- 13 Eylül 2018
- 1.745
- 2.741
- 133
- Konu Sahibi catchmeifyoucan
-
- #21
Maalesef durum sizin düşündüğünüz gibi degil duygularımızın degil hareketlerinizi hakimiyet duygumuzu eyleme donusturdugumuz noktada ihanet baslarAnlamakta bir sorunum yok, teşekkürler. Evli bir insan karşı cinse bu anlamda bir ilgi duyamaz, sadakat sadece fiziksel anlamda yorumlayabileceğimiz bir olgu değil.
Ahkam kesmeyi sevmem, bu hanımefendi eşine karşı ihanet ediyor diyemem ama kendine karşı ihanet ettiği kesin, bir de çocuk yapmaktan bahsediyor. Çocuk olunca tam da otutur zaten her şey. Neyse sizinle polemiğe girmek şu anda isteyeceğim son şey, iyi günler.Tamam da sizin doğrularınız gerçek değil gördüğünüz gibi ilgi duymuş işte
Duyamaz deyince ilgisi uçup gitmeyeceğine göre şu an var olan duruma göre yorumlamak lazım herkes ahkam kesmeyi çok seviyor ya
Ben aranızdaki enerjinin yaşanmamış cinsel çekimden kaynaklandığını düşünüyorum aşk sevgi değil bu eminim, ama bir iki kere birlikte olduktan sonra o çekim rutine bağlayacak evliliğinizde olduğu gibi, bence kalıcı olan sevgi saygıdırKadinlar asik olunca aldatir erkekler heyecan olsun diye sizin icin karisindan bosanmayacak bir defa o Alice harikalar diyarindan
Esinize bunu yasatmaya hakkiniz yok gidip insan gibi bosanmayi teklif edin
Bosanincada onu özliceksiniz cünkü adam size karsi kötü bir sey yapmamis
Aldatmak siddet yok Sorun sizin heyecan aramaniz monotonluktan bikmissiniz
Ama du bir gercek o adam asla esinden bosanmaz yiyorsa bosansin davasi var nafakasi var cocuk varsa ekstra ödeyecek parasi var
Esini aldatmaya meyilli iki igrenc insandan ne gibi saglam bir evlilik olur orasida gülünc
Bu kadar keskin konuşmamak lazım sanki. Duygular medeni duruma bağlı olarak yok olmuyor. Evli insanlar da başkalarından etkilenebilir. Sadece sonrasında süreci yönetebilmek gerekir. Evet ben bu insana bir şeyler hissediyorumdan sonra evlilik bitirilecek mi yoksa duygular mı gömülecek karar vermek gerek.Anlamakta bir sorunum yok, teşekkürler. Evli bir insan karşı cinse bu anlamda bir ilgi duyamaz, sadakat sadece fiziksel anlamda yorumlayabileceğimiz bir olgu değil.
İnsan aranmıyorsa böyle bir şey hissetmesi mümkün değilBu tarz hisler neden herkese sanki önlenebilir bir şeymiş gibi geliyor anlamadım. Ortada bir eylem, itiraf veya bir şey yok (yazdıklarınıza göre söylüyorum)Olabilir, insan birinden etkilenebilir. Eşim birine böyle yoğun şeyler hissetse kesinlikle anlatsın ve boşanalım isterdim. Evet çok can yakıcı olurdu ama hislere de engel olunamaz diye düşünüyorum.
Yan yana geldiğimizde oluşan sihirli bir şey bu. Birkaç kez aynı ortamda denk geldiğimiz çok yakın arkadaşlarım “o neydi öyle, niye böyle baktı, niye öyle oldu, ne garipti” gibi sorular sordular ve hepsi bu görünmez tuhaf enerji yüzünden.
Boşanmak o kadar zor ya da korkunç bir şey değildir belki bazı insanlar için, ne dersiniz?Başına gelmeyenler de bol keseden sallıyor valla. eşi itiraf etse boşanırmışmışmış. başına gelsin bakalım. nasıl yıkılacaksın. senelerce travma yaşayacaksın. kolay mı insanın en güvendiği kişiden böyle bir itiraf alması. he yavrum hee. eşiniz itiraf etsin siz de koşa koşa gidip boşanın.
aynı iş yerinde eşiniz iş arkadaşına cinsel çekim duyuyor. empati kurun. düşünün azcık. ne büyük acı. ne büyük ihanet. olmaz arkadaşım olamaz. ben kimseye cinsel çekim duymam. onca sene bekardım. imkanınız varken bekarken kime ne duyarsanız duyun. evlenince tüm algılarınızı kapatacaksınız. mecbursunuz. eşiniz de mecbur.
