- 18 Mart 2013
- 3.854
- 12.419
- 363
Dünyaya beş kere gelseydik iyi tarafından bakmak mantıklı olurdu. Her hayat birer tecrübe der bir daha hata yapmaz, yeni hayatımızı harika yaşardık. Ama bir kere geliyoruz ve ben buna çok üzülüyorum. Neden bu güzel dünyada en iyi şekilde yaşamak varken sırf bir insan yüzünden bir sürü insan perişan oluyor diye üzülüyorum. 30 yaşımı birkaç ay önce geçtim ve en güzel zamanlarım bombok oldu diye üzülüyorum.
böyle iyi babalar erkenden göçüp gidiyor zalim babalar da hayatın bize verdiği sınav gibi dimdik yaşamaya devam ediyorlar. Burda bir konu görmüştüm vefat etmiş iyi bir baba mı yaşayan kötü bir baba mi diye. Sevinin en azından babalık duygusunu size gerçekten tattırmış bir babanız olmuş. Nur içinde yatsın. Konu sahibinin babası gibi bir ebeveyn evlense de ayrı eve çıksa da tüm hayatını geçmişini geleceğini etkiliyor malesefAllah rahmet eylesin. Aynı şeyi düşünmüştüm. Benim canım babam da dünya iyisi, merhametli, ailesine kol kanat gelen çok ama çok iyi bir babaydıErkenden kaybettim babamı. Rabbim cennetinde kavuşturur inşallah. Herkesin sınavı farklı işte..
Yeni halimi seviyorum artık valla. Oooh ateşe veriyorum limanları sonra da geçip izliyorum.Tatlım, senin saf halin o idi ise, akıllı halini düşünemiyorum. Başka biri olsa, yıllarını verirdi o şeytana, iki de çocuk verirdi. Sen kısa zamanda görmüşsün herifin kumaşını. Mümkün olan en az hasar ile kurtuluyorsun.
Olsun, elbet bir gün başka bir yerden alırız bunların karşılığını. Hayat bu; alma verme dengesi üzerine kurulu. Rabbim haksızlık yapmaz. Vardır elbet bir mükafatı ne diyelim.Ne kadar aynıyız. Hem kocadan hem babadan kazık yiyenler kervanındayız.
İyiyim iyi. Ara sıra geçmişe dalıyorum ama geçecek inşallah.
İnsanlarla ilişkimde aşırı empati ve kendimi feda etme eğilimlerimden hep verici olduğum çıktı. Tabi hepsi geçmiş travmalar. Dünya üzerinde sevilmeyi bekleyen bir çocuktan daha yalnız kimse yoktur cümlesini kelimesi kelimesine anlıyorum.
Narsisist şeytanların da en sevdiği tip bunlar işte. Bir güzel yem oldum o yaratığa.
Psikoloğumun bana kurduğu ilk cümle; "farkındalığın normalin üstünde. Bu yüzden sürekli acı çekiyorsun, çok ince düşünüyorsun. " oldu.
Düzeliyor yavaş yavaş.
Gayet güzel ifade etmişsiniz. Alabilirseniz yardım alın, insan kendisinden öte bir şey olmadığını anladığında kuş oluyor.Ben sizin kadar agir seyler yasamadim, annem cok otoriter bir kadindi ve mukemmeliyetciydi sadece, her ortalama Turk ailesi evi kadar huzursuz bir evdi bizimki de. Bazen ben de kendimden nefret ettigimi hissediyorum, sanki herkes mukemmelmis ve ben eksikmisim, ozumde bir sey eksikmis gibi geliyor ve kimse asla beni sevemezmis hemen terk edermis gibi geliyor. Cevremde de gozlemledim, 25-35 arasi kadin arkadaslarimda hep benzer yaralar. Kimini annesi ezmis, kimi asiri iyi okullari kendi harcligiyla bitirmis, kendi kendini okutmus yine de "senden bir b.. olmaz" laflari isitmis. Hepsi cok guzel, cok basarili, ama kendini sevmekte sikintili kadinlar... Neden daha cok kadinlar, o da belli degil, belki de erkekler yaralaninca daha farkli tepkiler veriyor farkli patternler olusturuyor sadistlesiyor narsistlesiyor biz aksine daha verici daha odun veren taraf oluyoruz, bir tahminim de bu ama?
