Kırmızı Oda-babam...

Yürekte öleli yıllar oldu evet ama beynimi kemiriyor işte. Şeker portakalı nı okurken bu satırlarda ağlamıştım. Çok iyi hatırlıyorum o zaman yine içime dolan hüznü.
psikologların youtube te ücretsiz videoları var, bunlardan da yararlanabilirsiniz. gerçekten insana çok faydası olıyor. umarım gelecek güzel günler size geçmişi unutturur ve çok mutlu olursunuz.
 
toplum.ruh sagligi merkezleri var bi arastirin bagli bulundugunu
aslinda babanızı yansitan ona benzer bir es seçmişsiniz aslinda psikolog buna da deginebilirdi ama belki o kadar uzun seans yapmadiniz ya da odak noktası farkli olunca o kisma deginilmedi
Aldatma ile ilgili düşünceniz nedir? Terapi aldığınız dönemde iyi geldigine göre tekrar devam edebilirsiniz siz güçlü bir kadinsiniz ve farkindaliginiz yuksek o yuzden bunu da asabileceginize inanıyorum
Affetmek o insanın yaptiklarini sineye çekmek ya da hakkinda kötü konusmak değil
Affetmek, onu icinizden azad etmek, ona dair duygu ve düşünceleri serbest birakmak, o kisiyi düşündüğünüzde sizde bir duyguya sebep olmamasi, tamamen notr olmak. Hani yoldan gecen bir insani nasil tanimiyor ve hakkinda bir duyguya sahip.olamiyorsak, affederek aslinda aynisini babanıza karşı yapacaksiniz. Acıyı da öfkeyi de hüznü de serbest birakmak... "Senden gelen iyi kötü ne varsa bana bir sey yapamaz çünkü icimde bir zerren bile yok" demek
Çünkü bu sekilde yani affetmediginizde bu size yük, daha objektif pencereden bakabilmeniz icin o yükü bırakmanız gerekiyor.
Bir patates cuvali hikayesi vardır
Öğretmen çocuklara yarin 1 kg patatesle gelin der ve sonra tüm gun o patatesi yaninizdan ayirmayin der. Sonra çocuklar şikayet ederler artik birkac gun sonra mi ertesi gün mu, o zaman der ki nasil ki bu patatesler size yük oldu, iste zihninizdeki/kalbinizdeki birakamadiklariniz da size yuktur ve onlari birakmaniz gerekir.
Hikayeyi özetle anlattim ama affetmek de böyle icindeki yükleri bosaltmak tamamen yoksa ona faydasi olmak zorunda değil, siz hatırlayın yeter ki
 
Bence icinizde kalmasin surekli taciz edin babanızı..Nasil mi? Gunde bikac kez arayip sen bize sunu da yapyin bunu da yaptin deyin.Ezikleyin ne bicim adamsin vs diye..Hatta hakaret edin.Ancak boyle rahatlarsiniz.
Öyle yaparsa dinen onun vebali olur bu kez. Oysa Allah'a bırakmak gerek hesap günü var .dini paylaşıma girebilir diye konuyu burda kesiyorum
 
Babam rahmetli iyi bir adamdı. Dövmez, sövmez, yedirir, içirirdi. Babalık görevlerini aksatmadı.

Ama el iyisi diye bir tabir var ya aynen öyleydi. Annem rahmetliyi kendi ailesinden korumayıp kendi kendini savunmak zorunda bıraktığı için adı çenesiz ve sinirliye çıkmıştı.
Komşular, akrabalar, kim olursa olsun bizden önce gelirdi.
Yıllarca başkalarının bizden her konuda daha iyi ve daha üstün olduğuna, en iyisini hak ettiğine inandım ve öyle davrandım.
Bu gibi durumlarda iki seçenek var. Ya düşüyorsun ve kalkamıyorsun ya da daha güçlü olup ayaklarının üstünde dimdik duruyorsun.
Siz de güçlü ve dimdik bir kadınsınız ve biz güçlü kadınlar her şeyin en iyisini, en güzelini hakediyoruz.
 