Adama dürüstçe anlatıp ayrılabilir bence ya, eşini öyle çokta büyük bir aşkla, sevdiğini düşünmüyorum ben. Aklın başkasına kaymaya başlıyorsa zaten yavaş yavaş körelir bir şeyler. Çocuk yapmak bu noktada en son düşünülecek şey olmalı. Bu şey değil ki, öfff adama bak ne kadar yakışıklı der geçersin mesela. Adam bir adım atsa fiziksele taşınacak gibi.Bu kadar keskin konuşmamak lazım sanki. Duygular medeni duruma bağlı olarak yok olmuyor. Evli insanlar da başkalarından etkilenebilir. Sadece sonrasında süreci yönetebilmek gerekir. Evet ben bu insana bir şeyler hissediyorumdan sonra evlilik bitirilecek mi yoksa duygular mı gömülecek karar vermek gerek.
Aldatma aldatmadır, sihirmiş alevmiş gğzellemeyin. Kalbiniz başkasına atıyorsa evdeki kocaya ihanet etmek acizlik.Bugün, aylardır yaşadığım karmaşık duygularıma bir isim koymak, bir nokta koymak, belki de bir virgül koymak için, yargılanmadan bir destek alabilir miyim şansımı denemek için kendime bile itiraf etmekte zorlandığım bir sırrımı, kalbimi açıyorum sana.
32 yaşında, kendi şirketi olan çok iyi kazanan bir kadınım. 10 yıldır evliyim. Çocuğumuz yok. Mutlu, dışardan çok imrenilen bir evliliğim var. Cinsel hayatımız iyi sayılır, maddi hiçbir sıkıntımız yok, eşim kısıtlamaz, darlamaz, seviyemizi, saygımızı hiç bozmayız, her şeyi konuşabiliriz, sosyaliz, gezer, yurtdışında tatiller yaparız. Eşimin ailesi bana tapıyor, bir şeyi ima bile etsem anında yaparlar. Yani aslında her şey yolunda görünüyor.
İşin en garip belki de “sorgulamama” en çok sebep olan kısmı da burada başlıyor. Her şey böyle “ideal” görünürken maalesef hayatımda ilk kez birinden etkilenmeye başladım. İlk etapta şöyle düşündüm: “yıllardır bir adamla evli olunca uzuuun bir aradan sonra bir erkekten ilgi görmek ruhuma iyi geldi, hepsi bu.” Ama sonra zaman ilerledikçe bunun flörtöz birkaç cümle içeren basit bir diyalogtan bir tık daha fazlasını olduğunu hissetmeye başladım. Şimdiden söyleyeyim, ne ben ne de karşı taraf (o da evli) asla ne cinsellik, ne temas yaşamadık. Bu iletişimi, -ilişki diyemeyeceğim çünkü asla bir ilişki değil- arkadaşlığı, enerjiyi, -adına ne derseniz artık- kirletecek hiçbir şey yapmadık. İkimiz de bir şeylerin farkındayız ama “imkansız bir aşk” deyip geçiyor gibiyiz. Gel gelelim aramızda dışardan bakanların bile anlayacağı görünmez bir enerji var. Yan yana geldiğimizde oluşan sihirli bir şey bu. Birkaç kez aynı ortamda denk geldiğimiz çok yakın arkadaşlarım “o neydi öyle, niye böyle baktı, niye öyle oldu, ne garipti” gibi sorular sordular ve hepsi bu görünmez tuhaf enerji yüzünden. Sanki şartlar elverseydi dünyadaki en uyumlu çift biz olurduk gibi hissediyorum. Ona hiç dokunmadım ama dokunursam ortalık alev alacak sanıyorum. Bilmiyorum belki romantize ediyorum. O yaşanmayan “ihtimaller” var ya; o ihtimallerin gerçek