Ben su anda yorgunluk üzerine bir kitap okuyorum. Alman bir doktor tarafindan yazildi. O sunu yazdi: "Bana gelen cogu insanin fiziksel olarak ufak tefek rahatsizligi olsa da, yorgunluklarin temel sebebi yasam sartlari. Bunu ilk onlara söylesem kabul etmiyorlar, cünkü o zaman ilacla düzelmeyecek birsey oldugunu kabul etmek zorunda olacaklar".
Ve gercekten de öyle oluyor. Benim de iki evladim var ve aralarinda pek yas farki yok. Bana bazen nerdeyse hic zaman kalmiyor. Onun icin hem onlara iyi gelecek, hem bana iyi gelecek seyler yapmaya calisiyorum. Bahceye cikiyoruz. Yürüyüs yaoiyoruz. Herseyi 4/4 lük yapmiyoruz. Anneligin yorgulugun yaninda kronik bir hastaligim var. 8 saat uyusam bile böyle dinc kalkmiyorum sabahlari. Esim cocuklari alir gezdirir, bende elime bir kahve alirim, sevdigim bir kitap alir okurum o sirada mesela. O zamanda ev isi felan yok. Cünkü bizim ruhumuzun da birseylere ihtiyacini var. Onun icin kücük adimlarla baslayin. En sevdiginiz seylerden ufak tefek. Kendinizi yeniden hareketlilige alistirmaniz lazim. O donup kalma hissini iyi bilirim. Kendi yemenize icmenize ve bakiminiza da dikkat edin. Dedigim gibi ufak adimlar. Simdiye kadar yaptiklariniz sizi mutsuz etmisse, yaptiklarinizi degistirmeniz lazim. Gözlerinizdeki rahatsizlik icin de gecmis olsun