Kirli Çıkılar )))


daha çok birikim yapıyorlar yazmadım ben, azı çok yapmaktan bahsettim ki o herkesin harcı değildir.
biz her türlü zevk ve ihtiyacımızdan artanı biriktiriyoruz,annelerimiz gibi olmamız çok zor.
 
daha çok birikim yapıyorlar yazmadım ben, azı çok yapmaktan bahsettim ki o herkesin harcı değildir.
biz her türlü zevk ve ihtiyacımızdan artanı biriktiriyoruz,annelerimiz gibi olmamız çok zor.

kazandıklarına oranla bizden çok yapılardı ama zaten senin söledinle çelişcek bişe dimedim :)
sana farklı bi yönden hak verdim:) aslında aynı şeyi düşünüorum yani:)
 
ya kızlar,acele tarafından,uydurmaya yakın yapılan,tarifsiz şeylerin daha lezzetli olması nasıl bir şeydir.
pasta mükemmel ötesi olmuş,komedi gibi.
yarısını yedik bile.
kalplerası misafirlerine bir gün önceden kurabiye ve bayatlamayan tuzlu simitlerden yapabilirsin.
işten gelince de kek,börek yaptın mı tamam.
ya da annen yapsın gündüzden,sen uğra al.
müsait olursa tabii.
olmadı sirkecinin anneannesini ara.
 
özlem su,annem göremedi dedin ya,bitirdin beni kuzum.
inşallah bu dünyada göremediklerini misliyle vermiştir rabbim.
royem son durumlar nasıl,eşinle ortak bir paydada bulaşabilecek gibi görüyor musun kendini malum konuda.
dark hayatın geçiciliğiyle ilgili bir yazı yazmış,değme feylesofa taş çıkartmış.

"MAL SAHiBi MÜLK SAHiBi
HANi BUNUN iLK SAHiBi
MAL DA YALAN MÜLK DE YALAN
VAR BiRAZ DA SEN OYALAN."
YUNUS EMRE
 



selin bayılıyorum şu bakış açına google gibisin ne söylesek ne desek hooop pozitif bir bakış ve masal gibi anlatışın var

bal abdem hoşgeldin isimini hatırlamadım diğer arkadaşlarda hoşgeldiniz
bancum hayılı uğurlu olsun
model oalrak nasıl bilemem de benim koşu bandı geldiğinde tek başıma kurmuştum altında tekerleği vardı diğer odayada öyle götürmüştim kargocular kapıda bırakmıştı bence hiç bekleme kur garantiyle bağlantılı bir durum yok zaten an azından benim öyleydi
eveetttt artık bir yürüme programı yaparız hep birlikte
zaten hemen hemen herkesin bir zayıflama veya kilosunu koruma ihtiyacı var hadi bir el atalım bu duruma

doğum günü olanlara nice mutlu yıllara
darksea seni ayakta alkışlıyorum duvar yazısı gibi yazmışsın direk profilimde paylaşacağım bu notu
derfat ahh be kuzum ömür geçiyor sen yeterki kendinde geçme mutlu ol keyfini çıkart
seyyah seni herkesler çok seviyor
bade zuzun nasıl rüyamda seni gördüm muhabbet ediyorduk aaa gerçekten adı badeymiş diyorumdum
 
senfat,
sen dedin ya dün iki cami arasında aşkı okudum diye.
bugün kızların elinde gördüm aldım.
hocam bu hafta sınav var okuyamam dedi verdi ben de bugün okudum bitti. dediğin gibi çabuk bitti kısa bi kitap..

ben neden lisede ortaokulda okuduğum kitaplardan aldığım zevki şimdi almıyorum.
ve hakkaten okuyasım da ondan gelmiyor.
kitap bana bişey katmalı dini anlamda sanırım o yüzden okuyamıyorum..