Ben de ağladım okurken. Çok zor bir çocukluk geçirmişsiniz. Şimdi kaç yaşındasınız? Ne iş yapıyorsunuz merak ettim. Hepsini unutup mutlu olmanızı dilerim
 

Bir insan neden dünyadan keyif almak istemez? Ben de daha bir gün önce eşime bunu sordum. Babam içerdi içince neşelenirdi zaten sadece, içerdi gülerdi de bazen ama o kadar. Yani iyi zamanı yok muydu diyorum elbet vardı ama yok denecek kadar az. Dayak yemedim ben ama dayak geçerdi sözün acısı geçmedi. Dünden beri perişanım Melisa olayı beni bitirdi.

Biz ailecek tatile gitmedik, babam evin önünde deniz var ne tatili, evlen kocanla git derdi. Sinemaya gitmedik mesela hiç. Babam her zaman huzursuzdu, ne zaman öfkeleneceği belli olmaz, bağırır huzur bozardı. Bazı hatırladıklarım var mesela çok küçükken tv’da Aslan Adam vardı (Güzel ve Çirkin disizi) o bağırıp kükrerken ses uyuyan babama gitmesin diye tv önünde otururdum sesi kısmak için. (O zaman kumanda yok tabii). Ya da her ama her yılbaşı kavga çıkartması bir gelenekti. Okul çıkışında erkeklerle buluşuyor muyum diye peşime adam takması mı? Servis şoförüne yolu anlatıp iki dakika geç indiğimde beni adamla yakıştırması mı? Ne anlatayım hangi birini sayayım!

Dövmedi, taciz etmedi babadır diye diye ezdi bitirdi benim özgüvenimi. İlk kötü evliliğim onun yüzündendir. Hakkımı evlat olarak helal etmiyorum.
 
Bu şiir de bizim gibi babasız kızlar için.

Babasız Kızlar Balosu

Bu davette topuğunuzun ya da kanadınızın,
biri kırık olmalı.
Bu şartı yerine getirmeyenler,
kırık ön dişler ya da deşik ciğerlerle de katılabilirler.

Uzun hazırlıklardan geçtik biz,
uzak diyarlara uçtuk başka çaremiz yoktu!
Babasız kızlar korosu:
Babamız bizi sevmedi!
Çirkiniz! Çirkiniz!
Zır deliyiz.
Güzeller güzeli şüphe,
kır kalbimi, alışığım ben!
Yeşil gözleri babamın:
Gözleri zehirli yosunlardandır,
ince ince proje dokur, gürcü soğuk ve mağrur,
babamı hiç görmedim – ki onca yıldır…

“Bu baloya davetli kızlar, babalarının cenazesinde bulunmayacaklar.”

Niye seveyim seni?
Babalarının terk ettiği kızlar, kötülüklerinde cömert,
aşkların da hazin ve güvenilmezdirler.

Babasız kızlar korosu:
Babamız bizi sevmedi!
Öyle bir şey koptu ki içimizde,
bütün kötü kadınlar bizden sorulur,
kaçmayı biliriz biz en iyi…
Ey cesur!
Ey sevgili!
Sıkıysa bak gözlerime,
taşa çeviririm seni, mum gibi eritirim,
çocukluk acıları pazılarımdır benim,
ah ben ne güçlü ne unutkanım bilemezsin!

“Balomuz gece yarısını geçe başlayıp, canımız isteyince biter.”

Kandır dur arabalarıyla dolanmayız biz,
cam kırıklarında dans etmek varken…
Babasız kızlar korosu:
Küfredip kavga çıkarırız
Çirkiniz! Çirkiniz! Çirkiniz!
Babamız bizi sevmedi,
cümlenizin hakkından geliriz.
Yaralarımıza şap dökerek büyüttük kendimizi…
Göçebeyiz; talan eder tüyeriz.
Hayat, baskınımıza mazur bir davet yeridir,
arka kapıları tekmeler içeri gireriz,
yaklaşma yakarım, dumanını üflediğim gibi,
keyfime bakarım…

Ön kapıdan ve sırayla,
buyurun kibar hanımlar beyler…
Babanız sizi sevdi de ne oldu?

