- 19 Nisan 2009
- 23.600
- 17.905
- 498
- Konu Sahibi _asmunikal_
-
- #15.421
kendine blogger vs diyenler şu cümlelerin çeyreğini kuramiyor
ATTRAENTE bence denemelisin eğer istiyorsan. Bu sene ocak gibi başvuruları başlar, mart sonu gibi de YGS sınavı olur. Barajı geçtikten sonra(sanırım 180 puan) tercih yapabiliyorsun. Anadolu Lisesi(eskişehir) ve Atatürk Üniversitesi(erzurum) da açık öğredim fakülteleri mevcut. Anadolu üniversite si daha köklü olduğu için bütün şehirlerde sınava girebilirsin. Atatürk üniversitesi geçen sene her ilde sınav yoktu. Ama bu sene düzeltmişlerdir diye düşünüyorum.
Anadolu üniversite kendi web sitesinde online olarak canlı yayında ders görebiliyorsun. İmkanlar çok fazla. Bunları mı sordun bilmiyorum ama ben böyle anladım
Hatta murat yayınlarının çözümlü denemelerini öneririrm önce çözüp sonra cozumune bakmak içinCicoretti
Bir de daha pahali
o da boyle agir miymis Giz? Oyleyse ben araya 1 yil koyarimAynen canım, çok teşekkür ederim, aynı hisleri yaşamışız, en uzun sürede okuduğum kitap oldu kendisi, ne bırakabildim ne de saatlerce devam edebildim. Görmek'i de merak ediyorum ama kendime zaman vermem gerek sanırım.
ne icin bagis canim?Birkaç gündür kitap bağışı talep etmek için 25 tane falan yere mail göndermişim. Sadece 2 tane dönüş oldu; biri olumsuz diğeri de listeye ekledik talebinizi ama bekleyen çok kişi var sıra gelirse sizinle iletişme geçeriz türünde bir cevaptı.
Rüyaların Yorumu syf 173 akşama devam edeceğim okumaya. Artık bitsin istiyorum.
Okul kütüphanesi oluşturmak istiyoruz canım. Bu şekilde okullara kitap vb yardımda bulunan yerlere ve yayınevlerine mail attım durumu anlattım. Bir kitap iki kitap ne kadar olursa öğrencilerin faydasına.bi de yeterli puan alamazsam habire girerim artik tabi kontenjana girebilirsem
o da boyle agir miymis Giz? Oyleyse ben araya 1 yil koyarim
ne icin bagis canim?
Okul kütüphanesi oluşturmak istiyoruz canım. Bu şekilde okullara kitap vb yardımda bulunan yerlere ve yayınevlerine mail attım durumu anlattım. Bir kitap iki kitap ne kadar olursa öğrencilerin faydasına.
Hemen bir mail de ona atayım. Teşekkür ederimsanırım diyanet de ücretsiz kitap gönderiyor yaş grubuna göre. hem lisede hem ortaokulda din kültürü öğretmenlerimiz talep etmişti. bayağı geniş bir yelpazeleri var üstelik. bir bak istersen
Hemen bir mail de ona atayım. Teşekkür ederim
Biraz önce bir instagram hesabından da cevap aldım. Şaka mı gerçek mi bilemiyorumhaftaya kargo beklemekle geçecek zamanım
Nasıl yani? hangi hesabımı söyleyeyim nerde duyuracaksın? Kişisel sayfalara hiçbir şey yazmamıştım tanımıyorlar sonuçta güven problemi yaşayabilirler, sonuç alamam diye düşünüp. Bir de kitap bağış sayfalarından birinde de kargo ücreti yüzünden sıkıntı yaşayıp yürütemediklerini okumuştum.aaa hesabını söyle ben de duyurayım. hemen yardımcı oluyorlar
Nasıl yani? hangi hesabımı söyleyeyim nerde duyuracaksın? Kişisel sayfalara hiçbir şey yazmamıştım tanımıyorlar sonuçta güven problemi yaşayabilirler, sonuç alamam diye düşünüp. Bir de kitap bağış sayfalarından birinde de kargo ücreti yüzünden sıkıntı yaşayıp yürütemediklerini okumuştum.
