Kitap Severlerin Buluşma Noktası ♥

Günaydın Kitapsever Baykuşlar...
Mutlu Haftalar diliyorum.

TESS GERRITSEN - CERRAH / SAYFA 166
Bademciklerim iltihaplanma ve vücudu yataklara düşürme sezonunu açmış durumda. Eve geldiğimde küt diye dalıyorum o yüzden. Dün de hastanye gittik gece serumlar falan anca ayağa kalkabildim.
Natsume geçmiş olsun.
Herkese merhaba, nasılsınız? Almodovar Teoremi bitmek üzere bakalım sıradaki şanslı kitap hangisi olacak :)
Aramıza hoş geldiniz. Konumuzun ilk mesajını okur musunuz? Birkaç basit kuralımız var.
Kırmızı Oje, profil foton şahane
Yooo! Gayet olması gereken şeyler bence.
Cesminaz kardeşine mutluluklar dilerim. Allah tamamına erdirsin.
Ne güzel.
Aramıza hoş geldiniz.
Konumuzun ilk mesajını okudunuz mu?
 
Günaydın hatunlar,
İnce Memed II bitti, III başladı da tasvirler çoğaldıkça heyecan azalıyor, okumak az daha zor olmaya başladı.
Ayrıca oğlumu sadece sallayarak uyutabilen ve sallarken de kitap okuyarak mutlu olan canım kendim, dün itibariyle kendi başına uyku eğitime başladım. Kitap okumayı geçtim, eskiden yarım saat süren uyku serüveni kaç saat sürecek bilemiyorum. Bu yüzden pek ilerleyemeyeceğim kitaplarda. Hayırlısı olsun, az dişimi sıkayım da inşallah başarılı oluruz, ayakta sallama olayı da tarihin tozlu sayfalarına karışır.
Böyle işte..
 
başarırsan tüyolarını beklerim..

**
günaydın . mutlu haftalar
 
Günaydın herkese
Geçmişi okuyamıyorum.

Hacı Komünist'i bitirdim. Film çekimlerini anlattığı yerlerde çok sıkıldım ama Küba'yla ilgili yerler de bir o kadar ilgimi çekti. Bambaşka bir hayat var orada. Yokluk içindeler ama dertleri o değil. Mutlaka kendim gidip görmek istiyorum.
 
Birlikte gidelim mi bebek:) biz tayland istiyoruz ama ah ah keske yesil pasaportum olsa
 
tabii ki ilk sayfada birkaç kuralımız var. bir de bildirim sayfamız. göz atarsanız iyi olur
Süper memnun olurum,yalnız baykuş olmak nedir anlayamadım ?
"İki şehrin hikayesi" Charles Dickens okuyorum şuan, 420.sayfalarda olmalıyım.
Kitap gerçekten çok güzel bir dille anlatılmış,sanki film izliyor gibiyim,her karesi gözlerimin önünde..
Klasiklerden devam edeceğim bir süre daha sanırım :)I[/QUOTE]
 
Merhabalar

Erich Fromm'un Sevme Sanatı'nı bitirdim. kirmizi oje ile beraber okuyup tartışacağımız bir kitaptı, ben sanırım ondan hızlı davrandım. Ben buraya kısaca bir yorumumu yazayım kitap hakkında, okumayı düşünüp spoiler olarak algılayacaklar yazımın bundan sonrasını okumayabilirler. Kırmızı Oje'ciğim, sen de kitabı bitirmediysen benim yorumumu sonra okuyabilirsin. :)