Bilmiyorum 30lar bana bunlarin uzerine egilme yaslari gibi geliyor. Sanki bir insaat cukurundayiz ve kendimize anlamli bir yasam kendi sahip cikacagimiz bir yasam insa ediyoruz. Ve bunu yapabilecek gucte ve zekada oldugumuza da inaniyorum. Demissiniz ya farkindalik. Farkindalik bir zaaf evet, aci cekmeye sebep olan bir faktor. Ama psikolojik sorunlarin ustesinden gelme araci ayni zamanda. Zeka ve duyarlilik hem aci cektiriyor. Hem de sifa veriyor. Kendimi net ifade edebildim insallah.
GebermeZ boyle zararli insanlar dunyaya civi cakargeberse diye dua ediyorum.
bakmayin lütfen böyle dizilere,heleki intihar sahnesi gösterenlereBiraz uzun olacak ama çok doluyum sevgili hanımlar. Bu sabah bu dizinin ilk bölümünü izledim ve uzun uzun ağladım. Kendi yaşadıklarım, babamın yaptıklarını gördüm orda. Biten iğrenç evliliğimi gördüm. Şu saat olmuş hala ruh gibiyim evde. Dizide intihar etmeden önce saçlarını kazıtan bir kadın vardı. Çok sevdiğim arkadaşım da intihar etmeden önce saçlarını kazıtmıştı. Meğer intiharın en net Belirtilerindenmiş. Neden anlayamadık diye ona üzülerek başladım bu bunalıma. Sonra orda baba şiddetini gördükçe kendi yaşadıklarım geldi aklıma. Onun bizde bıraktığı çok derin izleri düşündüm tüm gün. Öfke problemi, panik, özgüven eksikliği, güvensizlik, sevgisizlik.... bizim hücrelerimize kadar yerleştirmiş hepsini.
babam dışardan muhafazakar, bonkör, merhametli bir adamdır ama birde içini görseniz. Küçükken bizi yanına çağırır, soru sorar, bilemeyince döver veya 1 hafta okul yok diye günlerce okula yollamazdı. Akrabalarla toplanınca bizi çağırır hadi şu sureyi okuyun der, azıcık kekelesek hemen azarlardı. Daha 7 yaşındaydım ve o kadar kalabalığın içinde bir şey okumaya utanırdım. Çünkü onun yüzünden hafif kekemelik başlamıştı. Her şeye azarladığı için. Hala az az var, üstelik hem bende hem kardeşlerimde.
doğru düzgün kıyafet almaz, anneannem vs aldığında da bir şeye kızdıysa onları yırtardı.İnsan içinde giyecek düzgün bir şeym olmadığı için çok utandığım zamanlar oldu. Eski fotoğraflarımı görseniz, beni dilenci zannedersiniz. Niye almazdı? İsrafmış. Ama günde 3 paket sigara içerdi.
annemi ve bizi hep zina işlemekle suçladı. Markete gittik, gizli gizli erkeklerle mi buluştunuz derdi. Annem balkonda çamaşır assa karşı komşuya iş mi atıyorsun, terziye gitse terzi ile mi kırıştırıyorsun... hep ağlatırdı kadını. Annemin de kimsesi yok. Gidemedi çünkü o gitseydi babam bizi okutmazdı. Hiç unutmam daha 10 yaşındayım, ellerim çatlamış. Anneannemin aldığı Arko krem vardı. Onu sürdüm. Sen kime süsleniyorsun diye beni dövmüştü ve yine 1 hadta okula yollamadı. Ama kendisi parfümleri sıkar sıkar annemi aldatırdı. Ben kaç kere yakaladım aldattığını.
erkek kardeşimi evden kovardı hep. Bir kere hasta olduğu için altına kaçırmıştı. Daha 8-9 yaşlarındaydı. Dövüp evden atmıştı. Kömürlükte yatmıştı da annemle ben inip almıştık.
Çatalı niye düşürdün, neden sofrada kaşık eksik, niye çok güldünüz, neden zil çalar çalmaz açmadınız, niye çok uydunuz, neden dizi izliyorsunuz,müzik dinlemeyin, gezmeyin, arkadaş edinmeyin.... hepsi kavga sebebi. Hatta arkadaşımız olmasın diye eve gelen arkadaşlarımızın yanında bir bahane ile kavga çıkarırdı. Biz de bir daha kimseyi çağıramaz olduk. Sonra bizi suçladı.Sizin yüzünüzden eve kimse gelmiyor diye.
yazdıkça ağlıyorum ve ağladıkça nefretim artıyor. Şu yaşımda hala geberse diye dua ediyorum. Aylardır görüşmüyoruz, annem de boşandı zaten. Ama en son akrabaları arayıp korona olmuşum kimse bakmadı bana, hepsi analarının peşinden sikti... gittiler deyince kayış koptu bende. Ki korona falan da olmamış.