+diyanete de mail attım :)
Çok iyiymiş deneyebilirim bunu dabiz köy okullarımız için kişisel ve bookstagram hesaplarımızdan kampanya başlatmıştık. tanıyan/tanımayan herkes kitap göndermişti. pttden gönderilen kitaplar da gönderen ödemeli geldi. çok da uygun bir fiyata hem de.
diyanet döner sanırım
dene bence deÇok iyiymiş deneyebilirim bunu da
Hergunn yazmama gerek yok ama gelip okuduğum kitap ve sayfasını ayazabilirin okuduğum bölümlerden seni etkileyen cümleleri paylasabilirsinHer gün yazmam gereken bildirim konusunu bulamadım. Yardımcı olmak isteyen
Ben dr alışveriş yapıyorum temin ettiklerini önce yollayıp bekleyenlere ardından gönderiyorlar bir iki güne diğer iki kitapta gelir:)D&r dan daha önce alışveriş yapan var mı?
Geçenlerde kitap almıştım.
6 adetti. Sitede 4 tanesinin faturası kesildiği 2 tanesinin hazırlandığı görülüyor.
Ama bugün 4 kitabımı yollamışlar.
2si sonra mı gelecek hiç mi gelmeyecek kafama takıldı. Müşteri hizmetlerine mesaj attım ama henüz cevap yok.
Sen de tam inst. Fenomeni olabilecek kapasite var biliyorsun diil mı:) sosyal medyada gördüğümde yorumlardan çok daha güzel:)José Saramago__Körlük bitti.
Uzun zamanlar listemde okunmayı bekleyen bir kitaptı. Basımının bitmesi ve sahaflarda da uçuk fiyatlarda satılmasından dolayı okuyamamıştım. Daha sonra tekrar basılmaya başladı veDonukPudra 'm sağ olsun hediye etti. Onun sayesinde okumuş oldum. Aramızda birçok kişi okudu ama yeni görenler vardır belki diye elimden geldiğince yorumlamaya çalışacağım.
Kitap, kırmızı ışıkta arabası ile bekleyen bir adamın birden kör olmasıyla başlıyor. Çevredekilerin yardımıyla adam evine gider. Adam evde bu olaya anlam vermeye çalışırken karısı gelir ve hemen bir doktora giderler. Doktor evine döndükten sonra bu konu ile ilgili literatürü araştırırken kör olur. Bir anda körlük vakaları artmaya başlar. Hükümet körleri karantinaya almak için harekete geçer. Doktoru almaya geldiklerinde karısı da kör olduğunu söyleyerek onunla gider. Hastaları eski bir akıl hastanesine kapatırlar. Artık orada kuralları kendileri koyacak ve hayatta kalmaya çalışacaklardır.
Yazar, hiçbir karakterin adını vermiyor, onları belirgin özellikleriyle adlandırıyor, bu da belirli yer, zaman ve kişi kavramını yansıtmadığı için sizin kendinizi onlardan biri yerine koymanız ve onlarla hayatta kalmaya çalışmanız kaçınılmaz oluyor. Bu durum kitapta anlatılanları iliklerinize kadar hissetmenize sebep oluyor. Kitabın anlatımı ne kadar sürükleyici olsa da anlatılanlardan dolayı ilerlemeniz zor oluyor. Hala mide bulantısı ve o kokuyu çok gerçekçi hissedebiliyorum, belki de 5 duyumu bu kadar etkin hissedeceğim başka kitap okumamışımdır.
Kitabı okurken Küçük Prens'te geçen "gözler bazen gerçeği göremez, en iyi yüreğiyle görür" cümlesi aklıma geldi. Burada geçen körlük normalde her şeyi siyah görmenin aksine insanların süt beyazlığında görmesine vurgu yapıyor, bu da bende aslında buradakilerin yüreklerinin körleşmeye başladığı hissini verdi. İnsanların insanlıklarını kaybetmesini okuyormuşum gibi hissettim.
Kitabın diline gelince de yazar nokta ve virgül dışında pek bir noktalama işareti kullanmamış, hatta paragraf görmeniz bile bazen büyük bir şans. 3. şahıs anlatımı ağırlıklı olsa da her karakterin içine çok rahat girip onun duygularını tam anlamıyla hissedebiliyorsunuz. İç konuşmaların ağırlıklı olduğu bir anlatım hakim. Çevirmenin cümlenin bütünlüğünü korumak adına bir sürü yan cümleciği bağlamaya çalışması anlatım bozukluklarını da beraberinde getirmiş ama yine verileni anlamakta zorluk çekmiyorsunuz.
Kitabı okurken çok etkilenmemi aslında bu anlatılanların sadece bir kurgu deyip geçemememden dolayı olduğunu biliyorum, her birinin o koşullar yaşandığında gerçekleşebilme ihtimali olduğunu bilmek aslında insanı etkiliyor. Ben o korkuyu hissederek okudum ve de çok beğendim, anlatılanları değil aslında yaşamadan o duyguları bu kadar gerçekçi ifade eden yazarın kalemini sevdim.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?