlarca sinyali görmedim, görmek istemedim.
Balayında yapacak bir şey bulamayıp sıkılan ve erken bitirip dönen bir çifttik biz. Eşim çalışmayı sevmeyen, kendi başına ikametgah senedi bile alamaz, bir sene işsiz kalıp iş beğenmeyen, hasta olduğumda düştüğüm yerden kaldırmayan bir adamdı.... O dönem aldığım aşırı kilolarla sürekli alay eden, bana dokununca iğrendiğini söyleyen, seks hayatı internetteki porno sitelerden ibret bir adamcık.... Üç sene beni ezen, aşağılayan ama bu arada ailemin parasını da çatır çutur yiyen...Önce sanalda başlayan sonra telefona şifre koymakla devam eden, msn konuşmalarını yakaladığım ve biz ayrıldıktan 6 ay sonra hazır olan sevgilisiyle evlenen zavallı birisi...
27 yaşımda eşimden boşandım ve hayatımın en büyük hatasını yaparak ailemle yaşamaya başladım. Ben ayrıldığımda sağlık ve ruhen bitmiş durumdaydım ancak bunu telafi edecek hiçbir şey yapmadım yapamadım.. Çıkacağımız kısa bir tatil, hayatımızdaki bir değişiklik belki de doktor yardımı belki bu kötülükleri bugüne dek getirmemi engelleyecekti ama hiçbirini yapmadık ailecek. Babamın nefreti ve baskısı daha da arttı, servis şoförümüze yol tarif edince onunla beni yakıştıracak kadar nefret etti benden güvenmedi...Hayatıma olumsuz müdahelesi nikahıma dek sürdü nikahtan önce eşime çok kötü davranınca ben resti çektim babam yoktu nikahımda... Ameliyatımda aradı ve barıştık ben narkoz etkisiyle duygusal davrandım ve çok pişmanım çünkü hep mutsuz etti beni hep.... Annem de izledi bu tabloyu çaresizce...
Çok uzattım affedin. Kaygılarım yüzünden yazdım bunları buraya. İki aylık evliyim, iki senedir çok aşığım. Bana şükretmeyi öğreten bir adam var hayatımda. Ama elbette her evlilikteki gibi bizde de tartışmalar oluyor ve ben hep geçmişte olanları hatırlıyorum. Sanki eski evliliğime evrilecek ve o şekilde kabusu yaşayacağım zannediyorum. İşin kötüsü eşime de bahsediyorum bundan... Eşim bir anda eski eşime dönüşecek diye korkuyorum. Bazen sinirlendiğimde "hoşgeldin xxxx" diyorum. Akıllı mantıklı bir kadınım saçma sapan davranışlar yapmamakla övünürüm ama mutsuz olacağım korkusundan kurtulamıyorum.
Size değer verip seven eşinizide geçmişinizin içine katmayın bence. Yeni bir başlangıç yapmışşınız ama yeni bir sayfa açamamıssınız. kendinizi eşiniz yerine koyun ve aynı durumu eşinizin size yaşattıgını düşünün. Problemsiz bir evliliği bozmayın bence geçmişe saplatnılı kalarak. Bu dünyada herkez aldıgı yaralarla yaşasaydı kimse mutlu olamazdı.Günaydınlar herkese...Kafam çok dolu olduğu için nasıl başlayacağımı bilemedim direkt olarak anlatmaya başlıyorum.
Güzel bir çocukluğun ardından çok kötü ve problemli bir genç kızlık dönemi geçirdim. Sebebi babamdı. Annem psikolog ancak bu ailede bir tek yapıcı davranışı maalesef bulunmadı, bulunamadı... Disiplin bir yana babamın sürekli hakarete varan eleştirileri, evdeki huzursuz ortam ve bu mutsuzluktan beslenmesi beni çok yaraladı. Hepimiz gençlikte odamıza çekilmeyi sevmişizdir şimdi kardeşleriniz, çocuklarınız da öyledir. Ben de odamda müzik dinlemeyi çok severdim ve babam sürekli şöyle derdi " gene mağarasına çekildi" Ayı derdi yani bana... Ya da kazara bir kapıyı sertçe çeksem " ayıya bak kırıcak şimdi" Ve ben bunları duyardım. Annem de pasif kalır bir şey yapmazdı. Üniversiteyi şehir dışında okudum, o sırada bir erkek arkadaşım oldu 20 yaşımdaydım. Bu sırada evde huzursuzluk ve kavgalar tavan yapmıştı. Sevgilimi sığınılacak liman gibi gördüm, büyük yanılmışım. Sorumsuz, sevgisiz, annesine bağımlı, karaktersiz birisiymiş boğuştuğum onca dert arasında anlayamadım. Biz dört seneye yakın ( askerlik de dahil) flört , nişan söz vs. süresinden sonra evlendik. Nişanlıyken beni sevmediğine ve evlenince çok mutsuz olacağıma dair onlarca sinyali görmedim, görmek istemedim.