Şimdi ismi "Sevme Sanatı" olan bir kitaptan daha minnoş şeyler bekliyorsunuz, oysa aşk, cinsellik ve yalnızlıkla alakalı pek çok gerçeği yüzünüze çarpan bir kitap. Direkt konuya dalıyor yazar, sevmek bir sanat mıdır bunu soruyor size. Hepimizin sevmeye, sevilmeye ihtiyaç duyduğunu kabul ediyor ama bunu bir güdü olarak yaptığımızı söylüyor. Sevmekten ziyade sevilme tatmini aradığımızdan bahsediyor. Yeteri kadar tatmin olabilmek için de kişilerin topluma karşı sevimli, seksi, çekici rollerine büründüğünden bahsediyor. Bir bakıma kapitalizmin sadece market pazarlamasında yeri yok, tabir-i caizse insan ilişkilerinde bile kendimizi "pazarladığımızı" söylüyor. Aşk ise daha karmaşık, işin içine cinsellik giriyor. Cinselliğin iki kişilik yalnızlık olduğundan bahsediyor. Freud'a göre sevgi cinsellik temelli ama Fromm için öyle değil, daha romantik yaklaşıyor konuya. "Sevgi cinsel temelli değildir, ulvi bir şeydir Freud bunu nasıl anlayamamış şaşıyorum" falan diyor ama ben buna pek de katıldığımı söyleyemem.

Karşı cins beğenilerimizin bile özgün olmadığından (karşı cins diyorum çünkü Fromm eşcinselliği sapkınlık olarak görüyor, bundan pek hoşlanmadım), kapitalizmin bile insan ilişkilerini etkileyip insanları birer meta haline getirdiğinden ve insanların "pazar değerlerinden" bahsediyor. Yani çekici erkek ya da kadın sizin öznel beğenilerinizden değil (siz öyle sansanız da) aslında yaşadığınız coğrafyadan, zamandan, toplumdan etkileniyor. Bu şu an sizin "Evet doğru ne var ki bunda" dediğiniz bir şey belki ama 1956 yılında yayımlanmış bir kitap için döneme göre fazla cesur tespitler içeriyor. Kitap boyunca Freud'u eleştirip laf sokuyor. Kendisi de Freud'un öğrencisi imiş zamanında, Freud hep öğrencilerinden darbe yemiş genel olarak ehehe, şaka bir yana öğrencileri hep bilgileri Freud'tan kapıp sonra ne hikmetse "Yok hocam siz yanlış düşünüyorsunuz" deyip kendi kuramlarını oluşturmaya çalışmışlar. :)

Kitapta en çok beğendiğim kısım burada Bir Derdim Var'da da sıklıkla yazdığım bir şey. Tee 1956 yılında değinmiş Erich Fromm, biz hala bunu kabullenemedik ne acı. Kısaca diyor ki "Çocuklarınız için mutsuz evliliğinizi devam ettirmeniz çocuklarınıza sahte duygularla rol yapmayı öğretir." Yani gerçek olun, çocuk sahte bir evlilik göreceğine gerçek eski eşler nasıl oluyor onu görsün ki, asıl evlilikte eşler nasıl olur bunu anlayabilsin, sağlıklı bir ilişkisi olsun.

Kitabı önerir miyim, evet öneririm. Kırmızı Oje, senin de yorumunu bekliyorum. :)
 
Bu arada ben daha önceden okuduğum bir kitabı tekrar okumak istiyorum, kabul ederseniz tabi. :) Irvin Yalom'un Varoluşçu Psikoterapi kitabını tekrar, sindirerek okumak istiyorum. 768 sayfalık bir kitap ama her sayfası dingin bir kafayla okunmalı ve bu aralar bu kitabı yeniden okuma ihtiyacı hissediyorum. :)
 

baykuş olmak sürekli girip çıkma ya da uzun süre uğramama olayını yaşamamak için koyulan bir kural. 2 ay üst üste bildirim yapar ve aktif olursanız baykuş oluyorsunuz ve listeye giriyorsunuz. eğer haber vermeden uzun süre aktif olmazsanız da sene sonuna kadar yeniden listeye giremiyorsunuz.

bu arada ben de İngiliz klasiklerine bayılırım
 

Teşekkür ederiiim, sonbahar ve kitap teması kullanayım biraz dedim
 

Dayanamadım, daha kitabı bitirmeden yorununu okudum

Benim de az kaldı, ama yorumumu sona saklayacağım
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…