olduğu senaryoları düşünüp kendimi çoğu zaman kahrediyorum. Ben (böyle söyleyince çok megalomanca oluyor ama) çok dikkat çeken, güzel bakımlı yaşından çok daha küçük gösteren bir kadınım. Erkeklerin ilgisine, flörtöz hallerine alışkınım ve normalde hiçbiri benden bir kırıntı bile alamaz aslında. Ama gardımı bu kadar indirdiğim, birini bu kadar düşündüğüm için hem evliliğimi sorguladığım hem de sonraki adımda ne yapmalıyım dediğim sıkıntılı bir süreçten geçiyorum. Bazen bu adamı bu kadar düşünmek yerine bir gecelik bir ilişki yaşayıp yoluma bakmış olsaydım kocamı daha “az” aldatmış olurdum diye düşünüyorum. (O ne demekse) Aklım “bu hatayı unut, herkesin imrendiği evliliğine bak, çocuk yap konuyu kapat” diyor. Kalbim “bu mutlu etiketi yapıştırdığın evlilik; gerçekten bu kadar mutlu olsaydı aklında, kalbinde başka bir adama yer olur muydu kendini kandırma” diyor. Şeytan “adama git, ‘gel kimseyi üzmeden incitmeden boşanalım, birlikte yeni bir hayat kuralım’ de” diyor. Rasyonel tarafım “bu konuyu derhal kapat, unut kendine gel” diyor. Bugün bir bebek yapmakla yarın kocama ben boşanmak istiyorum demek arasındayım anlayacağın. Onu üzmeyi, ona fiziksel olmasa da kalben ihanet etmeyi (ki bence bu daha ağır) asla istemiyorum. Ama öte yandan o ihtimal çok çok tatlı geliyor. Bu yasak elmayı bu şartlar altında ısırmak istemiyorum. Bunu kendime yakıştıramıyorum. Kendime, kocama, ve başka bir kadına ihanet etmeye devam etmek, kimseyi üzmek istemiyorum. Ama böyle de her gün kendimi üzülüyorum.
Yazmak, itiraf etmek, (yazınca kendin de daha iyi ve bir kez daha yüzleşiyorsun) bile iyi geldi, umarım çok hırpalamadan bana bir ışık tutmak istersin. Umarım bu kadar uzun bir yazıyı sonuna kadar okur, bana bir ilham verir, kafamdan aşağı bir kova soğuk su döker, belki sadece “seni anlıyorum” diyip elini omzuma koyar, ya da göğsümdeki file bir fil daha eklersin. Şimdiden teşekkür ederim.
Adamla konuşun mu? Bu nasıl bir tavsiye ya! Hayata bir kez geliyoruz diye aldatalım mı?Yani kadın aldatmamış, ilişki yaşamamış, aklından geçenleri yazmış. hepimizin aklından şeytani fikirler geçebilir hemen linçler gelmiş çok hayret ediyorum..
Konumuza gelirsek ;bence başka birine ilgi duymak yanlış değil. Çok insani bir duygu. Yanlış olan bunu sürdürmek , ilişkiye çevirmek veeşinizi kandırmak kendinizi kandırmak
Bana sorarsanız karşı taraf asla boşanmaz
Ama içinizde de hep ukte kalacaktır
Hayatı bir kere yaşıyorum risk alayım derseniz adamla konuşun ,ikimiz evliyken bir şey yaşayamam diye ama adam da size gelmemiş ki mesela siz bu kadar yoğun düşünürken o düşünmüyor mu?
Hayatınızda çoğu şey yolunda olduğu için heyecan arıyor gibisiniz.
İlk adımı atmayın derim.
Adam da normal heyecan duyuyordur ki ben iş yerinde de çok görüyorum evli insanlar habire flört ediyorlar bir şey yaşamadan.