Balayında yapacak bir şey bulamayıp sıkılan ve erken bitirip dönen bir çifttik biz. Eşim çalışmayı sevmeyen, kendi başına ikametgah senedi bile alamaz, bir sene işsiz kalıp iş beğenmeyen, hasta olduğumda düştüğüm yerden kaldırmayan bir adamdı.... O dönem aldığım aşırı kilolarla sürekli alay eden, bana dokununca iğrendiğini söyleyen, seks hayatı internetteki porno sitelerden ibret bir adamcık.... Üç sene beni ezen, aşağılayan ama bu arada ailemin parasını da çatır çutur yiyen...Önce sanalda başlayan sonra telefona şifre koymakla devam eden, msn konuşmalarını yakaladığım ve biz ayrıldıktan 6 ay sonra hazır olan sevgilisiyle evlenen zavallı birisi...
27 yaşımda eşimden boşandım ve hayatımın en büyük hatasını yaparak ailemle yaşamaya başladım. Ben ayrıldığımda sağlık ve ruhen bitmiş durumdaydım ancak bunu telafi edecek hiçbir şey yapmadım yapamadım.. Çıkacağımız kısa bir tatil, hayatımızdaki bir değişiklik belki de doktor yardımı belki bu kötülükleri bugüne dek getirmemi engelleyecekti ama hiçbirini yapmadık ailecek. Babamın nefreti ve baskısı daha da arttı, servis şoförümüze yol tarif edince onunla beni yakıştıracak kadar nefret etti benden güvenmedi...Hayatıma olumsuz müdahelesi nikahıma dek sürdü nikahtan önce eşime çok kötü davranınca ben resti çektim babam yoktu nikahımda... Ameliyatımda aradı ve barıştık ben narkoz etkisiyle duygusal davrandım ve çok pişmanım çünkü hep mutsuz etti beni hep.... Annem de izledi bu tabloyu çaresizce...
Çok uzattım affedin. Kaygılarım yüzünden yazdım bunları buraya. İki aylık evliyim, iki senedir çok aşığım. Bana şükretmeyi öğreten bir adam var hayatımda. Ama elbette her evlilikteki gibi bizde de tartışmalar oluyor ve ben hep geçmişte olanları hatırlıyorum. Sanki eski evliliğime evrilecek ve o şekilde kabusu yaşayacağım zannediyorum. İşin kötüsü eşime de bahsediyorum bundan... Eşim bir anda eski eşime dönüşecek diye korkuyorum. Bazen sinirlendiğimde "hoşgeldin xxxx" diyorum. Akıllı mantıklı bir kadınım saçma sapan davranışlar yapmamakla övünürüm ama mutsuz olacağım korkusundan kurtulamıyorum.
o kaygı bende de var biliyor musun yaygın anksiyeteliyiz ya o korku yüreğin altı midenin üstünde hep kemiriyor bizi...ama korkunun ecele faydası yok ne yaşayacaksak alnımızda..Hayır yazdığım gibi yukarıda da gitmedim. Kendi sorunlarımın üstesinden gelebilen biriydim aslında ama bu sıralar okuduklarım gördüklerim de etkiliyor beni... Etrafımdaki herkes mutsuz, aldatan aldatana..
Eskiye takilip simdiki evliliginide mahfetme derim, esine de eskilerden bahsedip sogutma kendinden, evliliginin kocanin keyfini cikar. Eger sorunlarinin ustesinden gelemiyorsan piskiyatriste gitmende fayda var.Hayır yazdığım gibi yukarıda da gitmedim. Kendi sorunlarımın üstesinden gelebilen biriydim aslında ama bu sıralar okuduklarım gördüklerim de etkiliyor beni... Etrafımdaki herkes mutsuz, aldatan aldatana..
o kaygı bende de var biliyor musun yaygın anksiyeteliyiz ya o korku yüreğin altı midenin üstünde hep kemiriyor bizi...ama korkunun ecele faydası yok ne yaşayacaksak alnımızda..
aynı durumdayız tatlım bende kocama sarılmadan temas etmeden yatamam kalkamam 10 sene yalnız yaşadım 9 aydır evliyim ondan öncesine reset attı sanki beyin..bu anların kıymetini bilmek lazım..ilerisini düşünerek kendimizi bitiriyoruz ..ben de ya ben ölürsem benden sonra birisine aşık olursa severse evlenirse beni unutursa diye az yemedim kendimi hepimizin içinde bu tarz kaygılar vardır ama benimki resmen zıplayan mobidik edasıyla gün yüzündeydi..şimdi koyverdim gitti.görelim mevlam neyler neylerse güzel eyler kafasını yaşamaya çalışıyorum..Bunu da çok iyi biliyorum tecrübe de ettim. Ama çok seviyorum diğer yarımı bulmuş gibiyim. 40 derece sıcakta bile sarılmaz sarmalamazsa uyuyamıyorum... Diğer yandan da bu kadar seviyorsa neden korkuyorum di mi ? İşte çelişki...
Piskiyatriste gittin mi hic?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?