Kitap Severlerin Buluşma Noktası ♥


bak o bende işe yarıyor meselâ. okuyamıyorsam çok sevdiğim bi kitabı alıp hoşuma giden yerleri yeniden okuyorum
 
merhaba arkadaşlar üç gündür migrenle uğraşıyorum okuyamadım ama bugün bir kadının yaşamından 24 saati bitirdim inanılmaz etkilendim satranç ta güzeldi ama kadın olduğumdan mıdır bilemem düşünceler kitap boyunca çok etkiledi bir solukta biten bir kitap ama çoğu kalın kitapların veremediği duyguyu çok güzel bir dille tattırdı bana iyi ki okudum tavsiye ederim okumayanlara
 
İyi geceler kızlar
Sabah minik kızımla randevumuz vardı, sonrasında da işe gitmedim
Savaş ve barış da okuyasım gelmesi, genç bir doktorun anılarına başladım baya okudum, yarın biter sanırım
ben de ikinci cilte başlamadan okusam mı acaba elimde var az sayfalı kitaplar çok etkiledi beni
 
yorumlarınızdan çok merak ettim kitabı ama elimde 50den fazla okunacak kitabım var almak istemiyorum ama çok da merak ediyorum
 
Merhaba
Günlerdir elimde süründürdüğüm Ezilenler’i bitirdim ve yeni kitaba başlamadım hala. Okuduğum klasikler içinde en beğendiğim diyebilirim ezilenler için. Uzun ağdalı cümleler, kafa karıştıran isimler yoktu, akıcıydı, ben sevdim. Okumayan arkadaşlar varsa tavsiye ederim.
Sabah kitap siparişi verdim burada çokça bahsi geçtiği için Hakkari’de Bir Mevsim’ i de ekledim sepete :)
Keyifli bir gün dilerim herkese
 
Hakkari'de bir mevsim kitabını bitirdim.
Bende çook beğendim.

Şiirsel anlatımlı bir kitap.Duygulanmamak elde değil.

"Hoca, benim kardeş hasta, diyor.
Nesi var? diyorum.
Ateşi var çok,diyor. Ölecek.
İlaç vereyim mi? diyorum.
Hayır, portakal ver, diyor. Portakal yememiştir hiç..."


------------------------------

“Sonra yağan karın fotoğrafını çektim.
Ve eriyen karın fotoğrafını çektim.
Ve karın üstünde yalınayak yürüyen çocukların fotoğraflarını çektim
(renkli /mosmor).
Kanayan yaraların fotoğraflarını çektim (Kan ve irin rengi).
Ölen bebelerin (Ölmeden önce, ölürken ve öldükten sonra) fotoğraflarını çektim ( renkli ve siyah- beyaz).
Satılan kızların fotoğrafların çektim ( satılmadan önce, satılırken ve satıldıktan sonra).
Karın altında açılan, içine çıplak bir bebe ölüsünün bırakıldığı, ıslak, soğuk toprağın fotoğrafını çektim.
Ot bitmez, kar tutmaz kayalarını fotoğrafını çektim.
Karın üstünde yansıyan ay ışığının fotoğrafını çektim. Gün doğumunun fotoğrafını çektim (bu ikisinden mutlaka uluslararası bir ödül bekliyorum).
Donan gözyaşının fotoğrafını çektim.
Zazi’nin dik başının fotoğrafını çektim.
Muhtarın umursamazlığının fotoğrafını çektim.
Bitlerin fotoğrafını çektim.
Ellerin fotoğrafını çektim.
Yalnızlığın fotoğrafını çekemedim.
Türkülerin, ağıtların fotoğrafını çekemedim.
Çaresizliğin fotoğrafını çekemedim.
Çılgınlığın fotoğrafını çekemedim.
Ya da çektiklerim yalnız bunlardı.
Ozan dostum, bakalım bu fotoğrafları görünce ne diyeceksin?

Ve sen filozof dostum, bunları gördükten sonra niçin yazmadığımı anlayabilecek misin?”
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…