Onun, sizin kadar olayı romantize ettiğini düşünmüyorum ama hayat sizin hayatınız kimseyi bilerek kandırmadıkça sadece aklınızdan geçtiği için günahkar olmazsınız
İnsan bazen güvenli alanından ya da standartlarından vazgeçmek istemeyebilir. Evlilik bitirmek zor gelebilir. Eyleme dökmediği sürece bir yerde kendine dur diyebilirse, duygularını baskılayabilirse eşine yansıtmasına gerek yok. Çocuk mevzusu zaten tamamen saçmalık. Kafası o kadar karışık ki nereye saracağını şaşırmış.Adama dürüstçe anlatıp ayrılabilir bence ya, eşini öyle çokta büyük bir aşkla, sevdiğini düşünmüyorum ben. Aklın başkasına kaymaya başlıyorsa zaten yavaş yavaş körelir bir şeyler. Çocuk yapmak bu noktada en son düşünülecek şey olmalı. Bu şey değil ki, öfff adama bak ne kadar yakışıklı der geçersin mesela. Adam bir adım atsa fiziksele taşınacak gibi.
Kocanız sizde inanılmaz bir duygusal boşluk yaratmış,adamın birinin evli olmasına ramen az biraz ilgisine bile boşanma düşüncelerine kapılmışsınız şair olmuşsunuz,bunca sene nasıl bu kadar sevgisiz ilgisiz yaşayabildiniz nasıl bu duygusal boşluğa düşecek kadar kocanızın size sevgisizliğini ideal evlilik imajıyla beyninizde kabul ettiniz,ufacık bir sinyalle şunları düşündüren bir adama yüklediğiniz anlamları zamanında kocanızada yüklemişsiniz hayal dünyanızda anlamlandırmışsınız ama insan psikoljisi çok enteresan savunma şekilleri geliştiriyor,herkes rahat batmış derken ben öyle söylemicem erkekler aldatırlar mutluyken,mutsuzken vs ama bir kadın fiziksel,ruhsal,maddi,manevi doymuşsa aldatmaz,hadi boşanalım demekle bebek yapalım demek arasındayım demenizde bu durumu açıklıyor,bu bir buhran iki uç nokta ve siz eşiniz o adımı atmadığı sürece ayrılmazsınız baştan sona farkında olmadan bunu belli etmişsiniz yazınızda,tercih edilmek çok sevilmek istenmek ideal kişi olmak yada buna inanmak başka şey,ilişkideki gerçekleri görüp somut bir adım atmak başka şey,yazdıklarınız çelişkilerle dolu tekrar tekrar okuyun açığı göreceksiniz.Bugün, aylardır yaşadığım karmaşık duygularıma bir isim koymak, bir nokta koymak, belki de bir virgül koymak için, yargılanmadan bir destek alabilir miyim şansımı denemek için kendime bile itiraf etmekte zorlandığım bir sırrımı, kalbimi açıyorum sana.
32 yaşında, kendi şirketi olan çok iyi kazanan bir kadınım. 10 yıldır evliyim. Çocuğumuz yok. Mutlu, dışardan çok imrenilen bir evliliğim var. Cinsel hayatımız iyi sayılır, maddi hiçbir sıkıntımız yok, eşim kısıtlamaz, darlamaz, seviyemizi, saygımızı hiç bozmayız, her şeyi konuşabiliriz, sosyaliz, gezer, yurtdışında tatiller yaparız. Eşimin ailesi bana tapıyor, bir şeyi ima bile etsem anında yaparlar. Yani aslında her şey yolunda görünüyor.