bu arada eşimin başını fena halde şişirdim bugün.
50 yaşında bi erkek karısı varken nasıl aşık olur..(yani kitaplar uydurma oluyor tabi ama genel olarak da böyle bi durum var)
evliyken de bu kadar kolay mı başka birine aşık olmak diye de derin düşüncelere daldım:44: hem kendim hem eşim açısından..
Allah bizlerin kalbini olmaması gereken yerlere kaydırmasın inşallah..
 

doyumsuzluğundan,aşkı geç keşfetmesinden,kendini teneşirin paklamasını istediğinden,vs,vs...
ben de son dönem okuduklarımdan bunaldım.
dediğin gibi bazı kitap ve yazarlar okumaktan soğutuyor insanı.üstüne basıldıkları kağıt kadar değerli olamıyor çoğu.
 
Son düzenleme:
Bırakıyorum ne isterlerse düşünsünler. Eğer benim yaptıklarımla uğraşacak kadar takıyorlarsa zaten, onlardan daha iyiyim demektir. — Marilyn Monroe
 
sizde de oluyor mu,evimi temizlediysem,ikramlık birşeyler de hazırladıysam misafirim gelsin de ağırlayayım istiyorum ben.
kahve pişiriyorum mesela biri gelse de,iki lafın belini kırsak beraber içip diyorum.
misafiri sever misiniz benzeri konular açılmış kk da,sorulması bile irrite ediyor beni böyle şeylerin.çoğunluk ta hem şartlı seviyormuş,hem de zorunluluktan kabul ediyormuş.üzücü.
insanlar yorgun,yoğun,para var,huzur,mutluluk yok.
şimdi buna mı hayat şartları iyileşti diyoruz biz.
maddi imkanlarımız arttıkça hem kendimizden hem birbirimizden uzaklaşıyoruz sanki.
 
ufaklığın sütünü ısıtayım yavaştan,vakit ilerlemiş.
sizlere de tatlı rüyalar,allah rahatlık versin arkadaşlar.
 
ben de çok severim misafiri..
belki de yanlız olduğumdan bilmiyorum..
dediğin gibi ev temizse ikramlık da varsa ayrı bi zevkli oluyor..
ben kaçırmam o anları hemen yan komşuyu filan çağırırım

ben ortaokulda huzur sokağı tarzı dini kitaplar okuyarak başladım hep kitap okumaya.

lisede biraz ara verdim; sirkecinin hesap öss kitaplarına şefkat gösterdim
ünv. de o kitap tarzına ne deniyor bilmiyorum, Hz. Muhammedin Hayatı,, Müslüman kadının şahsiyeti, tasavvuf kitabı tarzı kitaplar okudum.

eşim fanstastik kitaplar okur.

dedim herkes leblebi gibi kitap okuyor ben neden okuyamıyorum.
ortaokul ve lisede kitap okumadığım bi hafta ömrümden bişeyler kaybettirirdi bana. çok pişman olurdum kitapsız geçen o haftalara.

göreve başladım uçurtma avcısıyla bi soğudum. 5 yıldır kitap okudum denemez.
eşimin okuduğu sil baştan a başladım geçenlerde içeriğinde cinselliği çok ağır işleyen kitaplar beni aşırı soğutuyor kitaptan. hadi film dizi neyse de kitaba yakıştıramıyorum nedense..

aslında şu an okumam gereken 3 kitap var biri Abdulkadir Geylani Hz. ne ait. ama bi türlü de kendimde cesaret bulup başlamıyorum. sanki daha iyi olacağım anı bekliorum. bekledikçe kötüye gidiyorum farkında değilim.
 