Perihan Mağden
 
Benim de annem babam cahil insanlardı. Çocukluktan beri varlık içinde yokluk çektik çünkü el alem onlar için bizden önce geliyordu. Kiracılarımız hep ucuza oturdu (mahallenin en güzel evi bizimki olmasına rağmen) ben biriyle bi sorun yaşasam annem hep karşı tarafı tutardı onlara inanır güvenirdi daha yeni yeni insanları tanımaya başladı. Bir zamanlar bana laf ettirmediği bana tercih ettiği insanların arkasından sövüyor şimdi. Babam desen o da genç delikanlı gibi hep kendi giyimini kuşamını süsünü ön planda tuttu bize de bayramdan bayrama kıyafet alır düzenli bir harçlık da vermezdi. İyi tarafları da vardı ama sinirlendiği zaman küfür eder hakaret ederdi tokat atar dövmekle tehdit ederdi. Ben küçükken de anneme bir kaç kez şiddet uyguladığını görmüştüm o zamandan beri evlenmekten ve kocamın beni dövmesinden korkarım. Evde çok kavgalar sıkıntılar oldu maddi olarak da çok zorluk çektik onların anlaşamaması ve el aleme ailelerinden çok değer ve para vermeleri bizi maddi olarak da çok kayba uğrattı. Şuan çok daha iyi bir hayat yaşıyor olabilirdik. Son günlerde bende bir boşluğa düştüm yine. İşim gereği güler yüzlü olmalıyım ama ben sinirli ve tahammülsüzüm bu yorgunluğu ve mutsuzluğu ailemin beni bu kadar yormasına ve mutsuz etmesine bağlıyorum. Çünkü sevgi dolu ve güler yüzlü insanların içinde büyümedim. Ben güldüğümde annem yapmacık yapmacık gülme derdi daha küçüktüm gülüyorum diye sevinmesi gerekirdi normal bir anne olsaydı... O kadar çok şey varki anlatsam sabaha kadar bitmez... Ama güçlü olmak zorundayız daha öncesi için elimizden bir şey gelmiyordu bundan sonrasını kendimiz için en iyi şekilde yaşamalıyız. Sevgiler...
 
Az - çok türkiye ' de yaşayan kadınların baba profili budur. Kimisi dövmez kimisi içmez kimisi aldatmaz kimisi daha az gel- gitlidir. Ams benzer profillerde hep babalar annelerde aynı profile denk ezik, sağlıksız karar veren, sürekli mağdurluktan dem vuran, kocayı idare edeceğim diye çocuğu harcayan tipler. Derdinizi basite indirgemek için söylemiyorum ama yorumuzunu okuyanlar parça parça kendinden bişey bulmuştur. Biz de ataya saygı fazla dinen de destekleniyor. Ben hiç öyle düşünmüyorum. Şimdi kızıma babana öyle bağıramazsın demiyorum kimseye öyle bağıramazsın diyorum. Çocuğunun kalbinde yara bırakmış bir ebeveyn bilsin ki çocuğuna kronik bir hastalık hediye etmiş. Bu anne - babaya neden saygı duyayım bir de el üstünde tutayım ? Bununla yaşamayın bu yükle yani , hepimizin toplu terapiye ihtiyacı var. Geçen gün intihar eden kızı düşünün kendimi öldüreceğim ama babam arkamdan gelir mi diye korkuyor. Söylenecek pek bişey yok.
 