İşin en garip belki de “sorgulamama” en çok sebep olan kısmı da burada başlıyor. Her şey böyle “ideal” görünürken maalesef hayatımda ilk kez birinden etkilenmeye başladım. İlk etapta şöyle düşündüm: “yıllardır bir adamla evli olunca uzuuun bir aradan sonra bir erkekten ilgi görmek ruhuma iyi geldi, hepsi bu.” Ama sonra zaman ilerledikçe bunun flörtöz birkaç cümle içeren basit bir diyalogtan bir tık daha fazlasını olduğunu hissetmeye başladım. Şimdiden söyleyeyim, ne ben ne de karşı taraf (o da evli) asla ne cinsellik, ne temas yaşamadık. Bu iletişimi, -ilişki diyemeyeceğim çünkü asla bir ilişki değil- arkadaşlığı, enerjiyi, -adına ne derseniz artık- kirletecek hiçbir şey yapmadık. İkimiz de bir şeylerin farkındayız ama “imkansız bir aşk” deyip geçiyor gibiyiz. Gel gelelim aramızda dışardan bakanların bile anlayacağı görünmez bir enerji var. Yan yana geldiğimizde oluşan sihirli bir şey bu. Birkaç kez aynı ortamda denk geldiğimiz çok yakın arkadaşlarım “o neydi öyle, niye böyle baktı, niye öyle oldu, ne garipti” gibi sorular sordular ve hepsi bu görünmez tuhaf enerji yüzünden. Sanki şartlar elverseydi dünyadaki en uyumlu çift biz olurduk gibi hissediyorum. Ona hiç dokunmadım ama dokunursam ortalık alev alacak sanıyorum. Bilmiyorum belki romantize ediyorum. O yaşanmayan “ihtimaller” var ya; o ihtimallerin gerçek olduğu senaryoları düşünüp kendimi çoğu zaman kahrediyorum. Ben (böyle söyleyince çok megalomanca oluyor ama) çok dikkat çeken, güzel bakımlı yaşından çok daha küçük gösteren bir kadınım. Erkeklerin ilgisine, flörtöz hallerine alışkınım ve normalde hiçbiri benden bir kırıntı bile alamaz aslında. Ama gardımı bu kadar indirdiğim, birini bu kadar düşündüğüm için hem evliliğimi sorguladığım hem de sonraki adımda ne yapmalıyım dediğim sıkıntılı bir süreçten geçiyorum. Bazen bu adamı bu kadar düşünmek yerine bir gecelik bir ilişki yaşayıp yoluma bakmış olsaydım kocamı daha “az” aldatmış olurdum diye düşünüyorum. (O ne demekse) Aklım “bu hatayı unut, herkesin imrendiği evliliğine bak, çocuk yap konuyu kapat” diyor. Kalbim “bu mutlu etiketi yapıştırdığın evlilik; gerçekten bu kadar mutlu olsaydı aklında, kalbinde başka bir adama yer olur muydu kendini kandırma” diyor. Şeytan “adama git, ‘gel kimseyi üzmeden incitmeden boşanalım, birlikte yeni bir hayat kuralım’ de” diyor. Rasyonel tarafım “bu konuyu derhal kapat, unut kendine gel” diyor. Bugün bir bebek yapmakla yarın kocama ben boşanmak istiyorum demek arasındayım anlayacağın. Onu üzmeyi, ona fiziksel olmasa da kalben ihanet etmeyi (ki bence bu daha ağır) asla istemiyorum. Ama öte yandan o ihtimal çok çok tatlı geliyor. Bu yasak elmayı bu şartlar altında ısırmak istemiyorum. Bunu kendime yakıştıramıyorum. Kendime, kocama, ve başka bir kadına ihanet etmeye devam etmek, kimseyi üzmek istemiyorum. Ama böyle de her gün kendimi üzülüyorum.
Yazmak, itiraf etmek, (yazınca kendin de daha iyi ve bir kez daha yüzleşiyorsun) bile iyi geldi, umarım çok hırpalamadan bana bir ışık tutmak istersin. Umarım bu kadar uzun bir yazıyı sonuna kadar okur, bana bir ilham verir, kafamdan aşağı bir kova soğuk su döker, belki sadece “seni anlıyorum” diyip elini omzuma koyar, ya da göğsümdeki file bir fil daha eklersin. Şimdiden teşekkür ederim.
Zaten adam için cinsel bir çekimden öteye gitmez, adam bir adım atsa kadın gidecek gibi duruyor ama kendime mi ihanet ediyorum dediği yer orası işte. Bence evliliğini gözden geçirmeli, öyle çokta mükemmel bir evliliği olduğunu sanmıyorum.İnsan bazen güvenli alanından ya da standartlarından vazgeçmek istemeyebilir. Evlilik bitirmek zor gelebilir. Eyleme dökmediği sürece bir yerde kendine dur diyebilirse, duygularını baskılayabilirse eşine yansıtmasına gerek yok. Çocuk mevzusu zaten tamamen saçmalık. Kafası o kadar karışık ki nereye saracağını şaşırmış.
Konu sahibi fazla romantize etmiş mevzuyu, adamın o kadar romantik yaklaştığını sanmıyorum. Yoğun cinsel çekimi aşk sanıyor şu an konu sahibi. Adamla iki kere sevişse pişman olacak, bu muymuş diyecek muhtemelen.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?