haklısın banucum. insanlar iyice kendilerine döndüler, kimse kimseyi istemiyor. eskiden mahallede komşular ailece, akşamları birbirine gider, sohbet ederdi. çoğu zaman bu ziyaretler çatkapı olur ya da çocuk gönderilip 'annemler size gelcek' diye beş dakka önceden haber verilip gidilirdi kimse misafir gelince ne yapsam da rezil olmasam diye düşünmezdi. bir çay yeterdi ikram olarak. belki bir de bisküvi misafir giden de evine dönünce bak sadece kuru çay çıkardı demek kimsenin aklına gelmezdi. şimdi bir gün önce telefon etmeden habersiz gidilemez oldu kimseye. insanlar artık misafir gelecek deyince strese giriyor. ne ikram edicem, bu da yetmez şunu da yapmam lazım diye kendini zorluyor. bu yüzden de kimse gelsin istenmiyor sanki. bir çoğumuz apartmanımızdaki insanları tanımıyoruz bile. evet eskiye nazaran hepimiz maddi olarak çok daha iyi durumdayız belki, ama insanlar yine maddi olarak hep sıkıntıda, darda.
 

abla bu işkenceleri bize yapan kim
elbette kendimiziz

ne varsa eskilerse var ya

insan biri gelecek diye 8 çeşit ikram yapmak için strese girer mi ya giriyor ama kör boğaz ne konsa yer
önemli olan hoş sohbet muhabbet mi
yoksa yağ üzerine yağ eklemek mi

bence de 1 bardak çay yanına o gün için ne varsa Allah ne verdiyse tamamdır eğer öyle olursa misafir ha geldi ha gelecek stresi olmaz

normal günümüzde çaylarda bile 2 çeşit yiyecek ve çay ikram edilse ne olur çok mu eksik ,ezik olmuş oluruz
 

kesinlikle çok önemli konulara değinmişsin sunny abla..
ben bi kaç gittiğim arkadışımla özellikle samimi olmayı düşündüğümüz, ısrarla biz gidince bişey yapmamalarını istedim ve böyle olmasını istediğimi hareketlerimle de gösterdim.
diyelim çayın yanına bisküvi ve gevrek koydum misal..
ama bunu samimiyet olmasını istediğimden dolayı yaptım. rahatça gidip gelelim diye. onlar da tabi tabi diyorlar..
ama bakıyorum ben öyle yapmama rağmen her gittiğimizde döktürüyorlar.. ne yapayım ben de bıraktım artık..baş edemiyorum insanlarla..

bazı alışkanlıkları geri döndüremiyoruz ne yazık ki..
ben de çok büyük özlem duyuyorum eskiye karşı..
 

çok doğru bir tespitte bulunmuşsun canım... eskiden çat kapı gidilirdi ve hemen bir çay kahve işi görürdü.. hatta çocukken hatırlıyorum çayın yanına hemen bisküvi kraker konurdu o da yeterdi .. maksat muhabbet olurdu... ama şimdi öyle değil maalesef.. hatta belki yanlış düşünüyorum ama bu gün muhabbeti misafirliği öldürdü diye düşünüyorum... şimdi misafircilik oynuyormuşuz gibi geliyor... tamam herkes en iyi ikramı yapmayı istiyor ama bu sanki rekabete dönüştü ( o iki çeşit çıkardı ben 3 çeşit çıkarmalıyım... o 4 çeşit çıkardı ben de 5 çeşit çıkarmalıyım, yarışına döndü... geçen sene okulumzda güne girdim misafirlerim gelene kadar gerim gerim gerildim.. bir de kızım sayesinde misafirlerim gelene kadar temizlikçi kadının üzerine iki günde 4 kere ev süpürünce iyice gerildim... o gün anladım ki gün olayı bana göre değilmiş... biri geleceği zaman geriliyorsam o kişi benim dostum olamaz ki... telefon açıp geliyorum dediği zaman evim , mutfağım dağınık olsa da gerilmeyeceğim insan benim dostumdur ki onunla oturup bir demlik çayı sohbet ede ede bitireyim...
bu arada ben çay içmeye 2 sene evvel başladım :) kahve her zaman favorimdir ama çaya da hayır demiyorum artık :))
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…