Anlıyorum seni. Çok çok haklısın. Ama biliyor musun bazı insanlar nefreti bile hak etmez. O adam sizin hiçbir duygunuz hak etmiyor. Bırakın anılarınızdan azat edin. Günaha girmeye bile değecek insan değil. Allah'a havale edin. Siz ve kardeşiniz hayatınıza güzel anıları alın sadece
 
Ne kadar güzel yazmışsınız. Benim aldığım terapiler ağlamakla geçiyordu hep. Ama çok iyi gelmişti bana. Ben kadın ve erkeğin cinsel organını küçükken evde bulduğum porno dergisinden görmüştüm. O çok dindar adamın eve soktuğu şeylere bakın ve küçük bir çocuğun bunları görmesi ne kadar kötü düşünün. Sonra babamın telefonunda mesajlar yakaladım. Annemi aldatıyordu. Benim en büyük korkum evliliğimde aldatılmaktı. Evlenmeden öncede bunu eşime söyledim ve bunu yaparsa onu bırakacağımı belirttim. Asla yapmam, beni tanımıyor musun dedi. Aynı babam gibi yaptı ama. Önce kendimi suçladım çünkü babam da annem yakaladıkça onu suçlardı. ama terapi alınca gördüm ki suçlu ben değilim. Karşıdaki kişinin karaktersizliği. Şimdi yeni bir ilişkim var, mutluyum ama geçmişimde yaşadıklarımdan dolayı korkuyorum. Zamanla güven duygusuNu da oluşturacağımı düşünüyorum.
 

Ben bu cümlenin alnından öpmek istiyorum.

“Çocuğunun kalbinde yara bırakmış bir ebeveyn bilsin ki çocuğuna kronik bir hastalık hediye etmiş.”
 
Babam da herkese iyidir, biz hariç. O yüzden bBunun nasıl iğrenç bir şey olduğunu çok iyi bilirim. Aslında dimdik durmaya çalışsam da en ufak sıkıntıda kendimi en dipte, özgüvenini yitirmiş biri gibi hissediyorum. Yani ben ne dik durabiliyorum ne de düştüğüm yerde kalıyorum
 
Ben de ağladım okurken. Çok zor bir çocukluk geçirmişsiniz. Şimdi kaç yaşındasınız? Ne iş yapıyorsunuz merak ettim. Hepsini unutup mutlu olmanızı dilerim
31 yaşındayım. Öğretmenim. Kardeşlerim benden daha iyi yerlere geldiler. Hepimiz paramızı kazanıyoruz, annemize bakıyoruz. Sağolun iyi dilekleriniz için.
 
Şimdi onlara sorsak asla kötü bir şey yapmamışlardır. Tüm suç bizdedir. Anne baba ne kadar Önemli hayatınızda. Hele o yazdığınız yapmacık gülme cümlesi içimi acıttı. Ben anne olmadığım halde yeğenim azıcık gülse yüreğimde kelebekler uçuşuyor. Allah sadece hak edenleri anne baba yapsın.
 
Ben İnancı kuvvetli bir insanım ama babalık yapmayan adama bakmam, saygı da duymam, günaha girdiğimi de düşünmem. Bizler iyi evlatlar yetiştirelim ki onlar da bizim gibi enkaza dönmesin, kimseyi de döndürmesin istiyorum sadece
 
Babalar bizde küçük minik birer tanrıcık. Kendi alanları inananları var onlarda aile fertleri oluyor. Hem nefret edip hem tapan genelde anneler, çocuklar figüran, bu düzen 2000 yılda falan değişir sanırım.
 
İnsan kendi kendini yetiştirebilir tabi ama ben yine de cahilliklerine vermeye çalışıyorumBenim annem de ailesinden hiç sevgi saygı görmemiş evlenmiş daha evlenirken bile babamdan ve babamın ailesinden değer görmemiş. Yengemin gelinliğini giymiş çeyizine hediye edilen tabakları bile babaannem elinden almış hep antidepresan kullandı hayatı boyunca... Evet canım sorsan onlar çok iyilerdi çok biliyorlardı sorun bizdeydi... Geçmişi çok düşünmesek daha iyi olacak çok şükür artık güçlüyüz özgürüz herkes yaşattığının cezasını çekiyor emin ol hiçbirşey çekmese bile yalnızlığı ona yeter. Sen bunları içinde taşıyıp kendine yük etme artık hakettiğin mutlu huzurlu hayatı yaşamaya çalış
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…