bugün başıma bir iş gelse en son arayacağım insandır. Çünkü üniversitede hem okudum hem çalıştım. Lisede bursla okudum. Ondan zerre iyilik istemedim. Abartmıyorum sadece yiyecek içeceğimizi alıyordu. Onda da çok yedik diye kızardı hep. Lokma sayardı. Roman okuduk diye kitaplarımızı yırtardı mesela.Bir insan kitaplardan bile niye nefret eder? Her sabah bugün neye kızacak diye Uyanmak çok zor.
uzun oldu kusura bakmayın ama kimseye anlatmaya gücüm yok. Ondan öyle nefret ediyorum ki.Ölse keşke. Ve keşke herkes baba - anne olamasa. İnsnaın evlat, anne ve babası ile imtihan olması en ağırı sanırım.
Ah bilsemBasiniz sag olsun Allah mekanini cennet etsin. Ben de annemi kaybettim ve bu gunlerde hep bu soruyu soruyorum kendime. Iyiler neden erken gidiyor
Ooo sorunca hepsi sizin iyiliğiniz için diyor ya kafayı yiyor insan bu açıklamaya.Beddua etmek istemiyorum ama tek başına gebermeyi hak ediyor.yarın öbür gün yataklara düşer, sakın acımayın,Tek başına gebersin gitsin.Size de Allah bundan sonra güzel günler göstersin
Başarınızda bir gram bile payı yoktur.Ben yüzleştim. Ne dedi biliyor musunuz? Sizin hiç mi suçunuz yok dedi. Çatal düşürmek, ellere krem sürmek, Türkiye’nin en büyük gölünü bilememek suç mu dedim. Hiç cevap vermedi. Ne biçim evlatsın sana hakkımı helal etmiyorum dedi. Ben babayım ne yaparsam yapayım susmanız lazım dedi. Ben de senin gibi ebeveyn olursam evladım da bana hakkını helal etmesin dedim. Haram zıkkım olsun sana haklarım dedim ve bir daha bakmadım yüzüne.
deneme sınavında basit bir soruyu yanlış yaptım diye Tokat atmıştı ve dudağım kanamıştı. Oysa ben iyi bir üniversiteyi bitirip atandım ve ben sizi böyle sıkmasam bok atanırdınız dedi. Ben de senden kurtulmak için çalıştık biz deidm. Sana rağmen okuduk iş sahibi olduk dedim. Bu başarımızın bile üstüne yatıyor beyimiz.
O kendine en iyi sıfatları yakıştırır. Onun gözünde En kötüleri bize yakışıyor.Başarınızda bir gram bile payı yoktur.
Çok küçük yaşta saçma sapan bir adama kaçabilirdiniz de sırf o evden kurtulmak için
Ha ancak ne yapmıştır
benim arkamda dağ gibi bir baba yok en ufak tökezlesem kendisi en başta kapacak bir.. Var demişsinizdir.
Onu da yakıştırıyorsa kendine söylesin
Ona ne sıfatlar bulurumda günaha girmek istemiyorum.O kendine en iyi sıfatları yakıştırır. Onun gözünde En kötüleri bize yakışıyor.
Bunu neden yazdınız? Konu sahibinin yazdıklarını, babasının neler yaptığını okuduktan sonra kendi babanızın ne kadar iyi biri olduğunu yazınca, nasıl bir yardımınız dokundu konu sahibine?Ahh kader mi diyim bilemedim sen ölse keşke dersin.. Benim babam canımdı cnaım ve çok naif bir insandı nasıl. Özledim Allah rahmet eylesin,
Gerçekten iyiler erken ölüyor
Kiz kardeşim canımın içi o benim yks de derece yapti boğaziçi ni kazandı annem biz öldük sevinçten havalara uçtuk peki bizim peder beyin tepkisi ne oldu dersinizKuzenim hostes oldu ailede bayram havası esti (küçümsemiyorum konu meslek değil) ben terfi aldım babam tebrik bile etmedi. Hep yetersizdim, hep memnun edemeyendim. Anlıyorum.
Mutlaka gidin, bu yüklerle yaşamak zor. Hafifletin yükünüzüBen bir dönem gittim çok iyi geldi ama şu an konuşmaya bile gücüm yok. Gitsem iyi olacak evet. Bugün tekrar araştırmaya başladım hatta.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?